/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +91 -18
    Nerden geldiğimi kim olduğumu bilmiyordum.
    Bildiğim birşey varsa o da imparatorluk askerlerinin bizi yakalamış olmasıydı.
    Bindirmişlerdi at arabasına gidiyorduk.
    Ayazın soğukluğu iyiden iyiye üşütmüştü ve bu beni ayıltmıştı, gözlerimi açtığımda karşımda bir adam oturuyordu yanında Rorik köyünden bir at hırsızı karşısında ise; yani benim yanımda Miğferyeli'nin Mevkibeyi Ulfric Fırtınapelerin'di
    Skyrim'in bağımsızlığı için canını feda etmeye hazır devrimci ulu önder babacan bir okadarda egoist bir liderdi, Yol azaldıkça atlar karda iz bırakdıkca sona yaklaştığımızın farkına varıyordum bu sonu yürüyen at arabasındaki herkes bilsede Ulfric'in rütbeli askeri susmak bilmiyordu, iç geçirmiyor değildim heybetli Ulfric bu adamı nerden buldu diye, yola devam ettik Rolof öğüt vermeye boş konuşmaya devam ediyordu
    (rolof ulfricin rütbeli askeri) Rolof'dan bahsedecek olursak onu tanımıyordum fakat sarı saçları, beyaz teni ve mavi gözleri onun Kuzeyli bir savaşcı olduğuna dair bağrıyordu. At hırsızına öğütler sallıyordu;

    +Ne düşünüyorsun at hırsızı
    +Bir Kuzeyli'nin son düşünceleri evi ile ilgili olmalıdır. Gibisinden konuşup beni tav ediyordu.

    Konuş konuş sonunda Helgen Hisarı'na varmıştık, imparatorluk komutanı ve yardımcısı Hadvar karşıladı bizi hepimiz at arabasından indik Rolof'u tanıdınız artık artistlik cümleler kurmaya devam ediyordu. Rorik köylü at hırsızı;
    Yok ben isyancı değilim yok hata yapıyosunuz derken topukladı tellalını gibtiğim koştu koştu, Komutan okçularr! Diye o emredici egoist sesi ile bağırdı. Bir kadına bağırmak yakışmıyordu neyse. Hadvar listeden ismimizi okuyarak tek tek sıraladı bizi,

    H: Ulfric ileri çık.
    Sıra bana gelmişti fakat ismim listede yoktu.
    H: Komutanım mahkumun ismi listede yok.
    ROLOF: imparatorluk liste tutmayı ne çok seviyor. (ağzını gibtiğim 10dk sonra kafası uçucak hala espiri yapıyor cool takılıyor)
    KOMUTAN:ismin ne önemi var idama gidiyor.
    Diyince birden gelen umudum aniden yok olmuştu.

    +Rrgraagrrraaaaa( çok şiddetli bir ses)
    +duydunuz mu
    +o da neydi öyle
    KOMUTAN: ben bir şey duymadım hadi idam başlasın diyip rahibin sözünü kesti

    Hadvar Fırtınapelerinli askere bir adım öne çık dedi ve cellat, asker eğildiği gibi kellesini havaya uçurdu.
    iyice korkmuştum ölümüme saniyeler kalmıştı düşüncelere dalmıştım o an zaman durmuştu.

    Hadvar; mahkum sıra sende sakince öne çık dedi. Duymadım, Hadvar yineledi ve cellatın önüne geldim kafamı kütüğün üstüne koydum ve ölmeyi bekliyordum, cellat tam baltasını kaldırdı kellemi alıcaktı ki...

    O da ne! RrgrraaaRrgaaaaaaaaa
    Okçu kulesinin üstünde bir ejderha, cellat baltasını düşürdü ejderha ortalığı yakıp yıkıyordu taş surlar bir işe yaramıyordu mahkumlar halk feryat figan fırsat bu fırsat kaçıyoruz derken Rolof'un sesini duydum ;
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +13
    Yukarı çıkmıştık ve o da ne ejderha aniden gelmiş ve duvarı yıkmıştı Rolof huur çocukları diye bağırıyordu ejderha ile göz göze geldim ve ne yapacağımı bilmiyordum arkamdan gür bir ses koş ve kaç aptal adam diye bağırıyordu. Ejderhanın deldiği duvardan aşağı atladım ve koştum arkama bakmadan koştum. Bir ses duymuştum 'Hey mahkum hayatta kalmak istiyorsan beni izle diyordu' serseme dönmüştüm. Hadvar acele etmemi söylüyordu. Hadvar'ın savaş görmüş ve çizgi izleri hatıra bırakmış deneyimi bana güven veriyordu, takıldım peşine, surların kenarından ilerledik ve kaleye vardık meydan da durdum Hadvar bir kapıda
    Rolof bir kapıda.
    Kimi seçmeliydim?
    ···
  3. 3.
    +13
    Bu sinsiliği hırsızlık için kullanırım hoahaohaoa ilerde bi tabela gördüm akçay yazıyordu oraya gitmeye karar verdim. Kuledeki kızı hatırladım zütüde güzeldi.Çıkardım malafafı vurdukça vuruyorum. neyse dereye girip abdest aldıktan sonra akçaya gitmeye koyuldum. Biraz yürüdükten sonra akçaya vardım. Kapıdan girdim uzun merdivenler vardı burası nereye gidiyor diye çıktım, kapıda beni muhafız karşıladı meğerse burası Ejderkonak'mış mevkibeyi girişi yasakladı

    +Giriş yasak yabancı
    -Ulan huur çocuğu daha demin ejderhadan zütümü zor kurtardım gavur amı gibi ateş atıyordu aç kapıyı

    Bir baktım puşt ejderhayı duyunca açtı kapıyı hemen girdim içeri mevkibeyi ile konuştum Mevkibeyi ile konuştum; gibtir git Frangar'ın yanına ejderha ile o ilgileniyor dedi.
    Hemen yan odada Frangar'ın yanına gittim takmış bitane siyah başlık bi havalar bi havalar ruh cevherini zütüne sokmamak için kendimi zor tuttum konuştuk falan bana görev verdi ve Ejder taşını almam gerektiğini söyledi bende mağraya girip taşı almak için yola koyuldum.
    ···
    1. 1.
      +5 -1
      Sinsilik taşı aldın ve çift elli balta kullanıyorsun hmmmmm
      ···
  4. 4.
    +10
    Prenses olmasa bile zütü çok güzeldi muhafızlar uzaklaştı ve yere bi bozuk para attım kız parayı görünce hemen atladı paraya. 50 akçeye atlayan kız prenses olamazdı dedim giberim ben gidiyorum dedim yürüdüm yürüdüm ve karşıma bir teyze çıktı mangal yapıyordu ve bana yemek ye diyordu ben yemicem teyze dedim gel yi çocu diye değişik bir dil konuşuyordu oysa ben oruçluydum teyze yemiyordum diye çok sinirlendi oğlan çocu gel yi diyordu en son ayağa kalktı ve elinde bir kırmızı iksir vardı zorla içirmeye çalışıyordu teyzeyi muhafızlar tuttu ve bende kaçmaya başladım
    ···
    1. 1.
      0
      Sıçmasan iyiydi
      ···
  5. 5.
    +10
    Karşıma bir oda çıktı. Kapıda beyaz beyaz şeyler vardı. Dedim kim boşaldı buraya amk. Neyse bir iki balta darbesine yıktım açtım. Meğersem örümcek ağıymış nasıl ağsa amk. Odaya girdiğimde gördüklerim karşısında şaşırdım. Yaklaşık 3 m bi örümcek amk sen naptın dedim ne yedinde böyle büyüdün.Bu yavaş yavaş sarkındı.Bu bana saldırmaya hazırlanıyor pekekent. Neyseki baltalarım yanımdaydı. Hırsızız sinsiyiz ama çift balta kullanıyoz ne alakaysa.Bu tam üstüme atlarken bunun gözüne balta darbesi vurdum.Bu geriledi huur çocuğu darbe üstüne darbe vurmaya devam ediyorum neyse bunu zindanda kesermiş gibi kestim bundan sandık düştü. Sandıktanda pot çıktı amk. Nenemin verdiği potlarla aynıydı amk. Yürümeye devam ettim önüme ağdan bi duvar çıktı.Bi tanede müptezel meğersem örümcek yakalamış bunu.
    ···
    1. 1.
      0
      He amk o örümceği daha yenisin kestin ulan 3 seferde öldürebildim ilk save im de o yaprağı en sondada yay alıp buglu yerden aldım
      ···
      1. 1.
        0
        onun çok kolay bir yolu var panpa tam onun oldugu odaya giricen sonra tekrar cıkıcan . örümcek o mağaranın kapısı tarzı şeyden giremiyor sen de ordan ok büyü filan atıcan çok basit :D
        ···
      2. 2.
        0
        Aynn işte bende buglu yerden kastım ora *
        ···
  6. 6.
    +10 -1
    Anana neler oluyor
    ···
  7. 7.
    +9
    Dedim ne hadvarı seçiyorum ne rolofu ikiside huur çocuğu, kalenin açık kısmından içeri girdim girişteki döşemeye saklandım.Önümden iki tane muhafız geçti, geçerlerken kaçağın kaleye girdiğini ve aradıklarını konuşuyolardı. zütü kurtarmam gerekiyordu,ne yapmalıyım diye düşündüm. Düşünürken düşünürken çok güzel bi kız gördüm ve takip ettim. Sanırsam priçesti.
    ···
  8. 8.
    +8
    Mağaraya girdiğimde içersi tak kokuyodu. Koku çok ağırdı ama o gavatın verdiği görevi yapmak zorundaydım. Bir kaç adım attıktan sonra iskeletler çıkmaya başladı elimdeki baltayı kafalarına vuracakken bir baktım babaanemin iskeleti onu görünce bi dal kemik alıp onu zütüme sokmaya çalıştım. zütüme soktuğumda kendime gelmiştim. Tuzaklı yolları zütümün ağrısı ile ilerlemeye çalışıyordum. Tuzakları geçtikten sonra bi ses geldi mağaradan 'Beni Kurtarın' diye ses babaanemin sesine çok benziyordu ama içinden ne çıkacağını bilmediğim için güvenemiyorum da tüm cesaretimi topladım zütümdeki ağrıyı boşverip sese doğru gitmeye devam ettim.
    ···
  9. 9.
    +8
    Helgenden kaçtığım gibi kendimi ormanda buldum. Fırtınapelerin askerlerinden topladığım bir kaç eşya ile ormanın derinliklerinde yürüyordum. Elimde kullanılmış balta, sırtımda yırtık deri, ayaklarımın birinde köse ayakkabı diğerinde yok böyle böyle devam ettim yola, karnım acıkmıştı, gözüme bir tavşan kestirdim, eğildim ve kimsenin beni görmediğinden emin oldum tavşana yavaşça yaklaştım eski ve kanlı baltamı kaldırdım ve tavşanı gafil avladım. Daha köye varmamıştım ve ateş yakacak bilgim yokdu bende çiğ yiyip yoluma devam ettim. 1 saat yürüdükten sonra karşıma bir sunak çıktı sunağın içinde 3 uzun silindir taş vardı taşların büyülü olduğunu hissetmiştim, taşların biri sinsiliği biri gücü diğeri ise büyüyü temsil ediyordu birini seçicektim sinsilik taşını seçip büyüyü içime çektim ve sinsiliği içimde hissettim.
    ···
  10. 10.
    +6
    Devam et tutar
    ···
  11. 11.
    +6
    Adamı ağlardan kurtardım bir teşekkür bile etmeden, hazineyi seninle paylaşacağımı mı sandın ? dedi. Lan dedim gibtirtme hazinesini, hazine umrumda mıydı ? kutsal bir görev için burdayız. Baktım adam koşarak ilerliyor iskelet meftunlar yakaladı müptezeli öldürüyorlardı
    - Yardım et yardım et diye benden yardım diliyordu ama umrumda değildi, yoksa hazineyi onunla paylaşacağımı mı sanıyordu ? Meftun öldüre öldüre sağ elimin güçlenmeye başladığını farkettim. Odada ki meftunları öldürdükten sonra bir kaç parça eşya almak için ölülerin ceplerini karıştırdım ve ölen hazine avcısının sağ cebinden çıkardığım altın pençeyi bir gayretle çantama koydum skyrimde gizli kapıların anahtarı genellikle pençe ile açılırdı. Yoluma devam ettim. Mağaranın son kapısına yaklaştığımı hissediyordum.
    ···
  12. 12.
    +5
    Kardeş üşenmez yazarsan okurum ama 40 yil sürer aq skyrim
    ···
  13. 13.
    +4
    Büyük bir odaya girmiştim önümde kocaman bir mezar vardı bi fatiha okumak geldi içimden başladım fatiha okumaya bi baktım mezardan sesler geliyo ulen dedim noluyo amk ardından büyük bir gürültü ile irkildim ve mezardan bir canavar çıktı Meftunların en güçlüsüydü bu bir sürü hikayesi vardı bu tırreğin. Bana baktı ve baltasını fırlattı bacağımı sıyırdı ve ufak bir yara olmuştu o anda babaanemin sesi duyuldu ve Meftuna büyü yapmaya başladı o esnada fırsattan istifade edip meftuna saldırdım babaanemin gücü tükeniyordu ve bitirmek zorundaydım onu. Canavara vurmak için zıpladım ve beni yere serdi babaanemi diz çöktürmüş ve boğazını baltayla kesmek üzereydi. Babaannem cebinden çıkardığı bombayı çıkarıp 'Bir ölüp bin diriliriz deyip patlattı. Meftun ölmüştü. Kahramanlar can verir Skyrimi kurtarmak için. Babannemin ölümünü unutup yoluma devam ettim.
    ···
    1. 1.
      0
      eğer ki bi bitirmeden git şu hikayeyi... seni nasıl gibiyoruz bak
      ···
  14. 14.
    +4
    Issizlik gercekten basa buyuk bir bela , ama yourmlarin cok guzel kendimi oyunda hissediyorum :D Rez alalim bakalim, nasilsa sevseler bitmicek bu hikaye :D
    ···
  15. 15.
    +3
    Skyrimci seniii
    ···
  16. 16.
    +2
    Rolof huur çocukları diye bağırıyordu ... buna kahkaha attım
    ···
  17. 17.
    +3 -1
    Skyrime şehir dedi dıbınakoyim. Elder Scrollsu bırak.
    ···
  18. 18.
    +2
    Yaz ejderdoğan kardeşim yaz
    ···
  19. 19.
    +2
    Tutar rez aldim
    ···
  20. 20.
    +2
    Devam pnp
    ···