Selim abi çocuklara elinden geldiğince sosyal bi ortam yaratmaya çalışmış ve bunda da başarılı olmuştu. hepsini topluma kazandırmak için elinden geleni yapıyor ve hiç bir masraftan kaçınmıyordu.

Bir gün memleketini, annesini ve Kalbinin yarası damlayı özlediği için Bartına bi kaç günlüğüne gitmek istemiş. çocukları ve evi diğerlerinden yaşça büyük başka iki çocuğa emanet edip bi miktar para bırakıp bartına dönmüş.

Damlayı görmek umuduyla mahaleye girip tüm esnafla tek tek selamlaştıktan sonra mahalede biraz turlamış. damlayı göremeyince eve gitmiş. annesiyle hasret giderip biraz sohbet ettikten sonra, kahveye uğrayıp babasınınada selam verip gönlünü almış. Damlayı görebilmek için evlerinin önünde beklemiş uzun bi süre, sonra dayanamayıp çalmış zillerini, annesi çıkmış kapıya 'Bi kaç günlüğüne mahaleye uğurladım sizide özledim bi selam vereyim istedim' demiş selim abi. damlanın annesi nazan hanımda buyur etmiş içeri. Damlanın içerde olabileceği düşüncesiyle inanılmaz bir heyecanla girmiş içeri. fakat kimse yokmuş, biraz lafladıktan sonra, Damlayı sormuş selim abi, anneside 'Erkek arkadaşıyla dışarı çıkacaklardı bugün, geç gelir demiş.

O anı anlatırken, biten sigaranın üzerine bi sigara daha yaktı selim abi gözleri doldu. sanki tekrar yaşıyordu o anı. Sonra noldu dediğimde ise;

'Bişey olduğu yok iki üç kelam daha edip çıktım' dedi.

O gün geç saatlere kadar mahalede turlayıp damlaların evinin önünü kesiyormuş. en azından uzaktan bi kere görürüm düşüncesiyle, gece 11 sularında evin önüne siyah doblo yanaşmış, içinden önce uzun boylu bi eleman ardından damla inmiş. çocuk damlaya veda ederken dudağından öpmüş.

Selim abi yutkunarak konuşuyordu, 'abi tamam devam etme istersen' dedim. 'yok sorun değil' dedi bi bardak su istedi.

Su gelene kadar devam etmedi. sudan bi yudum alıp devam etti.

Onları öyle görünce iyice kahrolmuş, dini inançları sağlam, muhafazak bir aileden de olsa o gün bi biraneye gidip kendini kaybedene kadar içmiş. Mekan kapanan kadar ordaymış, kafasını kaldıramıyormuş. tek hatırladığı, iki kişi tarafından taksiye bindirildiği ve annesiyle babasının onu salona uzandırdığı.

Muhafazakar bir aile olduğu içinde sabah ailesinin sert tepkilerine maruz kalmış. Babası izmire gidip değişp gelmişsin sen falan diyip 2 tane tokat çıkartmış selim abiye selim abi sesini yükselterek konuşuncada evden kovmuş bir daha gelme falan demiş anneside sessiz kalınca istenmediğini anlayarak evi terk etmiş.

'Önce sahip olduğum ev ve arabam, Sonra okulum en sonda ailemden vazgeçtim ben onun için, Ben hergün onun önünde öldüm o görmedi beni, Kalbim acıyor, bedenim uyuşuyor ama söküp atamıyorum, Bu aşk öyle taktan birşey ki karşılıksız olunca cennet bile cehennem geliyor insana' dedi sigarasını yakarken.