siz nerede iniyorsunuz diye sordum kıza. şoföre dönerek macit abi sen arkadaşı benim indiğim yerde indir yakınız dedi. tabi hemen kızla diyaloğa girdim. nerde iniyorsunuz falan... adresleri tarif ettik... aramızda 1 sokak varmış.

şoför cadde üzerinde durdu ve kapıyı açtı. kızda burada iniyoruz dedi. şoför arkamdan bağırıyor ''sabah 8'de indiğin yerin karşısında beklediye. hay dıbınakoyim yeni olmak ne acı lan...tamam abi iyi akşamlar'' deyip indim..

koridordan 4. oda ben ve diğer arkadaşların çalıştığı yer. toplamda 6 kişiyiz. herkesin önünde dosyalar falan takır takır çalışıyorlar. 2. günüm olduğu için işi tam bilmiyorum. herkesin yaptığı şeylere bakıyorum...

bizim odanın yanındaki oda küçük çay ocağı gibi bir yer. çay-kahve falan o katta bulunan herkes istediğini oradan alıp içebiliyor.

kalktım masadan arkadaşlar bir şey içen var mı diye sordum. kimseden ses seda yok. işe dalmışlar. çıktım odadan. yandaki odadan çayımı aldım tekrar odaya döndüm. kızın biri kendine müslümansın galiba dedi. sordum herkese ancak işe daldığınız için cevap veren olmadı dedim. hıııı kesin öyledir deyip ağzını yamulttu.

yeniyim diye hiç aldırış etmedim kimseye. he deyip geçtim. ağzını yamultan kız diğer masadaki orta yaşlı adama laf atıyor arkadaşımız yeni ama iş yapmayacağı anldıbına gelmez, ver ona takip etsin demesiyle resmen şok oldum. gözlerine batıyor amk boş oturmam..

indik servisten. taner'in sürekli gittiği bir mekan varmış oraya zütürdü. güzel bir yerdi. girdik içeri, taner'i tanıyorlar tabi, hemen her zamankinden mi dediler, taner'de ikile onu dedi. yüzlerine bakıyorum bunlar nece konuşuyor diyerekten. içkiler geldi, ilerleyen dakikalarda taner'in kafa güzelleştikçe dökülmeye başladı tabi.