Beyler bildiğiniz üzere bu başlıkta bir hikayem vardı. Bazı modların biriysel hareket etmesi yüzünden çaylak yedim, 100 e yakın özel mesaj geldi ve hikayeyi buraya taşıyıp devam etmeye karar verdim.
Bu sefer çok fazla fotoğraf ve kural dışı birşey olmayacak, ilk önce eski hikayeyi buraya yapılıtrıyorum yeni hikaye de devam edeceğim ardından.Bir şukunuzu esirgemeyin.
Not: Modlar kural dışı yaptığım birşey varsa özelden yazın düzelteyim ve kaldırayım. ama herşeyi sözlük kuralları çerçevesinde yapmaya çalışıyorum.

(bkz:Panpalar anlatacağım bilgiler çok gizlidir o yüzden biyerde paylaşırsanız hiçbir sorumluluk kabul etmiyorum. Atacağım fotoğraflar kendi çekimimdir. içimde yatan pişmanlık beni bunu anlatmaya teşvik etti. Bir şukunuzu esirgemeyin.
Herşey Öss de moleküler biyoloji ve genetik bölümünü yazmamla başlamıştı , aslında bir sene daha deneyip tıp fakültesine girmeyi deneyecektim ama sonra birden bu bölümü seçmek istedim , küçükken böyle şeylere çok ilgiliydim, karıncaların kafasını keser böceklerin uzuvlarını birbirlerine yapıştırır , hayvanların yaşama ve ölüm sürelerini incelerdim, içimdeki bu hayvanca güdünün büyüyünce geçtiğini düşünmüştüm fakat yine de bilim ve biyolojiye ilgim vardı, 1 sene ingilizce hazırlık okuduktan sonra bölüme geçmiştim çok iyi notlarım vardı ve çok ilgiliydim bu durum hocalarımın ilgisini çekmişti , 4. sınıfta birgün fakültenin dekanı beni çağırdı ve beni yüksek lisans öğrenimi için yurtdışına göndermek istediklerini rusyadaki bir arkadaşına beni önermişti.Ve bana iş imkanlarını önerdi. Ben hemen hevesliydim çünkü amerika da yüksek lisans yapsam geri dönünce türkiye de işim yoktu . Aileme konuyu açtım hemen karşı çıktılar. istekliydim ve inatçıydım.
Yavaş yavaş devam ediyorum panpalar. Sabredin)
Her ayrıntısıyla anlatıyorum o yüzden bildiğiniz hikayelerden farklı oalcak çünkü gerçekte yaşadıklarımı anlatıyorum.

Beyler sanırım ilgi yok gönderiye biraz rez toplansın buraya yazmaya devam edeceğim.

Throwback !!! kaldıramyacaklar resmi açmasın
Proje no 10 : Balık insan. Deniz kızı efsanesi.
http://imgim.com/image/8575incil7508651.jpg

Mükemmel insan nasıl olmalıydı , heryerde yaşayabilmeliydi , her zorluğa göğüs gerebilmeliydi , peki bunun için ne yapmak gerekirdi , insanların geldiği yerleri araştırmak gerekti. Evet biz hepimiz okyanuslardan geldik , kara daha yaşanılabilecek bir yer değilken , Resimdeki attığım bebek rusların kuzey kutuplarında sondaj çalışması yaparken okyanusa bağlı bir donmuş gölde keşfedilen donmuş yaratıktan elde edildi bu varlık. Evet aslında çoğu kişi bunun biz insanların suda yaşayan formu olduğunu düşünüyordu, aslında mantıklıydı da , hep duyarız deniz kızları ile ilgili hikayeler , aslında neden gerçek olmasındı ki ? hepimiz denizden karaya hemen çıkmadık ki , ve emin olun dünyanın bir yerlerinde denizlerde ve başka yerlerde deniz kızları hala var.
Resimde gördüğünüz insan-balık bebek 4 ay yaşadıktan sonra hayata gözlerini yumdu , çünkü hayatta kalması için sentezlemesi gereken aminoasit ve vitaminler modern dünyada bulunmuyordu ve elde edilememişti.

Aslında throwbacklerde anlatmak istediğim şeyler size şu, efsaneler her zaman gerçekti sadece insanlar o efsaneleri yok etmeyi seçtiler.

Gençler birdaha çaylak yememek için çok aşırı resimler atmayacağım o yüzden çok tb istemeyin. Bugün için uyuyorum yarın başlık rez olsun devam edeceğim çok uykum var ve yarın sabah erken uyanmam gerek. Kusura bakmayın , rusyadan yazmam çok zor sabit internet bulamıyorum (ve güvenliğim için bilinen iplerden girmemem gerek yoksa enselerler ) . iyi geceler.

Beyler yazmaya devam ediyorum ilgi çekmesi için
Beyler Hikayenin ilerlerinden bir şey paylaşmak istiyorum ,

Deney no 6 ( Mitolojik eski çalardan kalan kemiklerin ve genlerinin araştırılması, ve mitolojik karakterlerin ,ncelenmesi yeniden dünyaya getirilmesi )
Görevimiz Sibiryada buldukları tek gözlü deve ait olduğu düşünülen kemiklerden , onun kopyasını yapmaktı, ve evet başarılı olduk . Mitolojik karakterlerin devlerin ve tek gözlü Cyclops ların varlığını kanıtlamıştık . Buyrun bu da resmi.
http://imgim.com/image/1569incip2229093.jpg

Cyclopsların ne olduğunu merak edenlere:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kiklop

Saat sabah 9 falandı , burnuma nefis yemek kokuları geliyordu , ama uyumakta istiyordum, geceden kalmışlık vardı biraz, içeriden katya bir şarkı mırıldanıyordu ismini hatırlamıyorum şu an, değişik bir duyguydu evden uzakta bilmediğin bir kadınla bilmediğin bir evdeydim , cikse tam anlamıyla doymuştum sanırım uyandım , tuvalete gittim elimi yüzümü yıkadım, sonra mutfağa doğru yol aldım koridorda hiçbirşeyin rüya olmadığı aklıma geliyordu ne yapacaktım şimdi , nasıl olacaktı , hiç bilmiyorum, içimde anksiyyite vardı hafiften , korkuyordum , mutfağa girdim evet o güzel kız hala ordaydı bana krebe benziyen birşey hazırlıyordu blin diyorlarmış , merak edenler için buyrun resmi http://3.bp.blogspot.com/...Teambuilding+2011-001.jpg
hayatımda ilk defa yiyiordum böyle birşey ve tadı harikaydı, Katya ile aramızda bir suskunluk vardı sanki nedenini anlamadığım, 12 de toplantı vardı şirkette ve ben çalışacağım yeri görecektim , sözleşmeleri imzalayacaktım , falan filan . Yekaterina nın yüzünde biraz ciddi bir ifade belirdi nereye gideceğimizi neler yapacağımızı sorunca , ve ayrıntılarıyla neler yapcağımızı tek tek anlattı , açıkcası dün beraber yattığın insan bu kadar ciddileşip işine pür dikkat odaklanması beni hayran bırakmıştı. rus disiplini böyle birşeydi sanırım . Valizlerim onun arabasında kalmıştı , ve üzerimdekiler kusmuk ve kir içindeydi, katya abisinin bıraktığı eşofmanları verdi bana ve şimdilik bunları giy dedi alışverişe gidiyoruz , ve taksiyi çağırdık arabasına gitmek için.

Ayrıca gençler entryi yi beğenin ve rezleri alın en azından uplayın daha fazla insanın görmesi için.

Ayrıca beyler bu hikaye çaylak yemezsem çok uzun sürecek , her türlü ayrıntıyı yaşadaığım herşeyi ayrıntısıyla anlatacağım 1 haftalık bir süre zarfında yavaş yavaş yazmayı düşünüyorum.
iyi geceler şarkısını atıyorum
https://www.youtube.com/watch?v=ZlEA04-IVbM
Açi çörnie --- Kara gözler

Yalan diye yazan binler buyrun pasaportumdan caps size.
http://imgim.com/image/img_9681.jpg

Son throwback , beyler bundan sonra acil bir işim çıktı dışarıya çıkmam gerek bişey olmazsa 2 saat sonra yazacağım, rez alın , şuku verin ana gönderiye, çok kişi görsün bu paylaşılanları.

Deney no :XyXX513
Bu deneyde birleşik bir bedende iki farklı cinsiyetin nasıl yaşayacağını gözlemlemek istedik bu deney birçok kez yapıldı, ve penis vajina oluşumları iç içe görüldü. Fakat bebekler bir türlü yaşayamadı nedense erkek cinsiyette olan bebek hep diğerini öldürmeye kalkıştı, buyrun iki başlı sındoçka
http://imgim.com/image/2196inciy6677490.jpg

Beyler 2 saat kadar olmayacağım daha fazla throwback atmayacağım istemeyin, hikayeye devam edeceğim rez alın ve bekleyin ben sözümü tutarım, bu gece hikayeyi sabaha kadar yazacağım inşallah.

Beyler rezerv alın , hala ilgi yok o yüzden biraz Ada'm gelsin devam edeceğim

Kusura bakma dedi Katya indi yanıma , telefonunu çantasına koyarken sordum, neden yanında silah taşıyorsun dedim, bana verdiği cevap aynen şuydu, burası Rusya zamanla anlayacaksın, seninde taşıyacağın zaman gelecek. Kendimi birden soğuk ter dökerken hissettim. Ego dolu akademik kariyerimden bir anda gerçek hayata atıldığımı düşündüm fakat Katya çok tatlıydı, bu sefer yine aynı şekilde tırnaklarıyla boynuma hafiften dokundu , tırnakları çok güzel ve uzundu pembe ojeleri vardı ve gerçekten beniçok heyecanlandırıyordu, saçma sapan içanadolulu türk kızlarından sonra cennetteymişim gibi hissettirdi bana . Sonra biz ruslar boş içmeyiz dedi ne için içelim dedi . Tanışmamış şerefine dedim . Tekila bardaklarına doldurduk vodkayı ve içmeye başladık , alkol beni baya gevşetmişti neden meyve yemediğini sordum , biraz yaklaştım masada üzüm vardı elime aldım ve ağzına kendim yetirmek istedim üzümü yerken o dolgun dudaklarını elime değdiriyordu gerçekten çıldırmış durumdaydım, bir daha verdim bu sefer hafif bir dil darbesiyle parmağımı yaladı , güldü lezzetliymiş dedi . Birer shot daha içtik ben artık çakır olmaya başlamıştım , bana dediki hadi gel sana üzüm yedireyim dedi , tamam dedim üzümü dudağına aldı . benim dudaıma getirdi, öpemedim, sonra ikinci sefer getirdi .diliyle üzümü ağzıma doğru ittirdi ve dili dudağıma değdi. Kız beni öpmeye başlamıştı . Ve sanki cennetten geliyordu bu kız .

En son ailemde bu kadar istediğimi görünce izin verdiler, bana rusya o zaman çok değişik geliyordu, çok modern filmlerdeki gibi tozpembe biryer sanıyordum, başvurduğumda ilk şok eğitimimin ingilizce değil rusça olacağıydı yani bu demek oluyorduki 1 senem gidecekti kafadan.Ama kafama koymuştum , beni çok çekiyordu orada yaşamak, ebesinin dıbını göreceğimden haberim yoktu tabi . Herneyse vizemi aldım ve rusyaya geldim eylülün başıydı hava çok soğuk olacak diye mal gibi kaban giymiştim, aslında türkiyeden hiçbir farkı yoktu. Fakat ortam aşırı soğuktu, hani ankara grisi olur ya moskova da o kadar griydi. Alfabe tamamen farklı birşey bilmiyorum, insanlarla ingilizce konuşmaya çalışıyorum hiçkimse birşeybilmiyor, işte o an korkmuştum dönmek istemiştim, ilerde çalışacağım şirkette bir kadın(yekatarina yani kısaltması katya ) beni karşılayacaktı, aradı beni havaalanında şuraya gel dedi. Orada kendisini gördüm kendisi 1.85 boylarında saçları platin sarısı mavi gözlü taş gibi bir hatundu, ve bizim kızlara göre çok çok genç görünüyordu bu yaşta o kadar kariyer yapmasına şaşırmıştım açıkcası.
Privet dedi.
Bende Privet dedim. Sonra ingilizce konuşmaya başladı dilimi konuşan birinin olması beni gerçekten rahatlatmıştı.

Beyler şuku atmazsanız mal gibi yazdığımı hissediyorum.
Buyrun siz beklerken bu arada şu aralar meşhur olan bir top şarkısı paylaşayım. Moda girin.
https://www.youtube.com/watch?v=V_8yP2lPhXI

başlıyorum devdıbını yazmaya. ana başlıktan şukularınızı ekgib etmeyin çok panpam var hikayeyi okumak isteyen.

Panpalarım ana gönderiye az şuku atında gönderi öne çıksın yavaştan yazıyorum bende.

Benden bugünlük bu kadar gençler içime bir ürkme geldi kafamı dağıtmam gerek biraz olsun.

yarın işten sonra yazarım yine iyi geceler panpalar.

Dün biraz çok içtim gençler anca ayıldım.
Katya ile gayet lüks bir mağazaya gelmiştik, o yaşıma kadar adam akıllı takım elbise giymeyen ben katya nın seçtiği takım elbiseyi giyiyordum , gerçekten zevki çok güzeldi , gerçek bir kadın eli değmişti üzerime resmen , evet yıllardır sümüklü öğrenci hayatımı bitirip erkek olmaya başladğımı farkettim, fakat kostüm (takım elbise ) 1500 dolara yakındı , bildiğiniz üzere rusyada tekstil ürünleri pahalı olur , benim gerçeği söylemek gerekirse o kadar param yoktu , katya ya çekinmeden söyledim direkt, gülerek merak etme herşeyi şirketin kasasından ödeyeceğiz hem ödenmese bile bu yakışıklılık için ben bile ödemeye razıyım dedi, aslında dostlar o kadar yakışıklı biri değilim , rusya da sadece gördüğüm deneyimlediğim şey şu ki karşındaki insan seni sevmek isterse her türlü yakışıklı olursunuz onun gözünde ve kalbinde her türlü. O yüzden asla kendinize olan özgüveninizi kaybetmeyin maalesef Türkiye de kızların ahlaksız olmasından ötürü çektiğinizi biliyorum panpapalarım bende çok çektim açıkcası.

Toplantı için şirkete gidiyoruz dedi katya , arabaya bindik, boynumu öpmeye başladı, ve birden somurduğunu farkettim , morartmıştı ama sesimi çıkarmadım hoşuma gitmişti , gülerek dedi ki , bu kadar yakışıklı birini sahipsiz kaparlar, egom salak bir şekilde tavan yapmıştı beyler. Şirkete doğru yola koyulduk, arabada çalan şarkıyı hala hatırlıyorum ,
https://www.youtube.com/watch?v=uuZE_IRwLNI
Sonunda şirkete gelmiştik , burası ana binasıydı şirketin, deneylerin ve ilaçların yapıldığı ayrı binaları vardı moskova da değildi ( deney binasının yerini ifşa etmeyeceğim daha fazla o yüzden sormayın ayrıntı çok aramayında ) . Ana binanın girişi bakanlıklar girişi gibi bir çok polisle kuşatılmıştı, katya bana baktı , ben yan taraftaki ek binaya gideceğim ofisim orada dedi, şimdi sana bir tercüman gelecek toplantıya seninle o girecek dedi, birden karşıdan ortya boylarda kumral hafif balık etli bir kız belirdi. Ve bana türkçe Merhaba ben Polina, tercümanınız dedi. aynı bir türk gibi konuşuyordu aksentsiz hemen hemen. Katya kıza sinsice bakarak zdravstvuyte ( uzak olunan mesafeli olunan kişilere saygının korunduğunu gösteren selamlaşma) verdi. Kadınlar dünyanın her yerinde aynı kıskanç kadınlar . Katya güle güle diyerek kendi çalıştığı binaya doğru yöneldi. Bizde polinayla polis kontroline girdik.

Polisler pasaportumuzu aldı , kayıtlara girdi, sonra küçük bir klubeye zütürdüler fotoğrafımızı çekip parmak izimizi aldılar sonra proposk denilen ( giriş kartı ) kişiye özel kartları verdiler. Şirkete girerken çok büyük önlemler vardı , yabancı birinin girmesi imkansızdı ve ben şaşkınlıkla ilerliyordum, kartı ilk girişte bastım ucunda kapı olan koridora geldi kameralar vardı etrafta , bir dakika falan iki ucu kilitli kapı olan yerde bekledim, polina girmeden uyarmıştı güvenlik için bekletiyorlar diye, en sonunda kapı açıldı , simsiyah üniformalı elinde ağır makinalı tüfek olan biri rusça birşeyler söylüyordu , anlamıyordum, sonra ingilizce yarım yamalak asansörü gösterdi , elimdeki kartla asansörün sensörüne bastım , asansörün kapısı açıldı , arkadan polina da geçmişti , fakat ona beklemesi gerektiğini söylediler, asansörler kişiye özelmiş, asansöre girdim içeride hiçbir tuş yoktu kapı kapandı kaçıncı kata çıktığımı bilmiyordum i yukarı mı aşağı mı , yaklaşık 10 sn sonra kapı açıldı geniş bir koridor önümde belirmişti takım elbiseli biri beni yarım yamalak bildiği türkçeyle merhaba diyerek karşıladı, sonra ingilizce türkiye nasıl falan filan diye sordu gayet sıcakkanlı , hemen benden sonra polina da geldi, rusça birşeyler konuştular adamla sonra toplantı için gireceğimiz yeri gösterdi bana giriyorduk, çok heyacanlıydım, kapı açıldı , uzunca bir masa , masada olan kişiker 2 tane siyah takım elbise giymiş tabancalı adamlar bir tane asker üniformalı birisi , bir tane noter, ve 2-3 tane şirket çalışanı vardı, ben girince ayağa kalkmışlardı, ve hoşgeldiniz (dobrii pozholovat dendi ) rusça. ve hayatımın gidişatını şekillendiren işe girmemin başlangıcıydı bu.

Öpüşerek güzelce uyumuştuk. Birden gece uyandım , yatağa bağlı haldeydim, ve yandığımı hissediyordum, Katya beni yatağa bağlamıştı ve elinde mumla göbeğimin altında penisle birleştiği noktaya yanan mum damlatıyordu acıyordu ama dehşet halde erekte olmuştum, güneş yavaştan doğuyordu aslında pencereden ve sabah güneşi tenini pembeleştiriyordu, bir insan neden bu kadar kusursuz olurdu ki . Orta parmağını ağzımın içine soktu sonra kendi ağzına , mumu daşşaklarımın üzerine dökmeye başladı, yanıyordu ama zevk veriyordu dehşet halde erekte olmuştum , kalkan penisimin üzerine oturdu ve göğüslerimi pembe uzun tırnaklarıyla çizerek gibişti benimle. !