/i/Tespit

  1. 76.
    +2
    udjat gözü (türkçe çevirisi yok), mısırlı horus tanrısının gözünü sembolize eder. horus, güneş tanrısıdır ve şahin veya şahin kafalı olarak temsil edilmiştir. şeytanlar, insanların karşısına kendi orjinal görüntüleri halinde çıkmazlar. keyiflerine göre, istedikleri bir şekile -ki bu girdikleri şekili daha önce de görmüşte olabilirsiniz- istedikleri zaman girebilirler ve kendilerini istedikleri şekilde sana tanıtırlar. hayvan, böcek, insan şekline kolayca bürünebilirler. buradaki amaç insanları manipüle etmektir. asıl görünüşlerini saklamalarının nedeni tanınmak istememelerinden ve karşısına çıkacağı insanın korkmasını istemediğinden kaynaklanır. eğer bir şeytan size kendini - siz istemeden - gösterirse bilin ki sizden bir şey isteyecektir ve bunu reddedecektir çünkü karşı çıkacağınızı bilir. sizden istediği şey mutlaka onun yararına olur ve bunun karşılığında sizi mutlaka ödüllendirir. bütün bunlar daha öncede dediğim gibi karşılıklı çıkar anlaşmalarıdır.

    horus, isis ve osirisin oğlu/kızı nın gücü, mısırın bir ucundan diğer ucuna kadar etkisini gösterir.

    herşeyi gören göz; hz. musa zamanında allahın mısırdaki gizemli satanik olayları fiziksel olarak yargılamasına, yahudilerin sürgün edilmesine dayanır. her şeyi gören göz, horusun her şeyi bilme yeteneğini temsil eder. "Bu hususlar bizi ilginç bir meseleye yönlendirir, aklın gözü veya horusun gözüne. ve bu düşünceyi herşeyi gören göze bağlar. mısırın aydınlanmasından önce sonu hazırlanmıştır, bu ışığı getirendir (virgülden sonraki kısım "that is to be brought to light" yani kelime anlamı mısırı yükselten şey onu düşürecek olandır). alıntı yapılan kitap (Thomas Milton Stewart, The Symbolism of the Gods of the Egyptians and the Light They Throw on Freemasonry, London, England, Baskerville Press, 1927 yılı 5. basım)

    mısırın dini, ışığın dinidir yani lucifer = horus tur. aynı kitabın yazarının sözleri bunlardır ve mısırın, ışığın dini derken aynı zamanda kültürü, mirası da geçerlidir.

    edit: eklemeyi unutmuşum.
    ···
  2. 77.
    0
    Kardeşim verdiğin bilgiler doğru basıma bırsey geldı bu konu ıle alakalı sen bılıglı bırıne benzıyorsun bende bazı seyler yasadım anlatırsan belkı bır çözüme kavusturabılırsın
    ···
  3. 78.
    +2
    piramitlere gelecek olursak, bu konu hakkında bilinenler dışında her hangi bir bilgim veya bunların gerçek olduğunu söylecek birer kanıtım yok. fakat gerçeğe en yakın bulduğum düşüncelerim şunlardır;

    piramitler konusunda insanlar hep şunu söylemiştir; uzaylı yapımıdır, o zamanlarda o teknoloji yoktur, gizemini hala daha sürdürür, firavun çok zeki birisiydi vs. gider de gider bunlar. günümüzdeki çoğu bilim addıbının bu konuda kesin bir kanıtı olmadığı için şu fikir onlara en cazip gelenidir; onu yapabilecek teknoloji vardı. aslında teknolojiden ziyade bilgi vardı. artık mısırı yükseltenin lucifer olduğunu bildiğimize göre, mısırın teknolojisininde sahibinin o olduğunu biliyoruz. peki neden piramitlere ihtiyaç duyulmuş ve firavunlar mumyalanmıştır?

    firavunlar, istedikleri her şeye sahiplerdi fakat tek bir şey dışında; ölümsüzlük. lucifer bile ölümsüz değil ve firavunların bu isteğini nasıl yerine getirebilirdi? cevap çok basit, onları kandırarak. öncelikle firavunları ölümsüz yapacağını söyledi fakat ölüm kaçınılmaz olduğu için ve yalanının ortaya çıkmasını istemediği için piramit şeklindeki yapıyı öne sürdü. piramitin içini, tuzaklarını, hazinelerini ve yollarını sadece oraya gömülecek olan firavun biliyordu. bunun nedeni, dirildiği zaman tekrardan eski hayatına kavuşabilmek ve diğer insanlara karşı kendini ve hazinelerini korumak istemesi. mumyalanmasının sebebi ise doğduktan sonra vücuduna her hangi bir zarar gelmemesini garantilemek istemesi - tabi onlar öyle inanıyordu.
    ···
  4. 79.
    0
    sattım almadı amcık seni alıp ne yapacam lan dedi
    ···
  5. 80.
    0
    Sukunu verdim panpa devam et merakla takipteyim ama çok az part giriyorsun
    ···
    1. 1.
      0
      olum bunları yazıcam diye hem kaynak arıyorum hem de çeviri yapıyorum az sabır göster bunu yapmaktan başka işlerim de var.
      ···
    2. 2.
      0
      Kardeş yaptığın is kolay değil eyv saygi duyuyorum ama insan sabırsızlanıyor ışte .Sen takılma bana devam et bekliyoruz
      ···
  6. 81.
    +1
    horusun gözünün iyileştirici ve koruyucu güçlere sahip olduğu inanılırdı ve koruyucu tılsım olarak kullanılırdı. ayrıca ilaçlarda ve çeşitli maddelerde ölçüm yapılmak için de kullanılırdı. horusun gözü, 6 parçaya ayrılır ve 6 farklı duyuyu simgelediği düşünülürdü.
    http://www.imgim.com/image/cg00dgm.jpg/
    işin asıl ilginç kısmı bu parçalar birleştirildiğinde oraya çıkar. bütün parçalar toplandığında çıkan sonuç 63/64 olur. söylenenlere göre geriye kalan 1 parçada Thoth (eski mısır tanrısı) un büyüsünü kullanarak gözü eski haline getirdiği veya bundan farklı olarak mükemmelliğin gerçek olamadığını temsil eder.

    sonra oluşan geleneklere göre, sağ göz güneş şeklinde tasvir edilerek ra' nın gözü, sol göz de ay'ı temsil ederek horusun gözü şeklinde söylenmiştir. sağ ve sol göz olarak hangisinin doğru olduğu tam olarak ifade edilemese de, çeşitli efsanelerde horusun sağ gözünün yırtık olduğu ve güneş tutulmalarının da buna dayandırıldığı söylenmektedir.

    bir efsaneye göre ra, yaşlandığı zaman zayıf düşmüş ve eskisi gibi saygı görmediğini görmüştür. insanlar ra ile dalga geçmeye başlamış ve ra bu durumdan hiç memnun kalmamıştır. insanları cezalandırması için kızını çağırmıştır. kaşında bulunan urea(royal serpent, kraliyet yılanı şeklinde çevriliyor, farklı manalara gelebilir) yı koparıp, aslan şeklini alarak dünyaya göndermiştir. binlerce insanı katletmiş, toprak adeta kan ile yıkanmıştır. bunu gören ra, insanlığı yok edeceğinden korkup kızını geri çağırmıştır. fakat kızının öldürmeye olan tutkusu nedeniyle reddetmiş ve ra bu yüzden 7000 sürahi bira ve nar suyunu kızının etrafına dökmüştür. kızı üç gün boyunca uyumuş ve insanlık yok olmaktan kurtulmuştur.

    ra' nın kızı ayrıca kedi şeklinde de tasvir edilmiştir. ayrıca bu kedinin, akrep ve yılan zehirlenmelerine karşı tedavi ettiğide söylenmiştir ve mısır tanrıçası isis ile ilişkilendirilmiştir.
    ···
  7. 82.
    +2
    baphomet
    eliphas lévi' ne göre baphomet, hayatın ikili doğasının, erkek ve dişi yansımalardan oluşmasıdır. resim; erkeğin ve dişinin doğasının birleşiminden, erkek ve dişiyi ayıran organların birleşiminden oluşur. eller ile işaret edilen siyah ve beyaz hilal, ayın geçişlerinin temsil edildiğini ve ayrıca iyiliği ve kötülüğü temsil ettiği söylenir. sağ kolunda yazılı "solve" çözünme, sol kolunda yazılı "coagula" ise coagulation yani pıhtılaşma anldıbına geliyor.

    http://www.imgim.com/image/xwnagio.jpg/

    iki eli hermetizmi sembolize eder. beyaz hilali işaret eden eli iyiliği ve sevgiyi, siyah olanı işaret eden ise gücü temsil eder. bu işaretler adalet ile merhametin mükemmel bir uyum içerisinde olduğunu gösterir. eller, bir dişi ve bir erkek elidir ve ikisi birlikte "keçimizi" birlikte yönettiğimiz anldıbına gelir. bilgeliğin ateşi iki boynuzun arasında parlar ve evreni dengede tutan ışığın kendisidir. ruhun sembolü ateş olarak maddeden üstün fakat maddeye bağlı yukarıya doğru parlar. çirkin hayvan kafası günahkarların korkusunu simgeler ve materyalistleri temsil eder çünkü ruh, doğasına karşı duyarsızdır ve sadece materyalize edilmeye çalışıldığı zaman acı çeker. cinsel organ yerinde bulunan çubuk sonsuz yaşamı simgeler. ( Dogme Et Rituel De La Haute Magie, Eliphas Levi, Paris, 1861)

    feslerle ilgili bir paylaşamım daha olacak yarına kaldı
    ···
    1. 1.
      0
      yarına devam pnp
      ···
    2. 2.
      0
      helal panpa dinlemedeyiz
      ···
  8. 83.
    0
    reserved
    ···
  9. 84.
    +1
    fes konusuna geçmeden önce baphometin paganizm ile olan ilişkisinden bahsedeceğim

    tapınakçılar, tapınak şövalyelerinin merkezi ingiltere ve iskoçya idi. tapınakçılar, "knights templar" şeklinde tanınmadıklarından önce kendilerine koydukları isim "süleymanın tapınağının ve hristiyanlığın(ingilizcesi christ, hz isa anldıbına da gelir) yoksul, zayıf askerleri ve takipçileri" dir. batıda bulunan, tarih sahnesindeki en güçlü ve en varlıklı hristiyan ordusuydu. orta çağ zamanında sadece 2 asır boyunca varlıklarını sürdürmüşlerdir.

    askerlerden ziyade bu organizasyonda ayrıca bilim ve bilim dalları eğitimi almış kişilerde yer alıyordu ve bu kişiler, günümüzde filistin ve israil şeklinde kutsal topraklar olarak tanımlanan yerlerde ve batı avrupada çeşitli finansal stratejiler uyguluyor ve mimariler inşa ediyorlardı.

    tapınakçılar, baphomete tapmak ile suçlandılar. 8 ile 12. yy arasında iskandinavya zorla hristiyanlaştırıldığı ve karşı gelenler idam edildi. tapınakçılar ise bu olaydan tam bir yüz yıl sonra yani 13-14 yy. larda roma katolik kilisesi tarafından aforoz edildi, diri diri yakıldı ve idam edildiler. (burada söylemek istediğim bütün suçun roma katolik kilisesinde olduğudur. hristiyan, müslüman, pagan ayırt etmeksizin insan öldürmek, kendi dinini kabul etmiyor diye soykırım yapmak şeytanın dinidir. elinde güç bulunduranlar tarihi kendi çıkarları doğrultusunda yazdırmıştır fakat gerçek bir şekilde gün ışığına çıkabilmiştir. aydınlatılamayan binlerce yalan ve hikaye içerisinde bulunan asıl gerçek elbet bir gün açığa çıkacaktır ve insanların bunu farkettikleri zaman gücünüzün bir önemi kalmadığını göreceksiniz.)

    https://www.youtube.com/watch?v=F9cqKafnUrk

    bu videoda kullanılan sembolizm ve olaylar tapınakçıların hristiyanlığa karşı mücadelesini anlatıyor.
    0:30 daki ışık ve pentagram luciferı temsil ediyor
    1:05 teki olay ganimetleri paylaşma sırasında oluşan anlaşmazlığı çözmek için geleneklerinde bulunan "dice divination" olayı veya türkçe olarak çevirmeye çalışırsak "kehanet zarı" anldıbına gelen bir olay. 3 tane aynı boyutlarda olan zarı düz biz yüzeye bırakırsınız ve zarların üstünde bulunan rakamları toplarsınız. çıkan sonuç şöyle olur;
    üç rakamı: çıkabilen en küçük rakamdır. anlamı yakın gelecekte güzel bir süpriz olması.
    dört rakamı: hoşnutsuzluk tarzında bir şey olabilir.
    beş rakamı: yapılan planlar gerçekleşir; dilekler yerine getirilir.
    altı rakamı: bir kayıp görülmüştür.
    yedi rakamı: işte, parada ve çeşitli şeylerde bir sıkıntı olacaktır
    sekiz rakamı: kınama olacaktır
    dokuz rakamı: evlilik; birlikler
    on rakamı: doğum veya yeni bir proje
    onbir rakamı: geçiçi de olsa ayrılık
    on iki rakamı: yakın zamanda önemli bir mesaj gelecektir
    on üç rakamı: üzüntü, keder, acı
    on dört rakamı: arkadaşlık; yeni tanıştığın birinden yardım
    on beş rakamı: yeni projeler veya etkinlikler bir kaç gün olmayacak
    on altı rakamı: keyifli bir macera
    on yedi rakamı: planlarda bir değişiklik yapılması gerekebilir
    on sekiz rakamı: başarı, dileğin yerine getirilmesi. çıkabilecek en iyi rakam. (videoda da bu çıkıyor, ballı eleman)
    2:08 de görülen kırmızı pentagramlı kuşağı tapınakçılar kullanıyordu fakat sade kırmızı renkten oluşuyordu
    2:44 de baphometin söylediği "time has come to step up, and take back what you took from me" kelimesi çevrildiğinde "benden aldıklarınızı artık geri almamızın zamanı geldi" anldıbına geliyor yani biraz düşünürsek "soykırıma karşlılık soykırım" şeklinde bir söz çıkıyor.
    3:04 baphometin insanları aydınlığa kavuşturması
    3:13 hz isa nın son yemek adlı resimlendirilen ve hakkında çeşitli efsanelerde bulunulan olayı. orijinal hikayede geçenlerin tam tersi temsil edilmiştir. ekmek ve şarap hz isanın eti ve kanı anldıbına geliyor ve hz isa ekmeği bölerek yanındakilere verir ve der; "bu benim etimdir, yiyin." suyu şaraba dönüştürerek der "bu benim kanımdır, için".
    Tümünü Göster
    ···
  10. 85.
    +3
    fes
    http://www.imgim.com/image/g5skwuu.gif/
    bir mason 32 derece iskoç ayinini gerçekleştirerek, mısırlı pagan tanrılarından, pers, hint, yunan, babil ve diğer bütün tanrılara tapmaktan vazgeçer. 17 inci dereceye geldiğinde, masonik tanrının, (onların) kıyamet gününde, gezegendeki en yüce yapıya girebilmek için gereken şifre kişiye verilir. gariptir ki bu şifre "abaddon" kelimesi/ismi dir.

    incilde geçen vahiy 9;11 bölümü der ki; "5. melek borusunu çaldığında, gökyüzünden dünyaya düşen bir yıldız gördüm. bu yıldız, uçurum(dipsiz kuyu(abyss))un şaftının anahtarıdır. ve dipsiz kuyudan gelen duman tıpkı bir fırından gelen duman gibidir.(abyss ten bahsederek devam ediyor... ) onların üzerinde bir kralları vardı, abyss in meleği, ibranicedeki adı abaddon... masonlar bunu anlar ve ona taparlar.

    bir kişinin shriner(türkçe karşılığı yok) olması için; masonluktaki bütün derecelere gitmesine, blood-curdling(pıhtılaştıran) yeminleri etmesine, şeytan ve onun haricinde diğer tanrılara inanmasına gerek yoktur. fakat allahı onun tanrısı ve hz muhafazidi de onun peygamberi ilan etmesini ayrıca kan ile yapılan bir ayine ihtiyacı vardır. bundan sonra "shriner" a üzerinde resimdeki sembol bulunan fes verilir. bu sembolün orjini 7. yüzyılda arap yarımadasında, allaha boyun eğmeyen hristiyanların katledilmesine dayanır.
    sembol: http://i.imgur.com/Hs54xsk.gif

    Shriner; Ancient Arabic Order of Nobles of the Mystic Shrine' ın üyelerine verilen isimdir. 1872 de amerikada "hayırsever topluluk" adı altında kurulmuştur.

    hz muhafazidin ordusu, Fas' ta bulunan Fes şehrine gelirler. (Fes, Fas'ın Fès-Boulemane bölgesinde bulunan ülkenin üçüncü büyük şehri.) burada bir grup hristiyan topluluğu bulurlar ve öldürürler. taktıkları fesi de öldürülen hristiyanların kanlarına daldırırlar ve hristiyanlara karşı olan zaferlerini dile getirirler.

    buradan john kennedy suikastine geçeceğim
    ···
  11. 86.
    +2
    eklemeyi unutmuşum: http://www.imgim.com/image/hs54xsk.gif/
    bu sembolde bulunan hilale yüklenen anlam şudur; allah, ayın tanırısıdır. (aklınıza hz muhafazidin ayı ikiye bölmesi olayını getirin) ve bu hilali baphomette de gördük. ne söyliyeceğimi bilemiyorum.
    ···
  12. 87.
    +1
    john kennedy irlandalı bir aileden gelir ve katolik olan ilk ve tek abd başkanıdır. başkanlık yaptığı tarihlerde önemli olaylara dahil olmuştur. bunlardan bazıları;
    -soğuk savaş döneminde gerçekleşen küba krizi olayı; abd nin türkiyeye nükleer başlıklı füze yerleştirmesi ile başlar. bunun nedeni abd ye kafa tutabilecek güçte olan rusyaya karşı gövde gösterisinde bulunmaktır. tabi ki rusyadanda beklenen cevap gelir ve rusya, kübaya nükleer başlıklı füze yerleştirme kararı alır. abd bu olaya karşı çıkmış ve bunun nedeni fidel castro rejimini devirmek istemesi şeklinde söylenmiştir.
    -nasa tarafından gerçekleştirilen apollo projesi.(adını yunan tanrısı apollondan almıştır) apollo 11 in diğerlerinden tek farkı görevi; aya insan ulaştırmaktı ve 20 temmuz 1969 da bunu gerçekleştirdi. 16 temmuz günü öğlen vaktinde dünyadan fırlatılan apollo 11, yaklaşık olarak 4 gün sonra aya ulaşmış ve bundan 4 gün sonra dünyaya inişini yapmıştır. ayda pek zaman harcamadıklarını dile getiriyorum. bu projenin başarısız olduğunu savunan görüşlerin en büyük mazereti, soğuk savaş döneminde rusya ile abd nin gövde gösterileridir. rusya, 1950 li yıllarda sputnik projesini başlatmış, insansız uzay araçları üretmiştir. 1957 yılında sputnik 1 fırlatılmıştır ve rusya bu projeyi "teknolojik olarak sizden ilerideyiz" demeye getirmiştir. (söylenenlere göre anton lavey, sputnik projesinde yer almıştır. bunu yazmamdaki amaç aynı zamanda bu şahısın laveyan satanizminin kurucusu olmasıdır.)

    banka nedir?
    bankaya insanlar iki farklı neden için giderler. paralarını güvenli bir yere koymak için ve bankadan kredi almak için. bankalar, müşterilerinin parasını saklar ve kredi isteyenlere geri ödemesi faizli bir şekilde borç verirler, yani banka kendi parasını işletmez. kredi alanlar için yaptıkları sözleşme ile kendi zütlerini sağlama alırlar, eğer ki ödeme yapamazsan, adına ait olan değerli bütün eşyaları senden alırız, borcunun değerine ulaşana kadar satarız derler. faiz ile kazandıkları paranın çok küçük bir kısmını parasını emanet olarak bankaya veren insanlara verir, geriye kalanını çalışanlarına ve giderlerine ayırır, buradan artanıda cebine atar. küçümsenebilecek bir miktarda para değildir bunu unutmayın. ne kadar çok müşteri bulurlarsa o kadar çok borç para verirler, bir o kadarda kazanırlar. peki bankaya emanet olarak verilen paralar bitmiyor mu? bitiyor tabi ki; buna çözüm olarak devlet, anlaşmalı olarak para basımını yapması için özel şirketlere veriyor. hem devlet hazinesi hem de özel şirket ve çalışanları, hissedarları bu şekilde para kazanıyor. bu özel şirketlere çalışanları hariç kimse giremez. ne başkan, ne özel devlet kuruluşlarından görevliler. bankalara verdikleri para miktarı karşılığında bu özel şirketler faizli olarak parasını bankalardan geri alırlar. yani bankanın insanlara yaptığını şirket bankalara yapar. özel şirketler, devletin matbaasına sipariş verir, paralar basılır, gönderilir. şirketler bankalara borç verir, bankalar da insanlara. burada önemli olan şey parayı devletin kendisinin basmasının gerektiğidir. insanlar özel şirketlerin bastığı paraları kullanıyor. kısacası parayı basıyorlar ve bunu borç olarak devletin hazinesine veriyorlar. karşılığında da faizli olarak geri alıyorlar. hükumette bunu ödeyebilmek için vatandaşlarından daha ağır vergiler talep etmek zorunda kalıyor. peki devlet neden özel şirketleri aradan çıkarmıyor? işte john kennedy tam olarak bunu yapıcaktı...

    4 haziran 1963, kennedy, özel şirketleri aradan çıkarmak için yeni bir tasarı getirir. bu tasarı ile abd kendi parasını kendi basabilecekti. bundan 6 ay sonra john kennedy dallas'ta suikaste uğrar ve yerine gelen yeni başkan lyndon johnson tasarıyı iptal eder ve kennedy den sonra gelen abd de ki hiç bir başkanın bu tasarıyı onaylamasına zütü yemez.

    amerika neden en başta bunu yapmadı diye sorarsanız aslında çabaladı fakat yenik düştü. kaç önemli insanın kellesi uçuruldu sayısı bilinmez. peki bütün bunlardan halkın nasıl haberi yok? özel şirketler halkın bunu kabul etmeyeceğini bildikleri için kendi kimliklerini gizlediler ve kurulan bankalar "devletin" gerçek, has, orijinal bankaları, devletin malı olarak insanları kandırdılar ve kandırmaya da devam ediyorlar...
    Tümünü Göster
    ···
  13. 88.
    0
    aklınıza takılan her hangi bir şey ya da merak ettiklerinizi söyleyin o konu hakkında yazıyım. bugün başka bir şey yazmayacağım.
    ···
    1. 1.
      0
      illuminatinin felsefesi, dini, kıyametten umdukları, rockefeller ve rothschild hanedanlarının para kaynakları, türkiyedeki kolları hakkında bilgi ver reyiz.
      ···
      1. 1.
        +1
        çok uzun bir araştırma konusu bu. yazımı tamamladığım zaman burada paylaşırım 2 veya 3 gün içerisinde.
        ···
  14. 89.
    0
    Bildiklerini yaz panpa sen biz öğreniriz
    ···
  15. 90.
    +1
    Panpa belgesili bulamadım ama önüne youtube zihin yaz önüne gelen ilk bbc belgeslidir

    Ayrıca anlattığın banka gerçeklerininde bi animasyonu vardı onu bulursam link atarım.

    Efsanesin devam et kanımız donarak takip ediyoruz

    edit: https://www.youtube.com/watch?v=syS7w6IMzY8
    ···
  16. 91.
    +3
    1-2 saat içerisinde insanın ruh enerjisi hakkında bir entry giricem. üzerinde duracağım konu, insanın fiziksel olmayan bir güç ile maddesel etkileşimi.
    ···
  17. 92.
    +5
    farkındalık ve konsantre olmak, insanın amacına hizmet eder. şunu unutmayın ki "istemek" bu konuya dahil değildir çünkü bir şey istemek sizin o istediğinize sahip olmadığınız, kontrolün sizde olmadığı ve bir mucize beklediğiniz anldıbına gelir. bu güce sahip olan biziz, bu gücü kullanabilecek olanlar da biziz. bu konuda ilk olarak yapmamız gereken "kendimizi tanımamız" dır.

    insan nedir? bu sorunun cevabı çeşitli kültürlerde farklılık gösterse de hepsinin ortak bir noktası vardır. yaşayan, yaşlanan ve ölen, ihtiyaçları doğrultusunda karar alma/verme mekanizmasına sahip bir canlı varlıktır. bunlar zaten bildiğimiz şeyler neden anlatıyorsun? evet, bildiğimiz şeyler fakat "farkında" olmadığımız şeyler.

    farkındalık nedir? jedi kodunu çoğunuz bilirsiniz; "Duygu yoktur, barış vardır. Cahillik yoktur, bilgi vardır. Öfke yoktur, huzur vardır. Kaos yoktur, uyum vardır. Ölüm yoktur, Güç vardır." bu söz, bir insanın gelebileceği en güzel noktadır. duyguların, düşüncelerin, geçmişin ve geleceğin olmadığı bir zaman, insanın kendini tanıyabileceği en doğru zamandır. burada insanın yapması gereken şey, her şeyi olduğu gibi görmesi veya kabul etmesidir ve sadece "şu an" ın geçerli olduğunu ve "şu an" ı yaşadığını bilmesi, olaylara ve durumlara her hangi bir neden/sebep yüklememesi ve yargılamamasıdır. "bilinmeyen" şeklinde bir şey yoktur, var olan her şey uyum içerisinde yaşdıbını sürdürmektedir.

    farkındalık ve konsantre olmak ile ilgili kolay bir eğitim ile devam edeceğim
    ···
  18. 93.
    +5
    önce konsantre eğitiminden başlayalım; sıradan bir gazoz kapağı buluyoruz. bu kapağın diğerlerinden farkı, sizi eğitecek olmasıdır. bu nedenle o kapağa iyi davranın * bu kapağı sağ veya sol elimizin baş, işaret ve yüzük parmağımızı kullanarak yan tarafından tutuyoruz ve kapağın iç tarafı yukarıya bakacak şekilde burnumuz ile arasında 5-6 cm arası mesafeye getiriyoruz. amacımız kapağın içine, tam ortasına iki gözümüz ile bakmak ve o an yaptığımızdan başka bir şey düşünmemeye çalışmak. kişiden kişiye değişebilir fakat ortalama 1 ay boyunca günde toplam 1 saat bu eğitimi yaparsanız konsantre olmayı tam anlamıyla öğrenirsiniz. bu eğitimi tamamladığınızı şöyle anlayacaksınız; kapağa konsantre olmaya çalıştığınız zaman burnunuzun ucunda bir şey hissedeceksiniz. bu, enerjinizi orada topluyorsunuz anldıbına geliyor.

    farkındalık eğitimi pgibolojik alanda çok geniş bir yelpazeye sahip olduğu için size sadece ihtiyacımız olan eğitimi anlatacağım. kısa bir araştırma yaparsanız bu konuda ihtiyacınızın olduğunu düşündüğünüz eğitim çeşitlerini bulabilirsiniz.

    meditasyon yapmak. yoga yapmak tayt giymek abuk subuk şekillere girmek gelmesin aklınıza * meditasyon yapmak hem konsantrenizi hem de farkındalığınızı arttırır. yaptığınız işin bilincinde olmak bu işin anahtarıdır. öncelikle bu işi yapacağınız ortamı hazırlamaktan başlamanız gerekir. etrafınızda dikkatinizi dağıtacak her hangi bir eşya olmamasına özen göstermelisiniz. size şunu öneririm; gece saatlerinde sizden başka birinin olmadığı, eşyasız, sessiz ve karanlık bir odada yapmanız. pozisyonunuz çok önemlidir, bunun için resim ekliyorum.

    http://www.imgim.com/image/bqxu5i3.jpg/

    lotus pozisyonu olarak bilinen bu duruşu yaparken resimdeki gibi altınıza ince, uzun bir yastık almanız önerilir yoksa sert zemine yapacağınız uzun süreli temas vücudunuzun acımasına ve dolayısıyla konstantrenizin dağılmasına neden olacaktır. ayrıca bu pozisyonu yatağınızın üzerinde de yapabilirsiniz. bu pozisyonda dikkat etmeniz gereken en önemli şey, sırtınızın dümdüz olmasıdır. ağzınızı kapatmalı ve gözlerinizi kısmalısınız. ayrıca bakışlarınızı oturduğunuz yerden 2 veya 3 adım ilerinize sabitlemelisiniz.

    pozisyonunuzu aldıktan sonra eğitiminizi iki yol ile gerçekleştirebilirsiniz. birincisi; nefesinize odaklanarak. ağzınızın kapalı olması nedeni ile burnunuzdan alıp vereceğiniz nefesinizi sayarak bu işlemi gerçekleştirebilirsiniz. her nefes alış verişinizde 10 dan geriye doğru sayarak yapmanız önerilir. eğer ki dikkatiniz dağılırsa en başa dönmeniz gerekir.
    ikincisi; shikantaza, yani "sadece oturmak". kişi, bu şekilde hiç bir nesneye odaklanmadan bunu gerçekleştirir. kişinin "şu an" da kalması mümkün olduğunca gereklidir ve yapacağı tek şey şudur; aklınızdan geçenleri gözlemlemek fakat tek bir şeye bağlı kalmamanız, düşüncelerinizi sıra ile takip etmelisiniz.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 94.
    0
    okuyan varsa özet geçsin amk
    ···
    1. 1.
      0
      panpa abuk subuk şeylerden bahsediyorum ilgini çekebilir
      ···
  20. 95.
    +3
    bu eğitimlerle yapabilecekleriniz artık sizin hayal gücünüze kalmış. ben yinede bir kaç örnek vermek istiyorum. hemen kollarınızı sıvayıp bu işlere girişmenizi önermiyorum, önce eğitiminizi tamamlamanız gerekir. çünkü her başarısız olduğunuzda daha çok hırslanacaksınız veya yapmak istemeyeceksiniz ve buda eğitiminizde başarısız olmanıza yeter.

    cam fanus, kavanoz içinde bulunan nesneyi hareket ettirmek; iki elimizi her iki yandan cam fanusu kavrayacak bir şekilde yaklaştırıyoruz ve konsantre olmaya başlıyoruz. fanusun içerisinde bir hava akımı oluştuğunu düşünüyoruz ve bunu oluşturan şeyin iki elimizin olduğunu hissediyoruz. hava akımını, nesnenin hareket etmesini istediğimiz yöne doğru estiğini hissediyoruz ve bum!

    kaşık bükmek; ilk aklınıza gelen şey matrix filminde "there is no spoon" şeklinde geçen replik değil mi? her ne kadar komik gelse de her hangi bir kaşığı istediğiniz şekilde bükebilirsiniz. bu işi çeşitli yollardan yapabilmek mümkün fakat ben 1 yoldan bahsedeceğim. kaşığı iki elimizin baş parmaklarını kaşığı tutma yeri ile yuvarlak şeklini aldığı yer arasına koyuyoruz. diğer parmaklarımızla kaşığın tutma yerinin arka tarafından kavrıyoruz ve konsantre olmaya başlıyoruz. sağ ve sol kolumuzdan baş parmaklarımıza doğru bir lav aktığını ve çok sıcak olduğunu düşünüyoruz. bu lavın kaşığı ısıttığını "hissediyoruz" ve hazır olduğumuzu düşündüğümüz zaman kaşığı kolayca büküyoruz.

    göz renginizi değiştirmek; oha mümkün mü? evet mümkün! bu mevzu diğer olaylara göre daha uzun sürer, bu yüzden tek kötü yanı budur. her gece uyumadan önce gözlerimizi kapatıp şunu düşünüyoruz; bir aynanın karşısında kendi yansımanızı görüyorsunuz, aynadaki siz yavaşça gözlerini açıyor ve (örneğin) mavi gözlü görünüyor. sonra aynadaki kişi sizin içinize giriyor. bunu yaparken çok ama çok sabırlı olmanız lazım.
    ···