1. 63.
    0
    habersiz sevmektir. kendi içinde, sessiz, yalnız, tek başına, durgun yaşamaktır. o kadar reddedilmişsindir ki, o kadar öz güvenin kırılmışsındır ki, bir hayır cevabını daha kaldıramazsın. ve söylemezsin...
    ···
  2. 62.
    0
    karşılıksız olduğu için ona da duygularını söylemezsiniz, sizi sevmediği her halinden, her söylediğinden, her davranışından bellidir. sürekli evde uyuma isteğiniz gelir ve eski konusmalarınıza bakıp bakıp ağlarsınız. umutsuz olmak, hayata küsmek, onu beyninin içinde yaşamak ve acıyla yoğurulmuş bir bünye.
    dünya onunla dönüyor, güneş onunla doğuyor sanki. o olmayınca dünya dönmüyor, güneş doğmuyor sanki. aydınlıklar içinde karanlıkta yaşamak ve yüzündeki o acılı tebessümün izlerini olgunluk bünyesiyle taşırken hayatın çaresizliğine verdiğin o anlam ve isyan ettiğin o durum haykırışlarının feryadıdır. ölüp dirilmelerinin bir sebebi yoktur. kendi kendini yakarsın. yan kalbim yan külden adam olursan* misali.
    ···
  3. 61.
    0
    reserved
    ···
  4. 60.
    0
    rezerved yaz panpa
    ···
  5. 59.
    0
    sevdim sevilmedim bende sadece uzaktan bakarak sigara içtim : (
    ···
  6. 58.
    0
    tabi
    ···
  7. 57.
    0
    Platon’a göre, Yaratılış’ın başında, erkekler kadınlar bugünküne hiç benzemezlerdi; sadece bir gövdesi, bir boynu ve her biri aynı yönlere bakan çift yüzlü kafaları olan androjen varlıklar mevcuttu. Sanki iki yaratık sırt sırta yapıştırılmış gibi, iki cinsel organı, dört bacağı, dört kolu vardı bunların.

    Ama kıskanç Yunan tanrıları, dört kollu bir yaratığın çok fazla çalışabildiğini fark ettiler; ters tarafa bakan iki yüz sürekli tetikteydi, dolayısıyla bu varlıklara kalleşçe saldırmak mümkün değildi; dört bacak sayesinde fazla yorulmadan uzun süre ayakta durabiliyor ya da yürüyebiliyorlardı. Ve en tehlikelisi: Çift cinsiyet organlı bu yaratığın üremek için kimseye ihtiyacı yoktu. Bunun üzerine, Olympos’un mutlak hakimi Zeus ,dedi ki:’ Şu ölümlülerin gücünü elinden almak için bir planım var.’ Şimşeğin fırlattığı gibi androjenleri ikiye bölerek erkekle kadını yarattı. Dünyanın nüfusu bir anda artıverdi, aynı zamanda da üzerinde yaşayanlar güçten düştüler ve yollarını şaşırdılar; artık kayıp yarılarını aramak, yeniden onunla kucaklaşmak ve bu sarılmayla eski güçlerine, ihanet önleme becerilerine, yorgunluğa karşı dirençlerine tekrar kavuşmak zorundadır.iki bedenin tek beden olmak üzere kaynaştığı bu kucaklaşmaya aşk denildi. platonik aşk ise diğer yarısını hatırlamayacak kadar geç bulmuş olmak..
    ···
  8. 56.
    0
    fonda albinoni'nin adagio'su( http://www.youtube.com/watch?v=mfkznnaxfyo ) çalarken, hareketsiz bir şekilde, yanaktan süzülen yaşlarla, tek bir saniye bile gözünü ayırmadan dakikalarca o'nun resmine bakmak, bakarken titreyen parmaklarla ekrandaki o'na, çenesine, gözlerine dokunmaktır.
    evet yalnızca bu gelir elden. bütün benliği o'nun için çırpınırken, yalnızca soğuk bir cama dokunarak o'nu hissetmeye çalışır platonik aşka tutulmuş insan. yalnızca budur yapabildiğinin en iyisi..
    o'nun gözlerine çare yok, ok gibidir onlar, laf da dinlemiyorlar, canımı acıtmaktan vazgeçmiyorlar..

    nasıl biteceğini kestiremezsiniz, prensip olarak biteceğini tahmin etseniz bile buna asla inanamazsınız.
    ···
  9. 55.
    +1
    kalbimi aldırdım panpa. oooh mis dıbına koyiim dert yok tasa yok. valla bak
    ···
  10. 54.
    0
    her yerde onu ararsınız. adını duyduğunuzda kulak kesilirsiniz. onu muntazaman beklersiniz. kalbiniz onu özümsemek, onun içinde var olmak ister. gözleriniz herkeste onun güzelliğini, yüzündeki detayları arar.

    fakat o ne yazık ki ancak "o" dur. uzaktır, ulaşılmazdır. her şeyiyle tam, muhteşem... çevresindeki insanlarla; arkadaşları, ailesi belki sevgilisi ile kendi içinde dönen bir hayatı vardır. siz ise, mutlaka bu çemberin dışındasınız.
    ···
  11. 53.
    0
    ufak parçalarla yetinmeyi öğrenmeyi icap ettirir platonik aşk. bir bakış, onu görebildiğiniz bir kaç dakika ve şanslıysanız onun size seslendiğini duymak... adınızı onun ağzından işitmek ne muazzamdır!
    ···
  12. 52.
    0
    yediğiniz yemek tatsızdır. içtiğiniz sigara boğazınızı yakar. hava hep soğuktur. espriler gülünç değildir. kimse önemli değildir. dinlediğiniz şarkıdan kendinize uygun kesitler ararsınız. bir iki kelime ya da bir kısacık melodiyle günler geçirirsiniz, tekrar, tekrar ve tekrar. hiç biri içinizdeki kasıp kavuran fırtınayı yeterince tasvir edemez
    ···
  13. 51.
    0
    onun size ilgisizce bahşettiği öylesine bir gülümseme, bir göz kırpış... belki 1-2 saniye süren o efsuni anlar hayallerinizin içine işlemiştir. hiç durmadan hayal edersiniz. bağımlı hale gelirsiniz. çevrenizdekiler günün meşgalesi dahilinde sizinle konuşmaya çalışırlar, sorular sorarlar ve bir sürü boş laflar. onları kısa cevaplarla uzaklaştırırsınız, zira tüm bu lakırdıyla sizi büyüsünde yüzdüğünüz hayal dünyasından alıkoyarlar. tek arzunuz oraya dönmek ve gerçeklikten olabildiğince kopmaktır.
    ···
  14. 50.
    0
    ilk bir iki hafta çok güzeldir, nerdeyse mutlusunuzdur hatta. fakat zaman içinde yaşadıklarınız bu ilk anları silmeye başlar. Uzaktir size.. sairin dedigi gibi "bakislarin, gittigin yerden uzak. Yoksa gelirdim"
    ···
  15. 49.
    +1
    @49 aynen sanki ben yazmışım bu satırları sanki benim hayatımdan bir parca gibiydi helal olsun adamım gözümden yaş getirttin
    ···
  16. 48.
    +1
    Belki gibtir lan diceksiniz ama, adam yasadiklarimin, hissettiklerimin aynisini yazmis.
    Helal lan sana, helal amk..
    ···
  17. 47.
    +1
    hayatimizi gibtin ve gittin sende usta...
    ···
  18. 46.
    +1
    olm yapma ya :(
    ···
  19. 45.
    +1
    Amk ergenleri toplanmış yine
    Egonuzu gibeyim sizin her istediğiniz olacak değil mi
    ···
  20. 44.
    +1
    yaz panpa
    ···