pirus zaferi

bu muhabbeti belki duymuşsundur kanka, medyada bazen yer alır

wikipedia'ya göre tanımı: yıkıcı büyüklükte kayıplar pahasına kazanılan bir zafer.

bana göre tanımı: kaz gelen yerden tavuk esirgenmez derler ya, işte bir kaz uğruna çok fazla tavuk feda edersen o kaz sana fayda değil zarar getirir.

aman dikkat, sonra o kaz zütüne girer kanka. girmesine izin vermemek için dikkat etmelisin, bir amaç uğruna feragat edeceğin şeylerin de bir haddi olmalı.

Pirus Zaferi’nden bahsedelim; bu tanım kazanan tarafın bir daha kazanamayacak kadar tahribata uğradığı zaferler için kullanılır ve arkasında tarihi bir gerçeklik barındırır. Epirus kralı Pyrrhus Roma imparatorluğu’nun en büyük düşmanıdır. Romalıları yenmeyi her şeyden çok isteyen Pyrrhus bu uğurda tüm askerlerini, stratejik planlarını ve enerjisini savaş meydanına sürer. Kazanır da, ancak zaferini ilan edişinin ardından savaş meydanına baktığında ordusunun neredeyse yok edildiğini, sevdiği ve güvendiği arkadaşlarının, yardımcılarının, komutanlarının öldüğünü görür ve içi karararak şu cümleyi kurar; “Bir zafer daha kazanırsam yok olacağım.”Öyle de olur. Pyrrhus bu zafer sonrası kendini toparlayamazken Romalılar ölen askerlerin yerini yenileriyle doldurur, hiçbir şey olmamış gibi savaşmaya devam eder. Pyrrhus ise ordusunun aşırı derecede zayıflaması sebebiyle fethettiği Sicilya’yı elinde tutamaz; bir savaş esnasında tuzağa düşürülür, önce yaşlı bir kadın tarafından taşlanır, sonra da bir düşman askeri tarafından başı kesilir. Pirus Zaferi ise binlerce yıl sonra dahi siyaset, spor, sosyoloji gibi değişik alanlarda kullanılır bir kavrama dönüşür.

olay şudur biriyle dövüş ederken adam sana kılıcı salladı ölüp tümden gideceğine kolunu feda edersin ve yarım bi şekilde öbür golunla adamı öldürürsün ve ne kadar büyük bi kayıp versende bi daha dövüşemesen de kendince büyük bi zafer kazanırsın

tabi illa ölüm korkusu için olcak degildir hırs olr sinir olr degisir yani olay budur mantıken