/i/Osmanlı

Devlet-i Âliyye-i Osmanniye.
(Osmanlı İmparatorluğu)
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 4.
    -1
    fotoğrafın doğrusu için http://c11.incisozluk.com.../11000/1/114421_o1a88.jpg
    ···
    1. 1.
      0
      Usta bu başlığı senin açman lazımdı.
      ···
  2. 3.
    +1
    Tangali ibrahim paşa da pargali ibrahim paşanın soyundandır
    ···
    1. 1.
      +1
      tabi lan ne sandın...
      ···
    2. 2.
      0
      halk içinde hediye almasından kasıt eğer hediyeyi gizli alırsa rüşvet olabilir düşüncesidir bu derece de onurlu bir insandır.
      ···
  3. 2.
    +1
    Okuyan enayidir.
    ···
  4. 1.
    +1
    http://www.merhabahaber.com/d/news/73197.jpg

    Pargalı ibrahim Paşa, Makbul ibrahim Paşa, Frenk ibrahim Paşa ya da öldürüldükten sonraki unvanıyla Maktul ibrahim Paşa (1493, Parga - 15 Mart 1536, istanbul) I. Süleyman saltanatı döneminde 27 Haziran 1523 - 15 Mart 1536 arasında sadrazamlık yapmış, önemli siyasal ve askeri olaylarda rol oynamış Osmanlı devlet adamı. Eşi, Kanuni Sultan Süleyman'ın kız kardeşi Hatice Sultan'dır. [1]

    Bugün Yunanistan'da kalan Parga yakınlarındaki bir köyde doğdu. Değişik kaynaklarda doğumunda Rum ya da italyan kökenli olduğu belirtilmektedir. Babası bir balıkçıydı. 6 yaşında korsanlar tarafından kaçırılarak Manisa'da dul bir kadına satıldı. Bu kadın ibrahim'in eğitimine önem vererek onu hem keman benzeri bir müzik aletini iyi çalabilecek şekilde hem de birçok alanda en iyi şekilde yetiştirdi.[2] Şehzade Süleyman Manisa'da sancakbeyi olarak görev yaptığı sırada karşılaştığı ve arkadaşlık kurduğu ibrahim'i maiyetine aldı. ibrahim Paşa'nın anne ve babasını sadrazamlığı sırasında istanbul'a getirttiği kayıtlara geçmiştir.

    ultan Süleyman'ın maiyetinden iddıbına kadar geçirdiği yıllar boyunca onun yakın arkadaşı ve danışmanı oldu. I. Süleyman padişah olduktan sonra onunla birlikte istanbul'a geldi ve Osmanlı Devleti'nde Sadrazamlık, Anadolu ve Rumeli Beylerbeylikleri ve Seraskerlik (1528/29-1536) dahil olmak üzere en üst düzeylerdeki görevlerde bulundu.

    I. Süleyman'ın padişah olması ile birlikte ilk önce Hasodabaşılık görevine atanarak bu noktadan sonra kendi yetenekleri ve padişah ile aralarındaki sıradışı güven ilişkisi sayesinde hızla yükseldi.

    1521'de Belgrad'ın Fethinde görev aldı. 1522'de Rodos seferine katıldı. Bu durumdan dolayı ibrahim 1523'te, (Çeşitli kaynaklarda 1522 ve 1524 olarak da tarihlenmektedir.[3]) sadrazamlığa getirildi. Mısır'da asayişi sağlamakla görevlendirildi ve kendisine Mısır Beylerbeyi unvanı verildi. Bu esnada Mısır'da pek çok ıslahat gerçekleştirdi. Macaristan seferine katıldı ve Mohaç Savaşı'nın kazanılmasında önemli rol oynadı.

    Daha sonra Anadolu'daki Alevi-Türkmen isyanlarını bastırmakla görevlendirildi. Anadolu'da aldığı tedbirlerle isyanları sona erdirdi. I. Viyana Kuşatması ile sonuçlanan 2. Macaristan seferine katıldı. Avusturya imparatorunu Osmanlı sadrazdıbına eşit sayan 1533 tarihli istanbul Antlaşması'nın müzakerelerini bizzat yürüttü. Safevi Devleti'ne karşı düzenlenen Irakeyn Seferi'ne öncü birlik olarak katıldı. Tebriz'i aldıktan sonra padişahın kuvvetleri ile birleşti ve Bağdat'ın fethinde görev aldı.

    Farsça, Rumca, Sırpça ve italyanca bilen ibrahim Paşa, müzik alanında çocukluğundan itibaren yoğun bir eğitim görmüş ve kendisini bu alanda geliştirmiştir. ibrahim Paşa, Roma'ya direnen Anibal'ın ve Makedonya imparatorluğu'nu yöneten Büyük iskender'in hikayelerini okumaktan hoşlanıyordu. Venedik elçisi Pietro Bragadino'nun 1526 tarihli raporunda ibrahim Paşa'nın zayıf ve ufak tefek yüzlü olduğunu, sultanın en yakın danışmanı konumunda bulunduğunu belirterek şunları kaydetmektedir:

    Dünyadaki diğer büyük beylerin neler yaptığı, onların toprakları, ülkeleri konusunda oldukça meraklı; değerli ilginç eşyalar satın alıyor, bilgili biri, kitapları okuyor, ülkesinin kurallarını çok iyi biliyor. Bu paşadan önceleri herkes çok nefret ediyormuş ama şimdi sultanın onu çok sevdiğini gördüklerinden herkes onunla arkadaş olmaya çalışıyor, sultanın annesi, karısı, diğer iki paşa da dâhil. Hiçbiri, hiçbir konuda kendisine karşı gelmiyor. Bu yüzden istediği her şeyi yapabiliyor. Sultanına çok sadık. Halkın önünde hediye almak hoşuna gidiyor, gizli hiçbir hediyeyi kabul etmiyor.[5]

    Sanata düşkün olan ibrahim Paşa aynı zamanda büyük bir edebiyat hamisiydi. Avrupa'yı çok yakından takip ediyor ve bilgisini padişaha hissettirmekten de geri kalmıyordu. Birçok araştırmacı ve tarihçi ibrahim Paşa'nın büyük bir diplomat olduğu kanaatindedirler.[5]
    Tümünü Göster
    ···