Bunu bizimle paylaştığın için teşekkürler. Sayende aydınlandım aynı zamanda oldukça keyifli vakit geçirdim. Kısacası okurken zevk aldım. Gerek Steinbeck'in canlı betimlemeleri gerek Dostoyevski'nin depresif havası kaleminde mevcut. ileriki yazılarını merakla bekler ananın dıbına koyarım yazacağın yazıyı da giberim bu ne huur çocugu

bundan iki yıl kadar önce bostancıdan adalar vapuruna binecektim. Tam binlikleri karı kız işini falan bıraktım diyordum. Bi afeti devranın beni kesmeye başladığını farkettim. Ben de onu kesiyordum istemsizce. baya bi bakıştık neyse ben artık vapurun dışına çıkta konuşalım gibi işaret yaptım. Bu çıktı arkasından da ben gittim neyse tuttum nefesi daldım bir merhabayla
hemen sert bi şekilde cevapladı (kız-k ben-b )
K:sen beni birine mi benzettin?
ben mal olmuştum resmen ama bozuntuya vermedim.
B: ben de onu sormak için geldim sen beni birine mi benzettin sabahtan beri bakıyosun falan bişeyler geveledim.
K: Kaç yaşındasın sen dedi 20 dedim biraz da büyük söyledim
B: Sen kaç yaşındasın
K: 27 dedi terler boşaldı benden
konuyu değiştirmek istedim
B: Adalar da mı oturuyosun falan biraz muhabbet ettik ama özgüvenim kırılmıştı

bu başlığa ithafen yazıyorum
(bkz: güzel bir kızla bakışmak)

b adalar da mı oturuyosun falan biraz muhabbet ettik

sonuç olarak seninle konuşmuş amk daha ne istiyorsun ya sapıkmısın deseydi