Arkadaşlar ben çocukluğumdan itibaren son derece maneviyatli namazında niyazında harama bakmayan elinden tesbih dilinden zikir düşmeyen iki senede bir umreye giden derviş gibi bi adamdım.
Ancak bi yaştan sonra farklı fikirler ve inançlar dikkatimi çekmeye başladı ve farklı şeyleri incelenmeye başladım.
Evvela evrim teorisini araştırma yoluna gittim. Charles Darwin'in kitaplarını okuyup analiz ettim, başta Richard Dawkins ve Stephen Hawking olmak üzere ateist bilim insanlarının kitap ve makalelerini inceledim. Carl Sagan'ın araştırmalarını, Patrick Blackett'in teorilerini mercek altına aldım ve benzer konular hakkında yüzlerce belgesel ve makaleyi didik didik ettim. Onlarca profesör ile bizzat röportaj yaparak fikir aldım.
Freud, Marx, Nietzsche gibi düşünürlerin ve sonraları ise Turan Dursun, ilhan Arsel, Muazzez ilmiye Çığ, Celal Şengör gibi ateist Türk bilim ve fikir insanlarının eserlerine merak saldım ve hepsini büyük bir dikkatle okudum. Hatta Efe Aydal'ın youtube videolarını bile defalarca izledim. Bilimsel dergi ve güncel makaleleri takip etmeye başladım.
Yoğun şekilde okuyup araştırmaya devam ettikçe hissedilir biçimde aydınlanmaya başladım ve bu güne kadar inanmak zorunda bırakıldığım pek çok şeyin birer yalandan ibaret olduğunu kesin olarak kavradım.
Böylelikle bilim dışında hiçbir yol gösterici olmadığına, doğayı açıklama ve gerçeğe ulaşma konusunda yegane yolun bilim ve araştırma olduğuna, dini inançların uydurma birer masal olduklarına kesin olarak inandım.
Böylelikle bilime merak saldım ve önce dersaneya gidip ertesi yıl ünivesite sınavına girerek Marmara Üniversitesi Biyoloji bölümünü kazandım.
Mezun olur olmaz kendi laboratuvarımı kurdum ve araştırmalarıma orada devam etmeye başladım.
Ancak birgün labaratuvarda çalışırken aklima şöyle bir soru geldi:
insanlar maymundan geldiyse şimdiki maymunlar neden insan olmuyor?
O an secdeye gittim uzun uzun tövbe ettim ve labaratuvarı kapatıp camiye koştum.
Ertesi gün namazlı zikirli maneviyat dolu eski günlerime geri döndüm.