1. 76.
    +3 -1
    lisedeyken sınıfta bi bin vardı deniz gezmiş mahir çayan dediğimizde onlar kim falan deyip bilmiomuş ayağına yatardı dıbını gibtiğimin yobaz huur çocuğu yine sinirlendim amk
    ···
  2. 77.
    +1 -3
    ATATÜRK FAŞiSTTiR YEAA DiYEN ERGEN SOSYALiSTLER MAHiR ÇAYAN BU YAZISIYLA SANIRIM GÖTTEN gibTi SiZi

    'O, dünyada ilk defa zaferle sonuçlanmış halk savaşının büyük bir lideri, mazlum ulusların emperyalistleri alt edebileceğini ilk defa gösteren bir ihtilalci olarak cephelerden cephelere vatan müdafası için geçen hayatından dolayı sosyal sistemle doktrinleri incelemeye zaman bulamadığını kaydeder.

    Mustafa Kemal sapına kadar ihtilalcidir. O, emperyalizm ve Levantenleri tamamiyle tasfiye etmiş, hilafeti teokratik yönetimi vs gibi feodalizmin üst yapı kurumlarını paramparça ederek Milli ve Laik Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuştur'

    'Kemalizm soldur, milli kurtuluşçuluktur, Emperyalizme karşı isyan bayrağıdır
    Mahir Çayan

    EDiT:BiR DiĞER YAZISI

    Mustafa Kemal, dünyada ilk defa zaferle sonuçlanmış bir halk savaşının büyük bir lideri, mazlum ulusların emperyalistleri alt edebileceğini ilk defa gösteren bir ihtilalci olarak, cephelerden cephelere vatan müdafaası için geçen hayatından dolayı sosyal sistem ve doktrinleri incelemeye zaman bulamadı.

    Gazi Mustafa Kemal'in emperyalizme ve kapitalizme karşı savaş açmasına rağmen sosyalist olmaması, iç ve dış dinamiklere bağlı idi.

    Bu yüzden hiçbir sosyalist Mustafa Kemal'i kınayamaz, yargılayamaz.

    Mustaf Kemal'in o ortamda anti-emperyalist ve anti-feodal düşünce ve aksiyon içinde olması bile önemli bir şeydir.
    Uluslaşma ve ulus olam aşamasındaki bir ülkede sosyalist bir lider de bundan başkasını yapamaz

    Mahir Çayan

    EDiT2:@67

    Şöyle ki, Kemalizmi bir ideoloji, asker-sivil
    aydın zümrenin bir ideolojisi olarak ele alırsak takip edilecek kitle çizgisi ayrı olur; Kemalizmi
    asker-sivil aydın zümrenin sol kanadının, emperyalizme karşı, milliyetçilik tabanında takındıkları,
    milli kurtuluşçu politik tutum olarak ele alırsak ayrı olur. Çağımızda sosyalizmin dünya çapında
    sahip olduğu prestijden ve SSCB’nin radikal devrimci-milliyetçi hareketlerin baş desteği
    olmasından dolayı, bugün devrimci-milliyetçiler de kendilerini sosyalist olarak lanse etmektedirler.
    Bu nedenle ülkemizdeki pek çok Kemalist bugün kendine sosyalist demektedir. Bilindiği
    gibi, geri-bıraktırılmış ülkelerdeki küçük-burjuvazinin niteliği, kapitalist-emperyalist ülkelerdekinden
    farklıdır. Bu sınıfın emperyalizme ve yerli hakim sınıflara karşı tavrı homojen değildir.
    Tavır bakımından bu sınıfı üç grupta mütalâa etmek gerekir. Bu gruplardan birisi, gerici ittifakın
    içinde yer alır, biri de “kontrol kulesi“ne çıkarak sonucu bekler. Üçüncü grup ise, “radikalulusal”
    sınıfların hareketine katılır; milliyetçilik tabanında anti-emperyalist bir tavır alır.
    işte Kemalizm, küçük-burjuvazinin en sol, en aydın kanadının milli kurtuluşçu politik tutumudur.
    Bizim Öncü Savaşındaki, küçük-burjuva aydın çevrelerde asgari müşterek içinde olabileceğimiz,
    “hem dostluk, hem mücadele” ilkesini uygulayacağımız, müttefik sayacağımız kesim,
    bu Kemalist kanattır. Evrimci düşünceye sahip bütün küçük-burjuva aydınlarını, Kemalist sayarak,
    onların bugün eylemlerimiz karşısında takındıkları olumsuz tavırlara bakarak, “eyvah demokratik
    çevrelerden koptuk, sola saptık” demek, Kemalizm esprisini hiç anlamamak demektir.
    Bugün, özel olarak asker-sivil aydın zümrenin, genel olarak küçük-burjuvazinin sağ kanadı,
    kesin olarak oligarşinin saflarındadır. Orta kanadı ise, 12 Mart öncesinde, “kontrol kulesinden”,
    bir radikal iktidar değişikliği gözlediğinden kendisini sol tarafa doğru fırlatmıştı. Şimdi ise, çaktırmadan
    iyice sağa yaklaşmıştır. Sol kanat ise, tabiatı gereği (darbeci-devrimci geleneği gereği)
    asker-sivil aydın zümrenin sağ kanadı ile ittifak kurup iktidara geleceği hülyaları içinde iken, 12
    Mart darbesi kafasına balyoz gibi inmiş, 12 Mart öncesi müttefiki olan asker-sivil aydın zümrenin
    evrimci kanadının, kendisini yapayalnız bırakarak oligarşinin koluna girip, Mart sonrası balayına
    çıkması, oligarşinin balyozu kadar etkili olmuştur. Ve bugün bu demoralize hava içinde geri çekilip
    toparlanmaya çalışmaktadır.
    Öncü Savaşı aşamasında olan THKP-C’nin küçük-burjuva aydın çevrelerdeki müttefiki, ancak
    Kemalistler olabilir. Onlarla olan ilişkilerimizde sağ kanadın oligarşinin kesin müttefiki olduğunu,
    her zaman devrimci saflara, tarihi bir hareket anında ihanet edebileceğini, nedenleri
    ile birlikte anlatmalıyız. Ortak cephe bu kanadın, darbeciliğin çıkar yol olmadığını anlayıp, sağ
    kanadı artık dostu olarak görmediği zaman mümkün olacaktır.

    Mahir ÇAYAN, Bütün yazıları, sayfa:225
    Tümünü Göster
    ···
  3. 78.
    +2 -1
    sevdalı
    ···
  4. 79.
    +2 -1
    ulu önderimiz izindeyiz
    ···
  5. 80.
    +4 -1
    Dört mevsime yedi iklime sorduklarımız
    canımızdan çok sevdiklerimiz
    .
    .

    sen yoksun ya.. ben seni hiç unutmadım.
    ···
  6. 81.
    +5 -1
    Erken öleceğiz seninle biz !
    ···
  7. 82.
    +4
    hangi kahpenin hançeri
    saplı hançeri yaranda..

    http://www.youtube.com/watch?v=dkyoTqlIYGk
    ···
  8. 83.
    +5
    @65 ibrahim yoldaş tam tersini söylüyor. Mustafa Kemal faşist olmayabilir ama kemalizm faşizmin koludur.
    ···
  9. 84.
    +3
    şimdi kitabını bitirdim kızılderede öldüğünü bildiğim halde kitapta konuşmaya başladığı an anlından bir mermiyle vurulmuştur cümlesiyle bende vuruldum evde..
    ···
  10. 85.
    +4
    faşizme kayan mahir çayan
    ···
  11. 86.
    +4
    mahir çayan 71'de yaktı ateşi
    ···
  12. 87.
    +1 -18
    biliyorum bu huur çocuğunu
    ···
  13. 88.
    +1
    Ccc mahir reyiz ccc
    ···
  14. 89.
    +4
    mahir çayan 71de yaktı ateşi
    şehit verdik hüseyini ertan ulaşı
    ···
  15. 90.
    +5
    Taş duvar, demir karyola ve yerde sayısız izmaritler
    Halının pis kokusu, rutubetli, sıkıntılı, nikotinli
    insanı serseme çeviren kurşun gibi ağır bir hava
    Duvarlar sanki soğuk dalgaları imal ediyor.
    istediğiniz kadar üzerinize kalın şeyler giyin
    Oligarşinin hücresinde soğuğu yenmek imkânsız.
    Ranzanın karşısında kafesli demir kapı, arkasında Mehmet.
    Görevi dakikası dakikasına beni denetlemek
    Mehmedim utanıyor, kahroluyor
    “Askerlik ağam n’aparsın” diyor.
    Aslında o da tutsak
    Ben hücremde, o hücrenin önünde.
    Günde beş kere büyük başlar bakıyor içeriye;
    Yüzlerinde tecessüs.
    “Çılgın adam, 3 - 5 kişi ile koskoca karanlıklar imparatorluğuna kafa tutan adalılar.”
    Ama yine de “çılgın adamın” karşısında
    Bir eziklik, burukluk duyuyorlar o başka.
    Gündüz gece diye bir ayrım yoktur hücrede
    Sadece koldaki saattir, geceyi gündüzü bildiren.
    Işık yirmi dört saat yanar.
    Bir nefes, bir duman yoldaşım
    Cıgaramı her çekişimde duman olur
    Uçar giderim, ta uzaklara.
    Çoğu kere adama giderim,
    Cıgaramın dumanı, beni memleketime; adama zütürür.
    Kahpe istanbul’un kahpe bir bölgesinde
    Bir evdeyim, yoldaşımla beraber.
    Bu ev, yoldaşlık – dostluk – kardeşlik – mertlik - kıvanç ve sevgi evidir.
    Bu evde, her şey o kadar güzel ve o kadar anlamlıdır ki…

    • **

    Ev değil, ada, ada!
    Satılmışlığın, kahpeliğin, riyakarlığın, âdiliğin ve her çeşit aşağılık ve her çeşit yabancılaşmanın karışımı olan,
    Karanlık denizin ortasında,
    Güneşi batmayan bir ada.
    Ben ne şuralıyım ne buralı,
    Adalıyım adalı,
    Adam ormanlıktır. Dostluk yoldaşlık, mertlik ormanı, bütün adamı kaplar.
    Erdemin güneşi yirmi dört saat aydınlatır adamı, biz ada sakinleri bilmeyiz karanlığı.
    Ben adalıyım ey kahpe hücre adalı.
    Doğru ya sen nereden bileceksin adamı asırlık, feodal - militarist hücre.
    Ya, sen, öküze benzemek için kasılan, şişen haset kurbağa, hilkat garibesi?
    “Dünya karanlıktır. Güneşi batmayan böylesi bir ada yeryüzünde yoktur.”
    Değil mi karanlıklar cücesi, zavallı acuze?
    Ya sen yarasalar şairi, pişkin Cacomcho?
    “Değil şiirlerde, masallarda bile böylesi bir ada yoktur. Böylesi bir ada eşyanın tabiatına aykırıdır.”
    Senin için değil mi karanlıkların kapkara şairi?
    Senin dediğin eşyanın değil, karanlığın tabiatına aykırı.
    Karanlık cüceleri, acuzeler, dürzüler…
    Yarının Türkiye'sinin hayvanat bahçesinde teşhir edilecekler…
    Adam kalabalıktır hain hücre:
    Elde mitralyözüyle,
    Sierra Maestra’da, Falcon'da, Vietnam'da, Mozambik'te, Angola'da, Sina çöllerinde…
    Özgürlüğün türküsünü söyleyenler
    Zülme, kahpeliğe, sömürüye karşı
    Dişiyle, tırnağıyla üç kıtada karşı koyanlar benim evlatlarımdır kahpe hücre.
    Benim adamın ormanlarından aldıkları fideleri, birer birer dikiyor, kahpeler koalisyonunun dünyasına.
    Kel dünya, adamın ağaçlarıyla ayıbını örtüyor, güzelleşiyor.
    iyi bak bana feodal duvar, iyi tanı beni
    Seni yerle bir edecek adalıları iyi tanı.
    Adam ve hemşerilerinin çocukları ne halde diye dudak bükme, huurnun dölü utanç duvarı.
    Evet, adamı karanlığın suları bastı
    Evet, benim gibi pek çok adalı bu çirkin suların altında,
    Ama boşuna sevinme, adam batmaz, yok olmaz
    Adam, sadece karanlık denizinde yerini değiştirdi, hepsi o kadar.

    - II -

    Cıgaram elimi yakıyor.
    Maltepe’de etrafı karanlığın cüceleriyle çevrilmiş marş söyleyen iki adalı.
    iki adalının marş söyleyişinde silâhlar susar.
    Maltepe’nin göbeğini derin bir sessizlik kaplar.
    Dalga, dalga yayılır, ada’lıların erkek sesi, etrafa.
    O anda iki adalının gözünde her şey silinir,
    Karanlığın militanları küçülür…
    Sanki biraz önce atılanlar tomson kurşunu değil, parmak cücelerinin minik okları.
    O an ne binlerce güvenlik kuvveti, ne polis, ne zırhlı tugay, ne tomson, ne mitralyöz.
    Her şey önemsiz, küçük ve etkisizdir. iki adalı için.
    Adalıların korosu karanlık cücelerinde bir panik yaratır.
    Yüzlerinde, ezikliğin, şaşkınlığın biraz da utancı izleri okunur.
    Sanki ilahi bir kuvvet onların ellerini, kollarını bağlamıştır. Ta ki iki adalının marşı bitene kadar.
    Adalılar sol yumrukları havada, pencerenin önünde boy hedefi oldukları halde ateş edemezler.
    Garip bir andır bu an.
    Bu an karanlık cücelerinin, insanlığa dönüş anıdır.
    Cüceler konuşmazlar bile bu anı.
    Büyülenmişlerdir iki adalının havaya kalkan sol yumrukları ile.
    Ve kaybolup gitmişlerdir iki kişilik koronun nameleri arasında.
    Koro susar, büyü bozulur, görevlerini hatırlar cüceler,
    Eller tetiklere tarrrr………
    Ve Cevahir'imi kalbime gömüp dönerim hain hücreme.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 91.
    +2
    faşizme koyan mahir çayan.
    ···
  17. 92.
    0
    arkadaslar kusura bakmayın rahatsız ediyorum ama yeterlan2 panpamızın sözlükten neden ayrıldıgını unutmayın istedim. inci sözlük eski günlerini arıyor.++++++ + http://www.mypremiumlink.org
    ···
  18. 93.
    +3
    71'de yaktı ateşi en büyük lider.
    ···
  19. 94.
    +2
    samsun doğumludur.
    ···
  20. 95.
    +3
    adalı..
    ···