/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 101.
    +5 -1
    31.
    kısım.2- Normal kız (göster ama elletme)

    kaşarıda vardır normalide

    kaşarı: kişi pek fark etmez oral sex için fırsat arar,
    saxo, alır zütten verir ama bakireligni kocasına saklar bunu gibemiyosanız zaten yuh,

    klasiği: bu söylediklerimin aynısı ama bunu uzun süre çıktığı sevdiği biri ile yapar.

    taktiği:samimi duygular beslemek yada öyle gibi davranmak
    uzun süreyi göze almak sabırlı olmak

    kız sizi severse bekaretini bile alabilirsiniz
    kendinize aşık etmek için kendiniz olun sürekli ilgi gösterin,
    ···
  2. 102.
    +4 -1
    31.
    kısım3 Turist nasıl gibilir?

    turist zaten gibişmek için gelmiştir,
    ama ilk adımı sizden bekler çünkü turist olan o

    turist için yapmak gereken tek şey utangaç olmamak, bi türk kızının yanına gittignizde üff gt be slq der ama turist demez,

    konuşkan ve özgüvenli olmalısınız

    sonra içkiyi dayadınız mı zaten tek gece de bile gibebilirsiniz

    not: prezervatifi unutmayın .
    ···
  3. 103.
    +3
    31.kısım4: çok havalı kaşarlar:

    bu kızları bizim abaza halkımız yaratmıştır beyler, genellikle cok güzel olurlar ama çirkin olanı da vardır güzelsin diyince bizim kekolar apaçiler kendilerini güzel sanarlar neyse uzatmayayım:
    asla direk konuşmaya çalışmayın

    örn; face den konuşuyorsanız (pek etkili sayılmaz sanal ama,) direk odun gibi selam yazmak yerine bi fotoğrafına onu güldürücek bi yorum atın
    örn; bardaysanız yanına gidip selam tanışalımmı demeyin sadece bakın, yüzüne ara sıra kafanızı çevirin o size bakıyoken siz onu yakalamaya çalışın tak var gibi saatlerce bakmayın

    bu kızlar sürekli gülmek ister yazılı konuşmak iyi olmaz çünkü face den telefondan talibi çoktur konuşmaktan sizi unutur, ya telefonda konuşun ya yüzyüze komik olmanız önemlidir
    ···
  4. 104.
    +4
    31.kısım 5 face de instagram vb.takılan kız:

    bu kız sürekli durumlar paylaşır isteklerini belli eder

    dün gibişir bugün bakireyim der

    bu kızlar popüler olan kişilerle takılmaya çalışırlar
    ama 24 saat ilgi isterler 3 gün boyunca ilgi gösterirseniz avınızdır.
    ···
  5. 105.
    +6
    Okuyan panpalarim kendilerini belli etsin arada şuku atarsanız sevinirim ilgi olursa ki başta dediğim gibi 1 2 panpam bile okuyosa devam edeceğim.
    ···
  6. 106.
    +3
    32.kısımGÜVEN
    (özelden mesajlara hitaben)
    Güven olmadığı sürece bir ilişkinin başarılı olması imkansızdır. Ancak güven sağlamak da öyle bir gecede olacak iş değildir. Her geçen gün yavaş yavaş çalışmak ve güven ortamı oluşturmak gerekir. Bunu yapmak aylar da sürebilir yıllar da. Ancak güven camdan bir köprü gibidir. Tek bir taş atarsınız kırılır gider… Kısacası bu kadar zorlukla kurulan güven bir anda, tek bir hatayla ortadan kalkar. Peki güven bir kere zarar gördü mü bir daha kurulabilir mi? Birine yalan söyler, arkasından işler çevirir, onu üzersek tekrar bize güvenmesini sağlayabilir miyiz? Bu sorulara cevap vermek emin olun çok ama çok zordur. Genellikle tekrar bize güvenmesini istediğimiz kişiden kişiye ve yaptığımız hatanın büyüklüğüne göre değişir. Ancak yine de küçük de olsa bir şans vardır. Hadi şimdi bu şansı nasıl yakalayabileceğimize bakalım.

    Öncelikle belirtmek gerekir ki güveni en baştan oluşturmaya çalışmak bile o kadar zorken ve yıllar dahi alıyorken, zedeleyip tekrar kurmaya çalışmak çok daha zordur. Ancak eğer partnerinizi çok seviyorsanız ve yaptığınız hareketten pişmanlık duyuyorsanız öncelikle duygularınızdan emin olmaya çalışın. Gerçekten sevdiğiniz bir kişiyi üzdüyseniz onunla ilgili duygularınızdan emin olmaya çalışsanız iyi ederseniz. Çünkü yaptığınız hareket kesinlikle tam tersini söylüyor. Eğer duygularınızdan emin olduğunuzu düşünüyorsanız partnerinizi dinlemeyi öğrenin. Size haklı olarak çok kızgın olacaktır.

    Onun söylediklerini dinleyin ve söylediklerini önemsediğinizi gösterin. Yalnızca dinleyin ve hatalarınızı kabul edin. Boşuna hikayeler uydurmaya çalışmayın, çünkü zaten size inanmayacaktır. Eğer partneriniz sakinleştiyse ve ilk an kızgınlığı geçtiyse ilişkinizi uzun uzun değerlendirin. ilişkinizdeki ekgiblikleri belirleyin ve bunları gidermek için önerilerde bulunun.
    ···
  7. 107.
    +6
    32.(dewam)Tekrar Güven Sağlama Yolları

    Uzun süren uğraşlar sonucu kazanılan güven zedelendiğinde tekrar oluşturmak için aynı şekilde uzun bir süreç gerekiyor. Yani işiniz pek kolay değil! Ancak partnerinizi gerçekten seviyorsanız buna değecektir. Peki, bunu nasıl yapacağız? Cevaplarını sıralayalım:

    Pişmanlığınızı gösterin: Hatalarınızı anlayıp pişman olmuşsanız tekrar güven tesis etmek için bir atmışsınız demektir. Öncelikle onun, pişman olduğunuzu görmesini sağlayın.
    Duygularınızdan emin olun: Sevginizden emin misiniz? Bu konuda kendinize sorular sorun, kendinize cevaplar verin. Kendi kendinize bir “sevgi anketi” de yapabilirsiniz. Komik gelebilir; ama papatya falı bile size fikir verebilir. Kendinize soracağınız sorularla duygularınızdan emin olun. Yalan söylemeyin: ilişkileri ve güveni “yalan” bitirir. En başta yalan söylememeyi öğrenmelisiniz. Hatta pembe yalanlara bile tevessül etmeyin. Çünkü her yalan mutlaka ortaya çıkar ve ilişkinizi yavaş yavaş kemirir. Yalanın sona erdirdiği güveni yeninden tesis etmek için daha fazla çaba sarf etmeniz gerekecektir.
    Aldatmayın: Bu konunun ne kadar önemli olduğunu anlatmaya gerek yok. Aldatmanız, ilişkiyi bitirmeyi göze almanız demektir. Aldatmanın sarstığı güveni geri getirebilir misiniz? Bundan kimse emin olamaz! Para konusunda şeffaf olun: Maddi konular bir ilişkide güvensizliğin en önemli nedenlerinden biridir. Partnerinize veya eşinize parasal konularda dürüst davranmıyorsanız, gerçekler ortaya çıktığında güvenini yitirebilirsiniz. Ve yeniden güven tesis etmek için başa dönmeniz gerekir.
    ···
  8. 108.
    +4
    33.:Kullandığımız kelimeler&bilinç altı
    Gün içinde kullandığımız kelimelerin üzerimizdeki etkisi . .
    Kelimelerimizi biz yönetmezsek onlar bizi yönetecekler. Üç tür kelime kullanırız:

    Nötr kelimeler: Bunlar, üzerinde hiçbir yük bulunmayan, hiçbir şeyi itmeyen veya çekmeyen kelimelerdir. Atom içindeki nötron parçacıkları gibi. Duygu yönü sıfır olan kelimelerden söz ediyoruz. Örneğin: Normal, sıradan, şey, iş, önce, sonra, gün, akşam vs. Bu tür kelimelerde hiçbir olumlu veya olumsuz çağrışım yoktur. iyi değildirler, kötü de değildirler.

    Zayıflatıcı kelimeler: Bu kelimelere dilin doğasında olumsuz anlamlar, olumsuz duygular yüklüdür. Zayıflatıcı kelimelerle çirkinlikleri, kötülükleri tanımlarız. Bu kelimeleri her kullandığınızda enerji yükünüz azalır. Kelimeler tekrar edildikçe olumsuzluk yükü artar, kocaman bir duygu çöplüğü oluşur. Şu kelimelere bakın: Alçak, şerefsiz, adi, başarısız, çirkin, tiksindirici, pahalı, korkunç, zor, acı, öldürücü, kanlı, katil, tembel, eski vs.Güçlendirici Kelimeler: Olumlu yük taşıyan güçlendirici kelimeleri her kullanışınızda ruhunuzun güçlendiğini görürsünüz. Dinleyen herkes güçlü kelimelerinizin etkisiyle sizde sihirli bir güç olduğunu sanır.

    Güçlendirici kelimeleri kullandıkça manevi gücünüzün, özgüveninizin, coşkunuzun arttığını göreceksiniz. Bu kelimeler, onları her tekrar edişinizde sizi daha güçlü ve etkileyici gösterecek. Dahası mıknatıs gibi bir çekiciliğe sahip olacaksınız. (Bu paragraftaki güçlendirici kelimelerin altı çizilmiştir.)

    Başarı için dayanma gücüne, cesarete ve özgüvene ihtiyacımız var. Küçük bir engel karşısında hemen ümitsizliğe kapılan, kendini çaresiz hisseden bir insanın durumu çok acıdır. Oysa büyük kelimeler hayatımızı aniden değiştirebiliyor. Öyle ki en zayıf olduğunuz anda güçlendirici kelimeleri beş dakika tekrar ederseniz tüm duygularınızı değiştirebilirsiniz. Zihniniz, duruşunuz, yüz hatlarınız değişir. (Bu paragraftaki zayıflatıcı kelimelerin altı çizilmiştir.)

    Büyük ve güçlendirici kelimeler arasından en önemlilerini size aktarmak istiyoruz. Bu kelimeleri ve bunların eş anlamlılarını alabildiğine kullanın. Kendinizi ve yaptıklarınızı bu kelimelerle tanımlayın. Çılgınca tanımlayın:

    Enerji yükü en fazla olan güçlendirici kelimeler:

    Büyük, farklı, şimdi, hızlı, fırsat, harika, bedava, kazançlı, yeni, kolay, heyecan verici, kesin.

    Diğer güçlendirici kelimelerden bazı örnekler:

    Sır, başarı, zafer, yapmak, cesaret, saygı, önem, sevgi, saygı, barış, oyun, gülmek, yardım, vermek, yükselmek, eğlenmek.

    Bu kelimelerin her birinin eş anlamlısı olan onlarca kelime bulabilirsiniz. Büyük kelimeleri diğerlerinden ayırmalı ve onları her fırsatta yüzlerce kez tekrar etmeliyiz.

    Zayıflatıcı kelimeler onları dinleyenlerin zihinlerinde coşkuyu azaltan görüntüler oluştururlar. Bu kelimeleri kullandıkça pgibolojik gücümüz azalır. Yüzlerce defa \'şerefsiz\' diyen insan, şerefsizleri aşağılasa da bir gün aşağıladığı şerefsizlerin arasında bulur kendisini. Lanet edenler çoğu zaman aslında kendilerine lanet ettiklerinin farkında değildirler.
    Tümünü Göster
    ···
  9. 109.
    +3
    33.(dewam)
    Bu sözleri, bunlara benzer cümleleri kendiniz hakkında yüzlerce kez tekrar edin. Kanatlanıp uçmaya başladığınızı göreceksiniz. 'Hayır yalan söylüyorsunuz' diyecek size çevreniz. Ruhunuzun derinlerine fısıldayan şeytandan aynı olumsuz telkinleri işiteceksiniz. insanlar kendi yalanlarının kurbanı oldular. Yıllarca kendimize yalanlar söyledik. Güçsüz olduğumuzu, bahtsız ve başarısız olduğumuzu söyledik. Şimdi söylediğimiz bu yalanların esareti altında inliyoruz. Ne olurdu birileri çocukken bize bizi uçuracak yalanları nasıl söyleyeceğimizi öğretseydi.

    'Sevinçten coşuyorum' derseniz yalan mı söylemiş olursunuz? Eğer bu sözü söylemeye devam ederseniz idam sehpasında bile sevinçten coşarsınız. Eğer 'sıkıntıdan içimi kemiriyorum' demekte ısrar ederseniz padişah koltuğunda ölüm acısı yaşarsınız. Tekrar ediyorum. Kendi yalanlarımızın kurbanıyız. inandığınız tek doğru vardır. O da mutlak olan doğru değil, kendimize ısrarla söylediğimizdir. Hangi yalanı kendinize ısrarla söylerseniz tüm ruhunuz ona inanacaktır. Alt bilinciniz neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bilmez. Sadece ona en çok söylediğinizi doğru kabul eder. Bizim tek doğrumuz kendimize ısrarla söylemeye devam ettiğimizdir.

    Kendinize kırk gün deli olduğunuzu söylerseniz gerçekten deli olursunuz. Kırk gün akıllı olduğunuzu söylerseniz gerçekten akıllı olursunuz. Ona ne olmak istediğinizi söyleyin. Beyniniz olmak istediğiniz gibi olmakta zorluk çekmeyecektir. Her renge girebiliriz, her farklılığı ustalıkla başarabiliriz.

    Bu bölümü tekrar okuyup üzerinde düşünmenizi öneriyorum. Coşkunuzu geliştirdiğinizde sahip olduğunuz enerjiyi kullanarak nereye gitmek istediğinizi belirlemeniz gerekecektir. Hedefiniz nedir? Kaderinizi yönlendirmenin yolu hedefinizi belirlemekten geçiyor. Gelecek bölümde hedef üzerinde çalışmaya hazır mısınız? Kainat gemisinin kaptanı soruyor: 'Nereye gitmek istiyorsunuz?'
    ···
    1. 1.
      0
      bu ve bir üstteki bayağı iyi partlar panpa. olayın kilidi burada kırılıyor bence
      ···
  10. 110.
    +2
    34.Kızlar+Felsefe
    Kız Tavlama Felsefesi : PANPALARIM Bir kere sunu kesinlikle ama kesinlikle aklinizdan çikarmayin: kizlar her daim dokunsan aglayacak gibi yasar. Yani sürekli bi sorunlari vardir, ya aileleri onlari anlamiyodur, ya güzel degillerdir, ya abileri sürekli onlari baski altinda tutuyordur yada sirf sorunlu gözükmek için bi sorunu varmis tribi yapiyordur. Peki burda biz ne yapiyoruz? Tabi ki biraz pgibologluk oynuyoruz. Biraz sonra Nasil Karizma Yapilir bölümündede inceleyece? imiz üzre siz zaten kiza karizma yapmak için mutlaka pgiboloji ve felsefeyle ilgilendiginizi ona söyliyceksiniz. Bu ilk adim. Sonrada gidip kizi teselli eden centilmen dost tribine yatacaksiniz. Ama centilmen olmaniz bu durumda pek ise yaramaz o yüzden kizin karsisinda zihin okuyan bi tip gibi gözükmeniz lazim. Kizlar çogunuzun sandigi gibi yakgibliliga degil karizmaya önem verir. Yani çok karizmatik bir erkegin kiz tavlama sansi çok yakigibli bir erkekten yüz kat daha fazladir.
    ···
  11. 111.
    +4
    34.(DEWAMI)Kizlarin en zayif noktalarindan biri pgiboloji ve felsefedir. Tavlamak istediginiz kizla muhabbet ederken eninde sonunda bu kiz size "nelerden hoslanirsin?" diye bir soru soracaktir. Hiç tereddüt etmeden "Kitap okurum, müzik dinlerim, sinemaya giderim, gezerim" diye cevap verin. Göreceksiniz kiz o andan itibaren sizinle daha fazla ilgilenmeye baslayacak. Bu kizlar salak olduklari kadar meraklida olduklarindan hemen "ne tarz kitaplar okuyosun?" diye soracaktir. Hemen artik roman okumadiginizi, uzun süredir pgiboloji ve felsefeyle ilgilendiginizi ve sadce bu konuda kitaplar okudugunuzu üstüne basa basa söyleyin. Tabi ki bunlari aslinda hiç okumayacaksiniz.Ama bu salak kizlarin okuduklari en son kitap genellikle Cin Alidir. Yada en iyi ihtimalle salak ötesi ask romanlari okurlar. Peki siz bu durumda ne yapacaksiniz? Tabi ki ikinci kuralimizi uygulayacaksiniz. Yani uydurabildiginiz kadar uyduracaksiniz. Kizlar basta da söyledigimiz gibi pgiboloji ve felsefe lafini duyar duymaz size çok fazla önem vermeye baslarlar. Ama bu ilgiyi yüze katlayacak bir yöntem daha vardir. Bazi terimler kizlar üzerinde tahmin edebilece? inizden daha fazla etki birakir. Bunlarida açikliyorum. Söze söyle baslayin:"Diyalektik materyalizmin tarihsel gelisim sürecinde birçok realistik ve skolastik yaklasimla karsilasilmistir ve bu yaklasimlarin avantgart kültür döngüsü içerisinde birçok pozitivistik akim dogmustur."
    ···
  12. 112.
    +3
    34.son part :Bunlari duyan kizin eve gidince sizi düsünmekten baska hiçbir çaresi yoktur. Aslinda yukaridaki cümle hiçbir anlam içermez ama içinde olabilecegi kadar çok terim vardir. Burdan da sunu anliyoruz ki kizlar terimsel ve anlasilmaz konusan erkekleri karizmatik bulurlar. Uydurabildiginiz kadar uydurun. Kesinlikle anlayamazlar.Bu yöntem yuzlerce kizin üzerinde denenmis ve hepsinde de olumlu sonuç alinmistir. Ayrica kiz bunlari duyunca "evet haklisin, bende çok severim pgibolojiyi,hep pgiboloji okurum gibi bir tavirla karsililik verir. Tabi ki kiz uyduruyodur. Bunu yapan kiz artik sizin demektir.Çünkü kizlar bunu sadece karsisinda ezilmek istemediklei erkeklere yaparlar. Sakin kiza "hangi yazarlari okursun" gibi bi soru sormayin, kizi kaybedersiniz.Ama yine ikinci kuralimizi uygulayarak kiza hangi yazrlarin hangi kitaplarini okudugunuzdan bahsedin. Mesela ben 30'dan fazla kizi aslinda bir yönetmen olan Arthur Gordon'un 10'dan fazla pgiboloji kitabini okuduguma inanadirdim. Diyoruz ya bu kizlar harbiden salak olduklaryndan bu saatten sonra söleyeceginiz herseye inanirlar. Hiçbiri de çikip "nasil olur ya,Arthur Gordon yönetmen bi kere" demedi.Ama diyelimki sizin tavlamaya çaistiginiz kiz bunu söyledi,o zaman da kural ikiyi aklimizdan çikarmayarak "aaa, hadi yaaa! Kesin isim benzerligidir.Ben sahsen okudum o kadar kitabini inanmiyorsan yarin sana getireyim bütün kitaplarini" gibi bir tavra girin.Bu kiz milleti harbiden salak oldugu için buna inanacaktir. Tabiki ertesi gün kiza kitap filan zütürmiyceksin. Kizin "hani bana kitap getiriyodun?"Seklinde bir soru sormasi ihtimali çok çok düsüktür ama sorarsa "ya sorma dün gece sabaha kadar bi kitabi bitirdim aklimda o vardi sadece, yarin getiririm" diyin.Bu hem kizin size baglanmasini hemde kizin gözündeki karizmanizin feci sekilde artmasini saglar.
    ···
  13. 113.
    +6
    35.HAYATTAN MEMNUN OLMAYAN PANPALARIM iYi OKUYUN . HiÇ BiR ŞEY iÇiN ÇOK GEÇ DEĞiL YARIN DEĞiL ŞiMDi BiR ADIM ATMANIN TAM ZAMANI
    hiç bir şey için geç değildir.

    tam şu an o elinizdeki klavye midir ne gibimse işte, onu yavaşça bırakın ve bir adım atın. korkmayın, deneyeceğiniz şeyde başarısız olmak ömür boyu nefret ettiğiniz işte çalışmak kadar kötü değil.

    mal mal insanlarla aynı ofiste bir ömür geçer mi, gidip toki'den ev alıp 15 senesini bağlar mı lan insan 98 metre kareye? sonra kölesi olur mu patronunun?

    iğrenç insanların yüzüne gül, nefret ettiğin kıyafetleri giy, gibinde olmayan kelimeleri telaffuz et, işsizlik haberleri okuyup haline şükretmek adı altında kendini kandır, kaderine razı ol, 40 yaşına geldiğinde antidepresan manyağı ol. lan bu kadar mı korkaksınız, bu kadar mı ucuz sizin hayatınız?

    neymiş efendim bizim yan binadaki hayri abilerin kızı okulu bir sene uzattığı için hayata bir sene geç atılmış, bir senesini kaybetmiş hayatından. sizin hayat dediğiniz şey bir patronun kucağından başlayıp oradan inice mi bitiyor?

    sonra 50 yaşınıza geldiğinizde "ulan o gün binecektim o uçağa" demeyin.

    evet sana diyorum, hani sıcak sahil kasabalarında yaşamak istiyorsun ya hep. hadi toparla eşyalarını, git orada garsonluk yap. daha mutlu olursun. 10 seneye oranın kurdu olursun, iyi kazanır, iyi yaşarsın.

    daha ne bekliyorsun? bak hala burda!!!
    ···
  14. 114.
    +4 -1
    35.(DEWAMI)
    hani bir hayalin var ya, çocukluktan beri. o aklına geldiğinde tam olarak şöyle bir şey geçiyor aklında: lan olsa ne süper olurdu, ama biz kim bunu olmak kim...

    ya sokacam hayaline arkadaş. hayal kurmak en bedava iş. sen gerçekten istiyorsan bunu becermeyi, önce bu işin nasıl yapılacağını öğren. nasıl yapılacağını bildiğin bir işi yapamamak diye bir şey olduğunu sanmıyorum.

    hadi git öğren, önce nerden başlaman gerekiyor, nasıl olacak bu işler.
    ···
  15. 115.
    +4
    36.MADDi&MANEVi MUTLULUK
    Mutluluk, her ne kadar paha biçilemez olsa da, mutluluğun elde edilebilmesi için manevi yada maddi yönden zengin olmak gerekir. Manevi düşüncemizde tüm sevdiklerimiz aramızdayken bir sıcaklık hissederiz. içimize işlenen güven yüzlerimizde küçük bir tebessüm belirtisi yaratır. Mutluluk kolay kolay elde edilemeyeceği gibi kolay kolayda unutulamaz. En mutlu olduğum gün ne zamandı ? Sorusunu sorduğumuzda unutamadığımız o zamanlar gelir aklımıza. Ah ne günlerdi diyerek geçmişe bir örtü çekeriz. Kimi zaman mutluluk bizim için manevi değerlerden öteye çıkabilir. Aslında manevi mutluluk denilenin günümüz dünyasında pekte tatmin edici olmasa gerek.
    ···
  16. 116.
    +2
    36.(DEWAMI)

    Maddi kaynaklarımızda bizi güvende hissettirebilir. Maddi açıdan iyi olmak elbette dilediğimizi yapıp mutlu olmak değildir. Maddi açıdan sıkıntı çekmemek ve bunun verdiği rahatlıkla kendimizi özgür hissedebiliriz. Maddi açıdan zor durumda olanların her zaman karamsar düşünceleri vardır. Bu karamsarlık içten içe büyür ve çeşitli sorunlar oluşturur. Aile içinde huzursuzluk yaratan maddi kaynaklar gece başımızı yastığa koyunca rahat uyutmayan düşüncelere boğar bizleri. Elbette her şey maddi değildir. Lakin her şeyde manevi değildir. Mutluluğun sırrı bizlerizdir. Yaşama ayak uydurarak mutlu olmayı başarabiliriz. Hem manevi hemde maddi olarak zengin olabilirsek mutluluk bizler için paha biçilemez bir duygu olacaktır.
    ···
  17. 117.
    +3
    36.SON
    Fakat maddi değerlere fazla güvenmemiz gerekir. Spiritüalist görüşe göre ruhun dünyaya gelme amacı mutlu olmak değil, tekamül etmektir. Mutluluk ise bir amaç değil, bir sonuçtur. Mutluluk maddi değerlerle edinilemez, çünkü maddi değerler geçici olup, bir gün yok olacaklardır.
    Maddi değerler gelip geçicidir. Unutulur ve zamanla yok olurlar. Bunun tam tersi olan manevi değerlere sahip mutluluk bizlerle birlikte sonsuz bir yere sahip kalacaktır.
    ···
  18. 118.
    +1
    Eklemek istediklerinizi soru ve önerilerinizi bekliyorum. tücrebesi olan panpalarımın tecrübelerini bekliyoruz . iyi okumalar arada şuku atarsanız sevinirim teşekkürler.
    ···
    1. 1.
      0
      Bittimi
      ···
      1. 1.
        0
        Bitirdim
        ···
    2. 2.
      0
      -Hayır
      ···
  19. 119.
    0
    37.Konu farklı yerlere gidiyor ama özelden yazan panpalarim için Özgüven, ve bilinç altı hakkında bir kaç bilgi ekleyecegim .
    Kısım1.Özgüven insan pgibolojisinin (bilinçaltının) en temel öğelerinden biri olmakla beraber bir gerekliliktir. Belli bir ölçüde kendini değerli bulmayan kişi öz kimliği ile pgibolojik çatışma sürecine girerek kendisini devamlı bir pgibo-sıkıntı halinde bulmaya mahkumdur. Söz konusu sıkıntı hali, bireyin rutini olabilir, normalleştirilmiş (doğal algılanan) bir pgibolojik duruma dönüşüp – özgüven ekgibliği – bireyin yaşdıbını olumsuz anlamda yönlendirir.

    insanları diğer canlılardan ayırt eden özelliklerden biri kendinin farkında olmasıdır. insan kendine bir kimlik oluşturur daha sonra bu kimliği yargılamaya gitme gücüne sahiptir. Tüm kaynaklar gibi, bu insan kapasitesi de bireyin lehine kullanılabileceği gibi aksi durum söz konusu olabilmektedir. Kimliğini sevip, sevmeyeceği tamamen bireyin elindedir. Bir rengi, bir sanatçıyı, bir kokuyu sevip sevmemenin aksine, kendi kimliğinizle ilgili öğeleri reddetme eğilimi, sizi yaşdıbınızda ayakta tutan bilinçaltı yapılarınıza zarar verir.

    Kimse özgüveni ekgib doğmaz !

    Kimliğini sevmemeyi öğrenir!

    Özgüven ekgibliğini edinlir!
    ···
  20. 120.
    +2 -1
    37.kısım2
    Kimliğini Reddetme ile Özgüven Ekgibliğine Giden Yol

    Aynen; bir yaranın daha fazla büyümemesi ve acıtmaması için onu kaşımaktan, bir yere dokundurtmaktan nasıl doğal olarak kaçınıyorsak; kendi kimliğini reddeden birey de, kimliğinin ön plana çıkacak durumlardan kaçınmayı tercih edecektir; bir başka deyişle kendini reddetmenin verdiği acıyı arttırmaktan kaçacaktır. Pratikte bu durum; sosyal ve iş hayatında pasif duruşu beraberinde getirir; sevdiğiniz kişiye duygularınızı açmamayı, iş görüşmesine gitmemeyi, ihtiyacınız olduğunda yardım istememeyi tercih eder; başarısız olma riski olan tüm sosyal etkileşimlerden kaçınırsınız. Daha az risk alırsınız. Bu nedenle yaşdıbınız boyunca karşınıza çıkan çoğu fırsatı kaçırır ve çözümleme kaabiliyetinizi sınırlarsınız.

    Kimliğini reddetmenin oluşturduğu yarayı daha fazla deşmemek için, kendiniz ile çevreniz arasında kalın duvarlar örer, başkalarının sizi eleştirmesini engellemeye çalışır, kalenin arkasında duran askerler gibi savunma kalıpları oluşturur ve mükemmelik arayışı içinde kaybolmaya mahkum olursunuz. Çevrenizdekilere karşı soğuk davranmayı ya da devamlı dırdır eden birey olmayı tercih edersiniz. insan etkileşiminde bulamadığınız zevki veya mutluluğu; alışverişte, alkolde veya uyuşturucu maddelerinde aramayı tercih edersiniz.

    Kimliğini reddetmek veya sevmemek ile serüvene başlayan bir bireyin olası yol haritası yukarıda yazıldığı gibidir.  Sonuç Özgüven Ekgibliğidir.
    ···