/i/Haberler

İnciden al haberi
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +9
    Gray Man (Gri adam), the Werewolf of Wysteria (Wysteria'nın kurtadamı, Brooklyn Vampiri, the Moon Maniac (Ay manyağı) ve The Boogey Man (Öcü) gibi isimlerle anılan Albert Hamilton Fish (1870-1936). 20 yüzyılın en azılı yamyam ve seri katili olarak geçer.

    Farklı şehirlerde 100'e yakın çocuğu öldürdüğünü söyleyen Fish sadece 5 cinayetten ceza almıştır.

    "Her zaman başkalarına ve kendime acı çektirmek arzum vardı. Acı veren herşeyden zevk alıyor gibiydim."
    https://www.youtube.com/watch?v=N0fQfjvK1FM



    2. Masum Bir Çocuktan Bir Sapkına Dönüşümün Öyküsü


    Albert 1870'de Washington'da dünyaya geldiğinde Annesi Ellen 32, ondan 43 yaş büyük olan babası Randall Fish ise 75 yaşındadır.

    Albert 5 yaşındayken babasını kaybeder. Hasta kardeşlerine zor bakan annesi de oğlunu yetimhaneye bırakmak zorunda kalır. 9 yaşına kadar burada kalan Albert kırbaçlanmak da dahil her türlü sadistçe muameleyi görür. Bir süre sonra bunlardan zevk almaya başlar.

    Annesi bir iş bulur bulmaz kücük Albert'i yanına alır. Ergenliğe geçiş döneminde değişik ciksüel deneyimler edinmeye başlayan Albert erkeklerden hoşlanmaktadır. ilk cinsel deneyimini bir telegrafcı çocukla yaşayan Albert, boş zamanlarında havuzları ziyaret ederek soyunan erkek çocuklarını röntgenler. Bu dönem idrar içme ve dışkı yemek gibi sapkınlıkları da başlar.

    "Nerdeyse 9 yaşıma kadar ordaydım, yanlış başladığım yer orasıydı. Acımasızca kırbaçlanıyorduk. Çocukları, yapmamaları gereken birçok şeyi yaparlarken gördüm"







    3. ilk Hapsi...


    Annesinin hayatını düzene koyması için evlenmeye ikna ettiği Albert'in 6 çocuğu olur. Albert de çocuklarına bakmak için zimmetine para geçirmekten hapse düşer. Hapishanede geçirdiği senelerde tekrar erkeklerle ciks yapmaya başlar ve asıl cinsel kimliğine geri döner.

    Hapisten çıktıktan sonra cinsel sapkınlıkları iyice çeşitlenir. Balmumu sergisinde gördüğü kesilmiş bir penisten tahrik olup daha sonra zihinsel engelli bir gencin penisini kesmeye çalıştığını, genelevlere gidip kendini kırbaçlattığını ve küçük çocuklara ilgi duymaya başladığını anlatmış.

    "Hiçbirmiz aziz değiliz" Albert H. Fish







    4. Kendi Kendine Zarar Verme ve Yamyamlığa Geçiş...


    ilk hallüsinasyonlarını eşi kendisini terk ettiğinde görmeye başlayan Albert'in çeşitli sapkınlıklara olan ilgisi ve dine olan eğilimi belirginleşir. isa ve meleklerini gördüğünü sanan Albert, sorgusunda havari Yuhanna'nın talimatıyla kendisini bir halıya sardığından bahsetmiştir.

    işkence yaptığı ve öldürdüğü çocukları "Tanrı'ya verilen kurbanlar" olarak düşünen Albert, kendisine zarar vemeye başladığı bu dönemde, anüsüne ve kasıklarına iğneler batırdığı ve çivili bir kürekle kendine vurduğu cinsel ve fiziksel işkencelerle kendini cezalandırdığına ve günahlarından arındırdığına inanıyordu. Bu iğnelerden onlarcası çok derine sapladığı için vücudunda kalmıştır. Yakalandıktan sonra çekilen leğen bölgesinin röntgeninde, mesanesinin etrafında 29 iğne görülmektedir. Benzine batırılan bir yün parçasının anüse sokulmak suretiyle ateşe verilmesi veya gül sapının idrar yollarına sokulması da zevkleri arasındadır.

    Bütün bu mazoşist eğilimlerine rağmen kendi çocuklarına zarar vermiyor ama çocuklarının arkadaşlarını iğneli küreği kendi üzerinde kullanmalarını öneriyordu. O günlerde yamyam eğilimleri de su yüzüne çıkan Albert, çiğ et yemeye ve arada bunu çocuklarına da servis etmeye başlar.







    5. Et Satırı, Kasap Bıçağı ve Küçük Testere ile Fantezi


    Albert, önce kimsenin arayıp sormayacağını düşündüğü küçük, savunmasız siyahi veya engelli çocukların peşine düşer. Kurbanlarına mutlaka işkence uygulayıp, tecavüz ediyor, etlerini yiyor, kurbanlarına acı çektirmekten büyük zevk duyuyordu, bunları yaparken hem Tanrı'nın isteğini yerine getirdiğini hem de onları günahlarından arındırdığını düşünüyordu. 1920 yılına kadar yaklaşık 15 cinayet işlediği tahmin edilmektedir.

    1924'de bir çiftlikte 6 yaşındaki Beatrice Kiel'i oynarken gördüğünde vahşi duyguların etkisi altına giren Fish, küçük kızın peşine düşer ve ayartmaya çalışır. Kızın ailesi durumu fark eder ve Albert'i çiftlikten kovar. Daha sonraki bir teşebbüste sokakta oynayan iki çocuğu ayartarak evine getirmeyi başarır. Ama çocuklar yatağın altındaki satır ve bıçakları görünce korkup, evden kaçmayı başarır.

    Bütün o kanlı işlerinin arasında tekrar evlenen ve bir hafta sonra boşanan Albert, bir kadına müstehcen bir mektup yollayarak tacizden suçlanır ve nihayet tutuklanarak akıl hastanesine gönderilir.







    6. Pışırıp Yediği Küçük Kızdan Geriye Sadece Kemikleri Kaldı...


    Akıl hastanesinden çıkan 58 yaşındaki Albert, genc Edward Budd'un iş ilanına cevap verir. Kendini, Edward ve arkadaşını kiralamak isteyen bir çiftci gibi tanıtan Albert, Budd ailesinin güvenini kazanır. Başta amacı Edward Budd'u işkence edip, kanamadan öldürüp, parçalamak olan Albert, ailenin küçük kızları Grace'i gözüne kestirir. Yeğeninin doğum günü eğlencesine zütürmek istediği yalanıyla ailesinden aldığı sevimli kızı boş bir eve zütürüp, öldürür.

    Üzerine kan bulaşmaması için tüm giysilerini çıkarır. Minik kızın derisini soyarak, et satırıyla parçalar. Parçaları kaldığı pansiyona getirir ve 9 gün boyunca hiç dışarı çıkmadan Grace'nin etlerini havuc, soğan ve jambon dilimleriyle pişirip, yiyerek, mastürbasyon yapar.







    7. Pedofil, Tecavüzcü, Yamam, Sado Mazoşist 20 yy'ın En Azılı Seri Katili Mahkemede!


    1935'de başlayan duruşma 10 gün sürer. incilden yaptığı alıntılarla kendini savunan Fish küçük çocuklara yaptıklarını sakin sakin anlatarak pgibyatırları bile şaşırtır.

    Pgibiyatristler, sadizm, mazoşizm, iğrenç cinsel sapkınlık, kırbaçlama, teşhircilik, röntgencilik, kendine ve başkasına fiziksel zarar verme, yamyamlık, dışkı yeme, idrardan cinsel zevk alma, pid0fili gibi eğlimleri olan katilin "pgibiyatrik fenomen" olduğunu ifade eder.







    8. Son Sözü "Hiç tatmadığım bu büyük zevki tatmaktan mutlu olacağım." Oldu


    Akli dengesinin yerinde olmadığını savunan pgibyatrlara ragmen, jüri iyi ve kötüyü ayırabilecek durumda olduğuna hüküm getirerek suçlu olduğuna karar verir ve yargıç ölüm cezasını onar. Sevimli ihtiyar görünümlü azılı katil 16 Ocak 1936 tarihinde elektrikli sandalyede idam edilir. idam sırasında vücudundaki iğneler elektrot vazifesi görerek ölümü hızlandırmıştır.

    Dünyaya herkes gibi masum bir çocuk olarak gelen, Albert Fish ailesinden ilgi göremeden küçük yaşta dayak ve işkenceyle tanıştı. Bunların bir ilgi çeşidi olduğunu sandı. Günahın bedelinin acı çekerek ödeneceği fikrine sarıldı. Kendisine yaşatılanları o da misliyle başkalarına yaşattı.

    Evde ve yetimhanede dayağa maruz kalmasaydı, o tonton görünüşüne uygun, iyi bir karakteri olur muydu diye sormadan edemiyoruz.



    ···
  1. 2.
    +1
    rezerved
    ···
  2. 3.
    +1
    Stephen King'in Kara Ev kitabı bunu anlatıyo lan
    ···
  3. 4.
    +6
    afiyet olsun dayı

    bide benim küçüğü yesen
    ···
    1. 1.
      0
      ahahahahahah şuku
      ···
    2. 2.
      0
      sapik detected
      ···
  4. 5.
    0
    vay huur çocuğu vay
    ···
  5. 6.
    +2
    emeğe şuku ne biçim dünyada yaşıyoruz aq dedirtti. hayır gaysin 6 çocuk ne bizim en babağiyitler 3 çocuk lafına kızıyor. batının bu yönünü örnek alın aq
    ···
  6. 7.
    +2
    dayıyı sokakta görsem ne tatlı amca keşke çay içsek muhabbet etsek deriz dıbına koduğumun oğluna bak iğrenç bin kurusu inşallah karını senden başkalarıda gibmiştir
    ···
    1. 1.
      +1
      onun icin panpa tanimadigin bir insanla asla ve asla samimi olma, ilk once bir insani taniki oyle arkadas ol
      ···
  7. 8.
    0
    birader tamam iyi yazmışsın okuduk ta bari kopyala yapıştır yapmayaydın ya.
    ···
  8. 9.
    +1
    Vay huur çocuğu
    ···
  9. 10.
    0
    astılar mı sonra bunu panpa
    ···
    1. 1.
      0
      elektrikli saldalyeye oturtmuslar panpa
      ···
  10. 11.
    +1
    oha huur cocugu
    ···