Bildiğiniz üzere God of War serisinde ortaya konan merkez düşünce şudur: Spartalı yarı-tanrı Kratos'un Tanrılara karşı intikamı temalı kan davası - çünkü Tanrılar, Kratos'a ve ailesine yamuk yapmıştır.

Bugün Kratos'un ve ailesindeki herkesin ölümüyle lanetlenmiş hikayesin,i tüm oyunları kronojik olarak oynayıp bitirmiş birisi olarak herkese hatırlatacağım.

Yerlerinizi alın, efsane bir hikaye başlığı ile işe girişiyorum.

Kratos ve Deimos henüz çocuk yaştayken Zeus bir kehanet öğrenir; buna göre Zeus, oğullarından birisi tarafından öldürülecektir ve bu oğlu da vücudunda iz olan bir savaşçı olacaktır.

Zeus hemen bilgelik tanrıçası Athena ve asıl savaş tanrısı Ares'i kehanetteki oğlunu bulmaya gönderir. iki tanrı bu oğlun Deimos olduğunu düşünür çünkü Deimos'un vücudunda belirgin doğum izi vardır.

ilk Yıllar...

God of War 1 ve Ghost of Sparta'da öğreneceğiz ki Kratos'un annesi Callisto adında bir ölümlü ve babası da Zeus adındaki Tanrıların Tanrısıdır.

Kratos'un doğduğu gün Zeus'un eşi Hera, Kratos'un öldürülmesi gerektiğini söylemiştir çünkü Zeus'a bir ölümlüden yine çocuğu olduğu için kızgındır. Ama Zeus, çocuğu Kratos'a merhamet gösterip onu bağışlar. Kratos'u Sparta'da annesi Callisto yetiştirmeye başlar. Bu arada Callisto'nun Deimos adında bir oğlu daha olmuştur.

Deimos kaçırılmadan önce Kratos onu korumaya çalışır ama Ares onu bir böcek gibi kenara fırlatıverir. Burda Kratos'un sağ gözünün üstünde bir yara oluşur.

Öldüğünü düşündüğü kardeşinin onuruna Kratos kendi vücuduna ve yüzüne Deimos'un doğum izi gibi olan dövme yapar.

Böylece Kratos'un Tanrılara karşı kini başlamış olur.

God of War'un çizgi roman serisinde Kratos, kızı Caliope'nin cilt hastalığını tedavi etmek için ihtiyaç duyulan Ambrosia'yı aramak için bir göreve çıkar. Sparta yasaları, cilt hastalığı olanların toplum içine çıkmak geri dursun bu zayıflıklarından ötürü ölüme terkedilmeyi şart koşmaktadır. Bu sebeple Kratos, Tanrıların yiyeceği olan Ambrosia'yı bulma macerasına atılır ki kızını iyileştirebilsin.

Kardeşinin ölümünün intikdıbını almaya and içen Kratos, Spartalı bir asker olarak başladığı yolda Sparta generali olur. 50 kişilik Sparta ordusunu 1000'e çıkarır ki bunu günümüze uyarlarsanız 5 milyon askerlik orduyu 100 milyona çıkarmak demektir - bu esnada Lissandra adında bir kadınla evlenir ve Caliope adında da küçük bir kızı Dünya'ya gelir.

Kratos, yol boyunca savaş tanrısı Ares'in adeta şampiyonu olur. Tüm savaşları kazanarak Ambrosia'yı alır ve kızını kurtarır.

Yolda Kratos'un Spartalı arkadaşlarının çoğu ölür ve bu da bizim çok iyi bildiğimiz "Kratos'a yakın olanın ölümü yakındır." sözünün bir göstergesidir.

Upupupup

Rezervua

ilerleyen yıllarda Kratos'un savaş açlığı büyüyerek devam eder. Nihayetinde Kratos ve güçlü ordusu, barbar bir kavimle karşı karşıya gelir. Bu kavmin kumandanı Ulrich de ölmek üzere olan babasını iyileştirmek için Ambrosia'yı aramış ancak Kratos almış olduğu için babasını kaybetmiştir; bundan ötürü de Kratos'u suçlamaktadır. Savaş sahasında babasının intikdıbını alma fırsatı bulduğunu anlayan Ulrich, Kratos ve ordusunu mağlup ettikten sonra tam Kratos'u öldürecekken Kratos, savaş tanrısı Ares'e yalvarır; kendisini onun hizmetine adama karşılığında Ulrich ve kavmini yok etmesini diler.

Ares bu teklifi kabul eder ve gökten inerek Ulrich ve kavmini katleder. Ardından da Kratos'u hizmetkarı yapacak olan Kaos Kılıçlarını Kratos'un kollarına dağlar.

Bu aynı zamanda Kratos'un imza niteliğindeki ilk silahıdır.