/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    0
    girdik içeri, yaşlı adam tesbih çekiyordu uzun bir tesbihi vardı, kapıyı açan genç kadın buyrun oturun dedi, evde kanepe koltuk yok, sadece yerde minderler var sırt yaslamak için de uzunca bir sedir gibi bişey var, oturduk hoca halen tesbih çekip içinden bişeyler okuyor, sonra dedem selam verdi adam 10 saniye kadar okumaya devam ettikten sonra dedemin seldıbını aldı, kimseden çıt çıkmıyor, hoca birden bana döndü ve yaklaş dedi emir kipiyle, babam kafasıyla kalk işareti yaptı, ağır ağır ilerledim hocanım önüne, otur dedi, oturdum, bak dedi, baktım, gözleriyle gözlerime 10 saniye kadar dik dik baktı, türkçe olmayan bişeyler diyordu bana doğru bakarak, sadece bakıp birşeyler söylemeye devam etti ben yere bakıyorum sadece, gelini olduğunu tahmin ettiğim kadını çağırdı, birşeyler söyledi, kadın getirdi, 1 bıçak 1 kağıt 1 kalem 1 tas içinde su 1 de iğne getirdi, adam kağıda birşeyler yazdı ince uzun bir kağıttı, bu kağıda yazı yazdıktan sonra büktü büktü, makasla belli parçalar halinde 10 parçaya kesti, suyun içine attı, ama ağzı hiç durmuyor sürekli birşeyler mırıldanıyor, suya baktı birden gözleri faltaşı gibi açıldı ve bana baktı, iğneyi aldı, kolunu uzat dedi, hiç birşey demeden uzattım, koluma küçük küçük 5 delik açtı, hepsinden toplu igne başı kadar kan aktı, bu kanı tasdaki suyun içine akıttı, parmağıyla bu suyu karıştıdı, sonra sen çık dedi bana, dışarı çıktım, 5 dakika kadar sonra dedem ve babam yanıma geldiler, suratları düşmüş, arabaya bindik hiç konuşmadan, sonra arabada dedem, oğlum dedi sen bu illetlere nerede bulaştın
    ne illeti dedim, oğlum dedi *** kabilesinden birilerinin çocuğunu öldürmüşsün, ne cocugu dede ne diyorsun dedim, hocanın ona verdiği bıcağı gösterdi, onlara karşı oğlum dedi yapılabilecek şey buymuş, bunu yanından ayırma oğlum dedi, biz seni yalnız bırakmayız hep yanında oluruz merak etme dedi, hocanın da yapabileceği tek şey buymuş dedi, ne olduğunu anlamıyordum, artık ne olursa olsun modundaydım, tekrardan dedemlerin evindeydik, akşam olmuştu yemek yiyoruz, hepimizde bir sessizlik var, yatma saatine yakın kapı çaldı, hiç unutmam 5 tane köylü vardı en arkadaki adamı tanımıştım ilk gittiğimiz ve bizi evinden kovan hocaydı, dedeme birşeyler dediler, dedem burası benim evim dedi bunu duydum sadece, sonra dedem yanıma geldi oğlum dedi hadi evinize gidin orda daha rahat edersin dedi, sadece tamam dedim, dedem dahi bunu yapıyor benden çekinip evinden kovuyorsa ne yapabilirdim, hiç birşey hissetmiyordum, neyim olduğunu dahi bilmiyordum, gecenin bir yarısı babam annem ben atladık arabaya kendi evimize doğru sürüyoruz, eve geldik, salonda oturuyoruz, annemle babam yalnız bırakmadılar o gece, sadece uyumasınlar istiyorum, bir anlık bile uykuya dalmasınlar diyorum, ancak insan onlar da uyuyakalmıştık üçümüz de, ta ki saat yine 2:30 u gösterene kadar
    yine o kabusu gördüm
    Tümünü Göster
    ···
  2. 27.
    +2
    okuyanlar burda mı ?
    ···
  3. 28.
    0
    huur cocugu quanttumu anlatiyor beyler
    ···
  4. 29.
    0
    Neyi paylaşıyon huur çocuğu quanttum yazdı bunu beğendiysen linkini verirsin part part atmak nedemek züt
    ···
    1. 1.
      +1
      başta da dedim. varsa affola ben burda görmedim. burda görüp de atıcak halim yok. yavşak yavşak yorum atmayın aq. ilk başlarda yazdım aynısını. varsa link atın sileyim dedim. kimsenin emeğini çalmam. paylaşın linki ordan okuyun merak edenler . sahibinden özür dilerim başka bi setede gördüm de paylaştım.
      ···
      1. 1.
        0
        http://www.incisozluk.com...apslerle-kan%C4%B1tlarla/

        Al burda editle bunu şimdi ilk entryine
        ···
  5. 30.
    0
    Wattpad'dan mı aldın ?
    ···
  6. 31.
    0
    seri yaz panpa hadi la
    ···
  7. 32.
    0
    Burdayiz devam et panpa
    ···
  8. 33.
    0
    hava kızıl, güneş yok, yine üniversite okudugum şehirdeki evdeyim, yine arkamı dönüyorum, ancak bu sefer farklı birşey vardı, atakanın yüzünü görüyordum, size nasıl tarif edeyim, gözleri masmavi, siyah dişleri var, upuzun saçları var, bana baktı hiç unutmadığım 2 cümleyi söyledi, il hüvel, illa bin zitr, o masmavi gözlerini bana dikip bunları söyledi, konuşamıyordum, sadece o masmavi gözlerine o uzun saçlarına, kararmış dişlerine bakıyordum, babamın sesiyle uyandım, annem babam başımda bağrıyorlardı, kalktım, ne oluyor dedim, oğlum iki saattir arapça bişeyler söylüyorsun dediler, baba dedim yine aynı kabusu gördüm, biri bana 2 cümle söyledi dedim, bıçağın nerde dedi, arabada kalmış baba dedim, siz annenle oturun ben getiriyorum hemen oğlum dedi, asla yanından ayırma bir daha sakın dedi, annemle oturdum babamı bekliyorum, 10 dakka oldu babam halen aşagıda arabadan bir bıçak alıp gelemedi, anne dedim beraber gidip bakalım, ne olacaksa olsun artık, annem oğlum biraz daha bekle gelmezse polise haber veririz diyor, ne polisi manyakmısın dedim, alt tarafı aşağı ineceğiz diyorum, aslında bunun nedenini şöyle söyleyim size, artık onlarla karşılaşmak istiyordum, yani artık bu kabuslar bu korkular bitsin, karşıma çıksınlar, ve beni artık bıraksınlar istiyordum
    indik aşağı babam arabanın direksiyonuna geçmiş oturuyoru, annem camı tıklattı, elinde sigara sadece oturuyor babam, anneme bakmıyor dahi, sonra anneme camın arkasından boynunu çevirip baktı, ağlamaya başladı koskoca adam, kapıları kilitlemiş ön koltukta sigara içip ağlıyor, annem aç şu kapıyı diyor, babam sadece ağlıyor, 5 dakika kadar öylece oturdu elinde sigara ağladı, sonra açtı kapıları, baba kurban oluyum niye ağlıyorsun dedim, artık bıktım dedim, oğlum dedi apartmanın kapısında yaşlı bir kadın beni durdurdu, su istedi dedi, ne suyu baba dedim, ağzı titriyordu anlatırken, ağlıyordu bir taraftan, bilmiyorum oğlum dedi, baba dedim saat 3 ü geçiyor bu saatte apartmanın kapısında kim niye su istesin dedim, babam bekle getiriyim demiş arkasını kadına dönmüş, kadın benim oğluma senin oğlun diye bağırmış babam arkasını döndüğünde kimse yokmuş, koşmuş arabaya, bıçagı eline almış kapıları kapatmış o korkuyla
    eve çıktık sabaha kadar oturduk, sabaha karşı uyumuşum tekrardan uyandığımda öğlen olmuştu, rüya görmemiştim, üçümüz oturuyoruz babamın telefonu çaldı, arayan bizim üniversitenin olduğu şehirdeki ev sahibiydi, kapıyı çalıyormuş kimse açmıyormuş, ancak içerden ses geliyormuş, birden fazla ses var diyor adam telefonda babama, babam oğlum benim yanımda dedi arkadaşı ne yapıyor bilmiyorum dedi, ev sahibi çilingir çağırıyorum o halde dedi,
    Tümünü Göster
    ···
  9. 34.
    0
    hala birçok eşyam o evdeydi, babama ben artık o şehirde okumak istemiyorum, tekrar sınava gireyim yahut başka bir yere geçiş yapayım dedim, olur oğlum dedi sağolsun karşı çıkmadı hiç, babamla gidip eşyalarımı alacaktım, bindik lada samaraya vardık, eve geldik, kimse yok, anahtarım kapıyı açmadı değiştirmiş kiliti ya atakan ya ev sahibi, babam ev sahibini aradı, adam zaten biz görüşmek istiyormuş, geldi bilen bilir asya çay bahçesi var, şehir hakkında da ipucu vermiş olayım, orada buluştuk, adam bayağı tırsmış ve şaşkın bir ifadeyle geldi hiç oturmadı, oğlum dedi o evde siz neler yaptınız dedi, ben birşey yapmadım amca dedim, arkadaşımı bulduklarında gülüp kendi kendine konuşuyormuş, ev sahibi ile çilingiri karşısında görünce sövmeye hakaretler etmeye başlamış, ev sahibi polis çağırmış, akli dengesinin yerinde olup olmadığını anlamak için müşaade altına almışlar atakan'ı, ev sahibi anahtarı değiştirmiş, eşyalarını alıp gidebilirsin dedi, baba dedim eşyaları toplayıp gitmeden önce atakan'ı görmek istiyorum, emin misin dedi, evet dedim, gittik tutulduğu yere
    babam hemşireye atakan *** 'ın odası nerde dedi, hemşire tarif etti girdik serum takmışlar, yatakta yatıyor, atakanın saç baş dağılmış sakal uzamış robinson crusoe gibi olmuş, beni görünce ağlamaya başladı, kulağıma yalnız konuşalım dedi, baba dedim kapının önünde biraz beklermisin, çıktı babam dışarı, artık yalnızdık, oğlum dedim senle tanıştıgım güne o kadar pişmanım ki dedim, beni nelere bulaştırdın dedim, benim dedi fazla zamanım yok gelecekler benim için dedi, eve git dedi, benim yatağın altındaki kolyeyi al, resmimi sök yak, içine kendi resmini koy, bir tane de k***s yazan el yazması üzerinde *** simgesi olan bir kitap olacak dedi al onu sondan bir önceki sayfayı aç dedi, o şekilleri yaz bir kağıda sonra hepsini gece o kabusları gördügün saat kaç ise yak dedi yakarken ** sayfadaki sözleri oku her yaktıgın kagıt icin 10 kere oku dedi, adam resmen beni bir illetin içine çekmişti peki bu söylediklerini yaparsam gerçekten artık bu kabuslar bitecekmiydi bunu sordum, bu yap dediklerinin manası nedir dedim, eğer gitmelerini istiyorsan yap dedi, sana yaşattıklarım için senin vebalini aldığım için özür dilerim dedi, acınası bir haldeydi kısacası, doktoruna gittim şizofren olmasından şüpheleniyoruz dedi, ancak dedi, hiç unutmam o söylediğini, bir hocaya zütürmek isterseniz dedi buna da saygı duyarım dedi, kaç yıl tıp okumuş adam dahi bunu diyorsa ortada birşeyler vardır diye düsündüm, baba dedim gidelim hadi eşyaları alalım, gittik eve ev sahibi çay bahcesinde anahtarı babama vermişti, giderken bırakacaktık tekrar ona girdik eve önce benim odama girip eşyalarımı topladık, sonra atakanın odasına girdim
    baba dedim atakanın odasında da bazı eşyalarım var onları da alayım sonra gideriz, tamam oğlum dedi, tek girdim odasına, ayna vardı odasında dikdörtgen şeklinde, onu ters çevirmiş, anlam veremedim, aynayı kendime doğru çevirdim, üzerine arapça birşeyler yazmış, tekrar aldığım gibi ters çevirdim aynayı , yatanın altına eğildim en arka tarafta kitap gözüküyordu aldım kitabı bayağı eski gibiydi,
    Tümünü Göster
    ···
  10. 35.
    0
    rez panpa devam et sen
    ···
  11. 36.
    +1
    zamk gibi birşey ile sayfalar hafif yapıştırılmış, birbirlerine ip ile bağlıydı, sarımsı bir rengi vardı, üzerinde dediği şekil ve isim yazıyordu, ancak normal boyutlu kitaplara göre büyük bir boyutu vardı, eni ise anormal değildi, kolyeyi kitabın arasında buldum açtım atakanın resmi duruyor hala, çıkardım onu kolyeden sonra cebimden çakmak çıkardım orda yaktım resmi, sonra kolyeyi cebime koydum, kitabı elime aldım çıkıyorken, aynanın bana doğru çevrili olduğunu gördüm, artık alışmıştım, hiç bakmadım o tarafa, sanırım tekrar ters çevirmeyi unuttum dedim kendi kendime hemen çıktım odadan, baba hazırım dedim, hadi gidelim dedim, 2 bavul vardı zaten babam ikisini de aldı eline baba birini ver dedim, vermedi hadi oğlum bir an önce gidelim dedi, indirdik bavulları arabaya yükledik, 5 dakika sonra ev sahibi geldi, anahtarını teslim ettik memleketimize doğru yola çıktık
    babamın durumu malum, altımızda ferrarimiz yok ya, lada samara vardı o zamanlar, bavulları arka koltuğa attık, kitap elimde kolye cebimde öne oturdum, babam sürüyor arabayı, oğlum o ne kitabı dedi, lafı geçiştirmeye çalıştım, pencereleri aç baba filan diye, verecek cevabım yok çünkü, okul ile alakalı bir kitap olmadığı kabak gibi meydanda, eski püskü sarı bir kitap, bu sırada kitabı arka koltuğa bavulların yanına attım, başka mevzular açtım babam sorduğu soruyu unutsun diye, unutmuştu da, oğlum dedi sana söylemeyi uygun bulmadık ama dedi, biri tarafından çok kıskanılmışsın ve çeşitli ifritler ile senin üzerine *** yapılmış dedi, ağır bir *** dedi, gittiğimiz adamı hatırlıyormusun dedi, yaşlı hocayı kastediyordu, evet baba dedim, senle bir kez daha görüşecek oğlum dedi, tamam baba dedim beni bunlardan kurtaracaksa görüşmeye razıyım dedim, o sana verdiği bıçak seni manevi açıdan güçlendirdi dedi, ilk hocanın yanına gittiğimizde hocaya sövdüğünü hatırlıyormusun dedi, bir şokta o zaman olmuştum, ne sövmesi baba dedim sadece başımı yere eğip oturdum dedim, oğlum dedi hoca sana arapça okurken sen hocanın yüzüne arapça küfürler ediyordun hatırlamıyormusun dedi, ama şimdi daha iyisin uykunda filan konuşmuyorsun oğlum dedi, yine aynıydım sadece o kitabın bende olması ve bunları çözecek olmak bir nebze umut veriyordu, babam böyle dedikçe rahatlıyordum, sanki hepsi kötü bir kabusmuş gibi geliyordu, yolda muhabbet ettikçe yol daha kısalıyordu sanki, nihayet evimize varmıştık
    annem kapıyı açtı, suratı asıktı korku ile karışık bir şaşkınlık vardı sanki yüzünde, yalandan gülümsemeye çalıştı, girdik içeri, açmısınız dedi annem, dinlenme tesisinde çorba içmiştik o yüzden evde yemek yemedik, tv açmıyoruz, öyle üçümüz oturuyoruz, annem bişeyler düşünüyor gibi, ne oldu anne dedim, yok bişey oğlum dedi, ki anlarım kesinlikle birşey olmuştu biz gidince, sen dedim benden gizledikçe emin ol benim pgibolojim daha da bozulacak ne olduysa anlat dedim, babama baktı, sonra oğlum dedi, bugün biraz tuhaf şeyler oldu dedi, içerde uzandım yatıyordum, mutfaktan ses geldi dedi, kalktım baktım, tabakların hepsi yerde ocağın dört yeri de sonuna kadar alev almış yanıyor, ama gazı açma düğmeleri hepsinin kapalıydı gözümle gördüm dedi, musluğu açtım, ateşin üzerine döktüm dedi, daha önce hiç görmediğim şekilde bir duman çıktı sönünce dedi, hemen içinden bişeyler okumuş sonra içeri gelmiş, oturmuş bu olay biz gelmeden yaklaşım 1 saat önce olmuş, o yüzden hala şaşkınlığı üzerinden atamamış, ben içimden sövüyorum, ailemden ne istiyorsunuz onları rahat bırakın diye, baba dedim yarın ilk iş sabah kalkıp hocanın köyüne gidelim görüşelim tamam oğlum sen merak etme dedi, zaman geçmiş yine yatma vakti gelmişti
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Olm seri lan hadi
      ···
  12. 37.
    0
    Rez anlatt
    ···
  13. 38.
    +1
    gece salondayız odamda yatmıyorum bu olaylardan beri, annemle babam oğlum hadi biraz uyu biz oturuyoruz merak etme dediler, onun verdiği rahatlıkla uykuya daldım, uyandım üzerimde her zamankinden fazla bir ağırlık var, üniversitedeki kaldığım evdeyim odamdayım, pencereye koştum, kızıl bir hava sokaklar bomboş heryer alev amış, odam alev almış, arkamı dönüyorum kimse yok, atakanın sesi geliyor koridorun sonundaki odasından, gel yardım et yanıyorum diyor, koşuyorum o karanlık koridorda, koridor sanki kilometrelerde uzunlukta, ışık açma düğmesine varıp bu karanlığa bir son vermek, atakan'ı kurtarmak için koşuyorum, ben koştukça gülüyorlar, ben koştukça alevler artıyor, tuvaletin önüne geliyorum atakanın odası sol tarafımda kalıyor, anca odanın kapısı yok duvar var, diğer tarafıma dönüyorum yine duvar, sadece önümde tuvalet arkamda ise karanlık bir koridor var, tuvalete giriyorum, kapıyı kapatıyorum oturuyorum öyle ağlıyorum, pencereden 5 çift göz bana bakıyor, o kadar keskinler ki, kimisi çok derin bir mavi ile, kimisi bildiğiniz alev dolu bir çukur ile bana bakıyor, hepsinin yüzü aynı, hepsi atakan, hepsinin saçı uzun seyrek kirli yağlı, dişleri simsiyah, onların birbirinden farklı varlıklar olduğunu gözlerinden anlıyorum, hepsi nefretle bakıyor ama, hepsinin gözleri kişiliklerini ele veriyor, sonra annem ve babamın sesini duyuyorum, uyanıyorum onlar başımda yine, oğlum diyor babam al su iç diyor, su veriyor, baba diyorum hazırlan hemen yola çıkalım gidelim hocanın köyüne
    ···
  14. 39.
    0
    devam bro ,:D
    ···
  15. 40.
    0
    devam cingiben panpam
    ···
  16. 41.
    0
    la alttarafı kopyalayıp yapıştırıyon hadi
    ···
  17. 42.
    0
    Dewam lenn
    ···
  18. 43.
    0
    oğlum bu quantum lan
    ···
  19. 44.
    0
    Devamm panpa
    ···
  20. 45.
    +1
    http://ccc.incisozluk.cc/...capslerle-kan%C4%B1tlarla alın burda full aq
    ···