/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +211 -15
    Ben Gia.

    Birazdan okuyacaklarınızın gerçek veya kurgu olup olmadığı hakkında bir şey söylemeyeceğim. Bunu kendiniz anlayacaksınız.

    Devam etmem için sadece iki okuyucu kâfidir.

    Üniversiteyi bitirdikten sonra hemen hemen her Edebiyat fakültesi mezunu gibi ben de işsiz kalmıştım. Edebiyat fakültesine gitme amacım zaten sırf edebiyata duyduğum aşırı ilgi idi.
    Lise yıllarından beri hep yazıyordum. Birkaç şiir yarışması birinciliğim vardı. Lakin üslubum biraz sivriydi. Yazdığım şiirler, denemeler bol miktarda küfür içeriyordu. Tabi durum böyle olunca yazılarımı kimseyle paylaşamıyordum.

    Bir gün yazdıklarımı yayınlama kararı aldım. En güzel şiirlerimi, denemeleri seçtim ve kitabımın taslağını oluşturdum. Bir yayınevine gönderdim. Cevap geldi.

    "Sayın Gia. Yazılarınız çok absürt ve toplumsal değerleri hiçe sayıyor. Bu kitabı yayınlamamız, yayınevimizin başına iş açar bu nedenle kitabınızın başvurusu reddedilmiştir."

    Dünyam başıma yıkıldı. O yazıları sekiz senede yazmıştım. El emeğim göz nurumdu. Üslubum yüzünden reddedilmiştim. ille birilerinin zütünü mü yalayacaktım? gibtirin lan dedim içimden.

    Öyle hemen yılmak olmazdı. Milyon tane yayınevi var. Yüz yüze görüşecektim bir yayınevi ile.
    ···
  2. 2.
    +43 -4
    Alelade bir şeyler giydim, kitabımı koltuğumun altına alıp çıkacakken babam seslendi:
    (Babam=B)

    B:Gia?
    Gia: Efendim bana.
    B: Biraz konuşalım. Gel buraya.
    Gia: Hayırdır baba?
    B: Şu saçının hâline bak. Kestir şunu. Sünepe gibi tipin var. Hadi onu kestirmiyorsun, ağzındaki şu sarma sigara ile köylü gibi tipin var. Bu şekilde yayınevine gidersen sana çay bile ikram etmezler.
    Gia:Baba ben değişecek değilim. Köylü isem köylüyüm. Edebi bir şeyleri yaratmak için ille burjuva mı olmamız lazım?
    B:Sen git kendi kafana. Pok yayınlarsın sen o kitabı. Geçen masana baktım. Bir şiir yazmışsın. Yok bilmem dudakların sakallarımdan hamile kalsın falan diye. O ne biçim şiir oğlum. Vatana millete faydası ne bunun?
    Gia: Baba sabah sabah sinir ettin yeminle. Ben yolumdan dönmeyeceğim. Ben kendi kalemimin peygamberiyim!
    B: Tövbe tövbe haşa. Çarpılacaksın neyse hadi git.

    Evden çıkıp sarma sigaramı yakıp yayınevine gidiyorum.
    ···
    1. 1.
      +18
      Babaya şuku
      ···
    2. 2.
      +2
      Carpilacaksin gavat
      ···
  3. 3.
    +50
    içeri girince danışmada bir kadın oturuyor. Yanına gidip durumu anlatıyorum. Editörün yanına yönlendiriyor beni.

    Kapıdan içeri giriyorum. Editör bir kadın.
    ilk önce odasına şöyle bir bakıyorum. Duvarda bir fotoğraf. Charles Bukowski'nin. Elinde sigara olan bir fotoğrafı.

    Diğer duvarda başka bir fotoğraf. Friedrich Nietzsche'nin.
    Moralim yerine geliyor.

    Kadına bakıyorum. Amma da kilolu bir kadın. Gözlüklü. Fularlı. Anladık entelsin ama gösterişe hiç gerek yok ablacığım diyorum içimden.

    O üç saniyede o da beni süzüyor. Parmak arası terliklerim. Zevksiz bir kot pantolon. Yakası üç düğme açık bir kareli gömlek. Uzun saç, uzun sakal. Umursamaz mimiklerim.

    Ne düşündüğünü anlayabiliyorum. "Çaycılık başvuruna gelmiştir herhalde." Diyor içinden.

    Oturup şöyle diyorum:
    (Editör=E)
    Gia: Merhaba.
    E: Merhabalar buyrun.
    Gia:Bir kitap yazdım. Şiir, deneme karışık. Onu yayınlatmak için geldim.
    E: Öyle pat diye kitap yayınlamıyoruz beyefendi ama kitabı merak ettim. Biraz bakabilir miyim?
    Gia:Tabii.(Uzatıyorum kitabı.)

    Bir sayfa açıyor.
    Açar açmaz yüzü buruşuyor.

    E:Bu ne biçim küfür?
    Gia:Ha evet biraz küfürlüdür yazılarım.
    E: Bakın beyefendi burası Amerika değil. Hiç öyle ütopik düşünceleriniz olmasın.

    Sinirden ellerim titriyor.
    Şöyle diyorum:
    ···
  4. 4.
    +45
    Gia: Demek ütopik düşüncelerimiz olmayacakmış. Bakın o duvarda kim var?( Charles Bukowski'yi gösteriyorum)
    O da toplumun kurallarına uymayan biri idi. O da küfür ediyordu lakin şu an yeraltı edebiyatı dediğiniz zaman akla gelen ilk isimlerdendir. Bakın size Charles Bukowski'den bir alıntı yapayım.

    " Beni tanıyan herkesin size söyleyeceği gibi, makbul biri değilim. Kötü adamı sevdim hep, kanunsuzu, hergeleyi. iyi işleri olan sinek kaydı traşlı, kravatlı tiplerden hoşlanmam. Ümitsiz adamları severim, dişleri kırık, usları kırık, yolları kırık adamları. ilgimi çekerler. Küçük sürpriz ve patlamalarla doludurlar. Adi kadınlardan da hoşlanırım; çorapları sarkmış, makyajları akmış, sarhoş ve küfürbaz kadınlardan. Azizlerden çok sapkınlar ilgilendiriyor beni. Serserilerin yanında rahatımdır, çünkü ben de serseriyim. Kanun sevmem, ahlak sevmem, din sevmem, kural sevmem. Toplumun beni şekillendirmesinden hoşlanmam."

    Bu düşünceye sahip bir adamın fotoğrafı baş ucunuzda lakin eminim bir kitabını bile okumamışsınızdır!

    Sinirden köpürüp şöyle diyor bana:
    ···
  5. 5.
    +47
    E:Şu kılıkla gelip bana burada ahkâm kesemezsin! Şu tipine bak. Senden de ancak böyle yazılar beklenirdi. Sünepe.
    Gia: Bakın ilk önce kimseyi dış görünüşü ile yargılamayın. Eğer böyle bir şey yapacak olursanız ki yaptınız da. Kendinize bakın ilk önce. Domuz gibisiniz. O boynunuzdaki fular ise sizi domuzdan çok ineğe benzetmiş. Aklıma hayvan çiftliği adlı kitap geldi.

    Kadın güvenliği arıyor. Güvenlik gelip,"çık dışarı sünepe!" deyince kan beynime sıçrıyor. Güvenliğe bir tane geçiriyorum. Dudağı patlıyor ama sinirleniyor, sopasını çıkarıp bacağıma son gücüyle vuruyor. Karşılık vereyim diyorum ki bir tane daha güvenlik geliyor. Sopalı.
    Sırtıma vuruyor.
    Bir an yerde görüyor kendimi.

    Kestik...

    Gözümü açıyorum, acil servis.

    Kolumda serum.

    Başucumda sivil polis olduğu belli olan bir adam ve babam.

    Babamın elinde kitabımın taslağı.

    Doktor geliyor.
    ···
  6. 6.
    +40 -1
    Önemli bir şeyimin olmadığını söylüyor, serumu çıkarıyor.

    Hastane ile işimiz bitiyor sıra poliste.

    Şikayetçi olup olmadığımı soruyor, ifademi alıyor. Babam şikayetçi olmamı söylüyor ama ben olmuyorum. Kafamda farklı intikam planları var. Nasıl olsa ülkede adalet sadece bir kadın ismi.

    ilk birkaç gün yatıp dinleniyorum. iyi dövmüşler. Her yerim ağrıyor.

    Kendi kendimi toparlayıp hemen özel bir yayınevine gidiyorum. Kaç adet basılacağı, kapak falan her şey tamam.

    Oturuyoruz fiyat konuşmaya.

    8 bin liracık diyor.

    Cebimde 13 liram var sadece.
    Çok güzel.

    Babamdan para almak istemiyorum. Zaten hiç bu işlerle uğraşmamın taraftarı değil.

    Eve gidip düşünüyorum.
    Alınacak bir intikam ve yayınlatacak bir kitap var fakat ne para ne imkan var.

    Son bir deneme daha yapacağım hayat!
    ···
    1. 1.
      -1
      Süper kanka devam et.
      ···
  7. 7.
    +41 -2
    iletişim yayınları.

    Valizimi hazırlıyorum. iletişim yayınlarına gideceğim fakat otel parası yol parası vs bulmam lazım.

    B:Giaaaa

    Babam çağırıyor.

    Gia: Efendim bana
    B: Şu senin kitabı okudum biraz.
    Gia:Ee
    B:Ne taktan şeyler amk bir tak anlamadım.
    Gia: Yürü git baba ya
    B:(gülerek) Oğlum sen delisin herhalde çok saçma konuşuyorsun. Bak Erkan'a senin çocukluk arkadaşın. Evlendi çocuğu var sen nelerin peşindesin. Ama seninle bir anlaşma yapacağım bugün.
    Gia:Ne anlaşması baba?
    B:Al oğlum şu 500 lirayı. Git oraya. Kitabın yine yayınlanmazsa bırakacaksın ama bu sevdayı.
    Gia: Mecburen tamam diyorum alıyorum parayı. Yapacak bir şey yok. Çok ihtiyacım var.

    Biletimi alıyorum.

    Otobüse biniyorum.

    Müzik dinleye dinleye yol geçiyor.

    Ulaşıyorum lakin dinlenmem lazım. Otel arıyorum. Fiyatlar ebesinin kulağı kadar. Ucuz otel bulmam lazım.

    Bir tane buluyorum. Geceliği 30 lira.

    Ama garip olan bir şey var. Rezervasyon kısmının yan tarafında bir odada 20-25 tane kadın var. Hepsi sarışın. Pek takmıyorum.

    Gece oluyor. Odama çıkıyorum. Odanın lambası içeriyi zor aydınlatıyor. Küçük bir televizyon var, çalışmıyor. Oda tuvalet gibi kokuyor.

    Kapı çalıyor. Açıyorum kapıyı:
    ···
  8. 8.
    +29
    Gürcü olduğu belli olan bir kadın.
    (Gürcü kadın=Gk)

    Gk:Bir şeye ihtiyacın var mı?
    Gia:Ne gibi?
    Gk: Karı gibi. istersen ben geleyim, istersen aşağıdan seç
    Gia:Yok, kalsın.

    Vay amk fuhuş oteline düştük. Şimdi polis basmasa bari diyorum.

    Sabah olur olmaz direk yayınevine gidiyorum.

    Editörün odasına giriyorum. Meşgul ama yine de davet ediyor yandaki koltuğa.

    Bir kadınla konuşuyor.

    Kadını süzüyorum şöyle göz ucuyla.

    Kıvırcık ve gözlüklü. Fuları var. Nedense o fular bana hiç iyi şeyler hissettirmiyor.

    Kadında şöyle göz ucuyla bana bakıyor.

    Pek güzel değil lakin izlemeye devam ediyorum kadını.

    Editörün sesi ile kendime geliyorum.

    Durumu anlatıyorum kitabın taslağını istiyor. Bir hafta sonra size olumlu veya olumsuz bir yönde dönüş yaparız diyor.

    Tamam diyorum ama param sınırlı. Nerede kalacağım bir hafta boyunca?
    ···
  9. 9.
    +27
    Mecbur bize o otel görünüyor. En ucuzu o.

    O gece kalıyorum, sabah kalkıp dışarı çıkıyorum,tam otelin kapısından geçerken, editörün yanında gördüğüm kadını görüyorum.

    Göz göze geliyoruz.

    Bana baktıktan sonra şöyle bir otele doğru manidar manidar bakıp yoluna devam ediyor.

    Rezil olduk yine!

    Editöre bahsederse adımız pekekente çıkar.

    O gün de geçiyor, ertesi sabah otelin camından baktığımda o kadın yine yoldan geçiyor.

    Bu kadarı da tesadüf olamaz. Koşarak aşağı iniyorum. Kadını takip etmeye başlıyorum.

    Çok değişik bir çekiciliği, yürüyüşü var.

    Güzel bir kafa yaşadığı da belli.

    ikinci el kitapçılara giriyor sürekli. Ben de giriyorum ardından. Yani eşşeklik yapıyorum.

    Takip ettiğimi anlıyor.

    Hayırdır derecesine bakınca şöyle diyorum.

    Gia:Beni yanlış anladınız. O otelde bulunma sebebim..

    Lafımı yarıda kesiyor.

    Elime bir kitap tutuşturup çıkıyor.

    Kitaba bakıyorum:
    ···
    1. 1.
      +3
      Kamasutra
      ···
  10. 10.
    +43
    Kitabın ismi,"Aşk yakalar seni"

    Kız nasıl tavlanır onu anlatan bir taktan kitap. Okumuyorum bile. Yerine geri koyup kadının arkasından gidiyorum.

    Sesleniyorum;

    "Aman aman bir kitap okuma zevkiniz varmış. Popüler kültürün mezesi olduğunuzu bilmiyordum!"

    Gülümsüyor.

    Devam ediyor yoluna.

    Ben de otelime gidiyorum. Fahişeler alışıyor bana. Selam bile veriyorlar otele girince. Kabul ediyorum selamlarını.

    Odama çıkıp yazmaya başlıyorum.

    "Fahişenin verdiği bir selam gibiydi o son gülümsemen. Peşinden gideceğim. Her fahişe doğduğunda bir melekti. Tıpkı şeytan gibi."
    ···
    1. 1.
      -2
      Şu son cümleler çok iyi olmuş be. Ama şeytan kısmı cümlenin büyüsünü bozdu gibi geldi
      ···
    2. 2.
      +10
      Life of a fucking communist
      ···
    3. 3.
      0
      Sonu neydi öyle baya iyi benzetme hocam devam :D
      ···
    4. diğerleri 1
  11. 11.
    +35
    Bir hafta geçiyor.

    Büyük gün!

    Editör başlıyor konuşmaya:

    "Yayınevimizin tüm editörleri, özenle yazılarınızı okuduk. Yeri geldi güldük, yeri geldi duygulandık. Çok sivri dillisin. Halk bizi şikayet edebilir ama sizi kaçıramayız. Aramıza hoş geldiniz. Kitabınızı yayınlıyoruz."

    ARAMIZA HOŞ GELDiNiZ. KiTABINIZI YAYINLIYORUZ

    Sonunda sekiz senelik emeğim sonuç veriyor.

    Babamı arıyorum. Hangi dangalak o kitabı basmayı kabul etti deyip gülüyor. Şaka bir yana tebrik ederim diyor.

    Kitabımın peynir ekmek gibi satacağından eminim.

    Ünlü oldun Gia!

    Koskoca yazar olacağız hâlâ fuhuş otelinde kalıyoruz.

    Oradan çıkmam lazım ama para yok.

    Gece oluyor.
    ···
    1. 1.
      0
      kitabın adı ne
      ···
  12. 12.
    +39
    Otele doğru dalgın dalgın yürürken o kadını görüyorum.

    Kendisi konuşmaya başlıyor benle.
    (Kadın=K)

    K: Kitabın yayınlamıyormuş.
    Gia:Evet.
    K: Tebrik ederim
    Gia: Teşekkürler.
    K:Sen beni tebrik etmeyecek mısın?
    Gia:Neden tebrik edeyim?
    K: Bugün benim kitabıma da basılma kararı alındı.
    Gia:Hadi be. Tebrik ederim.
    K: Teşekkürler. Sen ne üzerine yazıyordun?
    Gia:Beni boşver de senin gibi biri ne yazabilir onu merak ediyorum ben.
    K:Senin gibi derken?
    Gia: Popüler kültürün ikinci sınıf karakter oyuncusu.
    K:Bana bunu diyen, fuhuş oteli işleten biri mi?

    Gidiyor.

    Haydaa. Demek fuhuş oteli işletmek de varmış ömrümde diyorum demesine de editörün kulağına böyle bir şey gider de inanırsa bizim iş yatar.

    Oğlum Gia, köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyemedin!

    Fahişelere selam verdikten sonra geçiyorum odama, yazmaya başlıyorum.

    "Sesin yan odadan gelen yatak gıcırtısı gibi itici fakat bir o kadar tahrik edici."
    ···
    1. 1.
      -1
      UZUZHAUJZJZ HONKURDUM
      ···
  13. 13.
    +54 -2
    Beyler zor zamanlar için sakladığım tütünüm var. Sigaram bitmiş. Kendime biraz tütün saracağım. Malum elim ameliyatlı, biraz yavaş yazıyorum. Kusura bakmayın devam edeceğim en kısa zamanda.

    edit: Beyler kitap konusuna gelirsek, cidden bir kitap yazıyorum. Bitirip de imkanlar el verir, yayınlatır isem sözlükte paylaşırım. inci sözlük zirvesi de yaparız. Kitaplarınız benden.
    ···
    1. 1.
      +2 -8
      Lan huur çocu çok güzel yazıyon sevdim seni
      ···
    2. 2.
      +2
      Geçmiş olsun moruk bekliyorum
      ···
    3. 3.
      +1
      Pusudayız üstad
      ···
    4. 4.
      +1
      Ben sana sordum reis özelden kitabin çıkarsa almazsam huur çocuğuyum
      ···
    5. 5.
      +1
      rezerved üstad
      ···
    6. 6.
      +1
      Panpa bi ara bende heves edip denedim bi 50 sayfa yazdım sonrası gelmedi zaten özet gibi sözlüğe atım kimsede okumadı aq
      ···
    7. 7.
      +1
      istiyorum ulaann
      ···
    8. 8.
      0
      Çıkarırsan haber ver pampa
      ···
    9. 9.
      0
      vay aq rez üstad
      ···
    10. diğerleri 7
  14. 14.
    +46
    Sabah tekrar gidiyorum yayınevine.

    Kitapta küçük düzenlemeler yapılıyor. Kapak tasarımı, sosyal medya tanıtımları sözleşmeler yapılıyor.

    Kitap başına %5 ücret alacağım.

    ilk baskıdan elime geçecek para 15.000 TL.

    Kitabın üç dört adet örneği geliyor masaya.

    Elime alıyorum kitabımı. Sayfaları açıp kokluyorum. Şöyle bir izliyorum eserimi.

    Yazar: (bkz: gayri intihari adam)

    Arka kapak sözü falan da baya afilli hani.

    Çok geçmeden o kadın da geliyor, karşıma oturuyor. Hiç bozuntuya vermiyor. Sanki hiç tanışmamışız gibiyiz.

    Bir tane kitabımı alıp bana veriyor.

    "imzalar mısın?" Diyor.

    Ulan Gia hadi yine iyisin kitap yazdık imza dağıtıyoruz.

    Hoşuma gidiyor tâbi.

    imzalayıp veriyorum.

    Alıp çantasına koyuyor.

    Biraz sonra o da sözleşmeleri imzalıyor. Onun da örnek kitapları geliyor.

    Bir tanesini alıp inceliyorum.

    Yazar:Şeyma Didem BAHÇECi

    Kitabın ismi: Timsah mastürbasyonları

    Oo çok havalı. Seviyorum bu kitabı.

    Bir tane uzatıp, imzalar mısın diyorum. imzalayıp veriyor.

    Alıp içine göz gezdiriyorum biraz.
    ···
  15. 15.
    +42
    Yazdıklarına bakılırsa tam benim kafadan bu kadın.

    O da benim kitabımı inceliyor. Yüz ifadesinden memnun olduğu besbelli. Masadan bir kitap daha alıp bunu da imzalar mısın diyor.

    Onu da imzalıyorum.

    Dur bir dakika Gia!
    Kadına iki tane bedava kitap verdik. Biz de ondan alalım anasını satayım. Bende ona uzatıyorum, imzalıyor.

    Editör şaşkın şaşkın bakıyor.

    işleri hallediyorum.

    Memlekete dönüyorum.

    Annem en sevdiğim yemekten yapmış, babam bir 100'lük almış.

    Hey yavrum hey.

    Eğleniyoruz o gece.

    Akrabalar da geliyor.

    Ulan Gia yazar oldun tamam da bu akrabalar, senin yazıları okursa ağzına sıçar!

    Neyse boşver deyip geçiyorum.

    Bir hafta aldığım para ile alışveriş yapmakla geçiyor.

    Anneme bulaşık makinesi, babama afilli bir saat alıyorum.

    Sonra AVM'ye gitmem gerekiyor.

    D&R'ye giriyorum.

    Oo benim kitap çok satanlar rafında.

    Bir tane kitap alıp oturuyorum masanın tekine.

    Yan masada bir çift var.

    Benim kitabı alacaklar ama almadan okumak istiyorlar biraz herhalde.

    Adam, manitasına: "huur çocuğu on numara yazmış." diyor.

    Vay arkadaş huur çocuğu da olduk.

    Kalkıp bir tane vuracağım adama ama skandala gerek yok şimdilik üzerimdeki bu şaşkınlık yeter zaten.
    ···
    1. 1.
      0
      Güzel yazıyorsun panpa
      ···
  16. 16.
    +43
    Eve gelip Instagram'a giriyorum.

    Yok daha neler!

    1500 tane takip isteği.

    Bir haftadan 1500 tane takipçim var.
    Çok havalı.

    Mesajlar geliyor ard arda.

    Direk numarasını atan kızlar bile var.

    Hayat işte kitap yazmadan önce o kıza mesaj atsam ss alıp beni rezil eder ama ünlü olunca numarasını veriyor.

    Ee cici kız numaranı ss alıp takipçilerim ile paylaşayım mı?

    Yakışmaz bana diyorum. Şeyma'nın kitabını çıkarıp okuyorum.

    "Kadın yazmış be." Diyorum.

    Bir oturuşta son sayfalara geliyorum.

    Salona geçiyorum ki ne göreyim.

    Annemle babam benim kitaptan iki tane almışlar, okuma gözlüklerini takmış,yan yana oturmuş, türk kahvesi eşliğinde okuyorlar. Babam arada bir haşa çekiyor ama yüz ifadesi memnun.

    Dünyalar benim oluyor sanki.

    Tekrar Şeyma'nın kitabını okuyorum.

    Son sayfadayım.
    ···
  17. 17.
    +36
    Bir numara!

    Şeyma numarasını yazmış son sayfaya.

    Ulan Gia numaradan kısmetin bol bugün.

    Hiç çekinmeden arıyorum.
    Dııııt... Dıııttttt.

    Şeyma: Efendim.
    Gia: Şeyma?
    Şeyma: Kimsiniz.
    Gia: Fuhuş oteli sahibi.
    Şeyma: Terbiyesiz!
    Gia:??
    Şeyma:Ahahaha korktun değil mi?
    Gia: Allah belanı vermesin. Kalp krizi geçirdim zannettim.
    Şeyma:Bir haftada mı okuyabildin kitabı ahaha.
    Gia: Aklımı gibeyim. insan bir kontrol eder kitabı.
    Şeyma:Sen harbi küfürbazmışsın.
    Gia:Sen de az değilsin hani. Yazdığın kitaba bak:"Timsah mastürbasyonları"
    Şeyma:Ahaha şeyyy.. Olur ya öyle şeyler.
    Gia:Harbi bu isimi nereden buldun?
    Şeyma: Evcil timsahımı mastürbasyon yaparken izledim ordan geldi aklıma.
    Gia: Şakacı şey seni.
    Şeyma: Mesajdan devam edelim mi?
    Gia: Olur, görüşürüz.
    Şeyma: Görüşürüz.

    Mesajdan konuşmaya başlıyoruz. Şair kız sonuçta. Konuşması cok fena sarıyor. Sabahlıyoruz.

    Uyuyakalmışım.

    Bir ses.
    Babamın sesi.

    -Giaaaaaa!
    ···
  18. 18.
    +43 -3
    Gia: Efendim baba?
    B:Kalk ulan eşek sıpası. Dayınlar geldi. Öğlen oldu hâlâ yatıyorsun.
    Gia: Tamam geliyorum.

    Hoş geldiniz falan faslını yaptıktan sonra dayım başlıyor konuşmaya. Dayımın kızı da gelmiş. izliyor sadece beni.
    (Dayım=D)

    D:Kitap yazmışsın yeğenim?
    Gia:Evet dayı.
    D:Biraz okudum kitabını,yok fahişeler yok küfürler havada uçuşuyor. Biraz kendine gel oğlum. Türk milleti hiçbir zaman bu kadar ayak altına düşmedi. Milleti yoldan çıkartıyorsun. Beş para etmez yazdıkların!
    Gia:Bak dayı. Sorsan hayatında seçim büroşürü dışında kitap okumamışsındır. Ben kimseyi yoldan çıkarmıyorum. Beynimde intihar eden aforizmaları kağıda döküyorum sadece. Sen iyisi mi yorum yapmak yerine partinin verdiği Osmanlı tuğralı doblona bin ve hülooğ diye naralar atmaya devam et. Artık Türk milleti uyumayacak. Uyanmak her zaman acı verir.

    Kapıyı çarpıp çıkıyorum dışarıya.

    Evin önündeki parkta tabakamı çıkarıp tütün sarıyorum. Biri geliyor yanıma.
    ···
    1. 1.
      0
      O geliyor şeyma geliyor hüloooğ
      ···
    2. 2.
      +1
      Ayar var şuku tam gaz devam :*
      ···
    3. 3.
      0
      "Artık Türk milleti uyumayacak, uyanmak her zaman acı verir." Sözünün telifini bana hediye eder misin panpa
      ···
    4. 4.
      0
      kurgu olduğu bellide hikayene siyasi propagandalar sıkıştırıp toplumsal mesajlar vermeye çalışma, kurguyu tak ediyorsun aq.
      ···
    5. 5.
      0
      "uyanmak her zaman acı verir." çok güzel söz lan
      ···
    6. diğerleri 3
  19. 19.
    +40
    Gelen dayımın kızı. Şöyle diyor:
    (Dayımın kızı=Dk)

    Dk: Koskoca yazar oldun hâlâ tütün içiyorsun. Alsana kendine bir Parliement.
    Gia: Bak kızım ne içersem içerim. Sanane! insan nereden geldiğini unutmamalı. Az mı yoldaş oldu bana bu tabaka parasız, sigarasız günlerimde. Siz ailecek eşek arısı gibisiniz. Bal yapamıyorsunuz,bal arılarının zütünden ayrılmıyorsunuz. Parazitsiniz kızım parazit! Hani küçükken akülü araba almıştı baban sana. Beni bir kere bindirmemiştin o kadar ağladığım halde.
    Şimdi bu hayat benim. istediğin kadar ağla. Hiç biriniz hayatımda figüran bile olamazsınız. Hadi şimdi gibtir git babanın yanına!

    Tek kelime edemiyor. Ağlayarak gidiyor. Sadistçe bir zevk alıyorum.

    Alınacak daha çok intikam var Gia!
    ···
    1. 1.
      0
      Hadi lan seri huur çubuğu
      ···
      1. 1.
        0
        Helal et. Ayar var şuku.
        ···
    2. 2.
      +1 -1
      Amcan yaşında adama ne küfrediyosun dıbına koduğum.
      ···
      1. 1.
        +6
        Dayısı zaten. Gavat mısın niye amcan yaşında diyosun
        ···
      2. 2.
        0
        Kes tatavayı dıbınakoduğum
        ···
  20. 20.
    +37 -2
    Zaman fularlı domuzun yanına gitme zamanı!

    Atlayıp dolmuşa gidiyorum o yayınevine.

    Koyacağım posta aklımda ve çoktan hazır.

    Pahalı saatimi takıyorum. Bir de takım elbise. Jantiyim bugün.

    Yayınevinde, danışmadaki kız içeri girer girmez, "Oo Gia bey buyrun ne içersiniz?" Diyor.

    "Kalsın diyorum."

    Bizim domuzun yanına gidiyorum.

    Güleryüzle karşılıyor. " Oo Gia bey, çok şıksınız." Diyor. Oturuyorum koltuğa.

    Telefonla uğraşıyorum. Çocukluk arkaşım Erkan'a mesaj atıyorum:

    "Erkan X yayınevine gel. Yanında emanet olsun mutlaka. Eski günlerdeki gibi. Anladın sen."

    Erkan cevap veriyor. "15 dkya oradayım."

    Boynumu bir sağa bir sola yatırdıktan sonra başlıyorum konuşmaya:

    "Ben size insanları dış görünüşü ile yargılamamanızı söylemiştim. Onu söyler iken üzerim kötü idi ama masumdum. Şimdi üzerim janti fakat masum değilim"

    Cevap veriyor.

    "Ahaha çok güzel konuşuyorsunuz. Haklısınız. Bazı insanlar geç anlaşılıyor işte"

    Erkan'dan mesaj geliyor.

    "Yayınevinin önündeyim ben."

    Editörün odasına gelmesini söylüyorum.

    Çıkarıp içeride bir sigara yakıyorum.

    Birden sinirleniyorum.

    Editör bir şey diyemiyor. Sensör çalışıyor.

    Güvenlik yoldadır.

    Erkan da öyle!
    ···
    1. 1.
      0
      Vay ananı gibim
      ···
    2. 2.
      0
      Devam etsene amünüm
      ···
    3. 3.
      +1
      Erkan kim huur çocuğu
      ···
    4. diğerleri 1