Yine havanın sıcaktan yanıp tutuştuğu bir yaz gününde ufak ufak tinder'dan location'ım yettiğince tatlı şirin kızlara yürümekteydim. Önüne gelene yes diyen abazalardan olmadığım için seçici ilerliyor sadece ilgimi çeken hatunlara yürüyor, gelirse ekime gelmezse kasıma mantığı ile yoluma devam ediyordum.

Bir anda arayışlarım sona ermiş yeşil gözlü, ipek gibi teni olan ve en önemlisi saçları doğal turuncu olan adeta irlanda yerlisi bir melek beni onaylamış aramızdaki tüm duvarları surları yıkmış hayvan gibi yürümemi bekliyordu. Tabii ki bir kaç saat bekledim hemen atlıyor sanmasın diye ve ardından hemen "Merhaba!" yazdım küçük bir heyecan ile.

Edit
Yaşanılan olaylar gecesinde.. (Caps)
http://www.imgim.com/image/rzjteag.jpg/ (Kimliğim ifşa olmasın diye gizledim)

Aradan beş dakika geçti geçmedi "Selam" dedi. Temkinli davranmalı erkeksi ve entel yürümeliydim lakin istediğim tek şey one night stand'di. Daha fazlasını istemiyor, yaşadığım uzun bir ilişkinin ardıdan duygusal bir bağ kurmak için kendimi hazır hissetmiyordum.

Sohbet, sohbeti açtı gün boyunca süren konuşmalarımız gecelere kaydı. Birbirimize şarkılar atıyor eğleniyorduk. Bana son olarak attığı bu parça ile amacımı tamamladığımı onunda beni istediğini anlamıştım. https://www.youtube.com/watch?v=jJaT7qQpaqs

Daha önce konuşmalarımızdan yola çıkarak Rose şarabı ne kadar sevdiğini biliyordum ve ne mutlu ki elimde Şirince'den aldığım 15 senelik bir şişe Rose'um vardı! Istersen bu gece dışarı çıkıp bir şeyler içebileceğimiz söyledim. Hiç tereddüt etmeden kabul etti! Bornova'da oturuyor Ege Üniversitesi'nde okuyordu. Bir kaç saat için hazırlanıp arabaya atlayıp evden çıktım.

Bornova metronun oraya geldiğimde hatunu aradım ve evinin nerede olduğunu istersen gelip alabileceğimi söyledim fakat hatun hiç tereddütsüz evinin açık adresini verip, yalnız olduğunu belirterek evine gelmemi söyledi!

Arabayı küçük parka doğru park edip, evine doğru ilerledim. Sakince söylediği apartmana girip onu aradım, aramamın ardından açılan ilk kapıya yöneldim ve afet karşımdaydı! Beline kadar uzanan turuncu saçları, küçücük burnu, ortalama 1.65 olan boyu ve şaşırtıcı bir biçimde yeşil gözlerinin etrafında morluklar, kan çanağı gözler, duman altı bir ev ile karşılaştım!

Biraz çekingen ve utangaç bir tavır ile içeriye girdim. Gördüğüm kadarıyla hatun bongunu hazırlamış takılıyordu, kafasının kıyak olduğu her halinden belliydi. içeride çalan müzikler kızın patlamaya hazır bir bomba olduğunun net bir göstergesiydi. https://www.youtube.com/watch?v=7UOSFN1OOF0

Okuyan var mı beyler?

Beni elimden tuttuğu gibi dans etmeye başladı bir kaç dakika dans etmemizin ardından, "Dur!" dedim, "Benimde bir kaç kapağa ihityacım var." Hemen bir iki duman aldım ve ayağa kalktım bir anda dudaklarıma yapıştı sanırım bu evden çıkamayaktım. Tek amacım onunla birlikte yükselmekti.

Vücudlarımız deliler gibi yiyişiyor, kafalarımız ise hayvanlar gibi yükseliyordu! Çok zaman geçmeden tamamen soyunduk. Ikimizde kendimizi kaybetmiş durdurak bilmiyorduk, içine girmek için acele etmiyor yaşadığım bu anın tadını çıkarıyordum. Böyle güzel bir bedeni tanımaktan zevk alıyor her saniye daha rahat yolumu buluyordum. Bedeni bedenime o kadar yakışmıştı ki anlatamam.

Kimyasallar ve sodanın ardından büyük büyük tripler dalgasına girdik! Birbirimize kenetlendik adeta. Birden durup sakince o güzel yüzüne baktım onun ve hiç tereddüt etmeden çenesinden tutarak sert bir tokat attım yüzüne. Bana baktı ağlamaklı bir yüzle.. Ve ben bir tokat daha atım! Baş parmağını ağzına sokarak çenesinden tutarak önümde duran kanepenin üstüne attım onu. https://www.youtube.com/watch?v=I7BVOmB-fLk

Şaşkın ve ağlamaklı gözler ile bana bakıyordu çırılçıplak bedeni ile kanepede! Yoğun bir hiddet ile beline doğru bir yumruk attı acımasızca! Bağırdı ve bir daha yap dedi.. Ayağa kalkarak köşede duran havluyu ve bir şişe suyu aldım. Havlunun üstüne suyu dökerek ıslattım ve seri bir şekilde vurmaya başladım! Her yanı kızarana kadar durmayacaktım, o acıdan zevk alıyor, ben ise acı çektirmekten zevk alıyordum!

Ve artık onu benim yapmanın zamanı gelmişti! Ayağımı ensesine basıp, ayak baş parmağımı ağzına soktum ve emdirmeye başladım. O sırada artık bedenini tamamiyle bana bırakmış deliler gibi gidip gelmekteydim.

Tam bu sırada kapı çaldı. Açmayalım dedi.. Fakat kapıdaki kişi ısrarla çalmaya devam ediyorudu! Aldıklarımın etkisi ile korku ve bad trip hali geliyordu kapı çalmaya devam ettikçe.

Kapıda ki kimdi? Neden bu kadar ısrarcıydı?

Kapının çalışı hızlanmış tıklatmalar yumruklamalara dönüşmüştü! Kız üstüne birşeyler alıp kapıya yöneldi ben ise köşeye çökmüş az önceki saldırgan tavırlarımdan zerre iz kalmamış bir şekilde ürkek bir ceylan gibi bekliyordum. Ve kapının açılmasının ardından gelen ses ile irkildim..

"Aşkım??"

Derin bir nefes alıp "Noluyor?" dememle kafama bir yumruk çarptı ve devamı geldi! Adeta kendimi kaybetmiştim. Olduğum yere yığılıp kaldım ve son yumruğun ardından her yer karardı. Bayılıp kalmıştım beyler! Ayıldığımda her şey çok farklıydı!

Gözlerimi açtım, her şey fluydu. Sağa sola bakarak nerede olduğumun, neler olduğunun farkına varmaya çalıştım. Yüzümde bir ağrı ve üstümde deliler gibi bir yorgunluk vardı. Yatağa bağlanmış bir şekilde duruyordum. Önce kurtulmaya çalışsamda, başaramadım. Nasıl bir tak çukurunun içindeydim, nasıl bu raddeye gelebilmişti herşey bilmiyorum. Bağıramıyordum çünkü ağzımda bilenler bilir zevk topu vardı, ne ara taktılar, bana neler yaptılar. Bilemiyor, bilmek dahi istemiyordum. Odada yalnız bir şekilde çırpınıyordu adeta.

http://i01.i.aliimg.com/w...font-40mm-font-b-Ball.jpg

Çok zaman geçmeden sevgili ile odaya girdiler. Ben çırpınmaya devam ediyor, bağıramasamda sesler çıkartmaya çalışıyordum. Erkek arkadaşı yanıma yaklaşarak ve anlıma bastırarak "Seni bu züt mü gibiyordu!" dedi, kız kafasını öne eğdi ve çocuk bir an da bana sert bir tokat attı. Kıza dönerek "Bana mum ve ateş getir.. Çabuk!" dedi.. Kız sessiz ve acele bir tavırla koşuşturmaya başladı, mumu ve ateşi erkek arkadaşına verdi çekinerek.

Eleman sakince mumu ateşledi ve eriterek çıplak bedenime damlatmaya başladı! Çok canım yanıyor, sinirden ağlıyordum! içinde bulunduğum bu garip durumu kafamda tartamıyor, nasıl insanlar arasına girdiğimin endişesi içinde korkuyla kendimi kaybediyor, çaresiz bir şekilde sadece acı çekiyordum!

Kız bir köşede hıçkıra hıçkıra ağlıyarak sigara içiyor, bizi izliyordu. Kıza döndü ve hızlı bir şekilde kızın elindeki sigarayı alıp bana yöneldi. Yapacaklarından çok korkuyorum lakin bu hasta beyin bana daha neler yapabilirdi bilmiyorum.

Çok sakin bir tavırla sigaradan bir duman aldı, külünü üstüme attım ve sigarayı penisime bastırarak söndürdü! Çığlık dahi atamıyordum sadece gözlerimden bir kaç damla yaş süzülüyordu. Buradan sağ çıkabilecek miydim? Aklımda sadece bu düşünce vardı..

Ardından balyoz gibi gelen seri yumruklar ile bir kez daha bayıltmayı başarmıştı beni. Uyandığımda sabah olmuştu, evde kimse yoktu ve ben bağlı değildim. Her yanımda kegib izleri, yanıklar ve suratım göğüsüm kurumuş kanlar içindeydi. Hemen ayıldım sağa sola bakındım ve çıkmak için kapıyı zorladım, üstüme kilitlenmişti.

Kapıyı zorlariken apartmanda duyduğum sesler ile irkildim, sanırım evden 5-10 dakikalığına çıkmışlardı ve ben kapıyı zorlarken birden anahtar sesi duydum. Eve elime aldığım ilk şey cam bir su şişesiydi. Temkinli bir şekilde kapının arkasına geçtim bir kaç saniye içinde. Kapının açılmasıyla kızı gördüm, yalnızdı. Gözleri ağlamaktan kan çanağı suratının her yanı ise dayak yediğinden ötürü morluklar içindeydi. Ağlamaklı gözlerle bana bakarak "Allah benim belamı versin, çok özür dilerim ne yapacağımı bilmiyorum! Yardım et bana, beni öldürecek!" dedi boynuma sarıldı ve deliler gibi ağlıyordu.

Çekinmeden kıza iktirip tokat attım!
-gibtir git dıbına koduğum huursu ne geldiyse başıma senin yüzünden geldi! Neden söylemeden bana sevgilin olduğunu, şu halime bak ne haldeyim sayende!
+Sadece seni istemiştim! Benim bir suçum yok, hayatımda sadece hareket, heyecan arıyordum..
-giberim senin hareketinide heyecanıda... "Dememle birlikte kapı açıldı ve erkek arkadaşı bir anda içeri girdi fakat bu sefer hazırdım elime aldığım cam şişeyi bir anda kafasına çarptım. Her yer kan revan için kalmış, eleman ise bağırıyor fakat hiçbirşey yapamıyordu. Kapıyı açtığım gibi dışarıya çıktım o anlık kargaşa içerisinde.