/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +42 -1
    Sabah, iki kişinin konuşmasına uyandım. Bir öğrenci ve yanında babası, eşyaları odaya yerleştiriyordu. Uyku sersemi olduğumdan bakmakla yetindim. iri kemik gözlüklerden kullanan bu çocuk yeni oda arkadaşımdı. Gülerek ;

    Pardon hacı. Rahatsız mı ettik . dedi.
    Bir de soruyor musun amın oğlu diyecektim ki daha ilk günden bir gerginliğin başgöstermemesi için söyleyemedim.

    Ha yok önemli değil. Hoşgeldiniz. Yardıma ihtiyacınız var mı? dedim.

    Yok hacı sağolasın hallettik biz.

    Hacı neydi ulan. Sensin hacı dıbına koduğumun şebeği.

    Yataktan doğrulup yüzümü yıkamak için lavaboya gittim.
    ···
    1. 1.
      +1
      takipteyiz devam pnp
      ···
    2. 2.
      +1 -5
      Sevda yuklu kervanlar geçiyor dolu dolu gozlerimin önünden
      ···
  2. 27.
    +45 -5
    Neden sonra ağzından belli belirsiz sözcükler dökülmeye başladı. Arasından seçebildiğim kelimeler sadece izmir ve Gidiyorum oldu.

    Anlamıştım beyler. Hayatımın en anlamlı zamanına denk gelmiş, beni içinde bulunduğum boşluk hissinden tutup çıkarmış olan kız gidiyordu. Başımı öne eğdim ve kollarımın arasında kaybolan başına dayadım. Senden dedim. Vazgeçmeyeceğim.Her nerede ne durumda olursan ol yine de vazgeçmeyeceğim.

    Daha fazla konuşacak gücü kendimde bulamadım. Melis'i sınıfa çıkarıp okuldan kaçtım. Sahilde, benim hikayem gibi nice hikayeler barındıran bir bankın üzerine oturup ağlamaya başladım. Yüzünün silueti gözlerimin önüne geldi.
    ···
  3. 28.
    +40
    Bilet almak amacıyla seyahat ettiğim firmaya gittim. En yakın saate bilet istedim. 1,5 saat sonra var dediler. Diğer firmalara da sordum 45 dakikası kalan bir otobüse bilet aldım. Aylardan yaz olmasına rağmen titriyordum beyler. Bu titremem açlığımdan ileri geliyordu. Bir cafeye girdim ve mercimek çorbası istedim. Bir tane yetmedi. ikincisini de içtim. Bu sırada otobüsün gelmesine 12 dakika kalmıştı. Tuvalete girdim.
    Gelen otobüse atladım ve şehrime doğru yol aldım. Zeynep'ten ardı ardına mesajlar geliyordu. Hiç birisine cevap vermedim. Engellemedim de. O çaresizlik akan mesajları okuduğumda tuhaf bir şekilde zevk duyuyordum. Bana yalvarması, af dilemesi iyi geliyordu. Hadi diyordum her mesajda. Daha ileri gitmelisin. Bu yaptığın işten pişman olduğunu göstermek için intihara girişmelisin belki. Ama size ucuz kurtuluş yok.
    ···
    1. 1.
      +50
      sadist panpam, adamsın yerden göğe kadar haklısın
      ···
    2. 2.
      +3
      aslinda zeynebin yaninda intihar denicektin panpa
      ···
  4. 29.
    +40
    Biraz daha dolaştık ve oradan ayrıldık. Sana bir kahve ısmarlamak istiyorum. dedi Özsüt'e girdik ve sessizce kahvelerimizi yudumlamaya başladık.

    Zeynep ile sessizlikte bile sürekli bir paylaşım içerisindeydim. Gerek gözler, gerek dudaklar, gerekse aranıp duran korkak ellerimiz sürekli bir şeyler anlatıyordu.

    Samimiyetine ve pişmanlığına inanmıştım. Hatta sevgisine de inanmıştım ama hazır değildim. Onu sevmeye, kokusunu daha sık duymaya hazır değildim.

    Zeynep dedim. Burada yeni bir hayat kurmaya çalışıyorum. Bu hayatın içerisin de sen de olacaksın kuşkun olmasın. Ama bir daha bu sabahki gibi emrivakilerle karşıma çıkma.

    Başını önüne eğdi. Gözlerime bakmaya korkuyordu. Baksa ağlayacaktı. Ne yeriydi ne de zamanı. Karşısından kalkıp yanındaki sandalyeye oturdum ve sarıldım. Beni yanlış anlamamasını söyledim. Her ne kadar anlamıyorum dese de sesinde bir kırgınlık başgöstermişti. Bu sabah hevesle bir incelik yapmış, ben o inceliği boğazına bir yumru gibi oturtmuştum.
    ···
    1. 1.
      +31
      kızın yerıne benım aglıyasım geldı lan ogle denırmı kıza be yazık olmustur
      ···
    2. 2.
      -4
      Bornova Özsüt Bizim Amk Kesin Görmüşümdür.
      ···
  5. 30.
    +40
    Zaman havuzuna bir taş atmıştık dalgaları genişlemiş ve sonunda bizi ileriki günlere taşımayı başarmıştı. Sınıftaki az sayıdaki kızla muhabbeti ilerletmiştim. Fakat arkadaşlığın sözü etmeden arkadaş gibi yaklaşıyordum onlara. Öyle ya daha sonra işime yarayabilirdi. Küçük Oyunlar'a girişmiştim bir nevi. Fakat kendim olmayı da korumayı başarmıştım.

    Bir gün bizim sınıftaki sessiz elemanla ( bizim yurttan olan )

    Kütüphanenin önüne gittik. Çay makinesinden çay alıp müsait bir yere oturduk.
    Havadan sudan, yurdun durumundan, sınıfın kasvetinden söz ederken köşede yalnız bir zenci gördüm.

    Daha çok vakit geçmemişti ve ben hangi akla hizmet olduğunu bilmeden ingilizceyi çözdüğümü düşünmeye başlamıştım. Dürttüm bizim elemanı. Bak şimdi dedim. Nasıl ingilizce konuşacağım. Kafa sallamakla yetindi.

    Gittim zencinin yanına ve ingilizce konuşmaya başladım. O da bana cevaplar veriyor, tam anlamamakla birlikte. Oğlum Hopotis çözmüşsün sen bu işi diyordum kendi kendime.

    Derken, bu zenci eleman cümle arasında : Boşuna zorlama istersen birader. Ben Türkçe biliyorum. istersen sizin dilinizde konuşalım dedi. Ulan arkadaş böyle şeyler de hep benim başıma geliyordu. Rezil olmuştum. Konuşacak takatim kalmamıştı. iyi günler dileyip ( türkçe olarak ) Başım önde ayrıldım oradan.
    ···
    1. 1.
      +33
      Sebebi Neydi ki?
      ···
    2. 2.
      +23
      yalnız bir zenci gördümü okuduktan sonra yine hangi troll oç yazdı bunu diye sövdüm, hakkını helal et panpa
      ···
      1. 1.
        0
        Sen sus koylu
        ···
      2. 2.
        0
        ananızı köyde gibtim
        ···
  6. 31.
    +40 -1
    izmir'e gitmem için hangi günün daha uygun olduğunu kararlaştırdık birlikte. Bayramın 3.günü sabah 7 de izmir Şehirlerarası Otobüs Terminali'nde olacaktım.

    Yolculuk boyunca birlikte sohbet edecek, o gün gezeceğimiz yerleri tasarlayacaktık. Fakat ben otobüsteyken saat gece 3 civarında uyuyakaldı. Ben de Melis ile geçirdiğim günleri düşünmeye başladım. Saatler ilerliyordu. Şehirler, kasabalar, köyler, ve içerisinde barındırdıkları hikayeler teker teker geride kalıyordu. Ben de sevgilisi olduğum kalbe daha fazla yakınlaşıyordum. Son görüşmemizin üzerinden aylar geçmişti...

    Aramızdaki mesafelerin kısaldığı her saniye onun özlemini daha şiddetli bir şekilde duydum. Neyse ki az kalmıştıı. Saatler sonra Melis'e kavuşacak, izmir'de olduğum saatler boyunca onun gözlerinden bakışlarımı ayırmayacaktım. Böyle bir sevgiye, dünya üzerinde hele bizim yaşımızdaki kişilerde çok az rastlanırdı.
    ···
    1. 1.
      +16 -1
      Cok checkin falan yaptin heralde izmir şehirler arası otobüs terminali dediğine göre. Izmir otogar aq o
      ···
  7. 32.
    +39
    Yahya Bey'den gerekli tavsiyeleri aldıktan sonra tekrar çıktım ve (artık bir nebze ifşa olduğumuza göre yeri söyleyebilirim). Küçükpark tarafına giden minibüsü beklemeye başladım.Öğrenci Kartım için gerekli olan başvuruyu yapmamıştım. Bu yüzden elimiz mahkum minibüsle gidecektim. Zaten çok uzun sürmüyordu. Kayıt günü, ailece gittiğimiz gevrekçiye uğradım. 2 tane yağlı boyoz sipariş ettim. Tam karşımda bir çift hararetli bir tartışmaya girişmişlerdi. Kadın mini etek giymişti. Abazan tavırlarım olmadığı halde gözlerimi alamadım. Kadın da onu dikizlediğimi farketmişti sanırım. Bana bakıyordu. Suçluluk pgibolojisiyle başımı öne eğdim. Bana bakmayı kestiğinde tekrar baktım. Gördüğüm manzara kısa süreli şok geçirmeme neden oldu. Kadın masanın altında duran bacaklarını aralamış. Hazinesini gözlerimin önüne sunmuştu. Beyaz bir külotun yana doğru hafifçe kıvrılmıştı. Vajinasının dudakları belli oluyordu. Cesaretim geldi ve gözlerimi kaçırmadan bakmayı sürdürdüm.
    ···
    1. 1.
      +91 -5
      velkam tu izmir
      ···
      1. 1.
        0
        hahaah panpa şuku
        ···
    2. 2.
      +2
      Panpa ege üniversitesinin içinden geçip foruma gitmeyi ogrendinmi
      ···
    3. 3.
      +22
      Abazan tavrın olmadığı hali buysa öyle bi tavrın olsa gibecen hatunu oracıkta
      ···
      1. 1.
        +10 -3
        Canım kardeşim amacın ne acaba? Eğer istemiyorsan takip etmek zorunda değilsin.
        ···
      2. 2.
        +11 -1
        Panpa tassak geciyom
        ···
      3. diğerleri 0
    4. 4.
      +17 -1
      BURASI iZMiR BURDA HER ŞEY GERÇEK
      ···
    5. diğerleri 2
  8. 33.
    +39
    Filmden sonra bir kez daha aynı sahne yaşandı. Ama bu kez sevgilimin yatağındaydık.
    Her sabah burada açıyordu gözlerini doğan güne, her gece burada kapıyordu. Kimbilir kaç kere ağlamıştı, kaç kere sevinmişti gelen haberlere. Kaç kere depresyona girmişti bu yatakta. Hastalandığında demek ki bu yorgana sarılmış, terler dökmüştü. Annesi dereceği bu yatakta sokmuştu koltukaltına. Burada okumuştu bana sözler paylaştığı kitapları.

    Kolay şeyler değildi beyler. Bir yaşanmışlık vardı bu yatakta. Bir geçmiş vardı, gelecek bu yatak üzerinde yaşanacaktı. Dizine yattım bir süre. Bir kadının dizine yatmak... Filmlerde ve dizilerde tersini gösterirler genellikle
    Ne büyük bir saadettir erkek için bileniniz var mı. Kendi kokusunu canlı duyabiliyordum. Peki ya bu zamana kadar bu yatağa sinmiş kokuları.. Bayatlamış anılar gibiydi. Bir fotoğraf karesi dondurur ya herhangi bir anı. Bu yatak kim bilir kaç kere dondurmuştu Zeynep'i
    ···
  9. 34.
    +39 -1
    Tan yeri ağarmaya başlamıştı. Ailem de ilk defa izmir'e geliyordu ve ne yapacağımızı bilmiyorduk. Babam rampanın bittiği ve aşağı yönde yeni bir rampanın bir yerde bulunan benzin istasyonuna çekti arabayı. Koltukları geriye yasladık ve aile üyeleri uyudu. Ben çıktım arabadan ve göğe bakmaya başladım. Yaşadıklarımı düşündüm. Ve bundan sonra yaşayacaklarımı...

    Yeni başlıyorduk hayata. Tek tabanca olarak aileden bağımsız yıllar geçirecektim bundan sonra. iyi mi olacaktı kötü mü ? Sanırım hayatın en güzel yönü geleceğimizi görememekti. Yaşam, yaşanılacak her şeye müsaitti.

    Bir sigara yaktım. Yazın ortalarındaydık henüz fakat yüksek bir noktada bulunduğumuzdan mıdır nedir hava soğuktu. Benzinliğin marketine doğru süzüldüm ve yüzümü yıkadım. Tam kurulamaya girişecekken hoparlörlerden gelen klagib müziğin tınısı içimi bir hoş etti.
    ···
    1. 1.
      +17 -2
      Melisi gibtir et zeynebpi gib
      ···
      1. 1.
        +10
        Ülkeye senin gibi adamlar lazım panpa çok açık sözlüsün
        ···
    2. 2.
      +19
      Sanırım hayatın en güzel yönü geleceğimizi görememekti. Yaşam, yaşanılacak her şeye müsaitti.
      aldım bunu helal güzel laf
      ···
  10. 35.
    +38
    Evet beyler. Taktir edersiniz ki benim bir sosyal hayatım var ve o sosyal hayatı yaşayabilmem için kısa süreliğine aranızdan ayrılmak mecburiyetindeyim. Takipte kalın. Geldiğimde kaldığım yerden devam edeceğiz. Biraz merağınız kamçılansın bu arada. Merak iyidir iyi *

    Bu arada ilk entrye şuku basmayı ihmal etmeyin. Sizleri seviyorum..

    12 gibi gelirim.
    ···
    1. 1.
      +1
      Adamdaki bolluga bak amk imrenek okuyorum panpa ama melis anlattina gore biseyler var herneyse spo vermiyek
      ···
    2. 2.
      0
      rez devdıbını bekliyorum ;)
      ···
    3. 3.
      0
      rez panpa
      ···
    4. 4.
      0
      rezimi alıyım beklemeye koyuluyum
      ···
    5. 5.
      0
      Rez panpa
      ···
    6. 6.
      0
      seni de merakınıda kamçılarım it oğlu it
      ···
    7. diğerleri 4
  11. 36.
    +39 -1
    Her neyse, yurdun kapısından girdim. Yurdun sahibi kapıda karşılamış, demli bir çay ikram etmişti. Hal hatır sorma faslından sonra yorgun olduğumu, duş alıp yatmak istediğimi söyledim. Odamı gösterdiler. Hazırlık muaf sınavların olduğu zamanlar olduğundan en erken gelenlerden biri olmuştum. Diğer fakültelerin açılmasına daha bir hafta vardı. Kafamda tasarladığım üzere öncelikle bavuldaki kıyafetleri dolabıma yerleştirdim. Soğuk suyun ferahlatıcı etkisine kendimi bıraktım ve derin bir uyku çektim. Uyandığımda hava kararmıştı. Yemek servisi 3 gün sonra başlayacaktı. Bu yüzden yemek yemem gerekiyordu. Beyaz bir tişört, siyah pantolon, taban tarafı beyaz diğer bölümü siyah ayakkabılarımdan oluşan kombini giyip saçlarıma vakit ayırdım. Yatmadan önce duş aldığımdan şekil verilebilecek durumdaydı fakat hafifçe ıslatıp fön çektim. Wax ve sprey ile dondurduktan sonra aşağı kata indim.
    ···
    1. 1.
      +1
      beyler bu entry altında wax önerecek olan var mı? çok pahalı olmasın
      ···
      1. 1.
        +7
        Sürme hiç bi halta yaramıyo saçın doğal hali en iyisi
        ···
      2. 2.
        +19 -1
        limon gib ferahlıyorsun :dd
        ···
      3. 3.
        +1
        morfose kullan panpa turuncu şişeli
        ···
      4. 4.
        +3
        panpa mat gösteren waxlar mı ne varmış onlar nasıldır benim saçlar açık tak rengi
        ···
      5. 5.
        +1
        panpa benim kullandıgım mat ama saçım ince telli oldugundan rüzgara çıkınca bozuluyo yine. ıslak tutucu bi wax alcam bi de onu deneyim
        ···
      6. diğerleri 3
    2. 2.
      0
      Ahfhtfj
      ···
  12. 37.
    +38
    Güneş, dünya üzerindeki nimetlerini geri çekmeye başlamıştı. Hava kararmak üzereydi. Ve biz hala, birbirimize kenetlenmiş şekilde oturuyorduk.

    Eve gitmeyecek misin? diye sordum.

    Biraz daha kalabilirim dedi. Omzunu bırakmak istemiyorum. Çok iyi geldi. Aylar sonra ilk defa bu kadar hafifim

    Yüzüne bakıp yapmacık bir gülümseme yerleştirdim. O da güldü. Fakat benim tersime gayet samimiydi. Sol elimi ellerinden ayırıp saçları üzerinde gezdirmeye başladım. Oradan parmaklarımın dışıyla boynunu, nefes borusunu, boynu üzerindeki her bir damarı incitmeden hissetmeye çalıştım. Karşı koymadı. Fakat başını kaldırıp aramızda milimetreler kalana değin yaklaştı. Uzun uzun yüzümü seyretti. Belli ki bir anlam vermeye çalışıyordu.
    ···
    1. 1.
      +28
      Gibiş is kamink
      ···
    2. 2.
      +10
      Ne anlam vermeye çalışması be bro öp beni yi beni demiş kız sana. Tabi oyun üzerinden başka oyunlarda kurmuş olabilirler. Bu türk dizileri çok bozuyo insanı.
      ···
  13. 38.
    +39 -1
    Ve her güzel günde olduğu gibi, bu günde de ayrılık vakti gelmişti. ikimiz de metroya bindik. Benim kartımı yine o bastı. Fakat tersi istikametlerde gelen trenlere bindik ve Bornova'nın yolunu tutmaya başladım.

    Hilal istasyonundan baktığında çevreye, keraneyi, ve hemen üstünde bir ışık seramonisi görüyordunuz. Güzel bir manzara yani *

    Ve panpalarım söylemeden geçemeyeceğim ki. Gerek otobüste, gerekse vapurda kitap okuyan insanlar çok fazla bu şehirde. izmirli panpalarım gurur duysun. izmirli olmayanlar ise örnek almaya çalışsın.

    Girdim yurda. Ezgi yine ortalarda yoktu. Ani bir kararla kızların bulunduğu kata çıktım ve Ezgi diye bağırmaya başladım. Tabi çığlık çığlığa da bağırmıyordum.
    Birkaç seslenişten sonra koridora çıktı.

    Ona nasıl olduğunu sordum. iki gündür ortalıkta yoktu. Hastaymış. Bütün gün uyumuş vs vs. Zaten halinden belliydi. ilaç alıp almadığını sorduğumda bitkisel çaylardan içtiğini söyledi. Eczaneler de kapanmıştı.

    Ateşi ve mide bulantısı vardı. Yatağa girip dinlenmesini, açık eczane bulup ilaç alacağımı söyledim. Her ne kadar ısrar ettiyse dinlemedim ve yeniden sokağa çıktım. Çevrede sadece 1 tane eczane vardı ve o da nöbetçi değildi.
    Keşke acile zütürseydim diye iç geçirdim. Ben ilaçları alayım da iyileşmezse zütürürsün Hopotis diye kendi kendimi teselli ettim. Bütün bunları yaparken hiçbir farklı amacım yoktu beyler. Sadece suçluluk duyuyordum. Neden suçluluk duyuyordum? Onu bile bilmiyorum. Sadece suçluluk. Okunduğu ve yazıldığı gibi.
    Bir minibüse bindim ve soluğu küçükparkta aldım. Bornovada olanlar bilir. Midyeci Amcam' diye bir midye tezgahı durur playstation salonlarının olduğu sokağın başında. Hemen onun karşısındaki eczane nöbetçiydi..

    Eczacıya Ezgi'nin şikayetlerini anlattım ve buna uygun bir ilaç vermesini istedim.
    ···
    1. 1.
      +6
      panpa tavsiyene kulak verdim koşarak kitapçıya gittim bir kitap aldım ne olduğuna bakmadan atladım belediye otobüsüne karşımda bir bin 20 li yaşlarda verdim eline kitabı oturan liseli bir ergen vardı kaldırdım onu oturttum bizim elamanı oku dedim ne diyon lan mal dedi kavga ettik burnunda 3. derece kırık var amk şuan nezarethaneden devam ediyorum okumaya
      ···
    2. 2.
      0
      ananı örnek vererek gibtim
      ···
  14. 39.
    +37
    Ne kadar süre öyle kaldım bilmiyorum. Yumuşak bir elin alnımda ve yanaklarımda dolaşmasıyla kendime geldim. Çevremi bulanık gördüğümden bu elin sahibini ilk başta seçemedim.

    Zorlama kendini dedi bir ses. Ben Zeynep. Yapmamamız gereken bir şey yaptık ve sizi takip ettik. Fakat Haydar Amca ile karşılaşınca cesaret edip gelemedik. Onlar gidince Zehra ve Buse ( Melis'in diğer arkadaşı) Melis ile birlikte eve gittiler. Melis iyi bu arada. Telefonla görüştük seni merak ediyor. Yanımda olduğunu söyledim.''

    Hayatımda ilk defa üyesi oldum şehirden ayrılıp, sevdiğim kızı görebilmek için başka bir şehire tek başıma gelmiştim. Türkeye'nin en güzel ve en rahat bu şehrinde birkaç saatte başıma gelenler inanılır gibi değildi. Boş boş Zeynep'in yüzüne bakmayı sürdürdüm. Başım felaket bir şekilde ağrıyordu fakat çevremdeki nesneleri net bir şekilde seçmeye başlamıştım.

    Seni doktora zütürmem lazım dedi Zeynep. Melis seni bana emanet etti. Daha sonra da otobüs biletini erkene alırız.
    ···
  15. 40.
    +37
    Kaldı ki bu dönemde mesajla ayrılmak... ne bileyim beyler koyar adama. Ergence bir şey yapmıştım kabul. Mesafeler de vardı ona da kabul. Hayatta bazı şeyler tak gibi gidiyordu kabul. Ama beyler bütün bunlar ayrılığa neden olacak cinsten meseleler miydi? Taktiri size bırakıyorum...

    Aslında meseleler basitti. Onları karıştıran insan ihtirasıydı. Demiş Oğuz Atay.

    Bir şeyler yaşıyoruz. Hemen akabinde o yaşadıklarımızı beynimizde tasnif etmeye, karşılaştırmaya ve yorumlamaya başlıyoruz. Ve bu yorumlar çoğu zaman esas olan meselenin daha fazla içimizi kanatmasına yol açıyor. Bir şeyler yazıyoruz kendimizce. Hayatımızla ilgili Tehlikeli Oyunlar oynuyoruz.
    ···
    1. 1.
      0
      *
      ···
    2. 2.
      +2
      Geceler bizim Oğuz abi...
      geceler tehlikeli oyunlar oynayıp mağlup olanların..
      biz burdayız Oğuz abi
      ···
  16. 41.
    +37
    Dostum şimdiye kadar hikayen gayet akıcı ve güzel gidiyor; fakat, bir entry'nde 22 yaşında oldugunu söylemişsin. Ben olayı detaylı olarak inceledigimde şu anda 20 yaşında oldugunu ve sorunsuz bir şekilde öğrenimini ilerlettiysen ikinci sınıfa yeni geçiyor olduğunu (hazırlık dahil) anladım. Bunları nereden çıkarttığıma gelecek olursak, buradan gözlemeci kız başlığına gidip yazdığın bir entryde, "kızla dünden itibaren arkadaşız adam olun" benzeri bir şey okudum. Entry tarihi 03.09.2013'tü. Hikaye zamanına göre izmir'e ilk gittiğin dönemde tanıştın bu kızla. Liseden sonra yıl kaybı olmaksızın gelmene rağmen üniversiteye nasıl olur da 22 yaşında olabilirsin. Eğer ben yanlış anladıysam düzelt beni.
    Not: ağır işsizim amk
    ···
    1. 1.
      +3
      Gardaşım bilimsel bir açıdan bakmış konuya bence haklı kap şukuyu
      ···
    2. 2.
      +5
      Panpa tespiti ben de yaptım da dediğin gibi yazmaya üşendim :D
      ···
    3. 3.
      +4
      http://www.incisozluk.com.tr/e/163945498/
      ···
    4. 4.
      +5
      Panpa ben senden once yazmişim inboxdan be beyinler firtina maşallah
      ···
    5. diğerleri 2
  17. 42.
    +37
    Bulunduğumuz yerde raflar arasında göz gezdirmeyi sürdürdüm ve Oğuz Atay'ı buldum. Beyler sizi temin ederim ki bu yazarı her okuduğumda ve o bilindik fotoğrafına baktığımda gözlerimin nemlenmesine engel olamam. Bir başka seviyorum Oğuz Atay'ı ... Poyraz Karayel'e bağladığımı söyleyen panpalarım olmuş. Poyraz Karayel Tehlikeli Oyunlar'dan parçalar taşır. Ben ise çok daha önceden, bu dizi peydah olmadan önce okumuştum.

    Korkuyu Beklerken'i aldım elime. 41. sayfayı buldum ve oradaki bir cümleyi okudum;

    Yalnız yaşayan insanların, kendi içlerinde başlayıp biten eğlenceleri vardır.

    Hemen arkasındaki sayfadan devam ettim;

    Acaba iyi bir şey olacak mı? Hayır, dedim kendime. iyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı. Sürüncemede kalan heyecanlardan ancak kötü şeyler çıkar.

    Kalemleriyle savaşan insanlardı bunlar. Ben de kalemlerle geçmişimin karanlık sayfalarına savaş açmıştım. Ben yazmıyordum ama. Yazılanlara değer veriyor, benimsiyor, ve kötülüklerin üzerine salıyordum.

    Zeynep'in üzülmesini istiyordum belki. O yüzden Oğuz Atay'ı tercih etmiştim. Her kelimenin o atamadığım tokatın yerine geçmesini istiyordum.
    ···
    1. 1.
      +22
      Oğuz Atay'a şukular şelale
      ···
  18. 43.
    +37
    Arkamı döndüğümde kilise görevlisini gördüm. Hiçbir ses etmeden yanımdan geçti. Birkaç metre uzunluğundaki siyah bir tütsüden bir şeyler aldı. Daha sonra sağ tarafta yanık vaziyette mumdan alıp isa heykelinin yanına gitti. Diz çöküp dua etmeye başladı. Amen dedi. istavroz çıkarıp tekrar benim bulunduğum tarafa yöneldi. Olan biteni şaşkınlıkla takip ediyordum. Boğazımda bir şeyler düğümlenmişti. Karşımda durdu. Elini uzatıp kendisini tanıttı. Ben de kendimi tanıttım ama kekelemeye başlamıştım.

    Alman asıllıymış fakat yıllardır Türkiye'de yaşıyormuş. Papaz olup olmadığını sorduğumda. Değilim. Ama ben de bu kilisenin hizmetkarıyım . Dedi.

    Daha sonra kilise tarihini bilip bilmediğimi sordu. Bilmiyorum rastgele geldim dediğimde anlatmaya başladı. Yaklaşık 500 yıl önce macarlar tarafından yapılmıştı. Şuan tek hhatırlayabildiğim bu bilgi.

    Az önce hristiyanlık öğretilerinin bulunduğu kitaplığa yöneltti beni. Müslümanlıktan ve Hristiyanlıktan bahsetmeye başladık. Saygılı ve dikkatli bir şekilde Hristiyanlığı anlattı. Ben de cevaben zaten bildiği şeyleri tekrar ettim.

    Buradaki panpalarım o şahsin misyonerlik faaliyeti yürüttüğünü sanabilirler. Ama hayır! Sakın bu aldanmaya düşmeyin. inancın insan ruhu için önemli olduğundan bahsetti. Zaten mevcut olan üç ilahi dinin çıkış noktası aynı yerdi.
    Hangi dine mensup olursam olayım, o dinin gereklerini getirmem gerektiğinden söz etti.
    Ve bu konular hakkında uzun süren bir sohbetimiz oldu. Sohbet sonunda tanıştığıma memnun olduğunu söyledim. Ahşap kapıyı ardımda bırakıp gün ışığının gözlerimi yakmasına izin verdim.
    ···
    1. 1.
      +1 -1
      basmaneden oraya nasıl geldin a.q sevgi yolu daha önce ve 6-7 senedir orda tek bir görevli görmedim kapılar kapalı
      ···
      1. 1.
        +2
        Panpa o yol bana uzak gelmiyor nedense. Kilisenin ismini karıştırıyor olabilirim ama bir katolik klisesiydi. Oradan sağ- sol yapınca Sevgi Yolu'na çıkılıyordu. iyi düşün aynısından mı bahsediyoruz?
        ···
      2. 2.
        +1
        panpa aynı yer içerde de görevli bi bayan var şu an ama çıkmıyo huur hiç , sen kordondan mı çıktın oraya çok yanlış yönlendirmişler seni , ve pm attım
        ···
  19. 44.
    +37
    Sessiz sakin bir ortamda, Rahatsız sandalyelerin üzerinde ödevi bitirdik. Teşekkür edip bir borcum olduğunu söyledim.

    Hiç beklemediğim bir şekilde;

    + Tavlama numaran bu mu? Çok klişe dedi.
    - Anlamadım. Seni tavlamak isteyeceğimi mi düşündün. Hem de az önceki manzaradan sonra. ( Tsigalko reisin bin gülüşünün aynısı)
    + Şey nasıl göründüğünü biliyorum ama gerçekten düşündüğün gibi değil. Çok sıcaktı ve serinlemek için saçımı yıkadım sadece.
    - ... ( inanmadım bakışı)

    + Gerçekten öyle değil. Ufff nasıl bir duruma düştüm ben. ( elleri kafasının üstünde gülüyordu. )

    - Tamam tamam çok ısrar ettin. Bir gün küçükte kahve içmeye gideriz.

    Kahve, çünkü beyler çay bana göre herkesle içilmemeli. Dost olmalı yanında, canına yakın olan bir can olmalı...
    ···
    1. 1.
      +5 -42
      dıbınakodumun koniçivası
      niye kahve içicen lan Zeynep var ezgi var huur lan o amk
      ···
      1. 1.
        +21 -2
        seni çugulamanın verdiği huzurla ice teami içiyorum
        ···
      2. 2.
        +4 -4
        sen sus çakma anakin dovakhin
        ···
    2. 2.
      +1
      Çay içelim seninle çaylar benden manzara senden olsun
      ···
    3. 3.
      +5
      Sen de mi bin olucan? hocam yapma
      ···
    4. 4.
      -1
      anakiinin anasınınkini gibtim
      ···
    5. diğerleri 2
  20. 45.
    +36
    Günün ilk yaşam belirtileri martılardan geldi. Sokak hayvanları çıktı daha sonra meydana, tekel bayiler yeni güne hazırlanmak için kapalı kepenklerini kaldırdı.

    Dünya bir şekilde düzenine devam ediyordu. Birkaç kişinin yaşadığı herhangi bir aksilik bu düzeni sekteye uğratmaya yetmiyordu. Bir anlık düşündüm:

    Bugün ölsem. Bu insanlar varlığımdan habersiz yine kepenk kaldıracaklardı, lokantalar, çay bahçeleri, iş merkezleri, her günkü düzenli işlerine devam edeceklerdi...

    Bornova Sokağına daldım korkusuzca. izban'a giden en kısa yol burasıydı. Travestiler geçen gecenin yorgunluğunu atlatmak için evlerine çekilmişler, sokağı normal insanların, normal işlerine terketmişlerdi. Burada hayat gece farklı işliyordu sabah farklı...

    ilk sefere biraz daha vakit vardı. Buna rağmen insanlar birikmişlerdi peronlarda. Uykusunu alamayan işçiler bekleme salonlarında boş bulduğu banklarda uyukluyordu.

    Dışarıda bekledim. Kalın montuma rağmen geceden arta kalan soğuğu iliklerime kadar hissediyordum.
    ···