sevgili münafık kardeşim çok güzel bir konuya değinmişsin.

örtünmeyle ilgili furkanda geçen sözler farklı şekillerde yorumlanmaktadır. tartışma genelde orda geçen "örtü" kelimesinin anlamıyla ilgilidir. bir grup herhangi bir örtü diğer grup ise "başa örtülen örtü" olduğunu söyler. sözün devamında omuzlarınızdan aşağı sarkıtın demektedir. bu sözden de iki farklı yorum çıkmaktadır. ilk kelimenin örtü olduğunu savunanlar cümlenin devamıyla birlikte emredilen şeyin göğüsleri örtmek olduğunu söyler. baş örtüsü olduğunu savunanlar ise baştan göğüs üstüne kadar bir örtü örtülmesi gerektiğini bu cümlenin göğüsleri kapsamadığını göğüslerin zaten örtülü olmak zorunda olduğunu söyler. yorumlara dahil edilmeyen konu ise şudur. örtünün şekli ne olursa olsun arkadan mı sarkıtılacak önden mi sarkıtılacak yoksa tek parça delikli bir kumaşla iki taraftan mı sarkıtılacak bununla ilgili bir açıklama yoktur ve açıklanmamış olanı nedense kimse tartışmamaktadır. şöyle düşünelim. bahsedilen kelime başa örtülen örtü anlamında bir kelime olabilir mi? muhafazid eğer isayı ve musayı doğrulama iddiasında tutarlıysa zaten öyle olmalıdır. çünkü yahudi ve hristiyan rahibeleri başlarını örterler. yok eğer kendi kültürüyle ilgili bir emir ise. yani göğüsleri örtmeyi emrediyorsa bunu kanıtlayabilecek bir bilgi kimsede bulunmamaktadır. tefsirciler o dönemdeki arap kadınların memeleri açık dolaştığını söyleselerde böyle bir bilgi belge kimsede yoktur. ayrıca diğer bir örtünce konusundaki sözde dışarı çıkarken ev giysilerinin üstüne bir giysi giyilmesi emredilmektedir. cilbap kelimesi geçmektedir burada. buna bazı tefsirciler çarşaf çevirisi yaparken bazıları ise yine herhangi bir giysi demektedir. yine az önceki mantıkla çarşaf çevirisi kanıtlanabilir bir çeviri çünkü yahudi ve hristiyan rahibeleride çarşaf giymektedir. fakat herhangi bir giysi ucu çok açık bir çeviri ve ne kanıtlanması nede kanıtlanamaması mümkün değildir. mesela evde iç çamaşırlarıyla duran bir kadın gecelik giyip dışarı çıkabilir mi? banyodan yeni çıkan bir kadın bornozuyla dışarı çıkabilirmi? elbette çıkar ama 10 adımdan sonra zütünden gibiverirler bu yüzyılda bile. o dönemdeki erkek mutlakiyetinin olduğu kültürde kapıdan çıkmadan gibmeleri tesadüf olmazdı sanırım. ki furkandaki konuyla ilgili sözlerin devamında bunların emir değil de bir uyarı bir ikaz yahut bir öğüt kıvamında olduğunu anlayabiliriz. çünkü devamında böyle yapmanız sizin için daha güvenilir olacaktır demektedir. bornoz ve gecelikle dışarı çıkan kadının erkekler için çırılçıplak kadından bir farkı olmadığını hepiniz biliyorsunuz sevgili abazalar. fakat çarşaflı ve başörtülü bir kadın için öyle değildir. ona bakan çok olmaz. giben de çok olmaz. bu açıdan bu uyarılar mantığa aykırı değildir. hatta kendisini doğrulamaktadır. fakat işin insani boyutuna gelirsek burada asıl sormamız gereken soru "furkan kitabının yazarı yani islamın kurucusu neden böyle bir emir yada öğüt vermiştir?" sorusu değil "biz erkekler neden gibiciyiz, am görünce neden kuduruyoruz? pardon neden sürekli kudurmuş vaziyetteyiz ve neden her gördüğümüz nesnede am arıyoruz?" sorusudur. asıl sorun buradadır. biz erkekler bu sorunun cevabını bulursak o zaman eşitlik ve diğer konularla ilgili islamı ve diğer dinler, allahı ve diğer tanrıları eleştirme hakkımız olacaktır.