Arkadaşlar anlatıyorum artık bunları tartışıp durmayın. muhafazid çok dürüst akıllı ve iyi niyetli bir insandı. Arapların içinde bulunduğu durumdan çok kaygılıydı ve bir düzen içinde insanların düzgünce yaşamasını istiyordu. Ama napıcanı bilmiyordu bu maksatla Hira mağrasında inzivaya çekilip kara kara düşünüyordu. Yine inzivaya çekildiği birgün orada bir adamla karşılaştı bu adam bir gezgindi beraber oturdular konuştular. Adam bir çok din ve kültür görmüş bilgili bir adamdı. Ona ilahi dinlerden bahsetti ve ilkel insanların ilahi dinlere bağlılığının derecelerinden söz etti.

muhafazid de düşüncelerini adama açtı ve sık sık buluşup konuşmaya başladılar. Tevrat , incil ve diğer semavi din öğretilerini konuşup tartıştılar. muhafazid de bu sözleri, konuşmaları, danıştığı sorulara aldığı cevapları, kendi düşünceleriyle birlikte ilahi bir güç tarafından kendine gönderildiğini söyledi. Çünkü bir insandan gelecek fikir düşenceler diğer insanlar tarafından benimsenmezdi. Bu sözlerin sahibine Ay putu ola El-ilah , getirene de yani gezgin adama Cebrail dedi.

Hatta Mekkeli müşrikler muhafazid'e bir soru soruyorlar. incil ya da tevratta geçen bir konuyla ilgili sanırım O da cevabını Allah bilir diyor. Daha sonra cevap vereceğim deyip gidiyor. 10gün sonra gelip cvbını veriyor. Onlar da "Niye bu kadar geç kaldın Allah direk neden cvbını söylemedi diyor. "Cebraili gönderen Allah şüphesiz herşeyin yeri ve zamanını en iyi bilendir" ayeti geliyor. Yani aslında gezgin adamla tekrar buluşup konuşmaları ve bu soruyu ona sorması 10gün sürüyor.