intihar eden birisinin günlüğünü buldum korku

23 kasım 2009-

bu gece uyurken kare gömlekli adamın tekrar beni izlediği hissine kapılarak uyandım. evet kare gömlekli adam orda beni izliyordu ve sırıtıyordu. arkasında da 4 tane zenci bana bakıyordu. nolduğunu anlamadan 4 tanesi beni haşmetli yannanlarıyla çatır çutur gibti evet bu da böyle bi anımdır şimdi gibtirin gidin

28 aralık 2009-

pgibolog geldi eve buyur ettim sonra birden o adam kareli gömlekliye dönüştü çevirdi ve beni gibmeye başladı. sonra zil çaldı pgibolog açtı karşısında metafizikçi vardı oda straponu takıp gelmiş yanındada mahallenin zencileri. bunları benim zütümü paramparça ettiler. sabah doğru kapı çaldı baktım halil abi. ulan yavşak züt var beni niye çağırmıyosun dedi geçti 2 posta kaydı. sabah doğru herke uyudu kareli gömlekliyi gördüm sonra senin gibi bir zütçüyle aynı ruhu paylaşmaktan utanıyorum deyip çıktı gitti bir dahada görmedim onu. şimdi hergün zütümü pgibolog, halil abi, straponlu metafizikçi ve zenciler dağıtıyor. buda böyle bir anımdır okuduğunuz için teşekkürler

dul azgın kadının günlüğü diye geldim

7 kasım 2009-

uyku düzenim normale girmişti ilaçlar sayesinde ama dün gece aniden uyandığımda bazı sesler duyduğuma emindim pgiboloğum ilaçların yan etkileri olabilceğini söylemişti bu yan etkiler sanırım bu sesler olmalı.

11 aralık 2009-

bu gün buse aradı ve buluşmak istediğini söyledi ama onunla buluşmaya gitemeyeceğim, metafizikçi gelecek bu gün ve şu ikinci ruhumu çıkarıp onu öldürmeyi deneyeceğiz. nasıl başaracağımız hakkında hiç bir fikrim yok. eğer o ruha zarar gelirse ben zarar görür müyüm bilmiyorum ama ruhu öldürmenin pek bir yolu yokmuş sadece gri kordonu kopararak bedenle ilişkisini kesebiliyormuşuz.

12 aralık 2009-

dün hiç yapmamaız gereken şeyler yaptık ve bunun için kendimi asla affetmeyeceğim. gece metafizikçi gri kordonu koparmak için geldi. ve bunun için 2.ruhumun astral uçuşa geçmesi gerektiğini ve benim kontrolde kalıp uçuşa geçmemem gerektiğini söyledi. onun uçup uçmayacağını anlayacağımız herhangibir yolda bulunmamamktaymış yani işimiz tamamen şansa kalmıştı. astral uçuş için çıplak ve rahat olmam gerekiyordu. soyundum ve yatağa uzandım metafizikçi önüme bir mum koydu ona odaklanmamı ve ruhumun kontrolünü bırakmamamı bedenimi tamamen öteki ruhuma bırakmamı söyledi. bu oldukça zordu. tüm konsantrasyonum dağılmaktaydı çünkü metafizikçiye karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştım.

5 kasım 2009-

pgiboloğum şizofreni belirtilerim olduğunu söyledi hayır ben şizofren değilim sadece sevgilisinin terk etmesini sindiremeyen melankoli hastasıyım ve buse'nin kokusunu unutmaya başladım bile.

hikayenin sonunda adam ölüyor. neyini merak ediyorsunuz amk film olsa izlemezsiniz sonunu bildiğiniz için

9 kasım 2009-

ilaçlarımı almayı kesmiyorum ama seslerin de ardı arkası kesilmiyor tüm gece uyumamı kare gömlekli bir adam seyretti başımı yorganın altına koydum ama gözünü kırpmadan ve kıpırdamadan beni izledi tüm gece.

16 ekim 2009-

pek günlük tutma alışkanlığım yok ama reddedemiyeceğim birisinden geldi bu doğum günü hediyesi günlük şeysi. her neyse bu gün 6 kişi kutladı doğum günümü ilk kez doğum günü kutladığımı söyleyim.

17 ekim 2009-

bu saçma defteri her gün doldurmak zorundayım sanırım. neyse bu gün buse ile biraz takıldık sonra da işte evine bıraktım, oradan da dt'ye geçip emre abi gille oturdum biraz.

22 ekim 2009-

buse benden ayrılmak istediğini söyledi, bunun için beni aldatabilirmiş. bende unutmaya çalışıyorum şu an 2.paket sigaramı içiyorum alkolü bırakalı çok olmadı ama bir şeyde kararlıysam asla geri başlamam. iradem güçlüdür.

30 ekim-

ayın sonuna geldik ve uykusuzluk başladı bende her gün tutmam gerekiyordu bu günlüğü ama bazı sorunlarım var. neyse zaten günlerdir evden çıkmıyorum. 3 gündür uyumadım gözlerim çok fazla kanlı.

6 aralık 2009-

bu olanların üstüne doktoruma gittim şizofren olmadığımı ispatlamak için olanları anlattım. doktor beni dikkatli şekilde dinledikten sonra anlıyorum dedi. telefon açtı 2 kahve getirirmisin dedi. ben nasıl içtiğimi sormadın dedim. doktor gevelerken o anda 2 tane yarma kılıklı elinde deli gömleği olan adamlar girdi. beni zorla giydirdiler. ve haşmetli yannanlarıyla teker teker gibtiler bu da böyle bi anımdıry

Trolleyenlere gülerek okuyorum amk

19 aralık 2009-

pgibolog bu gün tekrar kapımı çaldı ve halil'in ben 15 yaşındayken yani bundan 7 yıl önce eve giren bir hırsız tarafından öldürüldüğünü söyledi. ama ben halil'in cesedini gördüğüme hatta cenazesine katıldığıma bile yemin ediyordum. pgibolog bunun zararlı olmaya başladığını savunuyordu onu evimden kovdum. çünkü o bana zarar vericekti.

14 aralık 2009-

pgibolog bana kızgın gibiydi, ne yaptın sen gibisinden şeyler söylemişti ona olanları anlattım ve ruh bölünmesi hastalığımın olduğunu ama şimdi iyi olduğumu söyledim. böyle bir hastalığın olmadığını sadece şizofren olduğumu kontrollere gelmezsem sadece olmadığını bildiğim varlıklar değil olduğuna inandığım varlıkları da göreceğimi söyledi. onan halil abinin cesedinden bahsettim. sonra araştırmaya gitti.

28 kasım 2009-

araştırmalarım internet üzerinden angiblopedilere doğru ilerledi bir iki gündür bu olayı araştırıyorum astral seyahetten, lucid dreaming'e bir çok şey buldum ama benim yaşadığımın tek tanımı şizofreni ile odaklı. şizofren olmadığıma eminim bu hastalığın genetik olduğu söyleniyor ailemin kim olduğunu bilmiyorum bile. önce ailemi bulup böyle bir hastalık var mı onu öğreneceğim.

12 aralık 2009-

sonra irkildiğimi hissettim, gözlerimi açtım sanki ve metafizikçi başımda duruyor mum ışığı hala yanıyordu. kareli gömlekli adamı gördüm dedim. metafizikçi de ondan kurtulduğumu söyledi. çok sevinmiştim, o da sevinmişti ve bu hastalığa yakalanan ender insanlarda olduğumu söyledi. bazen en doğru an yaşadığımız andır diye düşünüp ondan hoşlandığımı söylediğimde yüz ifadesi çok düzgün ve netti. beni reddetti, sonra da gitti.

lynch ve haneke de bile böle bi senaryo yok amk