1. 1.
    +10
    Amk herkes birbirini az yada çok tanıyor. Yeni gelenler 10 dakkada adapte oluyor. eskiden beri gelmeyip arada gelenler inci bitmiş yav diyor yinede hoş karşılanıyor bi sandalye verip çay söyleniyor. Kavga dövüş küfür gürültü oluyor akşdıbına küslükler gecip gidiyor arada jandarma gelip oralet icip kaciyor. Okey masasının altından alkol icenler... siyaset sürekli amk tam bi kahvehane. Bazen pazarcılar geliyor internet reklamı falan kimse giblemiyor geri gidiyorlar. Arkadada bi tane televizyon var ama kanallar yarım yamalak çekiyor(olan biten) böyle terkedilmiş bir ütopik köyün köylüleri gibiyiz amk. Soyumuz tükenmek üzere hayatta kalanların ise kafa yanık. Viking var köy muhtarı bizde muhtar heyeti, zütümüzden kanunlar uyduruyoruz. Köye karı gelsede gibsek diye hayallerimiz var sırf bu hayalleri bi nebze dindirebilmek için tahtadan karı yaptık ismi ayşe. Ama henüz kimse gibemedi bu gidişle o bizi domaltıp gibecek. Öyle geçinip gidiyoruz işte.
    ···
  1. 2.
    +2
    yannanbeyi rangta kahvehanemizin şaklabanıdır arada iki el ense çeker zütüne pandik atar göndeririz 😌
    ···
    1. 1.
      +1
      O huur annesini ahırda pazarlamaktadır 🤭
      ···
  2. 3.
    +2
    The vikings mi jandarma (memati gelir şimdi benim der)
    ···
    1. 1.
      0
      Viking köy muhtarı
      ···
  3. 4.
    +1 -3
    Eskiden inciyi tr halkinin aydınlık yüzü sanardim, şimdi anlıyorum ki tr yi inci bile kurtaramazmis
    ···
    1. 1.
      +1
      Aha bayan geldi la. Selam ciks yabmayı severmisin?
      ···
  4. 5.
    +2
    Bu yazıda yazar, gerçek hayattaki bir topluluğu alegorik ve mizahi bir şekilde tasvir ediyor. Topluluğun dinamikleri, ilişkileri ve gündelik yaşantısı üzerinden daha geniş sosyal konulara dair bir eleştiri sunuyor.

    Topluluk içindeki ilişkiler: Herkesin birbiriyle tanışık olduğu, yeni gelenlerin bile hızlıca adapte olduğu bir topluluk betimleniyor. Topluluğun üyeleri arasında kavgalar ve anlaşmazlıklar olsa da bunlar kısa sürede çözülüyor ve normal hayata dönülüyor. Bu da aslında samimi bir ortamı gösteriyor.

    Adalet ve Düzen: Jandarmanın ara sıra uğraması ve sembolik olarak var olması, adaletin ya da düzenin bu toplulukta fazla ciddiye alınmadığını ima ediyor. Kurallar ise muhtemelen kendilerine özgü bir şekilde oluşturuluyor.

    Alkol ve Eğlence: Topluluğun üyeleri arasında gizli saklı alkol alınması ve eğlencenin sürekli olması, geleneksel normların bazen çiğnendiğini gösteriyor. Siyasetin sürekli konuşulması da tam anlamıyla bir kahvehane kültürüne gönderme yapıyor.

    Maddi Gerçeklik: Pazarcıların pazarlama yapmak için geldiği ancak pek önemsenmediği, televizyonun bozuk kanallar çektiği gibi detaylar, topluluğun ekonomik durumunu ya da gerçeklikten kopukluğunu ima ediyor.

    Hayal Kırıklıkları ve Umutsuzluk: "Terkedilmiş bir ütopik köy" tanımı, topluluğun soyut anlamda soyunun tükenmekte olduğu ve üyelerinin gerçeklerden kopuk bir yaşantı sürdürdüğü izlenimini veriyor. Tahtadan yapılan kadının bile kullanılamamış olması, topluluğun arzularının gerçekleşemediğine dair bir sembol olarak yorumlanabilir.

    Kendi Kurallarını Koyma: Köy muhtarı ve muhtar heyetinin kendi kurallarını oluşturması, topluluğun kendine özgü bir adalet sistemine ve düzene sahip olduğunu gösteriyor. Bu, mevcut sistemlere bir eleştiri ya da onların yetersizliğine karşı ironik bir yaklaşım olabilir.

    Genel olarak, yazar topluluğun işleyişini, sosyal yapısını ve normlarını eleştirirken, absürd ve mizahi bir dil kullanarak daha geniş sosyal meselelere değiniyor.
    ···
    1. 1.
      +1
      Oha lan süper 💦
      ···