/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +13 -11
    herkese merhaba arkadaşlar ,
    artık bu mecrayla gönülden bir şeyler paylaşmanın vakti geldi diye düşünüyorum.

    tamamen gerçek aşk ,korku , dram , gizem içeren hayat hikayem.

    bu hikayeyi okuduktan sonra hayatınızda hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

    - Kin , Mezar ve Kavuşma -

    2008'in eylül aylarıydı. akşama kadar metin2 oynayıp 31 çekerek geçirdiğim yaz tatilinin bitmesine az kalmıştı.Bu durum canımı sıkıyordu. pgibolojik bunalım içerisine girmiştim. hayattan hiç zevk almıyor , ölmek istiyordum. aslında bu benim için alışıldık bir durumdu . her yaz tatilinin sonunda böyle pgibolojik bunalıma girer geceleri ağlardım.

    sabah kalkar kalkmaz bilgisayarın düğmesine bastım. tam tuvalete yöneliyordum ki telefonum çaldı. arayan kişi rehberimde kayıtlı değildi. içimi bir korku kaplamıştı. açıp açmamakta kararsızdım. biraz düşündükten sonra açmaya karar verdim.

    - Alo
    - alo berkay günaydın ben gamze nasılsın
    - günaydın gamze iyim sen nasılsın
    - bende iyiyim teşekkür ederim . ya berkay sana bir şey sorucam sen X LiSESi'nde okuyordun değil mi?
    - evet
    - bende kayıt oldum oraya da okula beraber gidip gelir miyiz?
    - tabi ki
    - ilk gün annem beni arabayla bırakıcak 7:30 gibi mahalle bakkalının önünde olursan beraber gideriz
    - tamam olur
    - görüşürüz berkay
    - görüşürüz

    çok mutluydum. içim içime sığmıyordu. gamze benden 1 yaş küçüktü ben lise 2 ye geçmiştim o ise liseye yeni başlayacaktı. her gün semtin en güzel ve fame kızlarından biriyle okula gidip gelicektim. artık hayatımda hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını düşünüyordum.
    ···
  2. 2.
    +9
    okulun açılmasına 1 hafta kalmıştı fakat o bir hafta geçmek bilmiyordu. her gece gamzeyi düşünüyordum. daha ilk haftadan hayatım değişmişti. zamanımı sürekli banyoda geçiriyor , okulun ilk günü için kıyafet seçmeye çalışıyordum. nihayet o gün gelmişti. saat 7yi çeyrek geçe mahalle bakkalının önünde beklemeye başladım. dakikalar sonra kaldırıma bir araba yaklaştı. gamze ve annesi gelmişti. gamze arabadan indi ve bakkaldan su alıp geliyorum dedi. bende arabanın arka koltuğuna oturup annesiyle konuşmaya başladım. bana gülerek "kızıma sahip çık ha" demesi çok hoşuma gitmişti. merak etmeyin bana emanet diyerek karşılık verdim. gamze geldi ve okula doğru yol aldık. okula geldik sonunda. fakat biraz erken gelmiştik. bir bankta oturup konuşmaya başladık. gamze çok güzel bir kızdı ve hemen tüm okulun dikkatini çekti. herkesin bize baktığını hissediyordum. her dakika daha da kalabalıklaşıyordu okul. daha bizim sınıftakilerin yanına gitmemiştim. gamzeye komik anılarımı anlatıyor hocaların taklitlerini yapıyordum. muhabbetimiz o kadar güzeldi ki tüm okulun sıra oldugunu farketmemiştik. okulun en sinirli hocalarından ahmet reyizin sıranıza geçin diye bağırmasıyla kendimize gelmiştik. gamzeyi sırasına geçirdim ve bende sırama geçtim. bi anda herkes "ooo kanka hoş geldin , sonunda bizi gördün" gibi şeyler söylemeye başladı. değerli oldugumu hissetmiştim resmen. geçen sene suratıma bakmayan o binler sanki 3 ay boyunca beni çok özlemiş gibi tavırlar sergiliyorlardı. ( bu işler böyledir beyler sosyal çevreniz ne kadar iyiyse o kadar değerli olur başkalarının dikkatini çekersiniz tabi hepsi menfaatçidirler ) . müdürün konuşması istiklal marşı felan derken sınıfa geçmiştik sonunda. geçen sene oldugu gibi sınıfın arka kısımlarını erkekler önleri kızlar doldurmuştu. yine sıkıcı dersler başlamıştı . her ders gamzeyi düşünüyordum. ortamım geçen seneye göre daha iyiydi . arada bir gamzenin yanına gidiyordum. bu durum okulun üst sınıflarının dikkatini çekiyor bana tip tip bakıyorlardı. aslında bunun beni korkutması gerekirken aksine çok hoşuma gidiyordu. artık okulda varlıgım belli oluyordu.
    ···
    1. 1.
      0
      Ekşici
      ···
  3. 3.
    +6
    1 ay boyunca gamzeyle beraber okula gidip gelmiştik. birbirimize daha yakındık artık. okul hayatımda her şey güzeldi.bir de aile hayatım vardı tabi...

    - 5 SENE ÖNCE -

    bir sabah ağlama sesleriyle uyandım. koşarak içeri gittim. yengemler , annem , yengemin çocukları herkes hüngür hüngür ağlıyordu. kuzenimin yanına yaklaşarak noldu diye sordum. polis babam ve amcalarımın ortak çalıştırdıgı kumarhaneyi basmış. 18 yaşından küçük kızları çalıştırdıkları için 21 yıl hapis cezasına çarptırıldılar. tabi bu ceza aylar sonra verildi ve o sırada babam ve amcalarım tutuksuz yargılanıyorlardı. saklanmaya karar verdiler ve o günden sonra 7-8 ayda bir yüzünü görüyordum.

    - BUGÜN -

    sabah kalktıgımda telefonumda bir mesaj gördüm "yarın sabah hazır ol aradıgımda dışarı çık biraz dolaşırız baba oğul" mesajı hemen anneme gösterdim. 2 yıl sonra ilk defa babamı görücektim çok mutluydum. hiç bu kadar ayrı kalmamıştık . ona gamzeyi anlatıcaktım. o gün bitti sonunda. gece yatmadan kıyafetlerimi hazırladım. yarın müthiş bir gün olucaktı.
    ···
  4. 4.
    +5
    aradan 1 ay geçmişti tarlada canla çalışırken uzaktan bağıra bağıra birinin geldiğini gördük. komşunun küçük oğlu abdullahtı bu. "can abi şaban emmi rahatsızlanmış". hemen motoru çalıştırıp köye gittik. eve yaklaşırken ağıt sesleri de yükseliyordu. içeri girdiğimizde amcamın üstünde gazete vardı. kalp krizi geçirerek ölmüş. aslında pek üzülmemiştim ölmesine. fakat dedeme toprak istediğimi açıklamayı düşündüğüm bu günlerde hiç iyi olmamıştı bu. aradan 20 gün geçti. amcamın çadırını kaldırdık. tarla işlerine geri döndük. o günün akşamı dedemle konuşucaktım. sonunda akşam oldu. sofraya oturduk kimseden çıt çıkmıyordu. konuyu açıp açmama konusunda emin değildim. en sonunda açmaya karar verdim "dede yakında tekrar şehre dönücem. dükkanın bir sürü borcu var. biliyorum amcamın üzerinden çok gün geçmedi fakat şehirde geçinemiyoruz. eskiden babam bir miktar para gönderirdi zar zor ayın sonunu getirirdik. artık o da gönderemeyecek. şu toprakları dağıtsan veya babama düşen payın parasını bana versen bende biraz işleri yoluna sokarım." dedim. bir süre sessizlik oluştu sonra tekrar sessizliği ben bozdum " yarın şehre dönmeyi planlıyorum" dedim. dedem bakarız sırası değil şimdi dedi ve namaz kılmak için içeri gitti. bende yatacağım odaya çekildim. sabah oldugunda bavulu topladım ve evdekilerle vedalaştım. dedem elime bir zarf tutuşturdu. içinde yüklü miktar para vardı. can beni köyden şehire giden bir arabaya bindirdi. ordan da otobüse binip şehire yol aldım
    ···
  5. 5.
    +4
    artık babamı eskisinden de sık görüyordum. her cuma ziyaretine gidiyor ona hediyeler zütürüyordum. okula çok nadir gider oldum. gamzeylede sık görüşmüyorduk. okulu bırakıp annemin yanında çalışmayı düşünüyordum. hayatımın kararını verecektim. o sıralar pgibolojik olarak iyi durumda değildim. babam okulu bırakmamı istemiyordu fakat onu dinlemedim ve okulu bıraktım. babamın kardeşlerinden biri kumarhane işine bulaşmamıştı. köyde tarımla uğraşıyordu ve çok zengindi. annem kendime gelmem için köye gönderdi. 5 yıl sonra ilk defa dedemleri anneannemi ve amcamı görücektim. köye vardığımda oldukça şaşırdığım bi durumla karşı karşıyaydım. kapının önünde bir döverbiçer ve motor duruyordu. biz 5 yıl boyunca her gün ayın sonunu nasıl getireceğimizi düşünürken amcam köyün en zengini olmuştu. bu durum canımı çok sıktı. hakkım olanı alıcaktım. kapıyı çaldım. köyde telefon olmadıgı için geleceğimden haberi yoktu kimsenin. beni gördüklerinde çok şaşırdılar. sevindiklerini söyleyemem. dedem babamı ve diğer amcalarımı evlatlıktan reddetmişti. o sene bende tarla işlerine yardım ediyordum. amcam astım hastası olduğu için pek uğraşmıyordu tarla işleriyle. evde yatıp duruyordu. onun yerine oğlu can ve ben ilgileniyorduk işlerle. kısa zamanda topraklardan pay istediğimi dedeme söyleyecektim.
    ···
  6. 6.
    +4
    sabah kalkar kalkmaz battaniyeyi topladım. etraftaki her şeyin eskisi gibi olduğuna karar verdikten sonra kazan dairesinden ayrıldım. fotoğrafçı abinin dükkanına doğru yol aldım. dükkana vardığım da amcam ve fotoğrafçı abi muhabbet ediyorlardı. fotoğrafçı abi bugün iş olmadıgını yerleri süpürüp kameralara bakım yaptıktan sonra amcamla ayrılabileceğimi söyledi. 20 dakika sonra işim bitmişti. dükkanı kapatıp çıktık. fotoğrafçı abiyle el sıkışıp ayrıldıktan sonra amcamın arabasına bindik. hiç uyuşturucunun konusunu açmadı. yeni işim , babam , köy hakkında muhabbet ediyorduk. yaklaşık yarım saatlik bir yolculuk sonunda bir barın önüne geldik. amcam seni birileriyle tanıştırıcam dedi. arabadan inip içeri geçtik. içerde takım elbiseli adamlar vardı. bazılarının silahını görüyordum. koruma olmalıydı bunlar. merdivenlerden yukarı çıktıktan sonra bir kapıdan içeri girdik. içerde kel , 40 yaşlarında, takım elbiseli , altın saatli bir adam vardı beni görünce "ooo senin aslan parçası bu demek" deyip eliyle oturmamızı işaret etti.
    - bak oğlum böyle bir fırsat herkesin eline geçmez. normalde kimseye böyle bir şans tanımayız. fakat amcanla arkadaşlığım çok eskiye dayanır. senin durumunu anlattı yardım istedi. artık bizimle çalışacaksın. istemediğin kadar paran olucak. fakat yakalanırsan bizden haberin olmayacak. aksi taktirde senin ve ailen için iyi olmaz.
    adamın beni tehdit etmesi hiç hoşuma gitmemişti. kafamla onayladım. daha sonra kapıdaki korumaya dönerek hakan diye bağırdı. 2 dk sonra adının hakan olduğunu düşündüğüm kişi elinde siyah bir poşetle geldi. poşetin içinde bir silah , 2 kutu mermi ve bir sürü paketlenmiş toz vardı. nasıl satacağım kaça satacağım hakkında da biraz sohbet ettikten sonra amcamla bardan ayrılıp tekrar mahalleye döndüm. mahallenin belalılarının takıldığı parka gittim. en çok malı burda satacağımı biliyordum.
    ···
  7. 7.
    +4
    sabah erken kalktım hazırlanmam uzun sürmedi. camda babamın aramasını bekliyordum. içimde bir merak vardı. en son gördüğünden bu yana çok değişmiştim. onun da değiştigini düşünüyordum. saatler geçti. babam gelmedi de aramadı da. en son camda beklemeyi bırakıp bilgisayarı açtım. birden kapı çaldı. heyecanla kapıyı açtım. karşımda annemi görünce çok şaşırdım. ağlıyordu. bu ağlama yabancı değildi aslında. 5 sene öncede böyle hüngür hüngür ağlamıştı. noldu diye sordum? babanı yakalamışlar dedi. o an beynimden vurulmuşa döndüm. hemen hazırlanıp cezaevine gittik. aklım almıyordu 5 yıl yakalanamayan adam nasıl bi anda yakalandı? artık aranmadıgını düşünüyorduk. cezaevine vardığımızda görüşmemize izin vermediler. cuma gününü bekleyecektik. teyzemlerle birlikte mantı dükkanımıza gittik. annem 3 gün önce yaşadığı olayı anlattı. babamın yakın arkadaşlarından biri toptan satıcıydı her ay gelir dükkana malzeme bırakır giderdi. bu sıralar çok yüksek bir borç altına girmiş. dükkana malzeme bırakmaya geldiginde yüksek miktarda peşin para istemiş annemde veremem diyince tartışmışlar. babamı onun yakalattıgını düşünüyorduk. eğer gerçekten o yakalatmışsa onu öldürücektim. aradan bir kaç gün geçti. okula gitmiyordum. akrabaların bazıları bizde kalıyordu. anneme destek çıkmaları için ben kalmalarını istemiştim. akşam yemeği için sofraya oturduk. tam o sırada kapı çaldı. gelen gamzeydi. olayı tüm mahalle duymuştu. benim için çok üzüldüğünü söyledi. ne kadar içeri davet etsemde gelmedi. kapıda sohbet ediyorduk. birden apartmanın kapısı açıldı. gamzeyle merdivenlere bakıyorduk. ayak seslerinden anladığımız kadarıyla kalabalık bir grup geliyordu. 3 gün boyunca öldürme planları yaptıgım babamın toptan satıcı arkadaşıydı bu. ailesi ile birlikte gelmişti. anneme seslenip haber verdim. o sırada gamze beni öpüp tekrar geleceğini söyledi ve gitti. babamın arkadaşını içeri davet ettim. oturup konuşmaya başladık. her gelen gibi oda üzgün oldugunu , çok şaşırdığını felan söylüyordu. annem babamı onun yakalatmadığına ikna olmuştu ama ben ve kuzenim hala onun yakalattığını düşünüyorduk
    ···
  8. 8.
    +4
    ertesi sabah hazırlanıp kahvaltımı yaptım ve evden çıktım. tam mahalle bakkalının önünden geçerken tanıdık bir ses berkay diye seslendi. amcamdı bu. 5 yıldır ilk defa görüyordum. beraber ara sokaklarda yürümeye başladık. üzerinde takım elbise vardı. ( dıbına koyyim ailede tek fakir bizmişiz)
    - berkay babanın yakalandığını duyunca çok üzüldüm. lafı uzatmayacağım. sana bir teklifim var. aile geçindirmek çok zor iştir oğlum. sana yardım etmek istedigim için burdayım gel bizimle çalış.
    - ne iş yapacağım amca?
    - mal satıcaksın. sana belli sürelerde mallar getireceğim sende bunları satıp payına düşeni alıcaksın.
    - ama amca yakalanırsam anneme bakacak kimse kalmayacak.
    - bak oğlum 5 senedir peşimde polis var ona rağmen ben yakalanmadım. 2 tane araba aldım ev aldım. babanı çok severim berkay sizin böyle bir hayat yaşamanıza içim el vermiyor. annene hiçbir şey söyleme. tekrar geleceğim.
    - tamam amca
    ···
  9. 9.
    +4
    REZerve return scroll
    ···
    1. 1.
      0
      oo silkroad tayfa
      ···
  10. 10.
    +3
    şehire geldiğimde önce annemin yanına uğrayacaktım. annemin geldiğimden haberi yoktu. dükkanımıza girdiğimde önlüklü bir adamla annemi gülüşürken gördüm. annem beni görmemişti. hemen dükkandan çıkıp eve gittim. camda annemi beklemeye başladım. bir araba apartmanın önünde durdu. arabadan inen annemdi. arabanın arkasından el sallayıp apartmana doğru yöneldi. annem beni bi anda karşısında görünce korkar diye kapıya ayakkabılarımı koymuştum. anahtar sesi geldi ve annem içeri girdi.
    - hoş geldin
    - hoş bulduk yavrum geleceğini haber vermedin.
    - evet ani bi kararla geldim zaten.
    - keşke köyde dursaydın can'ın sana ihtiyacı vardı.
    konuşurken tedirgin oldugunu hissediyordum. benden bir şey saklamayı beceremezdi zaten. fakat o adamın konusunu açmamaya karar verdim. biraz daha detaylı bilgi edinecektim. içeri gittim ve zarfı getirdim. annem parayı görünce çok sevindi. yarın ilk iş olarak borçlarımızı kapatıcak daha sonra babama yeni iç çamaşırı ve hediyeler alacaktım.
    ···
  11. 11.
    +3
    içeri girip kapıyı kapattı. gamze olsa berkay diye seslenirdi. kapıcı olmalıydı bu. sanırım kaloriferleri kontrol için gelmişti. içerisi çok karanlıktı ve ışığı yakmadı. ses çıkmasın diye battaniyeyi ısırıyordum. bi anda çıt diye ses geldi. daha sonra bu çıt sesleri sürekli gelmeye başladı. kafamı kaldırıp bakmaya korkuyordum. çok meraklı oldugum için dayanamadım ve bakmaya karar verdim. kafamı kaldırdığımda yerde bir sürü mum gördüm. sanki yıldız şeklinde dizilmişlerdi. bu kapıcıydı daha önceden de görmüştüm. mumların ortasına oturmuş garip garip haraketler yapıyordu. bu bir ayin olmalıydı. bir kedi çığlığı duydum. ve mumlar teker teker sönmeye başladı. artık kapıcının yüzünü göremiyordum. üstünde simsiyah bir kıyafet vardı zaten. kısa süre sonra kapı sesi geldi. gittiğini anlamıştım. bu olayı gamzeye anlatmayacaktım. fazla kurcalamak istemiyordum. bir daha kazan dairesinde kalıp kalmama konusunda da kararsızdım. artık yatmak zorundaydım.
    ···
  12. 12.
    +3
    bu parayla fazla idare edemezdim. artık amcamın teklifi daha cazip geliyordu. amcam tekrar gelene kadar geçici bir iş bulmam gerekiyordu. mahalleden ayrılamazdım amcamın beni bulacağı yerdi burası. yakın mahallelerde iş aramaya başladım. bir fotoğrafçı dükkanına asılı çırak aranıyor yazısını görünce düşünmeye başladım. daha önce hiç fotoğraf makinesi kullanmamıştım. telefonumda bile kamera yoktu. fotoğrafçı beni farkedip dışarı çıktı ve
    - iş mi arıyorsun?
    - evet. fakat daha önce hiç kamera kullanmadım.
    - gel bakalım içeri bi görüşelim.
    fotoğrafçıyla uzun uzun konuştuk her düğün başına para alacaktım. ilk işimize de aynı akşam gidecektik. düğün bizim mahalledeki düğün salonundaydı. fotoğrafçı abi bana bazı teknikleri öğretiyordu ben ise bizim mahalleden kimin düğünü olabilir ki diye düşünüyordum. ya annemin düğünüyse? fotoğrafçı abinin buraya odaklanmıyorsun demesiyle kendime geldim ve düşünmeyi bıraktım. akşam olmuştu nihayet. düğün salonun girişinde derya & kemal yazıyordu. rahatlamıştım. başka birinin düğünüydü bu fakat bu isimleri mahallede daha önce duymamıştım. mahallenin düğün salonuda o kadar güzel değildi. mahalleli dışında kimsenin kullanacağını düşünmüyordum. peki ya kimin düğünüydü bu?

    ---
    yarın devam edicem takipte kalın .yavaş yazdım biraz kusura bakmayın. yarın pcye geçicem
    ···
    1. 1.
      0
      rez panpa
      ···
  13. 13.
    +3
    amcamdan ayrıldıktan sonra babamın yanına gittim görüşme saati gelmişti. babam beni görünce baya şaşırmıştı.
    - unuttunuz sandım beni
    - annem yanına gelmedi mi?
    - hayır en son senle gelmişti bir daha hiç gelmedi.
    babama belli etmesem de acayip sinirlenmiştim. daha sonra konuyu değiştirip aldığım hediyeleri verdim. köydeki olaylardan bahsettim. görüşme saati bitince doğrudan mantı dükkanımıza gittim. annem hariç hiçkimse yoktu. zaten son birkaç aydır nadir müşteri gelir olmuştu. anneme hafif yüksek bir sesle
    - neden babamın yanına hiç gitmedin
    - vakit bulamadım oğlum.
    - tabi ya erkek arkadaşlarından vakit bulamazsın.
    annem şaşırmıştı biraz sessizlik oluştu ve sonra tekrardan konuşmaya başladı.
    - oğlum sana hem annelik hem babalık yapıyorum. fakat artık bende yaşlanır oldum. dükkanın işlerini zaten biliyorsun. eğer köyden para getirmeseydin dükkana haciz gelecekti. artık bazı şeylere gücüm yetmiyor. 20 yıl babanı bekleyemem. ali beyle 1 yıldır konuşuyoruz. karşı çıkarsın diye seni köye gönderdim. nikah kıymayı düşünüyoruz.

    dükkanda daha fazla durmadım çünkü elimden kötü bir kaza çıkacağından korktum. eve gidip çantama kıyafetlerimi koydum. babama aldıgım hediyelerden artan bir miktar para vardı. artık bu evde yaşayamazdım.
    ···
    1. 1.
      0
      Rez
      ···
  14. 14.
    -3
    sacmalik
    ···
  15. 15.
    -2
    bREZilya
    ···
  16. 16.
    +2
    Kanki çok ağır yazıyorsun biraz hızlan
    ···
  17. 17.
    +2
    parka gidip bir bankta oturmaya başladım. yaklaşık 10 dakika sonra yandaki banka 20 yaşlarında 2 kişi geldi. biraz yüksek sesle konuşuyorlardı sanki benim duymamı ister gibi.
    - acilen mal bulmamız lazım bu böyle olmaz
    - tüm elemanlara sordum. hiçbirinde mal kalmamış.
    - oktay abiyi aradın mı
    - elindeki tüm malı çıkardıktan sonra yurt dışına gitmiş.
    bu benim için bi fırsattı. çantamdan 2 paket mal alıp adamların yanına gittim.
    - abi kolay gelsin mala ihtiyacınız var galiba?
    - evet bulabilir misin?
    cebimden torbayı çıkarıp adamlara gösterdim. önce paketi eline alıp biraz inceledi daha sonra 1-2 saniye yanındakine baktı. bir gariplik hissediyordum.
    - ne kadar var bundan sende?
    - çok var ama para göstermediniz hiç
    - arabaya gel istemedigin kadar para var
    iyice şüphelenmiştim adamlara uzun süre baktıktan sonra kafamla onayladım daha sonra malı çıkartmak için çantamı açtım silahı kontrol ettim yerinde duruyordu. arabaya doğru yol aldık. arabaya geldiğimizde
    - ne kadar istiyorsun hepsine?
    - bu piyasayı biliyorsun abi torba başına X MiKTAR
    - tamam gir arabaya güvenli alışveriş yapalım.
    arabaya girdikten sonra adamlardan biri yanıma oturdu diğeri şoför koltuguna. kapıları kitleyip cebinden polis arması çıkardı
    - karakola gidiyoruz.
    bi anda kitlenmiştim daha ilk günden yakalanmıştım.
    - kimler için çalışyorsun
    - kimse için çalışmıyorum kendi ekmeğimi çıkartmak için uğraşıyorum.
    - bak dostum bu zamana kadar senin gibi bir sürü kişi yakaladım. anladığım kadarıyla acemisin. kimle çalıştığını söylersen hiçbir şey olmayacak sana. aksi taktirde hapislerde çürüyeceksin.
    bir şey dememiştim. uzun süre sessiz kaldım.
    - yarım saatir yoldayız karakol bu kadar uzak olamaz.
    - geldik sayılır hala bir şansın var son kez soruyorum kimin için çalışıyorsun karakola girdiğimiz andan itibaren senin için yapabileceğim hiçbir şey kalmıyor. hiç mal sattın mı?
    - hayır
    - bak daha kimseyi zehirlememişsin yapmadıgın bir şey için hapislerde çürüyceksin
    eğer söylersem aileme zarar gelebilirdi yine sustum. araba durmuştu kafamı kaldırıp dışarı baktım burası tanıdık bir yerdi. malı aldıgım barın önüne gelmiştik. adamlardan biri arabadan inmemi söyledi. beraber bara gittik. olanlara anlam veremiyordum. malı aldıgım adamın odasına girdik. amcam da içerdeydi.
    beni getiren adam : azından tek kelime alamadık cevdet abi
    cevdet : tamam gidin siz. berkay gel otur. bak sana verdiklerimiz gerçek ot değil pudra şekeri. seni test etmek amaçlı böyle bir şey yaptık. bize itaat ettin. güvenebileceğimizi anladık.(cebinden bir miktar para ve eski bir telefon çıkarıp) sana ihtiyacımız olduğunda telefonla arayacağız. her zaman hazır ol. bir şeye ihtiyacın olursa da yanımıza gel.
    ben: tamam cevdet abi
    amcam: hadi kalkalım saat de geç oldu
    kalkıp mahalleye gittik. amcamın evden kaçtıgımdan haberi yoktu. parkta indirdi beni. gamzelerin kazan dairesine gitmek istemiyordum fakat hava soğuktu ve korkuyordum.
    Tümünü Göster
    ···
  18. 18.
    +1
    Rezallah
    ···
  19. 19.
    +1
    kameraları kurduk. düğünün başlamasına az kalmıştı. yavaş yavaş salon dolmaya başladı. yüzler tanıdık geliyordu. daha önce birçoğunu mahallede görmüştüm fakat tanışmıyorduk. yine de ortalıkta fazla dolanmamaya karar verdim. beni tanıyan olursa eve geri zütürecekti. düğün başlamıştı. halay pasta derken bende epey yorulmuştum. bi ara nefes almaya dışarı çıktım. düğün salonunun önüne bir araba yaklaştı. tanıdık bir arabaydı bu. bi ara her gün bu arabayla okula gider gelirdim. gamze ve ailesi de gelmişti düğüne. hemen içeri koştum. beni görürse anneme haber verirdi. fotoğrafçı abinin arkasına kamufle oldum. bi yandan gamzeyi arıyor bir yandan da işi öğreniyormuş gibi yapıyordum. düğünün bitmesine az kalmıştı. gamzeyi hiç görmedim salonda. fotoğrafçı abiyle muhabbete dalmıştım. bi anda arkadan biri berkay diyerek omuzuma dokundu. gamzeydi bu.
    "konuşabilir miyiz?". fotoğrafçı abiye baktım. kafasını salladı. salon çok gürültülü dışarı çıkalım dedim.
    - bizi görünce niye içeri koştun?
    - şey ııı..
    - bugün parkta otururken yanımıza kuzenin geldi. evden kaçmışsın her yerde seni arıyorlar.
    - artık o eve dönemem gamze
    - kuzenin az çok anlattı olanları daha sonra tekrar uzun uzun konuşuruz. şimdi nerde kalıcaksın?
    - bilmiyorum.
    - düğünden sonra bizim evin önüne gel sana camdan battaniye yiyecek bişeyler ve kazan dairesinin anahtarını atarım. fakat sabah erken kalkıp çıkman lazım ordan. kapıcıya yakalanmak istemiyorsan tabi.
    - tamam fotoğrafçı abiden ayrılır ayrılmaz sizin evin önüne gelicem
    - ( yanağıma bi öpücük kondurarak ) tamam dikkat et
    sonunda düğün bitmişti. kameraları topladık. fotoğrafçı abiye burdan eve daha yakın olduğumu söyledim. oda elime biraz para sıkıştırıp çok dalgınsın böyle devam etme dedi. hemen gamzelerin evine yol aldım. biraz bekledikten sonra gamze dışarı çıktı. bir poşet içinde pijama yiyecek battaniye el feneri ve kazan dairesinin anahtarını attı. birisi duyar diye hiç konuşmadık. kazan dairesinin kapısını açtım. içerisi çok karanlıktı. pijamaları giymek istemedim çok yorgundum. yatıcak yer olarak kazan dairesinin en köşesini seçmiştim. kapıcı gelse bile buraya bakmaz diye düşünüyordum. battaniyeyi serip uyumaya başladım. birden kazan dairesinin kapısı açıldı. bu saatte kim gelmişti?
    ···
  20. 20.
    -1
    Sonra amcam geldi ve beni ıssız biyere zütürdü hemen pantolonumu indirdi be saqso çekmeye başladı amcama neden yaptığını sordum amcam sesini çıkarmadan devam ediyordu buda benim hoşuma gidiyordu sonra aynı şeyi bnde ona yaptım çıkarttı cebinden 10tl verdi devamı gelecek...
    ···