dıbına kodum Kocaelisine gitmek için önce istanbulun ölümü sayılan 500T adlı otobüse binmek gerekir. Merak eden bakabilir şişli-tuzla seferi... Yine bir tatil sonrası Kocaeline doğru giderken cehennem görse kıskanıcak kadar çok olan sıcağın altında, arkada aksıra tıksıra bana dayamaya çalışan amcanın egemenliğinden kurtulmayı denerken koluma pamuktan daha yumuşak bi el dokundu. Emel Sayını kıskandıracak sesiyle "Basar mısınız?" dedi. O an tüm ergenliğim tekrar kafamın içine geldi. Beynim düzgün düşünemiyordu .dll dosyası ekgib hatası bile vermişti. Kızın mavi gözlerinde kaybolurken mavi ekran hatası vermiştim resmen. Ne zaman ki pamuk gibi olan elinin içinde iETT kartını gördüm o zaman bana akbil uzattığını anladım. Akbil benden öne doğru önden geriye doğru gelirken acilen birsey düşünmeliydim. O 5 saniyelik zaman diliminde aklıma gelen en mantıklı fikir üniversiteli olmasına rağmen hâla kullandığı öğrenci pasosundan ismini ve okulunun adını almaktı. 5 saniye sonra amacına ulaşmış gargamel edasıyla zafer çığlıkları atarak o ismi okudum. Kız okuduğumu farketti hafif bir tebessüm etti. Kartı kıza geri uzatırken "memnum oldum bende Reçel" dedim.

Çok uzun yazmıyacam özet geçe geçe bitiririm. Rez alın devamı geliyor..

Ben Sanki Bihteri baştan çıkaran Behlül binliğiyle "Kurtarıcın mı yoksa?" dedim. Neden böyle dedim bilmiyorum normalde kezban türk kızı gibi içine kapanık olan ben onu görünce mutluluktan böbreğimde salgılanacak adrenalin kalmamıştı buda beni heyecanlı ve lakayıt biri yapmıştı. Bunları ışık hızında kafamdan geçirip cümlemi düzeltmeye karar verdim. "Yani şey ben otobüsteki.. Recel" diye cümlemi düzelttim. Otobüste benim ona dediğim cümleye itafen "Bende memnun oldum " dedi. Benim o an kalbim yerinden çıktı. herşey gayet iyi ve tatlı gidiyordu. Ama şuan numarasını istesem koskoca bir kahraman abaza olucaktım. Bende bir yerden muhabbet açmak adına yere sürtüp kanamaya başlamış kolunu gösterdim ve "Buna pansuman lazım " dedim. O yok olmaz evde ben ona iki yara bandı takarım falan dedi ama yok hayatimin aşkını o an için gözümde çocuklarimin anasini orda yanliz birakamazdim ve hala numarayi alamadigimdan tuttum kolundan ve ilk eczaneye zütürdüm. Hastane ye neden gitmedik sorusuna benim ilk yardım eğitimim var ama malzemem yok kendini benim sihirli parmaklarima birak dedim. Ama yarayi gorseniz dersiniz ki kedi gibini görmüş yara zannetmiş. Kız sanki kızı parmaklıcakmışım gibi kurduğum "Sihirli parmaklar" cümlesinden alınmış olucak ki bana biraz daha mesafeli davranmaya basladi. Pansumanı yapabilecek bi yer lazim bana dedim ve kızı bulduğum ilk lüks kafeye soktum..

Aradan günler geçti ne yapsam ne etsem diye kara kara düşünmeye başlamıştım. Direk karşısına çıkmak beni ona karşı çok labali bir insan olarak gösterirdi. Eğer internetten takip etsem stalker(internet tacizcisi) damgası yiyebilirdim ama elimde ismi ve okulu vardı. Otobüsteki gibi tatlı bir denk gelme düzenleyebilirdim. Hatta erkekler meclisinden çıkan kararla kızın gözünde kahraman rolüne bürünebilmek için bir hırsız poliscilik oynayalım dedik. işte klagib numaradır. Biri alır çantayı kaçar yakalar geri getirirsin ve gözünde kahraman statüsüne çıkarsın ben ve en yakın arkadaşım başladık kampüsün önünde pusuya yatmaya o kapıya daha yakın bir yerde duruyor ben ise biraz daha uzaklarda Aslının göremeyeceği şekilde bekliyordum. Aslı tam tdıbına son dersinden sonra bir saat geç çıkmıştı. Kapının orda canı sıkılan Fırat bana telefondan "Kanka bu kızın sevgilisi var ben sana diyim neden gelmesin yoksa" diye mesaj atti.Ben inanmak istemedim. Olamaz benim Aslı bana neden gülsün o zaman neden nişan yüzüklerimizi o gülümsemesiyle taksın ki diyip kendimi motive ediyordum ki Aslı sonunda kapıda bir kız ile gözüktü. Kızla çok samimi olduğunu görünce Fırat bu sefer de "Lez herhalde kanki xde" diye mesaj atti ben hadi kocum göriyim seni diye cevap verdim. işime konsantre olmuştum. Sanki yalandan en yakın arkadaşımı degil baş düşmanımı yakalacaktım. Aslının elinde çanta yoktu. Olum dedim kap telefonu gel. Herhalde Aslım tam annesini arıyordu ki bizim Fırat bunun kulagindan telefonu aldi kosmaya basladi. Kenardan belirip Fırata Smackdowndaki Egde spearı gibi Zidanenin kafası bi koydum. Onu yere doğru iterken inandırıcı olsun diye gavura dalar gibi daldım akşam onun sırtı benim ise kafam kamyon çarpmış gibiydi. Ben telefonu yerden aldım. Koşarak o baş dönmesiyle ne kadar koştuysam hemen Aslımın yanına gittim Yerden kaldırıp buyur Aslı bu senin dedim. Khalesiiye bakan Yunkhai li köle gibi kurtarıcısına baktı ve "sen sey değilmisin?" dedi..

iki tendürdiyot sürüp iki bant takmak için belki kız kaçar diye 25 dk mı harcadım. Yol boyunca ve oturduğumuz süre müddetince fazla muhabbet etmedik. Ama artık bi yerden başlamak lazım diyerek;
+Ne güzel tesadüflerle karşılaştık
-Pek tesadüf değildi sanki ikincisi
+Hadii ya o kadar mı kötü rol yapıyoruz ya
-Yok canım estagfirullah iyisiniz .ama arkadasina soyle bir daha boyle bir rol yaparken kulagina egilip birsey diyecekse çaktırmasın. Zaten bana bir ilgin olup böyle birşey düzenlediğini anladigim için geldim yoksa her kurtaricim pesinden kafelere gitseydim..

Ben şok oldum. Ne yapsam bilemiyordum. Bi yandan bu cümle Aslının tam benim aradigim gibi zeki ve anlayisli biri oldugunu gosteriyordu. O gün yaklaşık iki saat muhabbet edip numaralarimizi aldık. Herşey çok iyiydi Polyannacilik oynayan hayatımızda bir pürüz olucaktı hadi hayırlısı..

Evet beyler geldim. Kaldığım yerden devam ediyorum.
Akşam telefondan Aslı'yla konuşmaya devam ettik. Konuştukça Aslı'ya daha çok aşık oluyor, onun tam aradığım kız olduğunu fark ediyordum . Konuşmaları-
mızdan onun da bana karşı bir şeyler hissettiği belliydi . Ya da ben aşkımdan dolayı görmek istediğim şeyleri görüyordum. Hafta boyunca konuştuk ve artık açılmam gerektiğine karar verdim ve Aslı'ya akşam yemeği için dışarı çıkalım mı ? , diye sordum. O da kabul etti . Çok heyecanlıydım . Neticede bir iett kartı sayesinde doğru kadını bulmuştum . Aslı'yı güzel bir restorana zütürdüm ve ağzımdan şu kelimeler döküldü :
-Aslı , seni o otobüste gördüğümden beri aşığım ve Konuşmalarımızdan senin benim için doğru kişi olduğunu anladım . Seninle bir yolculuğa çıkmak istiyorum, bana eşlik edermisin ? Seni seviyorum.
-Evet , ederim bende seni seviyorum!

O gün hayatımın en güzel günüydü.

Ne 500 t gebzeye gideceksen ya harem ya da mecidiyeköy git

Grbze koop bin

Gebze harem veya

edit:kalkış yerleri kavacığada gidebilirsin

Fotoya 50 attım allah affetsin

Sonra kafeye kızı bırakıp malzeme ve prezervatif almaya gettim geldiğimde kız kahve içiyordu yanına geçip pansuman yaptım sonra elim kaydı ve kızın dıbına gitti kız bana bakıp delici bir bakış attıktan sonra ben lavaboya gidiyorum deyip arkasından gel işareti yaptı sonra kabinde 3 tane zenci 45'lik emanetle bizi bekliyor sonra bir baktım ben ve aslı üst üste çatur çutur gibiliyoruz

sahura Sultan Ahmete gidiyorum yarin sabah devamini getiricem rezlerinizi alin

Yoldayken bi part daha atıyim beyler başladım

Tamam başlıyorum..

Uyduracak yalan bulamadın tabi dimi lan oruspu çocuğu

Kocaeline laf etme giberim
Ayrıca pendikten 200 geçiyo ona bin

guzel bir seye benziyor.
devam etmessen calıntıysa anani gibeyim

edit:Okumayın beyler kolpa
cocuk 3 ay once entry yazmis sevgilimden ayrıldim diye burda da yeni ayrıldım hikayeyi bırakıyorum yaziyor

Adam şeymiş beyler dağılın xd

Panpa o kadar uğraşıyosun gönlünü kazanmaya falan neyse kiz sana ilgi duymaya basliyo bi sekilde sonra 1 haftaya ayriliyosun. Bizzat yasadim inşallah sonunuz böyle olmaz

Yazma mk bütün ciddiyeti gibtin attı yazma

okurum bariiii

öldün mü dıbına koyduğum

Ya aminakoydugum isterse 100 sayfalık roman olsun kaç saattir entry girmemişsin gibik bide özet gecicem diyo primini gibtigim