1. 1.
    +2 -2
    bu başlığın boş olmasına o kadar üzüldüm ki...

    daha çocukken ilk hikayesi şık'ı gazeteye göndermiş ama ahmet mithat hikayeyi hüseyin rahmi'nin yazdığına inanmamış. hüseyin rahmiyi yanına çağırıp birinden yardım alıp almadığını sormuş. çünkü çocuk denilebilecek bi yaşta olan birinin böyle bi senaryo uydurması çok zormuş...

    sonra hüseyin rahmi gözleri dolup, hikayeyi kendisinin yazdığını söylemiş ahmet mithata. ahmet mithat da sonunda "ağlama tamam inandım" demiş. o günden sonra gazetede devam etmiş, tabi sonradan anlaşılmış hüseyin rahmi'nin ne denli yetenekli birisi olduğu.

    ayrıca ahmet mithat kızını vermek istemiş hüseyin rahmi'ye fakat hüseyin rahmi kabul etmemiş. zaten tüm hayatını da bekar olarak geçirmiş. hayatını edebiyata adamış anlayacağınız...

    bana lisede türk edebiyatı dersini sevdiren de, şu anda türk edebiyatı bölümünde olmama vesile olan kişi de hüseyin rahmi gürpınardır. benim için çok büyük bi yeri var bu adamın. hani sorsalar ölmedem önce konuşmak istediğin birisi var mıydı diye, kesinlikle hüseyin rahmi derdim. onunla oturup 1-2 saat sohbet etmeyi çok isterdim...

    hrg yazardan daha öte birşey. kitaplarını bir okumaya başladınız mı bi bakıyorsunuz ki ardı ardına hepsini okumaya başlamışsınız, türk edebiyatının babası kimdir diye sorarsanız tereddütsüz hüseyin rahmi gürpınar derim.

    kısacası hrg edebiyatımıza can veren birçok ustadan sadece bi tanesi. bu adamların değerini bilin beyler, hatta batıya özenip dünya edebiyatı okumadan önce kendi edebiyatınızı okuyun...

    yıllar sonra gelen edit: nerden gördünüz de şukuladınız lan, unutmuşum bu başlığı amk...
    ···
  1. 2.
    +2
    17 Ağustos 1864 tarihinde istanbul'da doğdu. Hünkâr yaveri Mehmet Sait Paşa'nın oğlu olan Hüseyin Rahmi, üç yaşında iken annesinin ölümü üzerine, Girit'te bulunan babasının yanına gönderildi. ilkokula başladı ancak babasının evlenmesi üzerine altı yaşında tekrar istanbul'a anneannesinin yanına gönderildi ve eğitimine burada devam etti. Yakubağa Mektebi, Mahmudiye Rüşdiyesi ve idadide okuyan Hüseyin Rahmi, tarihçi Abdurrahman Şeref Bey'in himayesiyle Mekteb-i Mülkiye'ye girdi (1878). Okulun ikinci sınıfında iken ciddi bir hastalık geçiren Hüseyin Rahmi buradaki öğrenimini yarıda bıraktı (1880). Kısa bir süre, Adliye Nezareti Ceza Kalemi'nde memur, Ticaret Mahkemesi'nde Azâ Mülazımı olarak çalışan Hüseyin Rahmi hayatını kalemiyle kazanmaya çalıştı.
    1887'de Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yazmaya başlayan Hüseyin Rahmi, ardından ikdam ve Sabah gazetelerinde mütercim ve muharrir olarak çalıştı. ikinci Meşrutiyet döneminde 37 sayı süren Boşboğaz ve Güllâbi adlı bir gazete çıkardı. ibrahim Hilmi Bey ile birlikte çıkardığı Millet gazetesi de uzun ömürlü olmadı. Bundan sonra çalışmalarını ikdam, Söz, Zaman, Vakit, Son Posta, Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerine neşretti. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 5. ve 6. dönemlerde Kütahya milletvekili olan Hüseyin Rahmi, ömrünün son otuz bir yılını geçirdiği Heybeliada'daki köşkünde 8 Mart 1944 tarihinde öldü ve oradaki Abbas Paşa mezarlığına defnedildi.
    ···
  2. 3.
    +2
    woow beklemiyordum, şaşkınım şu anda, başlık doğmuş..bu kıymetli adamın metres romanıyla başlayın okumaya gülersin her saniye... (eskiden gülerdim, şimdi acaba okusam güler miyim o kadar içten)
    ···
  3. 4.
    +2
    türk edebiyatının yetiştirdiği kaliteli yazarlardan...
    ···
  4. 5.
    +2
    romanlarında çocukken yaşadığım ortamı fazlasıyla bana yeniden yaşatmıştır.
    ···
  5. 6.
    -3
    o kim lan
    ···
  6. 7.
    0
    beri bak liseli berii sana bir hikaye anlatacağım bu sayıp küfrettiğin adamın tüm eserlerini yalayıp yutacaksın bu hikayeyi sadece sana özel yazıyorum belli ki eserlerini ezberleme de çok güçlük çekiyorsun. uzun ama bir inciciye yakışır bir hikaye yazdım züt veren. bir kere okuduktan sonra tekrar tekrar okumak isteyeceksin. ve sonra dola boynumaa panpaaaaa diyeceksin hadi bakalım

    BiR MÜADELE-i SEVDA( BiR AŞK DENKLEMi)
    Kahramanımız hüseyin rahmi gürpınar ve yakın arkadaşıi, kendisi gibi hödük bir insan olan DELi FiLOZOF ile beraber seyahat ediyorlarmış..bu iki kafadarı gören mahalle sakinleri iKi HÖDÜĞÜN SEYAHATi hahahhaha deyip dalga geçiyorlarmış(vay oçe) bu duruma çok üzülen DELi FiLOZOF arkadaşı hüseyin rahmi gürpınara dönüp BEN DELi MiYiM? deyip yakınıyormuş. Hüseyin rahmi gürpınar da mahalle sakinlerine dönüp UTANMAZ ADAM ne için dalga geçip duruyorsunuz biz sizinle nasıl olsa ahirette hesaplaşacağız siz CEHENNEMLiK siniz demiş... O sırada EFSUNCU BABA lakaplı delikanlı bir kabadayı olayın içine girip Hüseyin rahmi gürpınar ve arkadaşı DELi FiLOZOF a dönüp ETi SENiN KEMiĞi BENiM el birliğiyle şu kendini bilmez binlere ağızlarının payını verelim demiş. ama hüseyin rahmi ve arkadaşı DELi FiLOZOG, mahalle kabadayısı EFSUNCU BABA ya teşekkür edip BiZ HAKKA SIĞINDIK... biz SEVDA PEŞiNDE'yiz onları Allah'a havale ediyorum ÖLÜM BiR KURTULUŞ MUDUR? EFSUNCU BABA boşver demiş hüseyin rahmi gürpınar... EFSUNCU BABA 'da haklısınız bunlar hep ŞEYTANIN iŞi zaten bunlara bulaşmamak en iyisi demiş...
    BU iKi HÖDÜĞÜ SEYAHATi sırasında KOKOTLAR MEKTEBi'nin önünde TESADÜF eseri BiLLUR KALP'li bir kız görmüşler.Bu iki hödük zaten SEVDA PEŞiNDE değiller miydi ?kendilerine METRES aramıyorlar mıydı ?(hemde eli gibinde arıyordu) neyse bu BiLLUR KALP'li kız oldukça ŞIK bir hanımefendiymiş. ve bu iki hödük ŞIPSEVDi aşık olmuşlar BiLLUR KALP'li kıza(kız cillop gibi liseli bir görsen ayakta boşalırsın).. Hüseyin rahmi ve arkadaşı DELi FiLOZOF, BiLLUR KALPLi kızın yanına gidip biz seni TESADÜF eseri KOKOTLAR MEKTEBi'nin önünde gördük çok ŞIK bir hanımefendisin sana ŞIPSEVDi aşık olduk tutulduk ben de kendime METRES arıyordum zaten demiş(gibecek karı arıyorum demiş)... BiLLUR KALPLi kız DELi FiLOZAFA bakarak iNSANLAR MAYMUN MUYDU? yhaa diyip ergen ergen gülmüş... Bu duruma üzülen DELi FiLOZOF(aslında oracıkta yatırıp gibecekmiş ama neyse), BiLLUR KALPLi kıza MELEK SANMIŞTIM ŞEYTANI... sen bir CADI'sın..sen CEHENNEMLiK sin demiş.. arkadaşı hüseyin rahmi DELi FiLOZOF'a dönerek KADERiN CiLVESi be qanqa aldırma demiş(gözlerinden bir damla yaş süzülür ve arka plan da edip akbayram'ın aldırma gönül aldırma şarkısı çalar)BiLLUR KALPLi kız hüseyin rahmi ye aşık olmuş ve METRES olmuşlar..
    Hüseyin rahmi BiLLUR KALPli kıza hangi mesleği yaptığını sormuş BiLLUR KALP li kız MÜREBBiYE lik yapıyorum (zengin aile filmlerinde ki bilgili, kültürlü çocuk bakıcısı anldıbına geliyor qanqalar)Hüseyin rahmiyle BiLLUR KALPli kız GÖNÜL TiCARETi kurmuşlar ve KUYRUKLU YILDIZ ALTINDA BiR iZDiVAÇ yapmayı arzulamışlar ve evlenmişler... Sıra gelmiş gerdeğe(+18 gençler) Hüseyin rahminin yakın arkadaşı olan DELi FiLOZOF hüseyin rahmi gerdeğe girerken sırtına vurup ETi SENiN KEMiĞi BENiM qanqa hadi yap şu işi demiş. Hüseyin rahmi UTANMAZ ADAM!!(ananı giberim demiş aslında) o benim METRES'im ben onunla GÖNÜL TiCARETi yaptım KUYRUKLU YILDIZ ALTINDA BiR iZDiVAÇ yaptık o senin yengen olur nasıl konuşuyorsun diyerek terslemiş bizim garip DELi FiLOZOF'u...
    Hüseyin rahmi ve BiLLUR KALPLi kız gerdeğe girmişler ve farketmiş ki BiLLUR KALPLi kız erkeğimsiyle kadınımsı bir insan olmuş ve basmış çığlığı KADIN ERKEKLEŞiNCE !!! ağzı açık kalmış bizimkinin(vay amk topu demiş aslında)... BiLLUR KALPLi kızın lakabı ise KATiL BUSE imiş... gerdek de adeta bir CADI ya dönüşüp GULYABANI gibi hüseyin rahminin üzerine üzerine gelmiş ve hüseyin rahmi yi öldürmüş...
    arkadaşı DELi FiLOZOF olayı duyunca büyük bir şaşkınlıkla olay yerine gitmiş ve BiLLUR KALPLi kız bildiği kadının KATiL BUSE lakaplı bir seri katil olduğunu anlamış... ve bizim DELi FiLOZOF KATiL BUSE ye açmış ağzını yummuş gözünü. Sen CADI sın Sen canavarsın sen GÜLYABANi gibi vahşisin demiş ve züt cebindeki deli raporuna güvenerekten KATiL BUSE yi oracıkta gebertmiş... (hüseyin rahmi bir kız uğruna arkadaşını satarken bizim deli harbi delikanlı adammış) neyse DELi FiLOZOF arkadaşı hüseyin rahminin cenazesini yıkamak için elleri sıvamış ve görmüş ki hüseyin rahminin kafası yok! KEgib BAŞŞŞ KEgib BAŞŞ!! diye bağırmış bizim DELi FiLOZOF..
    o öfkeyle DELi FiLOZOF mahalle sakinlerinin toplandıgı yere giderek BiLLUR KALP li kızın aslında KATiL BUSE olduğunu, MÜREBBiYE olmadığını , tam bir CADI olduğunu ve GÜLYABANi gibi vahşi bir insan olduğunu anlatmış ve kendini öldürmek istemiş bizim DELi FiLOZOF... o sırada mahallenin kabadayısı, delikanlısı EFSUNCU BABA, DELi FiLOZOF'a ÖLÜM BiR KURTULUŞ MUDUR qanqa ? demiş KADERiN CiLVESi bu olacağı varmış ki olmuş allah rahmet eylesin demiş.. DELi FiLOZOF, EFSUNCU BABA ya dönerek BEN DELi MiYiM ? neden kimse benimle ilişki kurmak istemiyor. benim SON ARZUm var idi o da KUYRUKLU YILDIZLAR ALTINDA evlenmek ti. ben SEVDA PEŞiNDE koşan bir adamdım çok mu şey istedim be demiş..(o sırada yine arka fondan aldımra gönül aldırma şarkısı çalıp efsuncu baba mahalle sakinlerine dönüp yakk agaa yakkk demiş bir dal sigara yakmış adamlar.)
    EFSUNCU BABA, DELi FiLOZOF a sözüm söz sana ŞIK bir hanımefendi bulacağım ilk görüşte ŞIKSEVDi aşık olacaksın inan bana qanqa demiş. senin SON ARZU nu yerine getireceğim ama bir şartım var KADINLAR VAiZi denen yere gidip kadınlardan fikir edineceksin bilgi alacaksın demiş. ve DELi FiLOZOF, KADINLAR VAiZi ne giderek gereken öğütleri almış ve mahallenin delikanlısı EFSUNCU BABA sözünü yerine getirerek bir kız bulmuş.. kız MUTALLAKA ymış (evlenip boşalmış kadın anldıbına geliyor. DELi FiLOZOF, bu ŞIK hanımefendiyi görünce harbiden ŞIPSEVDi aşık olmuş ve artık bizim DELi FiLOZOF unda bir METRES i olmuş aralarında GÖNÜL TiCARETi yapmışlar ve KUYRUKLU YILDIZLAR ALTINDA BiR iZDiVAÇ yapıp muradına ermişler ve arkadaşı hüseyin rahmiyi her ölüm yıldönümünde KOKOTLAR MEKTEBi nin önünde durup eski anıları canlanıyormuş ve derin bir offf çekip ÖLÜLER YAŞIYOR MU ? gelin bir de onu bana sorun yaşamıyor artık o deyip feryat ediyormuş...
    evet liseli hikaye burada biter allah zihin açıklığı versin
    Tümünü Göster
    ···
  7. 8.
    0
    Yeni tanıştım kendisinin kitaplarıyla. Yarım akıllı olmanın değişik hissini yaşıyorum Şadan ile birlikte.
    ···
  8. 9.
    0
    Nah:hüseyin squirt
    ···