sen öyle düşünebilirsin bunlar siyer kitaplarında açıp okunabilecek gerçekler

öyle de dememek lazım

helal olsun tarafsız düşünmesini biliyorsun takım tutar gibi değilsin demek ki

ateist grubunu şukulayan kadar bana eksi gelmiş olur öyle şeyler bu bir tercih

O zamanın nüfusu farklıydı, o zamanki savaşlarda bu normal. Her yeri kendi zamanına ve bölgesine göre düşünmemiz lazım.

Düşünsene kendi çıkarları için olsaydı Medineye hicretten sonra keyif sürerdi, zengin bir hayat yaşardı. Çıkarı için yaşayan herkes öyle yapar.

Ama o bir iki tane elbiseyle yaşadı, aylarca evinde yemek pişmeden günde sadece birkaç hurma ile karnını doyurdu. Sert hasırda uyudu, yüzüne hasırın izi çıktı. Dar bir evde yaşadı. Hendek savaşında hendek kazdı, Mescidi Nebevi yapılırken herkes gibi omuzunda kerbin taşıdı. Sahabileri yemek hazırlarken o da çalı çırpı topladı.

Evinde sert bi yatak ve birkaç kap kacak dışında eşya olmadı. Devlet başkanıyken bile çoğu günler aç uyudu. Mekkeyi fethedince el konulmuş eski evine bile girmedi çadırda kaldı. ilk kez görüp heybetinden titreyenlere "korkma, ben kurutulmuş et yiyen Kureyşli bir kadının oğluyum" dedi. Kendisini görünce ayağa kalkan sahabilere "bizanslı ve iranlıların krallarına ayağa kalktığı gibi ayağa kalkmayın" dedi.

4 kadınla birlikte olma olayı islamdan önce sınırsızdı, islam 4 kadınla sınırlandırdı, teşvik etmedi, imkansız şartlara bağladı. Erkeğin fıtratında çok eşlilik var, sende de var bende de var. Avrupalılar bunu aldatma şeklinde yapıyor, onda da çocuğun kadının hakkı olmuyor. Karanlık ortaçağlarda islam bunu böyle düzenledi.

5-10 yıl bi kanunların değişmesi gerekirse farklı çağlarda farklı dinler gelir bazı haram şeyler helal olur, helal şeyler haram olur ama özü değişmez tek bir ilaha iman, kitabına iman, ona ibadet ve güzel ahlak

Peygamberimiz sav. şöyle buyurmuş: Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim

Haklısın biraz genel yazmışım. Detaya girmeye çalışayım.

Önceki 3 din diye bir şey yok aslında. En başından beri ilk insandan beri tek bir din vardı. Eşi benzeri olmayan herşeye gücü yeten tek bir ilaha inanmak. Devir geçtikçe dini detaylar değişti, ama yeni gönderilen dinin özü değişmedi. insanlar sürekli dinlerini bozdular, o ayrı mesele.

Şeytan, Azazil adıyla ibadette melekleri bile geçmiş yüce bir varlıkken, insanın yaratılmasını ve yeryüzüne mirasçı kılınmasını kıskandı. Kibirlenip Ademe secde etmedi. Allah da onu huzurundan kovdu. Şeytan Allaha dedi ki " bana izin ver onları senin doğru yolundan saptırayım. Onların yaratılmaya layık olmadığını, benden üstün olmadıklarını, senin kadrini kıymetini bilmeyeceklerini, nankör ve inkarcı olacaklarını ispatlayayım."

Allah buna izin verdi. Şeytan dedi ki: "Ben onları paraya pula, makama, şöhrete, kadın ve evlat sevgisine, ağaca kuşa taşa çiçek böcek sevgisine taptırırım. Seni unuttururum. Senin yolunu buldurtmam."

Allah da şöyle buyurdu: "Ben kullarımı sana büsbütün bırakmam. Ben de onlara peygamberler evliyalar gönderirim, kitaplar gönderirim. Doğru yolları gösteririm hidayet ederim. Dualarına icabet ederim."

Allah dünyanın tamamen şeytana uymasına hiçbir zaman izin vermedi. Her zaman tek Allaha inanan, ona secde eden, ona dua eden birileri az da olsa oldu. Dünyanın çoğu dininde, ilkel kabilelerde bile bunun izleri görülebilir.

Kısacası islamdan önce Allah inancının çok azalmasını biraz böyle düşünebiliriz. iman ateşi her söneceği zaman üstüne Allah yeniden odunlar attı onu söndürmedi. Neden azalmasına izin verdi peki? imtihan sırrı ve daha başka hikmetleri var. Mevlana Celaleddin Rumi Mesnevisinde der ki, "Bir tarlanın karnını yırtıp parçalamadan nasıl yemyeşil bağ bostan haline gelir"

Evrim teorisi yaratılışı açıklamaya çalışıyor ama bütün çabalara rağmen teoride kalmaktan öteye geçemiyor. ilk yaratılışta alemlerin Kuranda anlatıldığı gibi yoktan var olduğunu artık big bang teorisi ispatlandığı için biliyoruz. Yani yaratılış var, genetik farklılıklar ve mutasyonlar var, ama bir türün bambaşka bir türe dönüşmesi diye bir durum yok.

tarihte bunun kadar iyi delillendirilmiş başka bir şey yok...