/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +234 -23
    Şu an 19 yaşında bir kardeşinizim. Bu olaylar başımdan 4 yıl önce geçmiştir. Liseyi bu sene bitirdim istediğim bölümü tutturamadım tekrardan hazırlanacağım. Her neyse olayı anlatayım.

    Okula daha yeni başlamışım. Kimse ile tanışmıyorum. Yaşıtlarıma göre 1 yıl daha geç başladığım için biraz da büyük gösteriyorum. Annemle babam ayrı. Ben de kadın başına Türkiye'de kalması doğru olmayacağı için annemi seçtim. Babam bu duruma üzülmüş olsa da hiç ses etmiyordu. istediğin zaman bende kalırsın falan diyordu. Ben babama çok düşkündüm o da bana aynı şekildeydi. Benden önce bir abim olmuş hiç göremedim onu. 3 yaşında babamın yürürken teklemesini sağlayan kazada öğretmen olan annemi okulundan almaya giderken kaza yapmışlar. Abim orada can vermiş. Babam da arabada sıkışmış. Kurtaramamış abimi. Annemin pgibolojisi falan bozulmuş bir süre tedavi görmüş. Babam da bir süre kendini alkole vurmuş. Olaydan 4 yıl sonra ise ben doğmuşum. Tekrardan böyle bir şeyi kaldıramayacakları için üzerine çok düşülen, bir yandan çok şımartılan bir yandan da çok baskı gören bir çocuktum.

    iyi kötü bir anadolu lisesine girmeyi başarmıştım. Okulun ilk günü okuldakilerle tanışıp günü geçirdim. Herkes daha önceden arkadaşları ile takılıyordu. Hayal ettiğim lise ortamı ile uzaktan yakından alakası yoktu. ilk iki haftayı böyle geçirdikten sonra mahalleden tek arkadaşım Özgür'ün okuluna kaydımı aldırdım.
    ···
  2. 2.
    +70 -2
    Yeni okulumda okul formasını almak için pazar günü annemden de babamdan da ayrı ayrı para alıp kıyafetleri aldım. Cebime de üstüne para kaldı. Ertesi gün okula bir kaç dakika geç geldim. Özgür ile aynı sınıfa düşmüştüm. Aslında düşmek denemezdi müdür yardımcısı annemin tanıdığı olduğu için, sınıfımı seçebilmiştim. Sınıfa girdim. Hoca kim olduğumu sordu. Yeni öğrenci olduğumu söyleyip, kendimi tanıttıktan sonra Özgür'ün kendi yanında, en arka sırada;daha önce dışarı çıktığımızda benim için boş bıraktığını söylediği yere oturdum.

    Önümüzde iki tane kız vardı. Kızlar sürekli olarak dönüp Özgürle konuşuyor, kumral olan kızda bana sorular soruyordu. Ben ise sorularına olabildiğince kısa cevaplar veriyordum. Benim önümde oturan kumral kızın adı Özge, yanında oturan sarışının isminin de irem olduğunu öğrendim. ilk dersi bitirip kantine çıktık. Özgür beni okulun reis denebilecek tayfası ile tanıştırdıktan sonra tenefüsün sonunda sınıfa giderken, "kızlardan hoşlandıysan ayarlarım kanka" dedi. "Yok la daha bismillah" dedim. Kafasını tamam manasında sallayıp "iyi madem" dedi.

    ikinci ders yine o şekilde geçiştirdik. Özge'nin sorduğu sorulara artık daha uzun cevaplar veriyor ben de ona sorular soruyordum. Tabii konuşmalarımız hocanın uyarıları ile bölündüğünden ben daha fazla dikkat çekmemek için konuşmayı bitirdim.
    ···
    1. 1.
      +11 -1
      Kesin özgeyi gibti amk
      ···
  3. 3.
    +58 -3
    Ertesi ders coğrafyaydı. Hoca gelmediği için ders boştu. Benim de aklıma muhabbet ederken olabilecek en liselice şey geldi. Kantinden alıp bitirdiğim su şişesini yan şekilde sıraya koydum.

    "Doğruluk mu cesaret mi, ne dersiniz ? "

    Özge elini uzattı. Ellerimiz birbirine değdi. Ben de hemen elimi geri çektim. "Ben başlayayım" dedi. "iyi hadi bakalım" dedim. Şişeyi çevirdi. özgüre soruyordu. işte doğruluk mu cesaret mi diye sordu. Doğruluk dedi özgür. En çok utandığı anı sordu Özgür de korku filmi izleyip duşa girdikten sonra elektrik kesilince çırılçıplak koridora fırlayıp evde oturan akrabalarla gözgöze geldiği anı anlattı. Güldük. Sonra ben çevirdim. Ben irem'e soruyordum. Doğruluk seçince sınıftaki yakışıklı gördüğü erkekleri sordum içinde benim de olduğum 6 kişiyi saydı. Daha sonra özgür çevirdi benle özge çıktı. O soruyordu. Doğruluğu seçtim. Güzel olarak gördüğüm kızları sordu, kafamı kaldırıp sınıfa baktım. Şöyle bir alıcı gözle bütün kızları kestim. özge ve irem güzel sayılırdı. O yüzden "siz ikiniz" dedikten sonra kafamı kaldırdıktan sonra, gözüm arkasını dönen kıza takıldı. Bembeyaz teni, dalgalı siyah saçları... Bir iki saniye bakakaldıktan sonra parmağımı hafifçe kaldırıp,"bir de şu kız. Adı nedir? " dedim. Adının Gökçe olduğunu söylediler. Ayağa kalktım.
    ···
    1. 1.
      +12
      Karanlıkken nasıl göz göze gelmiş
      ···
    2. 2.
      +1
      Hikayecikardes ne amk hikayecipanpa988 e neden özeniyorsun ki
      ···
    3. 3.
      +1
      gibi tuttu artık
      ···
    4. 4.
      +1
      O nasıl hoca amk okulun ilk açıldığı zaman ertesi gün gelmemek nedir
      ···
    5. diğerleri 2
  4. 4.
    +50 -2
    Merhaba dedim sessizce. ilk başta üzerine alınmasa da daha sonra kendisine söylediğimi farkedip merhaba diye cevap verdi. Oyun oynadığımızdan bahsettim. istiyorsan gel dedim. Olur tabii dedi. Ben bunun için yandaki boş sıralardan birini çektim özgür de boş sıraya oturdu. Özge'ye baktım kıza ters ters bakıyordu. Kız onlara doğru hafifçe kafasını sallayıp merhaba dedi. Merhaba diye cevap verdi iremle özge. işte sen çevirmek ister misin dedim Gökçe'ye. Çevirdi irem ile denk geldiler. işte gökçe irem'e bakıp, saçlarını açtın mı kendi rengi mi dedi. irem açtırdığını söyledi. içimden başka soru mu mu bulamadın dıbına koyayım diye geçirdiysem de söylemedim. O dersi öyle geçirdik Gökçe hoş bir kız olsa da benim aklım Özge'deydi. Gözleri bal rengindeydi. Kumral saçları omuzlarına düşüyordu. Hareketlerinde hem bir saldırganlık hem de bir zerafet vardı. işte bu onu daha da çekici kılıyordu.
    ···
  5. 5.
    +55 -3
    O günü o şekilde bitirdim. Yolda Özgür ile yürüyerek eve kadar gittik. Yürüyerek 30-35 dakikalık bir yoldu ama muhabbet olduğu sürece sıkıntı değildi ve muhabbet de bizde ekgib olmayan tek şeydi. Eve gittiğimde telefonumu internete bağladığım gibi bildirimler akmaya başladı. Facebooktan gelen bildirimler arasından whatsapp'a girip baktım. Grup özelliği ekleneli 1 yıl daha olmamış işte o zamanlar. Yeni çıkan her şeyin taku çıkarılır bizde bildiğiniz gibi. 3 yeni gruba eklenmiştim. Birisi 9-C diğeri 9/C Erkekler sonuncusu ise arka dörtlü. Gülümsedim. Bu biyolojicinin bize daha ilk günden 4-5 defa söylediği kelimeydi. Gruba girdim. Özgür'e hangisinin irem hangisinin özge olduğunu sorup ikisini de rehberime kaydettim. Gruba bir iki mesaj attıktan sonra Özge'ye ilk mesajı atsam mı atmasam mı diye düşünüyordum. Derken mesaj geldi. -Merhabaa * -O sıralar görüldü muhabbeti olmadığı için cevap vermek için biraz beklemeyi tercih ettim. Gerçi cevap özel bir cevap verilmesi gereken bir mesaj değildi ama. Bilmiyorum işte o an içimde bir heyecan vardı.
    ···
  6. 6.
    +50 -1
    Merhaba diye cevap yazdım. Telefondan bir şarkı açıp, bir mesaj sesinin şarkı sesini kesmesini umarak, şarkıya devam ettim. 1. şarkı geçti,2.şarkı da. Mesaj gelmemişti. Mesajın geldiğini ve duymadığımı umarak, telefonun ekranını açtım. Mesaj yoktu.Öyleyse ilk adımı ben atacaktım. -Ee napıyorsun- dedim. Ardından cevap geldi -ii ya öyle otryrm sn ?- bu şekilde yazıyordu gerçi o sıralar çoğu kişi öyle yazıyordu ama. işte ben de ismini sorar bir konu açılır diye -Müzik dinliyorum öyle işte- dedim. -iimis- dedi. O akşamı gerizekalı bir kızdan hoşlandığımı farketmiş bir şekilde geçirdim. Ve daha sonra günümü ve okulu düşünerek uykuya daldım.
    ···
    1. 1.
      +1
      Ve başlığın devamı ego tatmin edilince gelir...
      ···
      1. 1.
        -6
        Panpa vallahi kusuruma bakma açıklamayı orada yazdım. Yeni kendime geldim. Breel Embolo'ya teklif attım. huur çocukları 7.5 milyon bütçeye denk gelecek para istediler. Azizle kavga ettim. Dedim ver ulan parayı gibik. O da dedi "ne pavası lan pava mı basıyovuz buvda pekekent" ulan sızdırdım görüşmeyi basına kovdu beni. Lan gibik ben sana çeyrek final gösterttim. Neyse allahtan eski kaydım vardı ona döndüm.
        ···
      2. 2.
        +3
        ne diyon amk
        ···
  7. 7.
    +47 -1
    Ulan beyler kusuruma bakmayın allah çarpsın ego ile alakası yok fm ye dalmışım bu laneti bilen bilir bir maç atıp çıkıcaktım sözde ama...
    ···
  8. 8.
    +49 -3
    Sabah alarmın sesine uyandım. Kendimi çok mutlu hissediyordum. ilk defa okula gitmek için bu kadar heves duyuyordum. Hemen Özge'ye mesaj attım -Günaydıın okula çıkıyorum istiyorsan parkın oraya gel birlikte buluşup geçeriz- bir yandan peynir ile domatesi aynı çatala bir şiş edası ile bir domates bir peynir şeklinde dizerek yemeye çalışıyor bir yandan da telefona bakıyordum. Mesaj sesinin ardından telefonum titredi domates peynirden oluşan karışımı ağzıma attıktan sonra telefonu elime aldım. -Hikayeci ben bugün gelemeyeceğim, biraz rahatsızım galiba- galibası ney lan diye düşündüm. Ya hastasındır ya değil. Tüm moralim çökmüş iken takıldığım noktanın bu olması beni bile şaşırtmıştı. Dışarı çıktım ve özgürü çaldırdım ama her zamanki gibi meşgule atıp mesaj yazmak yerine açmıştı. Dakikam az olduğu için sinirimi bozmuş olsa da bozuntuya vermedim. "Alo kanka, in hadi aşşağı" dedim. Özgürü aldıktan sonra çantamdan tek içtiğim sigara olan Djarum Mentolden birer tane çıkardım. içerek okula doğru yürümeye başladık.
    ···
    1. 1.
      0
      kendine hikayeci deme o unutulmaz hikayenin yazarının lakabı
      ···
    2. 2.
      0
      demiyim diyorumda djarum mentolede sigara deme amk yav
      ···
  9. 9.
    +65 -1
    ilk dersleri geçerken özgenin yokluğunu hissetmeye başladığımı farketmiştim. 4.dersti. Derse edebiyatçı gelmişti. 45 yaşlarında, arada siyah telleri olan gri renkte saça sahip bir adam. Önce bana kendimi tanıtmamı falan söyledi. Ben tanıttıktan sonra okulumdan neden geldiğimi falan sordu. Bunları cevapladım. Adam sürekli, ters sorular soruyordu. Sıkılmıştım ve sıkıntımı biraz gidermek için, kitabımı çıkarıp okumaya başladım. işte bir olayı anlatırken o sırada Franz Kafka'nın "Beyinlerimiz savaşsın isterdim ama görüyorum ki silahsızsınız bayım" lafını kullandı. Kafamı kaldırıp baktım. Bu adamın bu lafı bilmesi şaşırtıcı gelmişti. Ancak, yine de kitaba devam etmek hocayı dinlemekten daha ilgi çekici geliyordu. Ben de tekrardan kafamı eğdim. Kafamı eğdiğimi farkeden hoca "Bırak o elindekini" diye bağırdı. Kitabı sıranın altına koyup, hocaya baktım. "Niye dersi dinlemiyorsun" dedi. ilgimi çekmediğini söylemek dilimin ucuna kadar gelse de, cevap vermedim. "Oğlum beyinsiz misin, cevap versene" dedi. Tepem atmıştı ancak soğukkanlılığımı koruyarak ayağa kalktım ve "Beyinsiz değilim hocam. Sadece silahsız birine silah çekmek istemedim." dedim. Zebaniler falan gelmedi ama, sınıf kahkahalara boğuldu hoca ise beni ceketimden tutarak sınıftan dışarı çıkardı. Benim için hava hoştu. Dersin bitişinde Özgür ile yapacağımız taşak muhabbetini düşünerek beklemeye başladım.
    ···
    1. 1.
      0
      Kardes adam edebiyatci bu sozu bilmesi gayet siradan ve normal
      ···
  10. 10.
    +46
    Ders bitti ve hoca bana ters bakışlar atarak kapıdan dışarıya çıktı. Gülümseyerek sınıftan içeri girdim. Tam Özgür'ün yanına giderken. Kolumdan biri tuttu. Bu Gökçe'ydi. Hocanın babası olduğunu söyledi. züt gibi kalmıştım. "Özür dilerim ya gerçekten bilmiyordum ama işte bir an öyle olunca ... " derken beni susturdu ve "Özür dilemene gerek yok haklıydın. Her neyse sen arkadaşının yanına git" dedi arkadan yaklaşan özgürü işaret ederek. Kafamı hafifçe salladım. Bir manası yoktu. Ama tek onu yapabilmiştim. Özgür yüzünde bir bin gülümsemesi ile yanıma geldi ve beni kapıdan dışarı çıkarıp Gökçe'den uzaklaştırınca "ne gibtin beeee" diye bağırdı. Onu susturmaya çalışırken bir yandan da kahkahalarla gülüyordum. Cidden Özge olmamasına rağmen efsane gün oluyordu. Güzel kızı olan hocaya yeni geldiğim okulda ayar vermiştim. Popülaritem artacaktı.Üstelik kız da beni haklı buluyordu. Bir insan daha ne isteyebilirdi ki ?
    ···
  11. 11.
    +63 -3
    Abilerim, kardeşlerim ben yatıyorum. Yarın akşam yine burada olacağım destek veren rez alan bütün panpalarıma teşekkürler. Allah'a emanet olun.
    ···
    1. 1.
      +1
      Yazsana muallak
      ···
    2. 2.
      0
      Yarim birakanlari sizce modlar affeder mi
      ···
      1. 1.
        0
        gibinti yok 😂😂😂
        ···
    3. 3.
      0
      Yaz loo
      ···
    4. 4.
      0
      Rezerved gece burdayım yazmazsan giberim
      ···
    5. 5.
      0
      Pic kurusu kac saat oldu
      ···
    6. 6.
      0
      Okurum bunu bitince
      ···
    7. 7.
      0
      Rez kardes yaz gibtirtme be sjshs
      ···
    8. diğerleri 5
  12. 12.
    +52 -2
    Geldim beyler. Bu kadar olacağını tahmin etmiyordum hepinize tekrardan çok teşekkürler. Her neyse devam ediyorum.

    Günü o şekilde geçirdim. Geriye kalanı sıradan bir gün gibiydi. Çıkışta ise Özgür ile olanları konuşarak eve kadar yürüdüm. Eve geldiğim gibi telefonumu açtım. Özge'den mesaj gelmişti. -Ee naber- * -sna diyorum-* -dha gelmedin glba eve-. Yeni geldiğimi söyleyen bir mesaj attım. -Msn gelsene knşruz hem- dedi. Gidip bilgisayarı açtım. Mesajdan e-posta adresini sordum. Aldıktan sonra ekledim. 4-5 dakika sonra ben internette dolanırken bir titreşim geldi. Ardından görüntülü konuşma isteği. Üstüm çıplak olduğu için kamerayı takıp geliyorum dedim. Üstüme bir şeyler giyindikten sonra görüntülü konuşma isteği attım.

    Konuşmayı hemen kabul etti. Ve o 5 saniyelik siyah görüntünün ardından,Özge oradaydı. Havadan sudan konuştuk olanları irem'den öğrenmiş. Biraz onun hakkında konuşup muhabbet ettikten sonra, konu sevgili mevzusuna geldi. Sevgilin var mı diye sordu. Olsaydı böyle güzel bir kızla konuşmama izin vermezdi herhalde dedim. Daha sonrasında gülüşünden cesaret alarak senin var mı dedim. Şu anlık düşünmediğini söyledi. Bu laftan sonra biraz cesaretim kırılsa da annem gelene kadar biraz daha konuştuk. Sonra zil çalınca kapatmam gerektiğini söyleyip konuşmayı tamamladım ve arkama yaslandım. Onunla konuşmak harika bir şeydi. Ona aşık olmaya başlamıştım. Zilin tekrar çalması ile kendime gelip kapıyı açtım.
    ···
  13. 13.
    +32
    Annem içeriye girdi. Suratımdaki özge ile konuşmanın vermiş olduğu yavşaksı sırıtışı görmüş olacak ki bana bir garip bakıyordu. Ama pek fazla soru sormadı. O içeri giderken, gününün nasıl geçtiğini sordum. iyi dedi. Daha sonra ben de pek zorlamayıp içeri gidip bilgisayardan fm08 açıp oynamaya başladım. Neden fm08 oynuyorsun diyecek olursanız o bilgisayarım pek iyi sayılmazdı, en üst oynadığım oyun mount and blade'in ilk oyunuydu. Zaten bilgisayarda fm08,generals ve mount and blade den başka oyun yoktu. Bir de arada flaştaki age of empires'ı kuruyordum. Oyun oynarken annem gelip yemeğe çağırdı. Şampiyonlar ligi yarı final 2. maçında 89 da penaltı kazanmıştım. Seedorf kullanıyordu. Takımımdaki tek iyi oyuncu o olduğu için penaltıyı ona kullandırttım. Vurdu,top kaleci ile ters köşelere gitti. Yani en azından yuvarlaklardan anladığım kadarı ile öyleydi. Gooooool diye bağırarak gidip anneme sarıldım. "Oğlum manyak mısın sen" dedi. Sonra arkasını dönüp giderken "Ne soruyorsam babasının oğlu işte" dedi. Maçın bitmesini bekleyip kaydettikten sonra yemeğe gittim. Annem ben yemeğimi yerken "Sende bir garip haller var ama hadi bakalım" dedi. Gülerek "Nerden çıkardın bakalım onu" dedim. "Ne bileyim biraz fazla mutlusun" dedi. Ağzım yemek ile doluyken zar zor konuşarak "Mutlu olmak da mı yasak arkadaş" dedim. Yemekten sonra 5-10 dakika daha bilgisayarda takıldıktan sonra, bilgisayarı kapatıp kitap okumaya başladım. Ama yerimde duramadığım için kitabı bir kenara koyup şınav çekmeye başladım. Artık emindim kesinlikle ona aşık olmuştum.

    Ertesi gün, erkenden Özgür'ü çağırdım. Özgür yaklaşık yarım saat erken çağırdığımdan olacak ki megafondan sessizce sövdükten sonra, geliyorum dedi. Birlikte okula yürüdük. Daha erken olmasına rağmen onun gelmesini beklemek istiyordum. Onu görmek için can atıyordum. Okula böyle büyük bir istekle gideceğim daha önce aklımın ucundan dahi geçmezdi.
    ···
  14. 14.
    +21 -1
    Bir kafede çalışıyorum. Daha yeni geldim eve geldiğim gibi direk size yazdım. Dışarıda yemek yemedim evde yiyecek bir şey arıyorum. Her neyse biraz daha bakayım yazmaya devam edicem.
    ···
    1. 1.
      0
      Panpa istersen word e falan yaz biriktir ondan sonra belli bi saat söyle o zaman seri olarak at. Hem biz rhaat ederiz hem sen
      ···
    2. 2.
      0
      Hadi aq
      ···
  15. 15.
    +31
    Biz Özgür ile muhabbet ederken, okulun kapısından içeri Özge girdi. Ben ona bakarken, o ise okula doğru yönelip kapıdan içeri girdi. Bizde özgür ile biraz oturduktan hemen sonra ayağa kalkıp sınıfa gittik. Kapının önündeki Gökçe'ye günaydın diyerek içeri girdim. Ve Özge ile konuşmak için sırama oturdum. Günaydın dedim. O da arkasını dönmeden "Günaydın" diyerek karşılık verdi. Bu garip hallerine şaşırmıştım. Özgür ile muhabbet ederek, hocayı bekledik.
    ···
    1. 1.
      0
      Hizli aq
      ···
    2. 2.
      0
      Yazzzz kanka guzel ve sariyo gercek hikaye olmasi dahada sardiriyo
      ···
    3. 3.
      0
      kezbanussss kesin regl oldu amk huru
      ···
    4. diğerleri 1
  16. 16.
    +24 -1
    Buraları özet geçeyim isterseniz çünkü kayda değer bir şey yok. Aylar ayları kovaladı. Artık o benimle öyle konuşan kız bana hiç yüz vermiyordu. Sıradan 2 arkadaş gibiydik. Mesajlarıma anında cevap vermeyi bırak bazen attığım bir mesaja ben 2.mesajı atana kadar 1 gün cevap vermiyordu. Ben ise hala saf çocuklar gibi yazmaya devam ediyordum. Bir gün okulun sömestra girmesine doğru çıkışta bana "ya hikayeci mesajlarına cevap veremiyorum fazla" dedi. "Önemli değil" dedim. Cevap vermedi. "Ben senden hoşlanıyorum Özge" deyiverdim bir anda. Yüzünde şaşkın bir ifade vardı. "Ben seni arkadaşım olarak görüyordum hikayeci." dedi. Görüyordum. Demek artık arkadaş dahi değildik."Bundan sonra artık yazmazsan sevinirim" dedi. Beynimden vurulmuşa döndüm elim ayağım titredi."Anladım" diyebildim hıçkırıkların düğümlendiği boğazımdan çıkan çatallı bir ses ile. Ne kadar aptal olduğumu farkettim. Utandım. Üzüldüm. Bildiğim ne kadar kötü duygu var ise başım dönerken arkamı dönüp tek kelime etmeden yürüdüğüm o 10 dakikada yaşadım. Ondan biraz uzaklaştıktan sonra gözümden yaşlar akmaya başladı. Kaldırıma oturup, paketimden bir sigara çıkardım, rüzgarlı havanın içinde çakmağıma içimdeki acı çırpınışların, ateşten resmini çizermiş gibi artarda, rüzgarın ateşin isyanına boyun eğmesini görene kadar bastım hıçkırıklarımın arasında. Gözlerimdeki yaşları sildim bir duman aldıktan sonra sigaramdan.
    ···
    1. 1.
      0
      Aglattin huur
      ···
    2. 2.
      0
      Abi sıkıcı gitmeye başladı. Sadede gelsen?
      ···
    3. 3.
      0
      djarumlada iyi efkar yapmışsındır tabi
      ···
    4. diğerleri 1
  17. 17.
    +31 -1
    Eve gittim o gün harap bir şekilde. Anahtarla açtım kapıyı. Odama gittim. Ona yazdığım şiirleri saklıyordum. Evlendiğimizde çocuklarımız okur diye. Hayale bak dıbına koyayım. Aklını gibeyim senin dedim kendi kendime. Şimdi yaşama isteğim dahi kalmamıştı. Kapımı kitleyip bir şarkı açtım. bir sigara yaktım. Sigaram bitince küllerin olduğu defteri yatağın altına saklayıp uykuya daldım.

    Beyler Özgür ile dışarıya çıkacağım şimdi, merak edenler için hala aynı şehirdeyim ve hala arkadaşız Özgürle. Eve geldiğim gibi devam ederim. Allah'a emanet olun ve kusuruma bakmayın lütfen.
    ···
    1. 1.
      -1
      Ya gibtir git dıbına kodumun cocugu yazma bırak
      ···
      1. 1.
        +1
        Okuma birak
        ···
    2. 2.
      0
      Vjhfiuyfkkbf
      ···
    3. 3.
      0
      Vjhfiuyfkkbf
      ···
    4. 4.
      0
      Sövdüm; dıbına koduğum okuduk okadar
      ···
    5. diğerleri 2
  18. 18.
    +23 -1
    Sabah annemin kapıya vurması ile uyandım. Kapıyı açtım. Niye kapıyı kapattığımı sordu. Öylesine dedim durgun bir şekilde. Anneme okula gitmek istemediğimi hasta olduğumu söyledim. Okula gidip gitmemek üzerine biraz tartışma yaptıktan sonra rapor alıp gitmeyeceğimi söyledim.iyi ne yaparsan yap dedi. Onu üzmek pek huyum değildi. Ama o an umurumda olan şeylerden biri de değildi. Yatağa uzanıp yorganı kafama kadar çektim. Olmamıştı. Sonra Mevlana'nın sözü geldi aklıma ; "Üzülme! Bir şey olmuyorsa ya daha iyisi olacağı için ya da gerçekten de olmaması gerektiği için olmuyordur…" beynimde hak versem de gönlümdeki acı tersini söylüyordu. Keşke söylemeseydim de şimdi onun yanında olsaydım diye düşündüm. Sonra kafamdan bunu attım. Yorganı üstümden atıp ayağa kalktım. Ben bu kadar ezik bir adam değildim.
    ···
  19. 19.
    +22
    Gece 2'ye kadar aralıksız buradayım. Siz de burada olursanız yazmaya devam edeceğim beyler.
    ···
    1. 1.
      0
      Burdayım devam lan
      ···
    2. 2.
      0
      Devam go go go
      ···
    3. 3.
      0
      Sanane lan puşt devam devam
      ···
    4. diğerleri 1
  20. 20.
    +27
    Üstümü giyinip dışarı çıktım. Okula biraz geç kalıyor olsam da sonuçta gidiyordum. Otobüse atladım ve okulun önünde indim. Koşarak sınıfa çıkıp kapıyı çaldım ve içeri girdim. Daha sonra hiçbir şey olmamış gibi yerime oturdum. Özge ben geçerken hafifçe bana bakıyordu. Oturup sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi, günüme devam ettim. Öğle arasında yemek yemek için Özgür ve birkaç arkadaşıyla dışarı çıktım. O sırada arkamdan Özge geldi. "Hikayeci" dedi. Dönüp bakmadım. Arkamdan gelip kolumu tuttu. Yavaşça döndüm. "Efendim" dedim. "Bak belki biraz sert konuştum sana, özür dilerim ama olmaz bu iş." dedi. "Olmayacağını biliyorum, umurumda da değil zaten." dedim. "Gözlerin öyle demiyor ama" dedi. Dün ağladığım için gözlerim kanlı ve altı kıpkırmızıydı. "Bak Özge Mevlana'nın bir lafı vardır ; 'Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar çöktük; bir başka bahar için, sadece yaprak döktük..'. Velhasıl'ı kelam artık umrumda değil. Başka bir baharı görmemi sağlayacak kadar gözlerimi açtığın için teşekkürler." dedim ve bizim çocuklara da kafamla yürümelerini işaret ederek oradan ayrıldım. içimden ona büyük bir sevgi duysam da kendimi prangalarından azad edilmiş bir tutsak gibi hissediyordum. Hiç olmadığım kadar özgür ve özgüvenli.
    ···
    1. 1.
      +1
      Yürü ulan
      ···
    2. 2.
      0
      Bizim edebiyatçı bu kadar edebiyat yapmıyor helal olsun adam okuyor baba
      ···
    3. 3.
      0
      Seviye yükseltme bin.
      ···
    4. diğerleri 1