1. 1.
    +4 -3
    Liseyi kocaelide o zamanın en iyi 2. Anadolu lisesin de okumuştum. 24 kasım anadolu lisesi.
    2005-2006 yıllarım öss ye hazırlanarak geçmişti. Artık sona gelmiştik. Bizimkilerden össden sonra en yakın arkadaşımla antalyada 1 hafta tatil sözüde almıştım. Yalnız sınavdan hemen sonra memlekete onlarla gelmem koşuluyla. Aslen afyon bolvadinliyiz. Büyük karabağ kasabası. Bilen vardır illaki, sıradan bir iç anadolu kasabası, bozkırın ortasında , ıssız, toprak evler ve Tezek kokusu...

    Sadece benim yazdıklarım için: http://inci.sozlukspot.co...zında-başladı/@anomali

    not: bütün mekanların gerçek fotoğraflarıdır.
    not2: hikaye bitmiştir. hikayede ki hatırlanmayan gerçek diyaloglar ikameleri ile değiştirildi, bazısı bilerek değiştirilmiştir, değiştirilen konular kafadan uydurma değil, bazı kaynaklardan alınmıştır.genel hatlarıyla gerçeğine uygun olay akışı.
    ···
  2. 2.
    +1
    Sınava girdim gayet iyi geçti. Arkadaşımla en büyük amacımız izmirde birlikte okumaktı. Büyük ihtimalde olacaktı. Ama daha sınavdan çıkar çıkmaz o günün akşamı bindik has kaymak otobüsüne doğru bolvadine. Orayı bilenler vardır, ortamı farklıdır. Büyükşehirden çıkmamış olanlara garip gelip, kara çarşaflı falan çoktur. At arabaları, tak taklar, traktörler... vs
    Bolvadinde bir çorba içip taksiyle köye gittik, 20-30 dk sürüyor sanırım yol. Bolvadine bağlı olsa da, emirdağ kültürüne yakındır hatta kuş uçuşu emirdağa çok yakındır, arada bir dağ var, oradan yol yapılamadığı için bolvadine bağlanmış zamanında.

    http://imgim.com/7709incil3866837.jpg

    http://imgim.com/9870inciz5809825.jpg
    ···
  3. 3.
    +2
    Neyse bütün akrabalarda gelmiş, kuzenler var. Aynı evin içinde, 20 kişi vardır çoluk çocuk, Eğlenceli ortam yani. Anneannemin evi de direk mezarlığın yanıdır. Yani evin bahçesinin bir duvarı , mezarlık duvarı esasında. Korku hikayesi anlatırdık birbirimize dibimizde mezarlık ya baya korkunç olurdu. Direk o duvara bitişik köpeğinde yuvası. Oralarda köpekler zincirle bağlanır. Bizimkinin zinciride uzundu, mezarlığa falan atlardı bizim "con" hatta. Anneannem bir film izlemiş john diye bir karekter varmış büyük ihtimal. Köpeğe con demiş, öyle kalmış adı. Yaşlı ama güçlü bir köpekti. Köpeğe yal verirken akşam (yal: un su karışımı, o yörede köpek yemi olarak kullanılır.) Kuzenlerle iddialaşıyoruz, mezarlığın en ucuna gidip gelebilir misin diye. Orada ki mezarlıkta şehirlerde ki gibi çam ağaçlı, beyaz mermerli değil. Çok eski mezarlırın olduğu, bakımsız bir mezarlık. Duvarları taştan örme, yoksuluktan bazı mezarlara taş dahi dikilememiş, tahta çakılı. Yapılı mezarların bir çoğuda aşırı eski. Yatanların kim olduğu dahi bilinmiyor. Köyde iki mezarlık var diğeri şuan kullanılan daha yeni mezarlık. Bizim burada ki kullanılmayan , eski mezarlık diye geçer. Çok ıssız olduğu için, baykuş çok vardır civarında. Geceleri zifiri karanlıktır. Sokak lambası falan yok köyün en ucu.

    mezarlığın gerçek fotoğrafı: http://imgim.com/532467_4...699174393_623107248_n.jpg bu yeni hali. o zamanlar 1 tane bile ağaç yoktu, daha bakımsızdı.
    ···
  4. 4.
    0
    Köy : http://imgim.com/8889inciz2365600.jpg
    http://imgim.com/3338incic4876723.jpg

    Kırmızı ile çizdiğim yer hem mezarlık duvarı hem bahçe duvarı:
    http://imgim.com/48incih4763407.jpg
    ···
  5. 5.
    +1
    Lise yeni bitmiş, atarlıyız tabi. Giderim lan ne olucak falan diyorum. Gidersen yarın sana 3 bira ısmarlıycam diye gaz verdi kuzen, istanbulda yaşıyor bin bişey. Mezarlığın duvarına çıktım ayakta duruyorum, mezarlık simsiyah hiç birşey görünmüyor.
    Nereye kadar gidiyim dedim. Kuzen cebinden tesbihi çıkardı , oltu taşı üstünde gümüşle adının soy adının işlendiği güzel bir tesbihdi. Bunu sarıklının mezarının mezar taşının üstüne as , gel . Yarın sabah uyanır uyanmaz gidip alırız dedi. Sarıklı dediğimizde mezarlığın en sonunda bir mezar. Mezar taşının üstünde ucu sivri taştan oyulma sarık vardı, taşında arap alfabesiyle yazılar var kim olduğunu bilmiyoruz, çok eski olduğu belli.
    ···
  6. 6.
    +1
    Atladım mezarlığa, bizim con hemen duvarın üstüne atladı, ağlar gibi ses çıkarttı. Arkamda onun olduğunu görünce bir cesaret geldi ama baya korkuyorum, delikanlılığa tak sürdürmekte istemiyorum. Nokia n70 vardı onu çıkardım, menuye girdim ışık olsun diye, önüme tuttum ilerliyorum. Hat avea bizim orada çekmiyor ama fotoğraf falan çekerim diye cebimde tutuyordum.
    ···
  7. 7.
    0
    mezarlık çok bakımsız ve eski olduğu için her tarafı kuru diken dolu, ilerlemek baya zor, patika yollar yapılmış ama onlarında sağından solundan diken çıkıyor, bende de şort var. bizim ev tarafında ki mezarların hepsi çok çok eski yıkık dökük, belli bile olmuyor, mezarlığında sonunda mermerli mezarlar var ama onlar çok yeni değil. yani mezarların üstüne basmamaya da çalışıyorum bir yandan.
    ben korka korka gidiyorum. içimden şarkı söylüyorum. ceza dan medceziri falan ezbere biliyorduk gençtik amk. onu söylüyorum içimden hızlıca. arada dönüp arkama bakıyorum. con hala mezar taşının üstünde bana bakıyor. benim üstüne basıp geçtiğim kuru diken ve kuru ot hariç ses yok başka.
    ···
  8. 8.
    +1
    lan bildiğimiz yer ne olucak, akşam oldu da ne oldu falan içimden böyle şeyler geçiriyorum korkmamak için. o sırada yumuşak bir zemine bastım büyük ihtimal mezardı. kalbim iyice hızlandı. bildiğim tek sure fatiha o zamanlar, durmadan fatiha okuya okuya gidiyorum. adımlarımda hızlandı, kafamı eydim aşağı telefonun ışığına bakıyorum hızlı hızlı gidiyorum. bacaklarıma dikenler batıyor ama umrumda değil o an. seslerde iyice korkuttu, sanki etrafımdan yılan, fare geçmiş hızlıca kaçmış gibi hislere kapılıyorum.
    ···
  9. 9.
    +1
    tam olarak geldiğim istikamet siyah ve sarıklının olduğu yer yeşil
    http://imgim.com/img_2301.png

    hemen sola döndüm burası biraz daha düzenliydi ama evden daha uzaktaydım hızlıca gidiyorum mezara doğru sağa sola hiç bakamıyorum korkudan. destur bismillah destur bismillah durmadan tekrarlıyorum... durmadan. en son sarıklının önüne kadar geldim. sarığın tam tepesinde bir baykuş, murat kuşu derler bizim orada. ağzında bir gelincik, bana bakıyor.
    ···
  10. 10.
    +1
    kanım dondu, tek kelimeyle. çığlık atasım geldi içimden , atamıyorum da. telefon elimden düştü. ya allah, allahu ekber, bismillah, allahım ... falan bu tip şeyler durmadan söylüyorum. bilgisizim, tek bildiğim fatiha, insan ne diyeceğini şaşırıyor. öyle aklına gelen dini şeyleri söylüyor. bir nevi allaha yakarıyorum. yere eğildim, telefon dikenli bir bitkinin dibine düşmüş, mor çiçekleri olan değişik bir bitki, elimi soktum aldım ama acı falan hissetmiyorum. kafamı kaldırdım. baykuş , o an havalandı, hiç kanat sesi yok. uzaklaşmaya başladı. kuffar diye bir ses duydum sdc mezar taşından havalanır havalanmaz.
    ···
  11. 11.
    -1
    o anı anlatmak gerçekten çok zor, ben edebiyatçı değilim, çokta kitap okumuş değilim. anlatamıyorum yani. ama çok korktuğumu bilin.
    hava normalde çok sıcak olması gerek ama ben üşümeye başladım, sanki vücudum buz gibiydi, kargo şortun sağ cebine koymuştum tesbihi, hemen elimi attım, sarığın tepesine uzandım, takmaya çalışıyorum ama elim çok titriyor, zaten o anları kegib kegib hatıyorum baktım olmayacak, mezarın üstüne attım tesbihi direk sağa döndüm duvara doğru koşmaya başladım.
    ···
  12. 12.
    -1
    duvardan atladım
    mezarlığın dışında ki yan yola kadar koştum, oradan da eve doğru. ama öyle bir koşuyorum ki sanki bacaklarım benim değil. kulağımda birileri durmadan kuffar, kuffar,kuffar, kuffar... diyip duruyor, beynim patlayacak gibi. eve geldim hemen bahçeye girdim, kuzen orada bekliyor, sigara içiyor, suratta bir sırıtma.
    o an bir rahatladım zaten, yüzüm ısınmaya başladı. leeyn neden koşuyorsun falan gülüyor bu. bıraktım amk, yarın alacaz tesbihi falan dedim lafı geçiştirdim. bu biraz daha korktun mu bu suratın rengi bembeyaz var falan üstüme geldi. nedense bişey konuşmak gelmedi içimden.
    gittik yattağa yattık. yer döşeğinde yatıyoruz orada. zaten insan çok herkese yatak düşmez, ben kuzenle yatıyorum. bu direk sızdı. benim kulağımda hala ayn sesler, baykuşun gözleri.
    ···
  13. 13.
    0
    sağa dön sola dön bir şekilde uyuya kalmışım. rüyamda gördüğüm duvardan bir el çıkıyor, boğazıma doğru yavaş yavaş geliyor, yataktan fırladım doğruldum. oda da 6 kişi vardır, hepsi uyuyor. kimsede çıt yok. saate baktım 3 civari. tuvalete gitmek istiyorum ama burada tuvaletler dışarıda. evin ilerisinde oluyor. kanalizasyon sistemi yok. kapının yanında el feneri olur, tuvalete gece gitmek isteyen feneri alır gider. zaten o sırada kalkan varsa bakar fener yoksa biri gitmiş demek onu bekler. ama benim zütüm yemedi o saatte gitmeye. geri uzandım. fatiha okudum. odanın kapısı hızla açıldı, beyaz pelerinli biri içeri girdi, al-kuffar diye bağırdı. o an uyandım. karşımda küçük kız kuzenim abi kalk kahvaltı hazır diyor. tamam canım geliyorum dedim. saat 7-8 olmuş. kalktım.
    ···
  14. 14.
    0
    kalktım bacaklarım ellerim hep kanamış, içerde diken kalan yerlerde var. her neyse kahvaltı falan yaptık. anneanneme sordum tek yakalayınca, bu mezarlıkta ki sarıklı neyin nesidir diye. onu bilen yok, benim çocukluğumdan beri vardır o dedi, geçiştirdi. sonra gittik tespihi almaya, kuzen ilk baktı sarıkta tespih yok bastı kahkahayı, lan dedim asmıştım rüzgardan düşmüştür falan, sağa sola bakıyoruz yok. ona benzer her mezara baktık yok. yerlere baktık, dikenlerin dibine yok. bende mahcup oldum. hiç bir yerde bulamadık tespihi bizim kuzen kıpkırmızı oldu falan sinirden, bir şey de diyemiyorum. çıktık mezardan mezarlığın yanında ki boğa damı var. bilen vardır illaki. kasabalarda damızlık boğayı belediye temin eder. ineğini yavrulatmak isteyen köylü getirir, boğayla çiftleştirir, bir nevi devletin köylüye yaptığı kıyaktır. köylü boşuna boğa beslemez. kasaba satar. belediye kaliteli cins boğayı köylünün hizmetine sunar. ama bizim köyün boğa damı uzun zamandır kullanılmıyor. büyük baş hayvancılık azalınca, iptal edilmiş. dam yıkık dökük şekilde duruyor. oraya giderdik, ineklerin bağlandığı demirler vardı, inekleri bağlıyorlar kafasından, boğa geliyor arkadan döllüyor. o demirlerin üstüne otururduk, arka tarafı ala bildiğine bozkır, oraya bakara sigara bira içerdik. neyse gittik oraya bi ahıra kuzen girdi birine ben. çişimizi yapıcaz. ben tam yapıyorum, ensemde bir soluk hissettim, arkamı döndüm, kara çarşaflı bir kadın kapının önünde dikiliyor, yüzü peçeli.
    http://imgim.com/img_2303.png
    ···
  15. 15.
    0
    buyur abla dedim. pantolonu düzelterek. hayırdır diyorum. sadece bakıyor. kuzenin hooopp diye sesini duydum.o sırada, arkasını dönüp koştu, bende arkasından koştum. dışarı çıktım kimse yok. kuzen geldi, ne dedin hiç duymadım dedi. bişey demedim amk dedim. lan konuşuyorsun sabahtan girdğimizden beri dedi. cebinden sigarayı çıkardı içmeye başladık.ben daha bişey demedim ama ben iyice korkmaya başladım. sanki kafamın içinde binler kişi aynı anda konuşuyor gibiydi
    ···
  16. 16.
    0
    o günün akşamı içelim dedik, bir gün önce bira muhabbeti dönmüştü kendimizi tutamadık tabi. köyde de tabiki, birahane falan yok. alkol satan bir bakkal var, bir tane de akşamları alkol içilip, kağıt oynanan bir kahve var, el altından tabi. oraya gittik. birer bira söyledik yanında yer fıstığı. köyde herkes birbirini tanır zaten, hemen yanımıza gelenler oldu siz kimlerdensiniz, kimin oğlusunuz falan. baya muhabbet ettik, güldük eğlendik. saat 01 civarı çıktık oradan, ellimize de birer bira aldık, eve gidene kadar içeriz diye düşünüyoruz. bu mekan köyün merkezinde. yürüyerek 10-15dk lık mesafe ama her evin köpeği var ve bazıları geceleri köpekleri salıyor. bizde korkuyoruz tabi amk azgın köpekler. köpek gelirse kaçma, taş at falan birbirimize taktikler vererek gidiyoruz. sokaklar zifiri karanlık, sokak lambası yok. biraz ilerledik. çok eski yıkık bir ev var, kimse oturmuyor, onun önünde bizim kuzen ben şuraya işiyim sen bekle dedi, evin duvarına doğru yanaştı. ben bi sigara yaktım, çok yavaş ilerliyorm. ilerde bir karartı gördüm. sokağın sonunda, kara çarşaflı bir kadın gibi, boyu uzun, ince dim dik duruyor. yanına siyah küçük bişeyler toplanmaya başladı, kedi, sıçan gibi köpek kadar büyük değiller, etrafına toplanıyorlar. ben yürümeyi bıraktım ve o tarafa doğru bakıyorum. bizim kuzenin yanına dönmek istiyorum ama arkamı dönemiyorum. omzumu biri tuttu ben korkuyla irkildim, biram elimden fırladı. kuzen ne yapıyorsun olum iyice uçtun sen falan diyor. tamam amk bişey yok, elini ittirdim. yola devam ettik.

    köyün için http://imgim.com/18808_47...39205919_1325545727_n.jpg
    http://imgim.com/526779_4...92532517_1206110324_n.jpg
    http://imgim.com/14174_47...365872593_430091148_n.jpg
    ···
  17. 17.
    0
    bir insanla 2 bira bile içsen böyle şey anlatılmaz bunu biliyorum, olum sen çok içtin der geçer. bununda farkındayım. hiç ses etmeden ilerliyorum. ama kulağımda durmadan sesler var. aynı ses al kaffur. önümüze çıkan köpekler, havlamıyor sabit durup hırlıyor bize. kuzen gülüyor, bak amk nasılda korktular falan. ben daha da tedirgin oluyorum. iyi kötü eve geldik. hemen gittim conla oynadım ama, o da bir garip, kımıldamıyor, arkama bakıp hırlıyor sadece. kafasını falan okşadım. pati ver falan yaptım. baktım umursamıyor. içeri gittim yattım. o gün çok rahat uyudum. yastığa kafamı koyduğum gibi sızmışım.
    ···
  18. 18.
    0
    o gün çok rahat uyudum. direk sızmışım.

    sabah bir gürültüyle uyandım. hemen yataktan fırladım, odada kimse yok. hanaya girdim kimse yok (hanay:orada eve ilk dış kapıdan girince büyük bir salon vardı o salonun etrafında sağlı sollu odalar vardır hanay diye o salona denir) dışarı çıktım. herkes conun başına toplanmış, onu izliyor. girdim aralarına. etrafında en az 15-20 siyah yılan ölüsü var, yaklaşmak isteyene hırlıyor. anneannem gitti üstüne, onun köpeği olduğu için en yakın o. zincirinden tuttu çekti yuvasına doğru, dayım kürekle tüm yılanları mezarlığa doğru fırlattı.
    bu neymiş ya falan diyor herkes. herkes şokta.
    ···
  19. 19.
    0
    anneannem ilk defa böyle bişey gördüm falan diyor. kimse anlam veremedi. o gün köyden başka kişilere sormuşlar, siz yılan gördünüz mü, yılanlar bu yıl çok mu falan. kimsenin haberi yok. bir de anneannemin orada baykuş çok olduğu için, onlar zaten yılanları hiç affetmiyor. köyün diğer yerlerinden daha az rast gelinir yılana.

    her neyse kuzenle sıkılıyoruz tabi gün içinde, napsak napsak, yapcak hiç bir şey yok. sadece kahve var, orda da dedeler oturmuş çay içiyor durmadan. her gelen siz kimin oğlusunuz diyor. ondan da bıktık. köyün dışında kale diye bilinen bir yer var. oranın çeşitli efsaneleri de vardır paranormal ve aynı zaman da julia(ipsos) antik kenti vardır. roma devrinden kalma, frikyalılar döneminden. isteyen araştırabilir.
    http://tr.wikipedia.org/w...Büyükkarabağ,_Bolvadin
    http://www.buyukkarabag.b...nu2&link=subMenuItem5

    oraya gidelim dedik orada, oda mezarlar falan var, enteresan bir yer.
    ···
  20. 20.
    +1
    Yol baya uzun. Komşudan eşekleri aldık, bindik gidiyoruz muhabbet ede ede. Yanımıza su, yufka ekmeğine dürüm peynir aldık, gidiyoruz. Bir vadiye geldik, üstümüzden bir kartal çığlık atarak geçti, 26 yaşındayım hayatımda o kadar büyük bir kartal daha görmedim ben.
    Her neyse vardık mekana bakıyoruz sağa sola, gerçekten ilginç yerler, nasıl değerlenmemiş şu zamana kadar anlamadım.
    http://imgim.com/2735incih400329.jpg
    http://imgim.com/julia03.jpg
    http://imgim.com/julia23.jpg
    http://imgim.com/juliaa.jpg

    gidilen yol
    http://imgim.com/935836_5...82573477_1547950572_n.jpg
    ···