Yaz lan

Rez aq REEEEEZZZZZZZZ yaz

Lan okuyoz yazzzz

yaz panpa bekliyoz

Yaz len biz okuyoz

Yaz panpa yarıda kesmek olmaz qq

Yazsana ayol

Önce dış kapıyı açtım daha sonra kapının gözünden bakıyorum kim geliyor diye huydur bende görmeden açmam. Hatta bir filmde kapı gözünden adamı vuruyorlardı. O yüzden biri çıkana kadar izlerim olur da silah falan varsa kendimi geri çekeyim vuramasın beni diye. Neyse baktım o gelmiş zili çaldı açmadım kapı arkasından gitmesini istedim. Ne olur ne olmazdı bi kaza çıkabilirdi işin içinden sonra. Buraya kadar geldim ya saçmalama nolcak ikimizde biribirimizi biliyoruz zaten ben izin vermem öyle bişeye merak etme dedi. Kapıyı açtım ona güvenerek ikna etmişti beni.

O saçları, kaşı, gözü, burnu, dudağı, elleri her şeyi kapıyı açtığım saniye beni benden aldı. 10 saniye kadar birbirimize bakıştıktan sonra kamil dedi ve kendime geldim. Pardon gir içeri görmesinler annemin, babamın kulağına giderse evlenmek zorunda kalırız dedim. Bağırarak tamam dedi. Napıyorsun gir dedim çektim kendime doğru kapıyı itekledim derken elim belinde dudaklarımızın arasında belki de 10-20 mm mesafe nefesini hissedebiliyordum. Hemen ne olur ne olmaz diyerek geri çekilecektim ki beni geri çekip öptü. yaklaşık bi 1 dakika öpüşmüşüzdür öylece kapının önünde. Bi an o kendi anlayışına ters düşme olayını düşündükten sonra öpmeyi bırakıp daha girer girmez böyleyse kalırsan kim bilir ne olur bence seni geri bırakmam daha doğru olur evine dedim. Sadece bu öpücüğü artık hakettiğimizi düşündüm geç bile kalmıştı. Sorun yapacaksan öpmem bir daha dedi. Madem böyle düşünüyorsun tamam ama daha ileri gideceğimizi hissedersem itiraz istemem zütürürüm seni dedim. Tamam dedi.

Ellerini tuttuğum gibi salona doğru zütürüyordum ki dur ne acelen var ayakkabımı çıkartmadım, çantamı bırakıyım dedi. Heyecandan tamamen unutmuştum annem resmen simetri hastasıdır ayakkabı dışarıda çıkmadan eve girilmemeli, girilse bile o ayakkabı ayakkabılığa koyulmalıdır fazla içeri girmeden çıkartıldıktan sonra. gelin adayının bu yaptığını görse büyük ihtimalle kızdan ayrılmazsam evlatlıktan reddedeceğini söylerdi. Babamınsa çıkardığı en küçük sorunu kızın eve ayakkabıyla girişi olurdu.

O ayakkabısını çıkarıp çantasını koyana kadar bende salona geçip bir iki incin eşyayı toparladım. Daha sonra aşık olduğum, dedim ya uğruna 1 saat otobüs yolculuğu bile çekebileceğim kız bütün melekleri arkasın alıp sanki ilham gibi yanıma geldi. o an ki duygularımı anlatamam. ben ki aşka inanan birisi değildim beyler. Aşk dediğiniz şeyin sadece sevgililer gününde ticareti canlandırmak için uydurulan insanların hoşlanmanın biraz fazlası olunca aşk dedikleri, etkileşimin sadece biraz falza olması olarak yorumluyor asıl önemli olanın karakterin uyuşması, kafaların uyuşması sevgi saygı olarak düşünen bir kardeşinizdim. Fazla tecrübem yoktu hala da yok belki bir çoğunuz benden fazla ilişki atlatmışsınızdır. Benden fazla duygusal hadise yaşayıp benden fazla tecrübeye sahip olmuşsunuzdur fakat ben buna inanıyordum. Aşk yalan sevgi, saygı, uyum önemliydi benim kafamda ta ki bu kız salona girip benim yanıma oturana kadar. o yanıma oturduğu dakika tüm tabularımı yıktım benim orda yaşadığım şey basit bir sevgi, hoşlanma değildi beyler öyle dersek aşırı basit kalır çünkü. Ben aşık olduğum kısa büyük ihtimalle bir daha aşık oldum. Kapıdan girdiğinde neden olmadı, öptüğünde neden olmadı bilmiyorum fakat oturduğunda o gülümseyişiydi belki de beni aşık eden.

Kısacası o kız için amerikaya bi nükleer bomba atabilirdim beyler. gözüm hiç bir şeyi görmezdi.

Bu arada küçüklüğümden beri hiç bir şekilde araba veya otobüs yolculuklarını sevmemişimdir beyler. 30 dakika üzeri araç seyehatleri beni her zaman bunaltmıştır. Hızlı tren veya uçak kullanırım her zaman hızlı tren de nadiren. 2 defadır "o kız için 1 saat otobüs yolculuğu bile yapabilirdim" dememin sebebi bu. 30 dakika üstü otobüs yolculuğuna beni kimse çıkaramazdı. Dedim ya eskişehir, bolu, nevşehir gezileri konserler diye, buralara giderken hayatım boyu annemin, babamın bindiremediği otobüse bu kız bindirdi beni.

Yanıma oturduktan sonra biraz bakıştıktan sonra konuşmaya başladık daha sonra ne yapalım, ne yapalım derken pişti kağıdını görüp hiç anlamadığım bir fal baktı bana. Hayatımın düzenli, stabil bi yolda gideceğini, önünde mutlu günlerin olduğunu, kariyerimde yükseleceğimden falan bahsetti. Her ne kadar ailem bu kadar baskıcı olsa da kendimi geliştirmek için sürekli bişeyler öğrenmeye çalışırdım panpalar. hatta bu kadar baskıcı bi aileniz olunca arkadaş çevrenizde o kadar iyi olmuyor. benim kitaplar arkadaşım gibi oldular. türkiyenin bütün okuma oranının %15 'ini tek başıma sağlıyor olabilirim. 4 programlama dili, 3 tasarım programı kendimi geliştirdiğim noktalardan biri. Youtube'de bir kanalın yöneticiliğini yapıyorum 500 bin+ aboneli (her ne kadar beni görmeseniz de inanın bir filmde, dizide veya görüntü işinde gerçekten en önemli faktör yönetmen ve senarist) + sosyal medya pazarlama işleriyle ve seo ile de ilgilenirim iş gelirse. bu kendimi geliştirdiğim şeyler benim için çok büyük dezavantaj. Okuduğum bölüm işin kötüsü hiç sevmediğim bir bölüm babamın zoruyla girdim devam ediyorum. Kendimi geliştirdiğim bu işlerin okuduğum bölümle hiç alakası olmadığı için benim için dezavantaj.

Panpa sende biraz fazla dinciymişsin. Ailen yüzünden mi yoksa kendi seçimin mi ?

Devam et

Okuyorum güzel gidiyor şu an

Rezervasyon

Bana iskambil kağıdıyla baktığı faldan sonra dayanamayıp o zaman sana bi türk kahvesi yapayım bende senin kahve falına bakayım dedim. Panpalar zamanında çok ilgimi çektiği için falda çıkacak bütün hayvanların ne anlama geldiğini öğrenmiştim. Merak işte her zaman ailede küçüklerime söylemişimdir meraklı olun, araştırın, bulun, bişeyler üretin diye. kendimde hep böyle yapmaya çalıştım. vaktimi bu kızla tanışmadan önce devamlı bilgisayarda olsun, reel hayatımda olsun bişeyler üretmeye çalışarak bi fikir üretmeye, bi girişim yapmaya çalışarak geçirirdim sürekli. her neyse konudan kopmayalım daha fazla sorduktan sonra orta şekerli kahvesini yaptım doğrusu biraz şekerli olmuş ama güzelce içti kapattı. eline alıp bi müddet fincanı oval çevirdikten sonra içerden dışa doğru çevirdi. bu demek oluyordu ki içindekilerin dışa çıkmasını istiyordu ben dışardan içeri çevirip konuyu benim ne düşündüğüme falan getireceğini falan düşünmüştüm fakat şaşırtmıştı beni.

Rezerved

Fincanın soğumasına kadar biraz televizyon izleyelim dedim açtık nat geo da biraz köpek balığı izliyorduk. L koltukta ben tv ye doğru direk uzandım oda omzuma başını koyup sarıldı. ilk defa yaşadığım bişey olduğundan mıdır? yoksa gerçekten güzel bi his verdiği için midir bilmem hayatımın en huzurlu dakikalarından biridir bu an benim için bundan önce babamın ameliyattan çıktıktan sonra stabil seyredip atlattığı 1 hafta hastanede gece gündüz nöbet tuttuktan sonra doktorun eve zütürebilirsiniz dediği gün bu kadar huzurlu hissetmiştim kendimi. Babam hastanedeyken ilk defa sigara alıp içtim bi paket camel i 2 saatte falan içnişimdir. kalktığım gibi yere düşmem bir olmuştur o gün hayatımda hiç öyle bi baş dönmesi yaşamadım sanırım olayı biraz fazla abarttım. bi kaç arkadaştan öğrendiğim kadarıyla ilk içişinse oluyormuş fazla içersen.