1. 201.
    +29 -12
    neyzen tevfik bi gün camide hoca'nın vaazını dinler. hoca herkesin dinin gereklerini yerine getirmesi gerektiğini, cennette herkese çok güzel huriler verileceğinden ve bu hurilerle ne yapmak isterlerse yapabileceklerini anlatır cemaate. ertesi günki vaazda neyzen hocaya sorar:"hocam cennette şarap olacak mı?" diye. hoca bu soruya çok sinirlenir başlar neyzeni zındık, kafir,iblis gibi dini motiflerle haşlamaya ve sorar:"bre zındık cenneti meyhane mi sandın?" diye. neyzen istifini bozmaz önceki günü hatırlatır:"e hoca dün cenneti kerhane yaptın."
    ···
  2. 202.
    +48 -9
    neyzen yine sarhoş olduğu bi gün kalabalık bi caddeden geçerken bağırmış:
    ulan huur çocukları..
    bunun üzerine bütün gözler neyzene dönmüş.. neyzen;
    haha..ne kadar da çokmuşsunuz..
    ···
  3. 203.
    +32 -7
    doktor fahrettin kerim gökay, 'içkinin zararları' konulu konferansını vermektedir.
    bir ara: 'rakının her kadehi, hayatımızı bir saat kısaltır' der.
    dinleyicilerin arasında bulunan neyzen tevfik, yerinden fırlayıp bağırır:
    - eyvah, yandık!
    - hayrola?
    - hesap ettim; meğer ben öleli tam kırk yıl olmuş."
    ···
  4. 204.
    +21 -5
    neyzen tevfik'e içkinin yasaklanmasından sonra bir gün peyami safa üstadı ziyarete gider. odanın bir köşesinde koca şarap fıçısı görünce şu diyalog gelişir:

    ps. bu ne üstad? hani artık içmeyecektin!?
    nt. ne yaparsın evlat içmezsem kuvvetten düşüyorum.
    ps. peki içkinin faydası oluyor mu?
    nt. olmaz olur mu sen ne diyorsun!! bak bu fıçıyı, geldiğinde yerinden oynatamazdım, şimdi tek elimle bile kaldırıyorum.
    ···
  5. 205.
    +74 -17
    1950'lerin başında bir gece beyoğlu meyhanelerinden birine, elinde bir ney muhafazası taşıyan, 25-30 yaşlarında,iyi giyimli bir genç girer.
    şöyle bir etrafı kolaçan ettikten sonra, boş bulduğu bir masaya ilişip, havalı bir el hareketi ile garsonu çağırır;

    -şişşşt, bakar mısın buraya.

    garson seyirtir hemen masaya doğru;

    -buyrun beyim?

    -bir fahrettin kerim bana. biraz buz,az da badem.

    fahrettin kerim,o zamanların istanbul valisinin adı ile anılan minik rakı şişesi.

    büyüklerim bilir, hani "mini mini valimiz,ne olacak halimiz" sözleriyle anılan.

    -başüstüne beyim.

    sipariş gelmeden daha, mekanın sahibi gelir masaya;

    -delikanlı, bakar mısınız?

    delikanlı afili bir bakış atar;

    -buyurun?

    -o masadan kalkmanızı rica edecektim,şu arkadaki masaya alsak sizi.

    -ne münasebet efendim, boştu masa ben geldiğimde.

    -üstadın masasıdır bu,buraya gelen herkes bilir, kimse oturmaz!

    -ne üstadı imiş bu?

    patronun gözü masadaki neye ilişir ve gözüyle işaret eder;

    -üstad neyzen tevfik, tanıyor olmalısınız.

    -ben benden başka üstad tanımam, benim üstad diyeceğim adam bu aleti benden iyi üflemeli...

    patron sinirlenmeye başlar,iki de fedai hareketlenir masaya doğru.

    tam o sırada,az önce meyhaneye girip tartışanların haberi olmadan duruma şahit olan neyzen tevfik el eder patrona"bırak kalsın" anlamında.ne de olsa son demleridir artık hayatının, durulmuştur artık gençlik ateşi. yavaşça ilişir arkadaki boş masaya,bir fahrettin kerim de o söyler,az da badem.
    delikanlı ikinci şişeyi de bitirdikten sonra, neyi çıkartır muhafazasından, dudaklarına zütürür.

    patron artık dayanamaz acele seyirtir masaya;

    -delikanlı ayıp yahu, üstadın yanında.. herşeyin bir edebi, usulü var yahu!

    arka masadan kısık bir ses duyulur;

    -şşşşt bırak efendi, tamamdır.

    patron üstada hürmetten, geri geri çekilir karanlığa doğru, delikanlı başlar bir taksim üflemeye. herkes bırakır çatalı, bıçağı,kadehi;kulak kesilir. ustadır delikanlı hakikaten. ustadır da,çok tizden girmiştir,hem caka satma merakı,hem de içkinin tesiri ile. tıkanır kalır..

    tam fısıltılar başlamışken, ilahî bir ney sesi duyulur üstadın masasından, delikanlının çıkamadığı perdeden almış, devam etmektedir. şaşırır delikanlı,hem zordur o perdeye çıkmak,hem de alıcı gözle baktığı halde,ney görememiştir üstadın elinde o ana kadar.

    arkasına döner... bakar... gördüğü yeter ona..
    alelacele, kıpkırmızı bir suratla.. çeker gider.

    üstadın elinde ney değil, boş bir fahrettin kerim şişesi vardır,ona üflemektedir ney yerine."
    Tümünü Göster
    ···
  6. 206.
    +1
    okudum dıbına koyam aslında güzel ama çok uzun gibtiğimin fıkrası.
    ···
  7. 207.
    +2 -1
    @181 neyini gibiyim seviyeyi çok yükseltmişsin
    ···
  8. 208.
    +63 -1
    iki sevgili normal cinsel hayatlarini yasiyorlarmis. derken bunlar evlenmisler. dugun mugun filan hersey olmus gecesinde gerdege girecekler. kadin adama;

    k : kiz
    e : erkek

    k: ya askim biz tum pozisyonlari yaptik yeni bi pozisyon yapsak?
    e: tamam da nasil bi pozisyon?
    k: hmmm. ya bak simdi ben balkonun demirlerine domalicam sende arkadan gerile gerile gelip koyucaksin demis.

    adam gerilmis gerilmis kosa kosa kariya bi sokmus kari balkondan asagiya cop konteynerina dusmus.

    asagida da copcu varmis. copcu yukari bakmis kadina bakmis, yukari bakmis kadina bakmis. en son dayanamamis, yukarida kocasina seslenerek;

    copcu: abi bu kari senin mi?
    adam: evet benim?
    copcu: abi niye attin ya bu daha gibilirdi

    demis.
    ···
  9. 209.
    +17 -1
    temelin oğlu amerikadaymış oğluna bir türlü ulaşamıyor
    en iyisi atlayıp gideyim demiş lakin vize alamamış bunun üzerine amerika vizesi olan dursundan rica etmiş
    tüm masraflarını karşılasamda şu bizim oğlandan haber yok bi bakıp geliversen bunun üstüne dursun amerikaya gitmiş
    aradan 3 ay geçtikten sonra dönmüş temel merak içinde oğlanı buldunmu demiş
    dursunda evet lakin bir iyi bir kötü haberim var demiş temel önce kötüyü söyle demiş
    dursunda temel senin oğlan muallak olmuş demiş bunun üstüne temel peki iyi haber ne diyince
    muamelsi süper aq demiş
    ···
  10. 210.
    +7 -8
    adamın tekiyle karısı tarlada çalışıyormuş. Birden adam dönüp karının zütüne bakmış ve
    -çamaşır makinesi gibi züt, demiş

    ertesi gün yine bahçede çalışırken adam yine

    -züte bak çamaşır maknesi gibi, demiş

    sonra akşam eve gittiklerinde adam kadına

    -hanım şu makineyi aç da bi çamaşırları yıkayalım, demiş

    kadın da;
    -şu kadarcık şey için makineyi mi açacaz, elinle çitileyiver, demiş.
    ···
  11. 211.
    +38 -2
    bi gün alican babasıyla annesini gibişirken görmüş. annesi inliyomuş. babasına sormuş baba annem nie inliyo die..
    babası da demiş annen hasta o yüzden inliyo..
    alican da o zaman hasta kadını ne gibiyon lan yarraam demiş..

    bunu siz istediniz lan muallakler..
    ···
  12. 212.
    +20 -2
    Köyün birinde bi ağa varmış.. bigün ağa yumurtalıklardan
    rahatsızlanmış, doktora gitmiş. doktor ameliyat
    etmiş ağayı çıkarmış yumurtalığı kenara koymuş
    temizlemiş iltihabı neyse kenarda duran yumurtayı
    kedi kapmış, doktor tırsmış. tabi hemen gitmiş bi soğan
    almış cücüğü çıkarım yumurtanın, yerine koymuş
    kapatmış ertesi gün kaçmış... aradan on yıl geçmiş doktorun
    yolu düşmüş köye arabası arıza yapınca köye gitmek
    zorunda kalmış.
    demişki kendi kendine nasıl olsa ağa ölmüştür.. girmiş
    kahveye ordan biri " oooo doktorum gel hele gel
    ya beni iyi güzel ameliyat ettin eline koluna sağlık,
    yanlız anlamadığım bişey var,k imin ağzına versem
    gözünden yaş geliyor.
    ···
  13. 213.
    +8 -4
    temel bir gün evinin önünde köpeği ile uğraşmaktadır bunu gören dursun
    -ula temel ne edeyisun der
    temel
    -dursun köpeğe benzin süreyirum pire kene bulaşmasun diye
    aradan bir iki gün gecer temel evin etrafında telaşlı bir şekilde dolaşmaktadır
    bunu gören dursun yine sorar
    -ula ne edeyisun diye
    temel
    -bizum köpek kayboldi oni arayirum
    dursun
    -oo oni mi arayisun ben senun köpeği hau aşağadaki rampada gördüm benzini bitmişdi diğer köpekler dayanuyidi oni
    ···
  14. 214.
    +94 -2
    Bir tavsan ormanda kosarken , esrar saran bir zürafa görür. Ona :
    tavşan
    Dostum Zürafa , içme bunu, sagligina zararli, kosalim form tutalim
    der ve baslar bunlar kosmaya
    Biraz sonra kokain çekmeye hazirlanan bir fil görürler ve
    Fil arkadasim , kokaini birak , gel bizimle kos beraber form tutalim,
    diyerek ikna eder
    Biraz kostuktan sonra kendine eroin enjekte etmeye hazirlanan aslani görürler.
    Sevgili aslan kardes , batirma kendine bunu , gel bizimle kos sana da iyi gelir, der ve aslan yaklasir tavsana ve yumrugunu indirir tavsanin suratina.
    Digerleri saskin
    Niye yaptin bunu , iyiligimizi istiyordu.
    Bu her extacy aldiginda ormanda deli gibi kosturuyor bizi
    ···
  15. 215.
    0
    @15 süpersin hafız zütle gülmek neymiş bizzat yaşadım
    ···
  16. 216.
    +8 -4
    bono konseri durdurup ellerini çırpmaya başlamış, her elimi çırptığımda afrikada bir çocuk ölüyor demiş bunun üzerine kalabalıktan biri bağırmış çırpma o zaman dıbına koduuuummm

    hee türkmüş bağıran gülün lan
    ···
  17. 217.
    +12 -2
    fransız alman ingiliz ve temel uçağa binmişler. hostes gelmiş.
    -Yinemi siz dıbına koyim demiş!
    ···
  18. 218.
    -1
    kopyalayan elleri gibsinler lan.
    ···
  19. 219.
    +2 -3
    temel doping aldığı belli olmasın diye, yavaş koşmuş
    ···
  20. 220.
    +55 -4
    Adamın biri cinayetten mahkemeye çıkar. Hakim sorar:
    -Hiç vicdanin sızlamadı mı?
    -Hayır dıbına koyim.
    -Niçin işledin cinayeti?
    -Sana ne dıbına koyim.
    -Ne demek sana ne, 30 yıl yersin he!
    -Verirsen ver dıbına koyim.
    Mahkum 30 yıl yer ve içeri girdikten 1 Ay sonra bir cinayet daha işler ve aynı hakimin karşısına çıkar:
    -Yine mi sen?
    -Evet dıbına koyim.
    -Uslanmadın mı?
    -Hayır dıbına koyim.
    -Bak bu sefer müebbet veririm he ona gore!
    -Ver dıbına koyim.
    Hakim sinirlenir ve idama karar verir, infaz sabahi:
    -Son isteğin ne?
    -Yok dıbına koyim.
    -Emin misin?
    -Evet dıbına koyim.
    Herifi asarlar, bizimki debelenmeye başlar, bir yandan da ağızında bir şeyler geveler, bir şey söylemek istediğini anlarlar ve indirirler.
    -Ne söyleyeceksin?
    -Boğuluyodum dıbına koyim!
    ···