göğsüm daralıyor yüreğim kanıyorrr

seversen giberler.

velev ki gibiyorlar.

günaydınlar olsun cancağızım,

aldığım 3 kiloyu verecem diye tavşan kesildim,havuç yiye yiye. gözlerim de bulanık yaşlanıyorum la! o değil de hangi ara 27 oldum onu bile bilmiyorum. su gibi derlerdi de inanmazdık! breh breh!

5 yaşından beri böbrek hastasıyım mesela. hastanelere çok aşinayım ama boğuluyorum artık. babamın üstüme titrediği tek konudu bu sanırım. bu arada feci yakışıklı bir babam var. kadir inanır'ın şu halinin kır saçlı olanını düşün şimdi;

http://upload.wikimedia.o...a/tr/b/bc/Al_yazmalim.jpg

evet! hayatta kimsenin lafını etmez,hani derler ya etlie sütlüye karışmaz diye öyle bi adam. 13 yaşında gelmiş istanbul'a. nelerini görmüştür lan bu hayatın kimbilir. tek olumsuz yanı,ağzının bozuk olması. ablam bazen gider;

-bi kere öpiyim baba,hadi bi kere.;;

hahah lan evin içinde bunlar bi kovalamaca oynuyolar öyle böyle değil. bi de annemin babamı öpmek için yaptıkları var.

-hüseyin bi kere öpiyim,adam bal sürmüş kendisine ya!

ben hayatımda böyle bi sevgi görmedim yalnız. zaten annemden başka da babama katlanacak bi insan tanımıyorum.

-sevgi emektir,ela. sana değer verenle ol!

kulağıma küpe edemiyorum bu lafını mesela. kocaman bi göbeği var annemin. huzurla uyuduğum yegane yer. anne sana ölürüm lan!

günaydın ananı gibim panpa sabah sabah içim kıyma oldu amk.

herkesin bi derdi var cigerim. allah selamet versin. şerefe..

not: yiyosan da canın sağolsun amk

http://www.youtube.com/watch?v=o02UBfGVv3E

al amk ahmet kaya dinleyeme başladık, günün geri kalanını gibtik attık..

hayat bu sonuç da.
arabesk tarafımız ağır basıyor.
bu ülkede adamlar kendilerini ferdi tayfur gibi delikanlı, cefakar, şovalye görüyorlar. eee.
ne ekgib. bir kara sevda.
onuda öyle kabul edeceksin.

ben sevilmekten hep korktum.
ömrüm zaten beni sevenlerden kaçmak ile geçti. nasıl bir ruh halim varsa.
zevklidir aslında seni seven, senin için yaşayan bie canlıyı sebeb olmaksızın bırakıp gitmek. sadistce bir zevk verir. bilirsin sen giderken o seni düşünüyor.
bu keyif verir.
iyi bilirim. sonra kendini kandırırsın korkuyorum diye.
ben çok yaptım.
bırakıp gittikce. yaralı köpek gibi bıraktıkca.

evet.
nasıl keyifli oluyor değil mi? böyle bin gibi bırakıp gidiyorsun. gibinde bile değil ama vicdan yapıyorsun. aklınca.
takkkkk diye kestirip atıyorsun. bakıyorlar ya arkandan derin derin.
gitme diyorlar ya. fısıldar gibi.
sonra kendilerini suçluyorlar.
sen yine pür pak kalıyorsun.
her gibtiğin hayattan besleniyorsun. altan altan. farkına varmıyorsun ama. semiriyorsun. egon tavan yapıyor.
bir sonra ki kurbanın peşine düşüyorsun.

gibile gibile gibilmemeyi öğreneceksin.
bunları hata olarak görürsen sarmal bir dünya da yaşarsın. tecrübe diyeceksin.
aptallıklar, mallıklar insan oğluna zaten.
insanız sonuç da.
bi kumar oynamışssın. ortaya sevgini ve miktarı önemli değil paranı koymuşssun. ve en önemlisi güvenini.
zar atmışssın.
düşeş beklerken yek gelmiş.
bunda yanlış olan ne?
sonucta;
her zar atan kazanmıyor

zamanı gelince kefene de tek sarılacağız aslında senin insanlara değil sevilmek için insanların sana ihtiyacı var sakın unutma.

yaralı insanlara tutuluyoruz çünkü onları düzeltmek, iyileştirmek istiyoruz

bi adamdan aldığım en samimi mesajdı.

ben suan hastayım yatıyorum. Bu hasta yataklarıyla biraz problemim var. Zaman bu yataga uzanınca zaman makinesine biniyorum. Aklıma hastahane geliyor. Kalbimdeki yaralar geliyor sonra bedenimdekileri goruyorum.. Ruhumdaki yaralar bir de.. onlar kabuk da baglamıyor. Anılar geliyor aklıma en güzel/en kötü... Gecmis geliyor.. Gelecek?.. Evet, bazen de o geliyor. Sanırım kendimle yüzlesiyorum. Bir an ayna arıyorum tukurecek nasıl yenildim diyorum. Ben taktan bir adamım. itiraf etmek gerekirse bazen de seviyorum bu taktan adamı. Sacımdan bir tel koparıyorum olasılık kuralları galip ve tel simsiyah.. Aslında beyazlar da onlar beni bayagı teselli ediyor. Ama o simsiyah teli görünce kendime acıyorum. daha simsiyah saclarım varken ruhum nasıl ölüm döseğinde diyorum. Vicdanım agır hasta ve hayati tehlikesi tasıyor..

He sana gelince bu da son mesajım. Kendini sev önce cocuk. Sonra sevdigini sev. bul bir yolunu ona da sevdir kendini. Bırakma 'siz'i. Aslında önce kendini bırakma. üzüldügün bir durum olursa, beni ara.. Seni Allaha emanet ediyorum.

sevdiğim insana kızıyorum ama kıyamıyorum lan. üzülüyorum sonra. ellerimi göbeğine koyasım var.

sonunu giberim bin. sonu iyi ki böyle oldu amk

Merhaba ben çöküyorum.

Çünkü gerçekten sevdiklerim onları hep sevdiğime bir şekilde ikna oldular.

Üzülünce sessiz kalan insanlardan korkarım ben. Çünkü onların karşısında kendini duvar gibi hissedersin.

ilk kez birine aşık olmak, nereye düşeceğinizi ne kadar yaralanacağınızı bilmeden onun taktığı çelmeye bilerek takılmaktır.

"Terk etmiyorlar. Kendimizi daha çok sevmemiz için kapladıkları alanı boşaltıp bize yer açıyorlar. Hepsi bu."

şizofrenlere aşık olmak yasaklansın çünkü her seferinde daha çok yanıyor canımız.

"yanyana gelemeyeceğin insana aşık olmanın en kötü yanı, olmayacağını ,canının yanacağını bile bile aynı hayalleri kurup, onunla oturup konuşmak sanırım. bazen kendini tekrardan öteye gidemiyor insan.. ne acı .."

tebrikler beni anlatıp ağzıma sıçtın bıraktın.