/i/Saçmalamaca

Bu altincide saçmalamak serbest !
  1. 26.
    +55 -7
    12-)temel askerdedir. ilk gün komutan gelir ve:
    -benim adım ali kırç. unutmayın kırç, arada r var. soyadımı yanlış söyleyen veya dalga geçen olursa yakarım.
    komutan ara sıra askerlere kendi soyadını sorar. en sonunda sıra temel'e gelir.
    -temel söyle bakalım benim adım ne?
    temel düşünür ama bi türlü hatırlayamaz. o sırada arkadaşı kopya verir:
    -temel olum unutma arada r var.
    -haah hatırladım komutanım. ali gört!!!
    ···
    1. 1.
      0
      Zuhhhhhuaa
      ···
      1. 1.
        +1
        =) =) =) =) =) =)
        ···
      2. 2.
        0
        efsane konu lan işyerinde bastım kahkahayı.
        ···
  2. 27.
    +43 -5
    13-)
    aganin biri dunyayi gezip goreyim demis. her yolculugundan sonra koyluyu, kahvede etrafina toplayip, gezip gorduklerini anlatirmis ki marabasinin da vizyonu genislesin. yine bir yolculuk sonrasi kahvede koylusunu etrafina toplamis. koylu baslamis sormaya :

    - agam bu sefer nere gettin?
    - afrike'ye getmisem
    - agam efrike de ne yaptin?
    - safari ya çikmisem.
    - hele bu sefari ne ola ki?
    - hele arabaya biniysen. araziye ovaya cihiysen, nerde bi heyvan goriysen, pesinden arabayi suriysen. heyvana yetisip tufek ile vuriysen.

    - agam sen hec heyvan vurdiin?
    - heee vurdim
    - ne vurdin?
    - zebra vurdim
    - agam hele bu zebra ne ola ki?
    - esegi biliysen?
    - hee..
    - aha, esegin siyah beyaz cizgili olani
    - abov.. agam baska ne vurdin?
    - zurefa vurdim.
    - hele bu zurefa ne ola ki?
    - esegi biliysen?
    - hee..
    - aha, esegin bacaklari iki metre, boynu 3 metre olani
    - abov.. agam baska ne vurdin?
    - gergedan vurdim.
    - hele bu gergedan ne ola ki?
    - esegi biliysen?
    - hee..
    - aha, esegin derisi biraz kalin olani, bir de burnunda iki tane boynuz vardir
    - abov.. agam baska ne vurdin?
    - piton vurdim?
    - agam bu piton ne ola ki?
    - esegi biliysen?
    - hee.
    - esegin aleti biliysen?
    - heee..
    - aha, onun 4 metre olani. ama esek yoktir.
    ···
    1. 1.
      +19 -16
      vay mk k*rdü
      ···
    2. 2.
      +6
      şiveli okuyunca güzel gitti yoksa bi taka benzemiyor
      ···
      1. 1.
        +1 -1
        Sende şiveli okuyuver kardeşim benim.
        ···
  3. 28.
    +69 -55
    benim favori fıkram bu kesinlikle okuyun

    14-)
    yasli ve zengin bir adamin hepsi birbirinden zeki 3 oglu varmis. birgün amansiz bir hastalikla yataga düşen yasli adam verasetini açiklamak için ogullarini yanina çagirmis.
    - ogullarim benim vaktim geldi artik, ecel kapida. ben ölünce tabi ki mallarimin hepsi sizin ve siz çok zekisiniz ama siz mallarimi bölüseceksiniz diye birbirinize düsmemeniz için sehrin kadisina gidin. o kadiya benim selamimi söyleyin o size mirasinizi bölüstürür.
    ve adam ölür ogullari da babasinin istegi üzerine kadiya gitmek için yola düserler. tabi yesillik yerlerden, gölden, yagmurdan, çamurdan felan geçerler.
    derken önlerine bi adam çikar ve bizim 3 biradere sorar;
    - efendiler ben devemi kaybettim siz yolda bir deve gördünüz mü? der.
    büyük kardes sorar;
    - tek gözü kör müydü
    adam "evet" der.
    ortanca kardes sorar;
    - kuyrugu kegib miydi
    adam "evet" der
    küçük kardes sorar;
    - bir ayagi topal miydi
    adam ona da "evet" der.
    bu sorulardan sonra 3 birader devesini kaybeden adama biz senin deveni görmedik derler. adam birden sinirlenir. "yaa nasil olur. hem bütün
    özelliklerini bildiniz hem de görmedik diyorsunuz. bende sizinle beraber gidecem ve gittiginiz yerdeki kadiya sizi gibayet
    edecegim" der.
    biraderlerde "olur gel" derler.
    ve sonunda kadinin yanina varirlar, huzuruna çikarlar. 3 birader der ki;
    - efendim bizim babamiz vefat etmeden önce mirasi bölüsmemiz için size gelmemizi söylemisti. biz de bu yüzden geldik. kadi devesini kaybeden adama
    döner ve; -sen niye geldin. der adam da : efendim ben devemi kaybettim. yolda bunlari gördüm. onlara devemi gördünüz mü dedim onlarda devemin bütün özelliklerini bildikleri halde görmedik dediler. ben bunlardan süpheliyim der.
    kadi biraderlere döner ve sorar:
    - sen nerden bildin tek gözünün kör oldugunu.
    - efendim, yolda gelirken yesillik yerden getik. baktim ki yesilliklerin hep bi tarafindan yenilmis öbür tarafina yanasmamis bile. tek gözünün kör oldugunu oradan anladim.
    - peki sen nerden bildin kuyrugunun kegib oldugunu.
    - efendim, yolda gelirken deve pisligi gördüm. devenin pislikleri hep incin düsmüs. halbuki kuyrugu olsaydi hep toplu düserdi. oradan bildim
    kuyrugunun olmadigini.
    - peki sen nerden bildin bi ayaginin topal oldugunu.
    - efendim, gelirken gölden getik. baktim ki devenin 3 ayaginin tam izi bir de yarim ayak izi var. tek ayaginin topal oldugunu oradan anladim.
    kadi devesini kaybeden adama döner ve "kardesim bunlar senin deveni görmemisler" der. kadi o adami gönderir ve düsünür "ulan bunlar benden zeki
    ben bunlara nasil miras bölüstürecegim. neyse ben bunlara bi ziyafet vereyim sonrada kapi arkasindan dinleyeyim bakalim ne konusuyorlar" diye düsünür ve
    bizim 3 biraderi evine zütürür hanimina güzel bi ziyafet hazirlattirir yemek gelir ve kadi "siz yemeginizi yiyin ben bi yere varip gelecegim" der ve kapi
    arkasina geçer.
    büyük kardes der ki;
    - yaa kuzu çok iyiymiste, keske köpek emmeseydi.
    kadi sasirir.
    ortanca kardes der ki;
    - yaa sarap iyiymiste, keske mezar topragindan yapmasalardi.
    kadi iyice sasirir.
    küçük kardes de der ki;
    yaa kadı; iyiymiste, keske muallak olmasaydi.
    kadi bu lafi duyar duymaz gelenlerin zeki oldugunu düsünerek hemen arastirmaya gider.
    kuzuyu aldigi adama "bu kuzu ne emdi" diye sorar.
    adamda "kuzunun annesi öldüydü ben de kapinin önünde yatan köpege emzirttim" der.
    daha sonra sarabi aldigi adama gider ve "bu sarabin topragi nerden" diye sorar. adamda "valla bizim burada en güzel toprak mezarlikta var, ben de
    mezar topragindan yaptim" der.
    kadi "ulan bunlar ikisinide bildi" diye düsünerekten annesinin yanina gider ve "anne ben muallak miyim " diye sorar. annesi de "oglum hatırlamzsın sen
    küçükken ormanda sana oduncu tecavüz etmişti" der.
    kadi bu saskinliklar içinde bizim 3 biraderin yanina gider ve baslar sormaya.
    büyük kardese;
    - söyle bakalim kuzunun köpek emdigini nerden bildin.
    - nerden olacak. bak kuzunun budunun bu kenarinda yag olmaz. ama köpegi emdigi için burada yag var.
    ortanca kardese;
    - söyle bakalim sarabin mezar topragindan oldugunu nerden bildin.
    -nerden olacak. içiyorum içiyorum zevk yerine keder veriyor.
    ve küçük kardese sorar;
    - söyle bakalim sen benim muallak oldugumu nerden bildin.
    - nerden olacak, muallak olmasan girişe fener bayrağı asmazdın
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +62 -8
      2 dakkami geri ver huur cocu
      ···
    2. 2.
      +16 -4
      hahahahahahahahahahahahahha , aizennn kardeşim hangi takımlısın bilmiyorum ama galatasaray taraftarıymışcasına okursan çok daha zevk alırsın =)

      kardeşimsin , elimde olsa bütün dakikaları sana verebilsem.
      ···
    3. 3.
      +7 -5
      Ahahahahahah trabzonluyum şukuuuu
      ···
    4. 4.
      +1
      eyvallah kardeşim =)
      ···
    5. 5.
      +1
      Bastımm şukuyuuuu helal gardaşım
      ···
    6. 6.
      0
      eyvallah gardaşımm =)
      ···
    7. 7.
      +5 -3
      anani gibeyim bunu okuttun ya bana (takım tutmam ama tak gibi fıkra yarıda bırakılmış gibi bütün beklentilerim boşa çıktı )
      bir de favorim yazmışsın
      ···
      1. 1.
        +2 -1
        Galatasaraylıyım ben ,ilk okuduğumda kahkahalar attırmıştı bana belki takım tutmadığın için benim aldığım hazzı almamış olabilirsin ama çok iyi fıkradır kardeşim =)
        ···
      2. 2.
        +2
        2 dk da memleketi mi kurtaracan
        ···
      3. 3.
        0
        güzel tespit
        şuku has been given =)=)=)
        ···
      4. 4.
        0
        mirası paylaştıracak diye bekliyorum amk senin
        ···
      5. diğerleri 2
    8. 8.
      +1
      Hahahaha. Güldürdün bin. Verdim şukunu.
      ···
      1. 1.
        +2
        Eyvallah kardeşim =)
        ···
    9. 9.
      0
      hahahhaash helal kardeşim şuku
      ···
      1. 1.
        0
        eyvallah kardeşim =)
        ···
      2. 2.
        0
        bu ne lan gib gibi amk
        ···
      3. diğerleri 0
    10. 10.
      -1
      Hay ananı bacını zütünden gibiyim oruspu cocugu.
      ···
    11. diğerleri 8
  4. 29.
    +23 -5
    15-)
    çok güçlü, damizlik bir boga köyündeki tüm ineklerle çiftlesmis. inekler yetmeyince diger hayvanlara ve hatta köyün kadinlarina yan gözle bakmaya baslamis. bu durumdan rahatsiz olan köy ahalisi ne yapsak diye düsünmeye baslamis. köy ihtiyarheyeti toplanmis ve ünü tüm ülkeye yayilan bogayi devlet üretme çiftligine satmaya karar vermis. bakicilari devlet üretme çiftligine satilan bogayi ineklerin arasina salmis, aradan birkaç gün geçmis ancak bogada hiç bir haraket olmamis. agacin altinda gevis getiren boganin bakicisi yanina gitmis ve :
    - boga kardes, köydeyken seni kimse tutamazdi, ne oldu hastamisin?
    diye sormus. boga, bakicisina yavasça dönerek :
    - eeee ne yapalim? artik devlet memuru olduk, demis...
    ···
    1. 1.
      +1
      Ulan mendel : ) babam veteriner hekim devlet üretme çiftliğinde çalışıyor
      ···
    2. 2.
      +1 -1
      hahahaahahhahahaa okut ona bu fıkrayı =) eminim yarılır gülmekten hahashdashasdhas
      ···
  5. 30.
    +28 -6
    16-)
    fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. birden yağmur bastırır. hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. bu sırada hepsinin dikkati odada yanmakta olan soba üzerinde toplanır. soba yerden 1 m. kadar yukarıda, altındaki dizili taşların üzerindedir. sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar.

    kimyacı, "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış".

    fizikçi, "adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş".

    jeolog, "burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış".

    matematikçi, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış".

    antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş".

    bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar.

    adam cevap verir:

    - "boru yetmedi."
    ···
  6. 31.
    +43 -2
    17-)
    acemi bir avcı bir gün ava gider. bir müddet sonra bir ayı görür nişan alır ve ateş eder ayıyı sağ kolundan vurur. sinirlenen ayı avcıyı kovalar, yakalar ve s.ker.

    ertesi gün avcı yine ava çıkar epey dolandıktan sonra sağ kolu sargılı bir ayı görür, nişan alır ve ateş eder bu sefer de sol kolundan vurur. ayı yine sinirlenir avcıyı kovalar, yakalar ve s.ker.

    sonraki gün avcı yine dolanmaktadır. sağ ve sol kolu sargılı olan bir ayı görür. "ulan bu sefer vurmam lazım... " der ve ateş eder. bu defa da sağ bacağından vurur. ayı çılgına döner zor da olsa kovalar, yakalar ve şöyle der;

    - ulan arkadaş, avcı mısıın, muallak misin?
    ···
  7. 32.
    +22 -3
    18-)
    bir cinli bir bara girer ve orada steven spielberg'i gorur. onun bir hayrani oldugu icin yanina kosar ve imzali bir fotograf ister. spielberg beklenmedik bir sekilde cinli'yi tokatlar.
    saskin cinli sorar: "neden boyle yaptiniz?"
    spielberg cevaplar "siz 2. dunya savasinda bizim pearl harbour limanini bombaladiniz"
    cinli daha da saskin: "ama onlar japonlardi, ben ise cinliyim.!.."
    spielberg: "cinli, japon, koreli, vietnamli, hepsi ayni tak"
    bunun uzerine cinli de spielberg'e bir tokat atar
    bu defa saskin spielberg sorar: "peki sen beni niye tokatladin?"
    cinli: "siz de titanic'i batirdiniz, titanik'deki yolcular arasinda benim atalarim vardi"
    spielberg: "manyak misin, titanik'i batiran bir 'aysberg'di"
    cinli: "aysberg, spielberg, carlsberg, hepsi ayni tak.
    ···
  8. 33.
    +9 -27
    19-)

    adamın biri trafik kazası geçirmiş, kazada pipisi kopmuş. kopan pipisini gömlek cebine koyduğu gibi koşa koşa doktora gitmiş.

    "doktor bey, doktor bey! pipim koptu!" diye bağırarak doktorun odasına girmiş. doktor, "durun, endişelenmeyin! organ yanınızda ise yerine dikebiliriz" demiş. adam "ahanda buradadır doktor bey" demiş ve elini gömlek cebine atarak, çıkanı doktora uzatmış.

    doktor adamın kendisine uzattığına bakmış: "iyi ama bunu nasıl dikeriz bu tadelle" demiş. adam şaşkınlık içinde kalakalmış: "desene doktor bey, yarraaa yedik... "
    ···
  9. 34.
    +32 -1
    20-)

    ortaokul ogrencisi kahramanimiz, babasina sorar:
    - baba, okulda ders verdiler, "politika nedir", anlatmamiz lazim. nedir politika?

    baba oglunun yasina uygun bir formul bulur:

    -bak yavrum, simdi su kelimeleri iyice aklinda tut... ben ucretli calisiyorum, buna kapitalizm diyoruz. parayi nasil harcayacagimiza annen karar veriyor, ona hukumet de. hepimiz aslinda senin icin cabaliyoruz, sen halk'sin. bebek kardesine bakan dadin, isci sinifi. kardesini de gelecek diye dusun. simdi bunlari boyle ezberle, yarin kahvaltida sana politikayi anlatirim.

    oglan bunlari ezberler, aksam olur, herkes yatar. gece bizimki, kardesi kucuk bebegin aglamasiyla uyanir. gider bebegin odasina, bebek altini kirletilmis aglamaktadir. annesinin odasine girer, annesi derin bir uyku
    cekmektedir, uyanmaz. dadinin odasina gider, bir bakar ki, babasi dadisiyla
    ayni yatakta, "bebek agliyor" demesine hic aldiris eden bir halleri yok.
    bizimkisi gerisin geriye doner, yatar...

    ertesi sabah kahvaltida babasina,
    "baba ben politika neymis anladim" der. babasi "neymis soyle bakalim" diye sorunca anlatir:
    "kapitalizm, isci sinifini beceriyor. bu arada hukumet uyuyor. halk kimsenin umurunda degil. ve de gelecek tak icinde... "
    ···
  10. 35.
    +54 -1
    21-)

    temel trt1 de bir yarışmaya katılır ve kazanır. kendisine bir kitap hediye edilir. kitabın adı da "düz mantık" tır. temel hediyeyi alırken sorar;
    -bu kitapta ne yaziyo?
    -okuyunca ogrenirsin...
    -ben onunla ugrasamam, anlat bakiim sen bana.
    -ok bak simdi; senin evinde akvaryum var mi mesela?
    -evet var...
    -o zaman icinde su da vardir?
    -evet var...
    -içinde su varsa balik da vardir...
    -evet var...
    -balik varsa hayvanlari da seviyosundur sen?
    -evet...
    -hayvanlari seviyosan insanlari da seversin heralde? >
    -evet...
    -o zaman senin sevgilin de vardir?
    -evet var.
    -yasli gorunuyorsun o zaman sen evlisindir?
    -evet.
    -e karin olduguna gore de, homociksuel diilsindir?
    -evet.
    -bak gordun mu?...

    temel cok etkilenir. kitabi alir koltugunun altina eve dogru giderken dursun'u gorur...
    dursun sorar;
    -temel o ne?
    -duz mantik kitabi!
    -nasi bisey bu anlat bakiim...
    -bak simdi; sizin evde akvaryum var mi?
    -yook!
    -o zaman sen muallaksin...
    ···
    1. 1.
      0
      bu iyiymis
      ···
    2. 2.
      +1
      eyvallah kardeşim beğendiğine sevindim =)
      ···
    3. 3.
      0
      çaykırdım ashgfahg
      ···
      1. 1.
        +1
        Bende senin cevaba çaykırdım hahaha =)
        ···
      2. 2.
        +1
        Bu iyiydi kardeşim. Ajhshhj
        ···
      3. diğerleri 0
    4. diğerleri 1
  11. 36.
    +11 -3
    22-)

    terzi agop ile vartanus evlenmişler... mutlu birkaç yıldan sonra bir gün terzi agop pat diye ölüvermiş... genç dul vartanus da demirci agop ile evlenmiş... gerdek gecesi demirci agop geçmiş vartanus'un karşısına, yavaş yavaş soyunmaya başlamış... önce pazılarını göstermiş:
    - bunlar terzi agop'ta var idi?
    - yok idi, demiş vartanus...
    sonra üstünü çıkarmiş geniş göğsünü göstermiş:
    - aha böyle göğüs terzi agop'ta var idi?
    - yok idi, demiş vartanus...
    demirci agop pantolonunu indirmiş, bacak kaslarını göstermiş:
    - bunlar terzi agop'ta var idi?
    - yok idi, demiş vartanus...
    en son demirci agop külodunu indirmiş:
    - peki, böylesi terzi agop'ta var idi?
    vartanus'un sabrı taşmış:
    - yok idi, yok idi, ama bu kadar zamanda terzi agop seni de
    gibER iDi, beni de giber idi, iki de pantolon diker idi!
    ···
  12. 37.
    +30
    23-)

    mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. seçtiği adam sağır ve dilsizdi. çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu. baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına aldırttı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. tercüman işaretle sordu:
    "para nerede?"
    sağır dilsiz işaretle yanıt verdi:
    "ne parası? benim paradan maradan haberim yok. neden bahsettiğinizi anlamıyorum."
    tercüman tercüme etti:
    - "neden bahsettiğinizi anlamıyormuş."
    baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beynine dayadi:
    - "şimdi sor bakalım, para nerede."
    tercüman işaretle sordu:
    - "para nerede?"
    sağır-dilsiz kan ter içinde, işaretle yanıt verdi:
    - "şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin oldugu kapıdan girince soldan 3. ağacın kovuğunda iki yüz bin dolar var."
    - "ne söyledi?" dedi baba.
    tercüman yanıtladı:
    - "dedi ki, hâlâ neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz g.t istermiş."
    ···
    1. 1.
      0
      Bu iyiydi panpa
      ···
      1. 1.
        0
        teşekkürler kardeşim =)
        ···
  13. 38.
    +11 -2
    24-)

    adam karısını sevgilisiyle yatakta basmaya kararlıymış. evden çıkınca bindiği taksinin
    şöförüne olayı anlatmış. taksici şahit olmayı kabul etmiş ve bu ikili adamın
    evine geri dönmüşler. tabi beklenen gibi adam karısını sevgilisiyle içerde.
    çarşafı kaldırınca karısıyla adamı beraber görmüş. kocası sinirli neredeyse adamı
    öldürecek ,karısı demiş "dur!!" "niye?" diye sormuş adam."şimdi oturduğumuz evi kim aldı
    biliyor musun? çocukları amerika'da kim okutuyor sanıyorsun. bodrumdaki yazlıkla
    yeni tripleks villayı kim yaptırıyor zannediyosun. hepsini bu adam yapıyor.
    kocası bunları duyunca daha çok sinirlenmis. beraber baskın yaptıkları şahit olacak olan
    taksiciye sormuş:"ne yapayım ben bu adama he söyle demiş ne yapayım ?
    taksici çok sakin bi sesle:
    -üstünü ört abi üşümesin...
    ···
  14. 39.
    +21 -1
    25-)

    doktorun biri yeni bir muayenehane açmış. kapıya yazmış... " vizite ücreti 100 dolar. iyileştiremediğimiz hastaya beş mislini geri veriyoruz... " vizite pahalı ama, doktor gerçekten doktor... her gelen hasta iyileşip gidiyor... doktorun ünü her geçen gün artıyormuş... uyanığın biri doktora gidecek, iyileşmeyecek ve beş misli parayı geri alacak ya, kapıyı çalmış... "doktor! ağzımın tadı hiç yok... öyle kötüyüm ki, hiçbir şeyin tadını alamıyorum... " doktor... adama şöyle bir bakmış, hemşireye seslenmiş: "hemşire hanım! sekiz numaralı kutuyu getirin" hemşire adama uzatmış kutuyu, adam, bir kaşık içindekinden yemiş ve anında tükürmüş...
    "ama bu tak!!!" doktor sakin, "evet! iyileştiniz. tad alıyorsunuz artık.." adam, parayı ödemiş sinirleri tepesinde
    gitmiş... aradan birkaç ay geçmiş. büyük bir hırsla yeniden kapısına dayanmış doktorun .. "doktor bey, ben de hafıza kaybı başladı... herşeyi unutuyorum... !" doktor, adama şöyle bir bakmış yine, hemşireye dönmüş, "kızım, sekiz numaralı kutuyu getirir misin?" demiş. adam, hemen itiraz etmiş, "ama, o kutuda tak var!"... doktor, "doğru! bakın, hafızanız da yerine geldi!... " adam, ağlamaklı, hırsla ödemiş parayı çıkmış dışarı... kurmuş da kurmuş intikam planlarını... birkaç ay sonra.. "doktor! ben de iktidarsızlık başladı... durumum kötü, hiçbir şey yapamıyorum... " doktor adamı gözüyle şöyle bir inceleyip, "hemşire hanım sekiz numaralı kutuyu getirir misin" diye seslenince, adam, tüm hırsıyla, "s.kecem, seni de sekiz numaralı kutunu da... " diye bağırmış..
    doktor gayet sakin, "geçmiş olsun! artık yapabiliyorsunuz!!!"
    ···
    1. 1.
      -6
      anlamadım ?
      ···
    2. 2.
      0
      tekrar oku kardeşim anlarsın =)
      ···
    3. 3.
      +3
      gözden kaçmasın 35.1 nick entry
      ···
      1. 1.
        0
        hahahah =)
        ···
    4. diğerleri 1
  15. 40.
    +34
    memleketimden mit manzaraları 2

    26-)

    bilim adamlari, birgün bir magarada yaşı 1.582.903 olan bir insan fosili bulur, bu fosili istihbarat teskilatlarini sinamak ve onlara deneyim kazandirmak amaciyla kullanma karari alirlar.

    once japon istihbarati magaraya girer ve 15 dk sonra disari cikip derler ki;

    - bufosilin yasi 1.400.000 ila 1.600.000 arasinda...

    daha sonra cia girer ve 12saat sonra baya bi havali sekilde cikarlar.

    -bu fosilin yasi 1.500.000 ila1.600.000 arasinda derler...

    hemen ardindan kgb girer ve sirf amerikalilara inat içerde 2 gun kalirlar.49. saatte cikar derler ki;

    -bu fosilin yasi yaklagib olarak 1.550.000 ila 1.600.000 arasinda...

    en son olarak bizim mit girer. aradan bir hafta gecer magaradan ses yok, 1 ay olur ses yok, 1.5 ay olur ses yok. magaranin disinda beklesen gazeteciler daha fazla bekleyemeyip iceri girerken bizimkilerden biri cikar disariya. yaka paca dagilmis, gomlegin yarisidisarida... sigarasi icin bir ates ister, sigarasini yakar, o sirada gazeteciler heyecanla sorar;

    -iceride calismalar nasil efendim? fosilin yasini bulabildiniz mi?

    bizimki sigaradan bir firt ceker ve;

    -fosilin yasi tam olarak 1.582.903 der.

    bunu duyan gazeteciler saskinlikla sorarlar

    -nasil basardiniz bunu, fosilin yasini tam olarak nasil tahmin ettiniz?

    bizimki sigaradan derin bir nefes çeker ve;

    -zor oldu ama "konusturduk pekekenti"
    ···
  16. 41.
    +25 -1
    27-)

    amerika'da nesli tükenmek üzere olan yeni bir maymun türü keşfedilir ve hemen koruma çalışmaları başlatılır... ancak maymunların yaşadığı orman ağaçları hem çok yüksektir hem de maymunlar çok çeviktir...
    araştırma yapılır ve yakalama işini türkiye' den temel'den başkasının yapamayacağı anlaşılır...
    hemen bir heyet oluşturulur ve temel'e giderler, durumu anlatırlar... temel işi yapacağını ancak bazı şartları olduğunu söyler ve sıralar:

    1-çok para isterum,
    2-köpeğim çomar da gelecek,
    3-bir ağ isterum,
    4-içinde domdom kurşunu olan dolu bir tüfek isterum."

    heyet temel'în son isteğine bir anlam veremese de kabul eder tüm şartlarını... maymunların bulunduğu yere gidilir... temel inanılmaz bir
    hız ve çeviklikle ağaca tırmanır, ağacın tepesinden bağırır "ağı geruun!!!"... dalı sallar maymun ağa düşer, ağdan seker yavaşça yere düşer... bu esnada çomar büyük bir hızla gelir ve yere düşen maymunu becerir, maymun bayılır...
    rahatlıkla yakalanan maymun hemen kafese konur...

    temel 2.ağaca tırmanır ve aynı şekilde 2.maymunda yakalanır...

    temel 3.ye tırmanır ve tepeden yine bağırır "ağı geruun!!!"ancak bu kez temel'in üstünde bulunduğu dal zayıftır ve kırılmak üzeredir.. temel bağırır:
    - "köpeği furin laan, köpeği furiiiin!!!"
    ···
  17. 42.
    +14 -1
    28-)

    şapka satarak geçinen bir adamın yolu bir gün bir ormana düşmüş... bir süre yürüdükten sıcaktan ve yorgunluktan bunalmış, bir ağacın altına oturmuş, şapkalarla dolu sepetini de yere koymuş ve uykuya dalmış. birkaç saat sonra adam tuhaf sesler duyarak uyanmış. bakmış ki yanındaki sepet bomboş, şapkalar gitmiş. bir de kafasını kaldırıp agaca bakmış ki, ağacın dallarında bir sürü maymun, her birinin kafasında adamın şapkaları... adam düşünmeye başlamış:

    - "ben şimdi napıcam, şapkaları bu maymunlardan nasıl alıcam... ?"

    düşünceli bir şekilde kafasını kaşırken bi bakmış maymunlar da adamı taklidini yapıyolar, kafalarını kaşıyolar. adam ellerini havaya kaldırmış , maymunlar da aynısını yapmışlar. derken adam ne yapacağını bulmuş. kendi başındaki şapkasını çıkartıp yere atmış, tabi maymunlar da kafalarındaki şapkaları hemen yere atmışlar. adam böylece bütün şapkaları toplayıp sepetine koymuş.

    aradan 50 yıl geçmiş. artık adamın bir torunu varmış. o da dedesi gibi şapka satıcısı olmuş. günlerden bir gün onun da yolu aynı ormana düşmüş. hava yine çok sıcakmış ve genç adam bir ağacın altına oturmuş, şapkalarla dolu sepetini yanına koymuş ve uykuya dalmış. bir saat sonra uyanmış bir de bakmış sepetin içinde şapkalar yok. derken tuhaf sesler duymuş bir de kafasını kaldırmış ki ağacın üstünde bi sürü maymun, hepsinin kafasında birer şapka. adam düşünmüş:

    - "dedem yıllar önce bana bir hikaye anlatmıştı. ne yapacağımı çok iyi biliyorum."

    adam kafasını kaşımaya başlamış, maymunlar da aynısını yapmışlar. adam ellerini havaya kaldırmış, maymunlar da ellerini kaldırmış. ve adam gülümseyerek kendi başındaki şapkayı çıkarmış yere fırlatmış. o anda maymunlardan biri ağaçtan inmiş, adamın yere attığı şapkayı kapmış, adama da bi tokat atmış ve:

    - "sadece senin mi deden var lan!"
    ···
  18. 43.
    +20
    29-)

    zengin bir arap kalp ameliyatı geçirecekmiş. doktorlar, ameliyat öncesi bir tedbir olarak bir miktar kan depolamak istemişler. ama bu arap'ın kanı çok nadir bir kan imis. bütün dünyayi arayıp taramışlar ve sonunda kudüs'te yasayan bir yahudide bu kanın oldugu anlaşılmış. yahudi kan vermeye razı olmuş ve ameliyat da yapilmis.

    ameliyattan sonra zengin arap, kendisine kan veren yahudiye teşekkürleri ile beraber müthiş bir otomobil ve bir milyon dolar para yollamiş.

    bir kaç ay sonra arap'ın bir kere daha ameliyat olmasi icap etmis. doktorlar yine yahudi'yi aramışlar ve yahudi de tekrar kan vereceğini söylemis. arap yine ameliyat edilmis. ancak bu defa kendisine kan veren yahudiye bir teşekkür notu ile bir kutu şam baklavası yollamış.

    çok daha kıymetli hediyeler ve para bekleyen yahudi bu işe çok bozulmuş. kan verdiği arap zenginine bir telefon açıp neden bu kadar cimri davrandığını sormuş. arap kahkahalar atarak şu cevabı vermiş: 'ya habibi, gözümün nuru. artık damarlarımda yahudi kanı dolaşıyor!'
    ···
    1. 1.
      +2 -1
      ahuahaha y*hudi aşşağılama verdim şukunu bin
      ···
    2. 2.
      +1
      eyvallah (:
      ···
  19. 44.
    +12 -1
    30-)

    odanın birine 1 kadın, 1 ütü ve 1 gömlek koymuşlar. 5 dakika içinde gömleği ütüleyip, kadınla beraber olan kişi kazanacakmış.
    japon, almış ütüyü eline gömleği bir güzel ütülemiş. kadına sıra gelince süre bitmiş. çıkışta : bizde prensip budur demiş: önce iş gelir.
    fransız girmiş ve hemen kadına saldırmış. ütüye sıra gelince süre bitmiş. çıkışta: bizde prensip budur demiş: önce aşk gelir.
    türk girmiş. girer girmez vermiş kadına ütüyle gömlegi, o ütülerken kadının işini bitirmiş ve kazanmış. çıkışta: bizde prensip budur demiş: çalışanı giberler*
    ···
  20. 45.
    +27
    31-)

    akşamdan kalma adam, büyük bir başağrısı ile sabah uyanmış. zorlukla gözlerini açıp, yerinden doğrularak,

    şöyle bir etrafına bakınmış.

    komodinin üstünde bir bardak su ve iki aspirin duruyor. yatağın ayakucundaki sandalyede elbiseleri temiz ve ütülenmiş.

    aspirinleri içerken, komodindeki not dikkatini çekmiş;

    "sevgilim, günaydın. kahvaltın mutfakta. ben alışverişe çıkıyorum, erken dönerim. seni seviyorum".

    kalkıp, giyinmiş ve kahvaltı için mutfağa gitmiş. bakmış oğlu oturmuş, kahvaltı ediyor. masada da kendi servisi ve gazeteleri duruyor.

    oturmuş, kahvaltısına başlamış ve oğluna sormuş;

    - evlat, dün gece ne oldu, biliyor musun?

    - evet, dün gece saat 3'ü geçiyordu, sarhoş olarak eve geldiğinde. önce koridordaki sandalyeyi devirdin,

    ardından kustun, daha sonra da odanın kapısına kafanı çarptın, bir gözün morardı. adam, şaşırmış vaziyette:

    - anlayamadım. o zaman niye herşey temiz, kahvaltı hazır ve gazetem alınmış?

    - onu mu soruyorsun. annem seni sürükleyerek yatak odasına zütürüp, pantalonunu çıkarmaya çalıştığında,
    "bayan, beni yalnız bırakın, ben evli bir adamım" dedin.
    ···
    1. 1.
      0
      Supermiss :D
      ···