/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +28 -2
    Edit: http://www.incisozluk.com...-2-arada-kalmış-4-yıl/
    2.Hikaye başladı beyler.

    insan hayatı belli başlı yerlerde belli başlı şeyler ile şekillenir,
    Sorun neydi peki? O günün veya ondan önceki günlerde yaşadığı sorunlar neydi?
    Yıllardır zaten her şeyden uzakta yaşdıbını sürdürmeye çalışıyordu,
    Arada sırada ailesini arıyor,onların iyi olduklarını duyunca biraz olsun rahatlıyor,
    Paketten bir dal sigara daha çıkarıp yarım yamalak yanan çakmağı ile ilk fırtta sigaranın yarısını sömürüyordu,
    Biz buna sanırım sigara içmek diyemeyiz değil mi?
    Acaba neden bütün bu şeyleri sorgularken kafasında 70 tane tilki şikiş pozisyonuna hazırlanmaya başlıyordu?
    Hiç rahat vermiyordu beyninin içindeki gibim sonik dalgalar,
    Yorulmuştu,fazlasıyla,
    Bazı şeyleri özlemiş,
    Bir kadını sevmeyi unutmuş,
    Uykunun tadını unutalı çok olmuştu,
    Bazen küllügünün yanı başında uyuya kalıyordu,
    Bazen ekmek kemirirken burnu kanıyor ve ekmekte telef oluyordu.
    Kendi gibi.
    Sahi ne zaman telef olmuştu tüm bu duyguları?
    Zaman kalibresi şaşan bir insana bunu sormak saçma olacak sanırım,
    Delirmenin eşiğindeydi yıllardı,
    Ama hala delirmemişti,
    Oda farkındaydı her şeyin,
    Ve her şeyin bir gün gelip onu kurtaracağını biliyor,
    Geçmişe veya o güne değilde geleceğe hep umutla bakıyordu.
    Şimdi siz bunları okurken tüm bu satırlar saçma gelecek onu bile tahmin ediyordu,
    Ona fazla gelen tek şey kafasının içindeki beyniydi,
    Çünkü aslında kapasitesini biliyor,fakat kullanma konusunda koala rolünü üstleniyordu.
    işte işler tamda burada karman çorman oluyordu,
    Sanırım bunları da düşünürken o gibtiri taktan uyku düzenine yenik düşmüş ve kanının içinde dolaşan alkolün etkisi ile uyuya kalmıştı.
    Yazık.
    insanlar onu tanımıyordu bile.
    Yüzü bir zamanlar her yere tebessüm saçıyordu.

    https://www.youtube.com/watch?v=nHlDU7GokIc

    En baştada söyledigim gibi hayatınızın belli başlı kısımlarında şekillenmeler olur,bu belli başlı kısımlarda hayatınızı giben insanlarda olacaktır.

    Başlıyorum beyler..

    5 Yıl önce...

    Edit: Final Part Editeyşın

    Hikayede geçen şarkılar:

    Youth - Daughter

    https://www.youtube.com/w...-Oa8uhFL4HxS73qnByWBXPd25

    Mogwai - Take Me Somewhere Nice

    https://www.youtube.com/w...IEfPtFgV32wTQiRVO28RnrtSR

    Ceyl'an Ertem - Düşmedim Daha

    https://www.youtube.com/watch?v=-8UfLNFGMQI

    Müslüm Baba - Kaç Kadeh Kırıldı

    https://www.youtube.com/watch?v=Ur0ooi57kXs

    Tango with Lions - In a Bar

    https://www.youtube.com/w...wE-cM8Ne0pqpFcZK5ku_18R4l

    Selin Sümbültepe - Renk Vermez Sana

    https://www.youtube.com/watch?v=B4lYtRCn06E

    Cihan Mürtezaoğlu - Senin Adın Zambak

    https://www.youtube.com/watch?v=cM0B2hidn-w

    Low - Lullaby

    https://www.youtube.com/w...pAp4WAWGgp90v9qgJU6FlFtVe

    Heartless Bastards - Only For You

    https://www.youtube.com/watch?v=F8wqmh3KybI

    Wolf Larsen - If I Be Wrong

    https://www.youtube.com/w...AuOXygHXLE-Sg7_RFzKPYcZt9

    Daughter - Still

    https://www.youtube.com/watch?v=nHlDU7GokIc

    Pilli Bebek - Olsun

    https://www.youtube.com/w...bbX_B8z9S9IvtBu6uyHkUVqMi
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +10
    Hayatının en işlek caddesinin ilk yıllarıydı onun için, belkide öyle sanıyordu, başına geleceklerden bi haber, hayatıda akışına bırakmıştı bundan tam 5 yıl önce.
    Lise yıllarını atlatmış, başarılı bir şekilde üniversiteyi kazanmıştı,
    Mutlumuydu ? Evet hemde çok mutluydu,
    Kim mutlu olmazdı ki başarıdan gelen varlıkla?
    Yıllardır ailesinden uzakta egitim görmüştü,
    Bu onu hayata karşı bagışıklık kazanmasınıda saglamıştı ayrıca,
    ilk okul orta okul lise derken ömrü devlet yurtlarında geçmişti onun,
    Adını soracaksınız şimdi onun, adı yok.
    Ben sen veya bi başkası oldu hep o.
    Bizden biriydi,
    içimizden biriydi,
    Hepimiz kadar normaldi,
    Hepimiz kadar gülünç biriydi,
    5 Yıl önce ramazanın son günü işten akşam 10 gibi çıkmış yorgun ve bitap bi şekilde eve dönecekti,
    Gitmeden önce arabanın torpidosunu yokladı,
    Sigarası bitmişti en yakın bakkalda epey uzaktı iş yerine,
    Pek işlek bi yer degildi,
    Ayak işlerine bakıyordu bi şirkette,
    zütür getir anlayacagınız,
    Yazlarını harçlarıgını çıkartıyordu,
    Arabada zaten babasınındı,
    Kendinin olsa ?
    Nerde o şans degilmi ?
    Evle şirket arası pek bi mesafe yoktu fakat yürümekte istemiyordu,bu sebeple babasıda onu kırmıyor arabayı veriyordu. Kontagı taktı arabının hırıltısı hoşuna gidiyordu her zaman sakinleştiriyordu onu, sorunda işte tamda buydu,bu tutkusu onun kendinden geçmesine sebep oluyordu,ana yola çıktı ve sürmeye devam etti, sigarasını aldı geri dönüyordu, pencereyi aralık bırakıp sigarasını yaktı, araba resmen süzülüyordu asfaltın üzerinde, dalmış gitmişti öylece önünde yanan bakım sinyalini bile görmüyordu, birden kendine geldi viraja giriyordu araba, fakat sorun çok büyüktü,gaz pedalı sıkışmış araba son sürat viraja ilerliyordu,o keskin virajı alabilecek bi araba degildi,ani bir fren sesi duyuldu kulakları sagır edercesine...
    ···
  3. 3.
    +7
    Bu sefer kendi hayatını kendi gibmişti, lanet olası zıkkım, onun takuna kaza yapmış, araba haşat olmuş, kendide arabadan farksız bi şekilde hastaneye kaldırılmıştı.
    Kaza raporunda şu kelimeler çok basit yazıyordu aslında,
    Kaza yapan sürücü 180 ile viraja girmiş yapılan incelemelerde gaz pedalının sıkıştıgı,ani frenle yol yagmurluklarına girerek elektrik diregine çarpmıştır.
    Ne kadar basit cümleler degilmi?
    Gözlerini yavaş yavaş açmaya başlamıştı,her tarafı sızlıyordu, sanki yıllardır bi ölü gibi bu yatakta yatıyordu.
    Yıllar olmamıştı ama 2 ay komada 1 aydırda yogun bakımdaydı,
    Artık kendine gelmişti,
    Başında bekleyen yaşlı gözler vardı onun,
    Annesi,
    Babası,
    Kardeşleri,
    Hemşire kendine geldigini söyleyince hepsi birden odaya yıgılmıştı,
    Kimse tutamamıştı ailesini kapıda beklemeleri için,
    Aylar geçmiş ve o kendine gelmeyi başarmıştı,
    Hayat işte bazı yerlerde bazı şekillerde size yön vermekten aslında hiç vazgeçmiyor,
    Gözleri doldu bi anda, karşısındaki insanların gözleri sevinçten doluylu ama onunkiler pişmanlıktan.
    Kavrayamıyoruz ya bazen neden ne sebeple pişman oldugumuzu?
    Babası kulagına egildi ve canın sagolsun oglum dedi,bir damla gözyaşı düştü babasının yanagında kendi göz yaşlarının içine, sesi pek çıkmasada o esnada binlerce kez özür dilemişti, kordidorda bekleyen insanlarında sevinç çıglıkları duyulabiliyordu,
    Sanki herkes uyanacagını bilerek onu beklemişti o gün o koridorda. Hayat ne garip degilmi?
    Bizim dışımızda işliyor bazı işler.
    Doktor artık onun dinlenmesi gerektigini bundan sonrası için elinden gelen herşeyi yapacagını söylemişti.
    Kaza esnasında hava yastıkları boynunu ve gögüs kemiklerini kırmış üstüne üstlük çarpmanın etkisi ile arka tarafa savrulmuş tavan üzerine çökmüştü, kurtarma ekibi onu zar zor nefes alırken bulmuştu,
    Ve şuan yaşıyordu,
    Hayat ona bütün bu olanları yaşatırken bir yandan gülümsemiş ve ona tutunacak bir dal bırakmıştı.
    Gözleri yogun bakımın penceresine ilişti bir an,
    Biri vardı,
    Bir kadın,
    Veya onun hayatında farklı bi yerde olmuş bir insan,
    Gözleri doluydu onunda,
    Konuşamıyor,ona dokunamıyordu,
    Bu kadın ondan gideli pekte fazla bir zaman olmamıştı,
    Ama evet o kadın onu yarıyolda bırakmış,
    Şimdide yogun bakımın penceresinden onu izliyordu.
    Tuhaftı hayat çok tuhaf..
    ···
  4. 4.
    +9
    Aradan epey bi zaman geçmeden taburcu oldu, kırıkları iyileşmiş, travmalar atlatılmış, beyin sarsıntısı sonucu oluşan nöbetler son bulmuştu.
    Ama pişmanlık?
    Hayır bunu hayatının sonuna kadar unutamayacaktı.
    Bu ona aslında bir ders olmuştu ama yinede onu fazlasıyla etkilemişti.
    Bilincinin yerinde oldugu hergün her gece uyudugu her an o rüyayı görüyor, terler içinde uyanıyordu. Evet kaza yaptıgı sahneyi belkide rüyalarında milyon defa izlemişti,
    Kafası artık kaldırmıyordu.
    Delirmek?
    En nihayetinde bizde yaklaşmadıkmı bi şekilde delirmeye farklı sebeplerle?
    Evet oda yaklaşmıştı,ve yardım almamayı tercih ediyordu,
    Hayat ona farklı kazanımlar sunmuştu ve o bunları kullanmak istiyordu. Ayaga yeniden kalktıgında kendi çabaları ile kimseden yardım almadan durdugunu göstermek istiyordu fakat rüyaları gün geçtikçe onu çıkmaza itmeye devam ediyordu.
    O işte filmlerde bahsettigimiz ışıgın kırıntılarını görüyordu her gece,
    Azrail her gece onunla alay ediyordu,
    Ama o ölmüyor,
    Aynı acıları tekrar ve tekrar yaşıyordu,
    Bir insan neden buna takılı kalırdı ki neden?
    Sebebini hiç ögrenmekte istemedi, yaptıgı vicdan buna takılı kalmasına itiyor olabilirmiydi acaba?
    Bütün bu olanlar yaşanırken gün yüzüde görmeyeli epey olmuştu,
    Sag omuzlugunu taktı gece saat 1e geliyordu babası hala uyumamıştı,
    Aslında uyku saatleri pek öyle degildi ama kazadan sonra her gece başında nöbet tutar olmuştu,
    Birden ayaklandıgını görünce şaşkın bir ifade ile yüzüne baktı nereye dercesine,
    Dışarı diyebildi agzından çıkan pişmanlık dolu sözleri gizlercesine,
    Dışarı..
    Ve ardından hava almam gerek biraz iyiyim ben merak etme dedi tebessüme ederek,
    Hiç gönlü olmasada izin verdi ogluna,
    Çokta uzaga gitmedi aslında apartmanın yanındaki tekele ugradı önce, kartını çıkardı ve bi sigara aldı birde çakmak,
    Hemen bi kaç blok yanındaki parka ilerledi,
    Son baharın verdigi o esinti ile sanki biraz olsun kendine gelebilmişti,
    Banka oturdu,
    Aylar sonra ilk defa agzına sigarayı zütürdü,
    Sigarayı yaktı ve derin bir nefes aldı,
    Sigaranın neredeyse çeyregi gitmişti o ilk nefeste,
    Dumanında anlamsız özlemler yatıyordu o bir dal sigaranın,
    Dumanı yarım yamalak çıktı cigerlerinden hapsetmişti,
    Taburcu olmadan önce doktorada sormuştu,
    Bırakması gerektigini,
    Fakat çok zorlarsa içebilecegini söylemişti doktor,
    Umrundamıydı acaba bırakmak istemesi?
    Sanmıyordum,
    Yan apartmandan bir çift göz o esnada onu izliyordu,
    Tanıdık birimiydi o bir çift göz?
    Üzerinde sanki bir yük varmış gibi kafasını o yöne çevirdi,
    Göz göze geldiler o karanlık saatte,
    O karanlık sokakta,
    Önce benimsemedi gözleri,
    Tanıdıklarmıydı?
    Hayır öyle oldugunu hiç sanmıyordu,
    Gözler kaybolmuştu bir anda,
    Hayalmiydi acaba bütün bu olanlar?
    Yoksa cidden delirmişmiydi?
    Bir çift göz onu delilige itebilirmiydi?
    Tümünü Göster
    ···
  5. 5.
    +8
    Sigarası bitmişti, aklına takılan binlerce tilkiden birini seçmesi gerekiyordu fakat o bunu yapmadı,bir anda miskinlikle birlikte toparlandı banktan, gece 1 buçuga geliyordu, fazla uzun durmadı dışarıda, evin yolunu tutmuştu çoktan.
    içeri girdiginde babası kanepede uyukluyordu,
    Hafif bi tebessüm belirdi yanagında,
    Bu sahneyi özlemiş olacakki yanına gitti, uyandırdı babasını yerine yatmasını söyledi, kendide birazdan yatacaktı zaten ve o kabuslara bırakacaktı yerini,
    Çok geçmeden dalmıştı yatagında,
    Fakat bambaşka bir yerdeydi bu sefer,
    Bir bank,bir paket sigara,bir çakmak ve tam karşısında bir çift göz,
    Aydınlık bir günde güneş tam tepedeyken dünyada görebileceginiz en güzel gözlerdi onlar,
    Bunun bir rüyamı yoksa gerçekmi oldugunu kavrayamamışken kardeşinin onu öpmesiyle uyandı,
    Kahvaltı çoktan hazırdı,
    Artık tamamen iyileşmeye yakındı ve okula gitmek için yola koyulması gerekiyordu,
    800 KM,
    Bir kaç gün içerisinde omuzlugunuda çıkarmıştı,
    Normal raporlar üniversite yönetimini pek iplemez ama onun raporu heyet raporuydu mecburen iplemişlerdi,
    Geri kalmışlık hissi ile yola koyulmasına bi kaç gün vardı sadece,
    Ve o gece gördügü rüya hala aklındaydı,
    Bir çift göz,
    Dünyadaki en güzel gözler,
    Yüzünü hatırlamıyordu,
    Sadece gözlerini hatırlıyordu,
    Denizler kadar derin,
    Ovalar kadar yeşildi gözleri,
    Bütün bu olanlara anlam veremeden bir tilkiyi yakalamaya çalışmaya başladı,
    Delirmek üzereydi,
    Ve o bunun olmasına izin vermekte istemiyordu,
    Akşam saatlerinde bi kaç arkadaşı geldi mahalleden,
    Çaktırmadan eski sevgilisinin onu bekledigini onu merak ettigini söylediler.
    Neydi bu şimdi?
    Onu çokmu özlemişti?
    Terkederken ölecegimi bilse geri dönmeyecek şekilde ondan vazgeçmişti peki şimdi ne olmuştu?
    O ölmemiş hayata tutunmuştu,
    Sonuç olarak gömü felan bulmamıştı araba ile geçirdigi diregin altından.
    Üzerini giydi ve agır adımlarla dışarı çıktılar,
    Sigarasını yaktı,
    Derin bir nefes aldı ve dumanını dışarı verdi,
    Tamda o bir çift göze takıldıgı yöne dogru,
    Ama bomboştu...
    ···
  6. 6.
    +7
    Eski sevgilisini sokagın başında görmüştü, gözlerinin içi gülüyordu, fakat kendi epey şaşkındı,
    Küfür etmeyen dudakları bir anda iç geçirmeye ve küfür etmeye başladı kendi kendine,
    Ama onu kendinden başka kimseler duymuyordu, sessiz sedasız sövüyordu karşısında duran kadına, kızgındı ona çünkü onu yarı yolda bırakmıştı, sebebi çok basitti,
    Erkek çok seviyordu,
    Ve kadın bu kadar sevgiden dolayı yapamıyordu,
    Son sözleride aynen öyle olmuştu,
    Yapamıyorum.
    Kim bilir kaçımızın hayatından geçmiştir bu sözler,
    Ne kadar basitler degilmi?
    Adımları yavaşladı iyice,
    Ne var lan der gibi baktı kadının gözlerine,
    Ama karşısındakinin onun öyle bakması pek gibinde degilmiş gibi onun boynuna atladı,
    Kendi bu tepkiden sonra şaşkına dönmüş olacakki bi tak diyememişti,ama arkadaşları dur kızım ne yapıyorsun çocugu öldüreceksin deyince geri çekilmesi bir olmuştu,
    içinden sövmeye devam ediyordu,
    Neden gelmiştiki buraya ?
    Kimi kırmamıştıda gelmişti ?
    Çok mu zordu kapıda arkadaşlarına içinden geçenleri söylemek ?
    Hayır hiç zor degildi ama sanırım o bir çift gözü ararken dört bucak etrafında verdigi yanıtlarda onu kitlemesine yetiyordu,
    Eski sevgilisinin yanına giderken bile hatta ayakları geri geri basarken bile o bir çift gözü tekrar görme umudu içine sanki samanyolunun en parlak yıldızı gibi doguyordu,
    Az biraz sohbet ettikten sonra, hoş agzını bıçak açmamıştı, kalkması gerektigini yakında üniversite için şehir dışına çıkacagını bu sürede kalan vaktini ailesi ile geçirmek istedigini söyledi,
    Artık bulundugu yerde hiç bir bagı eskisi gibi degildi,
    Yıllar onu kendi şehrinden uzaklaştırdıkça bir yandan yıpratmış bir yandan güçlendirmişti,
    Agzına bir sigara daha aldı,
    Çakmak yarım yamalak yanıyordu fakat son baharın o eşsiz esintisi söndürüyordu,
    Bir türlü yanmamıştı meret,
    Halbuki hayatının bir kısmında onu yeteri kadar gibmemişmiydi?
    Sigarayı yakmaya çalışırken duraksadı bi an çakmak hala sigarayı alevlendirmemişti,
    Ve kafası atmaya başlamıştı,
    Birden sigarasının önünde bir ateş belirdi,
    Bunu kullanabilirsin dedi,
    Sanki gökyüzündeki bütün bulutlar dagılmış, fakat tepesinde yıldırımlar çakıyordu,
    Agzındaki sigara dudaklarından düşer gibi süzülmeye başlamıştı,
    Evet karşısında dünyalara bedel bir çift göz duruyordu,
    Kimdi bu ?
    Neydi bu olanlar ?
    Deliriyor olmalıydı ki derin bir nefes alınca sigarada alev aldı bir anda,
    Kız gülümsedi ve merhaba dedi,
    Merhaba bile diyemedi,
    Nutku tutulmuştu sanki,
    Tarif edilemez bi güzellikti karşısında duran kadın,
    Kekeleyerek birşeyler söylemişti,
    Kız gülümsemişti,
    Ve duymak istedigi o şeyi duydu kulakları,
    O gece seni izleyen bendim...
    Tümünü Göster
    ···
  7. 7.
    +9
    Kimdi o ?
    Hayatının en çıkılmaz sokagında neden birden dahil olmuştu ?
    Anlam vermek iyice zorlaşıyordu onun için bu olanlara,
    Önce başarı, sonra kaza, sonrada bu kadın,
    Bir kaç kekelemeden sonra lafa girdi karşısında duran dünyada ki tek harika,
    Tekrar merhaba ben Burcu dedi yüzünde tebessümle,
    Parkın karşısında oturuyorum,
    O gecede balkondaydım dedi,
    Sigaranın yarısını rüzgar çoktan içmişti,
    Merhaba bende Ömer dedi,
    Kız ürkek bir şekilde kaza anında bende oradaydım dedi.
    Bu kızı tanımıyordu Ömer, aslında varlıgından bile bi haberdi,
    Şaşkın bir ifade bürüdü suratını onun,
    Ve kız devam etti,
    Kaza günü taksi ile terminalden geliyordum,
    Tamda önümde kaza yaptın,
    Taksici durunca acili aradık hemen,o sırada yanındaydım dedi,
    Bütün bu olanlar,
    Delirmemek pekte elde degildi,
    Bütün bu olanlar kaderin bi cilvesimiydi?
    Burcu belkide onun hayata tutunmasını saglayan kişiydi,
    Aniden sarıldı Burcu,
    iyi ki hayattasın dedi,
    Nutku yerinden çıkıp binlerce kilometre uzaga kaçmıştı,
    Bu kesinlikle bir rüya olmalıydı,
    Uyanması gerekti,
    Hayır,bu bir rüya degildi ve onun için dünyanın tek harikası haline gelen kadın şuan ona sarılıyordu,
    Kendine ve Burcu'ya bi soru sordu,
    Öldüm mü ben?
    ···
  8. 8.
    +11
    https://www.youtube.com/w...AuOXygHXLE-Sg7_RFzKPYcZt9

    Sinsice okuyanlara,
    Burda olanlara,
    Kısacası hepinize teşşekür ederim,
    Bu gecelik bu kadar,
    Yarın devam etmek umudu ile,
    iyi geceler arkadaşlar.
    ···
  9. 9.
    +4
    iyi günler arkadaşlar,
    Başlıyorum birazdan.
    ···
  10. 10.
    +10
    Hepimizin başına birşeyler gelmiştir bu hayatta,
    Kimisi hüzünle karşıladı bu olanları, kimisi sevinçleri ile,
    Peki ya kader bizden ne istiyor olabilirdi?
    Yaşarken hiç bunları düşündükmü?

    1 Ay önce...

    Koltukta oturuyor, bütün perdeleri kapatmış, günün aydınlıgını dışarıda bırakmıştı, zaten içindede aydınlıktan bir nebze bi şey kalmamıştı, kalbine tuttugu bütün ışıklar bir bir sönmüş, harap düşmüş, hayat onu epey yıpratmıştı.
    Sol tarafında masanın üzerinde duran paketten bir dal sigara daha çıkarttı Ömer,
    Agzına aldı ve aynı yanmayan çakmakla bütün duygularını yakmayı denedi,
    Çakmak yine yanmamıştı,
    Bu sefer sonbaharın esintiside yoktu,
    Bir nebze esinti,
    Ne güzel olurdu,
    Suratına çarpan ufacık rüzgarla belkide kendine gelebilirdi ama o günlerdir evin içindeydi,
    Dışarıdan gürültüler gelmeye başlayınca irkildi bi anda, bütün vücudu artık rahatsız edilmekten tiksinir hale gelmişti,
    Yinede beyninin ona oynadıgı bir oyun oldugununda farkındaydı,
    Artık toparlanması gerekti,
    Karşısında duran dosyaların arasında bitirme tezi vardı,
    Fazlası ile uzun sürmüştü ve profesörün insafına denk gelmişti,
    Kendi ayaklarının üzerinde duran bi insana yıllar hep agır gelmiştir,
    Telefonu aldı eline,
    Ailesini arada uzun süren bi sohbetten sonra bi nebze olsun rahatlamış bi şekilde bitirme tezini eline aldı ve araştırmaya başladı.

    Saat epey ilerlemiş, zaten yarım yamalak kalan dosyayı sonunda bitirmeyi başarmıştı,
    Mezun oluyordu artık,
    Normalde profesörün kimseye itimatı yoktu,
    Fakat aralarında geçen mevzudan sonra profesör onu ayakta tutan tek kişiydi o lanet şehirde,
    Çünkü insanlar onu tanımıyordu,
    Bir zamanlar etrafa gülücükler saçıyordu..
    ···
  11. 11.
    +7
    Derin bir nefes aldıktan sonra 2. paketin jelatinini agır agır açtı, parliamentin dumanı bir anda evin içine oturmuştu, telefonu eline aldı ve profesörü aradı, kısa süren bi diyalogdan sonra rafta duran kawasakinin anahtarlarını alıp dışarı çıktı,
    Zaman kalibresi şaşan bi insanın o saatte havanın soguk olma ihtimalinide düşünmesi beklenemezdi sanırım, hava gerçektende buz gibiydi,
    Kazadan sonra daha riskli bi adım atmış ve motora yönelmişti,2 yıl her ay çalışarak biriktirdigi para bu motoru almaya yetmişti, motoru çalıştırdı ve 'pavyona' dogru sürdü,
    Profesör onu orada bekliyordu,
    içerideki müzik hat safhaya ulaşmış gecenin bu saatinde başka bişey beklemedigi için iç geçirmişti.
    Gözleri profesörü arıyordu,
    Bir büyük rakı ve sanki masa yalnızlık senfonisini çalarken profesör kafasını masaya gömmüş bi vaziyette onu bekliyordu,
    Elindeki dosya ile masaya oturdu,
    Garsonun 2. bardagı yerleştirmeside uzun sürmedi,
    Profesör kafasını kaldırmadan elini uzattı,
    Artık tezi teslim etmişti,
    Bi kaç gün içerisinde mezuniyet işlemleride gerçekleşecekti,
    Zaten yarım dönemden fazla uzamıştı okul ve ailesi artık onun bu konumdan çıkıp kendi işini yapmasını istiyordu,
    Aslında kendi işi hazırdı,
    Pavyonun yeni sahibi oydu,
    Profesör pavyonu ona devretmişti 1 yıl önce,
    Ama gelirlerini hala kendi alıyordu,
    Kadehler tokuştu, mezuniyete içildi, pavyonda kimse kalmamış 2 patron yanyana oturuyordu,
    Masaları toplayan garson Ömer'in yanına gelip kapıda birinin onu beklediğini söyledi,
    Kim olabilirdi ki gecenin bu saatinde bu şehirde,
    Profesörde yanındaydı hemde,
    Kimdi onu bekleyen ?
    ···
  12. 12.
    +7
    5 Yıl önce Burcu'nun sarıldığı an.

    Öldümmü ben ? Demişti Ömer,
    Burcu gülümseyerek neyi kasteddiğini anlamış ve biraz utanmıştı,
    Kendini biraz geriye çekti ve nasılsın diye sordu,
    Yanıtlar yanıtlar, nevri dönen bi insandan beklenen basit yanıtlar,
    Nasıl olabilirdi ki o ?
    Çok iyiyim sözleri agzından fırladı birden, cidden iyimiydi?
    Yoksa büyüye kapılmış biri için beklenen yanıtlar bunlarmıydı?
    O gece onu süzen gözler,
    Rüyasında gördügü gözler,
    Bi kaç saniye önce ona anlamsızca sarılmış ve şuan tam karşısında duruyordu,
    Belkide o an iyi olabilirdi fakat henüz bazı şeyler değişmemiş birer gerçekten ibaretti,
    Sevindiğini söyledi Burcu,
    Ardınada birşeyler içebileceklerini ekledi,
    Sanırım Ömerin nutku iyiden iyiye kaybolmuştu ki olabilir sözü dudaklarının arasından kaydı gitti,
    Burcu yüzündeki tebessümü hiç ekgib etmiyor fakat karşısında duran adamında suratında bulunun aptal şaşkınlıgını görebiliyordu,
    Sanırım ettigi tebessümde buradan geliyor olabilirdi,
    Bir kadından bir insan bu denli etkilenebilirmiydi?
    En yakın cafeye giderek birer kahve eşliginde uzun uzun sohbetler ettiler,
    Kazayı, kazadan öncesini ve sonrasını,
    Bi nevi Ömer kendi hayatını,
    Burcu'da kendi hayatını anlattı o masada 2 sıcak kahvenin eşliginde,
    Bir an Ömerin yüzündeki aptal tebessüm kayboldu ve yerine tedirginlige bıraktı,
    Gidecegi yerin tam tersi istikametinde Üniversiteyi kazanmıştı Burcu,
    Sanırım kader burda işini şansa bırakmamıştı,
    Peki bundan sonra ne olacaktı?
    Bi kaç gün içerinde ikiside farklı yönlere gideceklerdi,
    Ömer bu tür durumlara alışık olsada,
    Burcu'nun mesafe kavrdıbına pek tahammülü yoktu sanırım..
    ···
  13. 13.
    +13
    Kadere inanırmısınız?
    Sizler pek inanmasanızda ben yeteri kadar inanıyorum,
    Belli kavramların yok oldugu bu evrende,
    Sanırım işi şansa bırakmaktan ziyade olaya kader dahil oluyor,
    Birden fazla yol seçenegi ile navigasyonunuzu ayarlamanızı saglıyor ve size ufak ufak sorular eşliginde yolunuzda eşlik ediyor,
    Yalnız degildik,
    En basit kavramla bu işleyiş bizim hep en yakınımızda duruyordu,
    Yalnız olamıyorduk,
    Düşünmek için fırsat bulamıyorduk,
    Ama kaderin hepimiz için bir planı olmalıydı degilmi?
    Ömer içinde bir planı kesinlikle vardı...
    ···
  14. 14.
    +13
    Yola koyulacagı bir kaç gün nede çabuk geçmişti,bu bir kaç gün içerisinde sadece bi kaç saat görmüştü Burcu'yu,en son ailesine veda etmeden önce samimiyetsiz arkadaşlarına göründü,
    Veda etti,
    Çünkü bir helallik almanın onu ne denli kurtabileceginide en iyi o biliyordu ve yaşadıgı her anın nefesini iyi tüketmeye çalışıyordu,
    Azraili görmesede onunla bir anlaşma yapmış hissine kapılmasına engel olamıyordu,
    Bir kaç gündür rüyalar kesilmişti,
    Yerine huzuru bırakmış sonunda rahat bir nefes almayı başarmış ve yeteri kadar dinlenme fırsatıda bulmuştu Ömer.
    Eve dönüyordu,
    içinden Burcu'yada veda etmek istesede ona körü körüne baglanmanın saçmalıgı onu bi kaç kez derin derin düşünmeye itmişti,
    Eve bi kaç metre kala apartmanın kapısında bekleyen birini gördü,
    Sırtı dönük bi şekilde zil paneline bakıyordu,
    Burcu'nun ta kendisiydi o,
    iç geçirmiş bi şekilde iyiden iyiye yaklaştı ve tam arkasında durdu,
    Burcu arkasında duranın Ömer oldugunu anlamıştı,
    Bir kaç gün içerisinde birbirlerine körü körüne baglanmışlardı ve kendini Ömer'in kollarına bıraktı,
    Derin bir nefes aldı saçlarından gelen o esintiyi içine hapsedercesine,
    Burcu yüzünü Ömer'e dönerek,
    Veda etmeden mi gideceksin diye sordu.
    Ömer çoktan uzaklara bakar konuma gelmişti bile,
    Başından geçen anlamsız olaylardan sonra bi kadına tekrar güvenmenin zaman alacagını biliyordu kafasının içinde,
    Edecektim diyebildi buruk bi tebessümle edecektim..
    Kısa bir diyalogdan sonra kolundaki saate baktı Ömer,
    Otobüsün hareket etmesine sadece 1 saat kalmıştı,
    Herşeyi hazırdı geceden hazırlanmıştı herşey fakat bu bir saat ona yıllardır zulüm gibi geliyordu,
    Gidişler,
    Yollar,
    Kavramları karşısındaki insanlara göre daha degişikti,
    ilk okulda babasının dogu görevine denk gelmiş 4 yıl yurtta kalmak zorunda kalmıştı,
    Babası egitimini aksatmasını istemiyordu,
    Hayatında geçirdigi en zor 4 yıldı onun için,
    Dogudan başka bi ilçeye tayine çıktıgında 2 yıl sadece geliş gidişle ögrenim görmüştü,
    Bundan sonrada babasına yurt dışı görevi denk gelmişti,
    Babası geçmişteki tecrübelerine dayanarak onu bu sefer orta okulda yurda vermişti,
    Kendiside öyle büyümüştü,
    Hayatı o şekilde anlamıştı,
    Liseyi kazandıgında ailesi çoktan dönmüştü fakat bu seferde kendi il dışında bi lise kazanmıştı,
    Yani birazdan gidecegi yola zaten alışıktı fakat hep koymuştu ona,
    O geçmek bilmeyen 1 saat..
    Tümünü Göster
    ···
  15. 15.
    +9
    Artık gitmeye hazırdı, terminale varması 15 dakika sürmemişti bile,
    Saatine tekrar baktı, uzun bir yolculuk olacaktı,5 dakikası vardı otobüsün kalkmasına, paketinden bir sigara çıkarttı ve yakmak için elini cebine attı, çakmak yoktu,
    Hasgibtir dedi mırıltı ile birlikte,
    Önüne aynı sahnede bir çakmak uzandı yine,
    Ama bu sefer çakmagı uzatan Burcu degil 50lili yaşlarda bi adamdı,
    Düzgün giyim kuşamı ve cüssesi ile tamda yanında duruyordu,
    Al genç adam bunu kullanabilirsin dedi,
    Ömer teşekkür etti ve sigarayı sömürmeye başladı,
    Sahi en son 1 saat önce içmişti ve ondanda bi tak anlamamıştı,
    Bunu o otobüse binmeden önce sindire sindire içmesi lazımdı,
    Yol uzundu ve ne zaman mola verilecegine dair hiçbir fikri yoktu,
    Yanındaki adam kaşlarını kaldırmış Ömer'i izliyordu,
    Yavaş ol genç adam o cigerler sana lazım olacak,
    Hep aynı replikler degilmi?
    içinden sanane benim cigerlerimden desede adama sesini çıkarmamış sakin içmeye çalışmıştı,
    Adam ha şöyle deyip ufak bi kahkaha attı,
    Sinirlerini bozmuştu Ömer'in,
    Sigarayı yere attı ve koltuguna yerleşmek için otobüse bindi,
    Arkasındanda adam bindi,
    Koltuguna oturdu ve adam tamda tepesine dikildi,
    Sanırım cam kenarı benim ama çok istersen kalabilirsin dedi,
    Ömer biraz tereddüt etsede oturmaktan vazgeçti ve yerini adama verdi,
    Adam kalın bir ses tonu ile üniversiteyemi dedi,
    Ömer cevap verme konusunda geri vites yapsada evet diyebilmeyi başarmıştı,
    Güzel dedi adam hangi bölüm diye sordu,
    Makine mühendisligi dedi Ömer,
    Adam öyle bir kahkaha attı ki otobüste olan yolcular bile gülmeye başlamıştı,
    Tabi Ömer salak salak bakmaya devam ediyordu,
    Adam bu durumu anlayınca olayı özetler gibi cümleler kurmaya başladı ve devam etti,
    Ben makine mühendisliginde bölüm derslerine girecegim evlat dedi,
    Bundan sonra sık sık görüşecegiz merak etme dedi,
    Ömer şaşkın bi şekilde adamın suratına bakıyordu ne diyecegini bilemedi,
    Fakat kader yine aglarını örmüştü,
    Ömer o şehirde tutunacagı tek dal ile tanışmıştı,
    Yanında oturan adam Profesörün ta kendisiydi..
    ···
  16. 16.
    +4 -1
    http://www.imgim.com/1897incid424524.jpeg

    Bu hikaye bu şekilde yazılıyor.

    https://www.youtube.com/watch?v=F8wqmh3KybI

    https://www.youtube.com/w...pAp4WAWGgp90v9qgJU6FlFtVe
    ···
    1. 1.
      +1
      yavaş amk geberecen
      ···
    2. 2.
      0
      yok be panpa :D
      ···
  17. 17.
    +7 -1
    ilk yıl tek düze bi hayat yaşadı Ömer,1+1 bir ev bulmuş ucuz yollu bi kaç eşya sıkıştırmış ve insanlardan uzak sınıfın en arka sırasında derslere girip çıkmıştı,bu esnada bi kaç sefer eve dönmüş ailesi ile hasret gidermişti, kader yine aglarını örmeden önce Profesörle arası saglamlaşmıştı, hiçbir dersini kaçırmamış hiçbir dersinden zayıf not almamıştı en arka sırada.
    Profesörü tanımaya başlayınca nasıl biri oldugunu anlamış zor zamanlarında hep ona sıgınmıştı bu lanet şehirde o ilk yılında,
    Yaz tatili yaklaşmıştı,
    Bir sabah telefonda bi kaç cevapsız çagrı ile uyandı,
    Arayan Profesördü,
    Hemen geri aradı,
    Profesör bi adres verdi ve oraya gelmesini istedi,bu adres onu direk pavyona zütürmüştü,
    Pavyonda bi kaç garson ve Profesörden başka kimse yoktu,
    Pavyon öyle ahım şahım büyüklükte bi yer degildi ama mekanın bulundugu konum olarak baya işlek bi yerdeydi ve kazancıda iyi olmalıydı,
    Kapıdan içeri girdi elemanlardan biri onu arka tarafa yönlendirdi,
    Pavyonun arkasında bir cennet vardı,
    Ufak bi cennet,
    Ön taraf bu dünyanın sadece bi yanımsamasıydı,
    Arka tarafa güneş olacaganca vuruyordu,
    Burası bir bahçeydi,
    Çeşit çeşit çiçek ve agaçlarla kaplı ufak bir bahçe,
    Bir kişi için yeterli bi cennet degilmiydi?
    Bahçenin tam ortasında ufak bir masa bi kaç sandalye vardı ve Profesör onu orada bekliyordu.
    Kahvaltı yapıyordu masaya davet etti Ömer'i,
    Bir bardak çayda hemen arkasından geldi,
    Kısa bir sohbetten sonra Profesör bu yaz için ne planladıgını sordu,
    Memlekete döneceginden bahsetti,
    Fakat babası yine yurt dışı görevine çıkmıştı,
    Ailesi tamamen yurtdışındaydı,
    Belli bi planı yoktu yani Ömer'in,
    Profesör bi kaç şey anlattıktan sonra kendinin bu yaz burada olmayacagını,ve buraya bakabilecek birinin olmadıgını söyledi,
    Ömer şaşkındı, tamam araları gayet iyiydi fakat iyi kazançlı bir pavyonu neden Ömer'e emanet ederdi?
    Bu diyaloglardan sonra işi kabul etti Ömer.
    Plan 3 ay boyunca Ömer'in sadece gelir giderleri hesaplayıp ekgib gedik ne varsa onu halletmesiydi,bi problem oldugunda direk Profesörü arayacaktı,
    Üniversitede sınavlar bitmişti, yani önünde büt haftası vardı ama büte 1 tane bile ders bırakmamıştı,
    Bu 1 hafta içinde hemen hemen günün her saati profesörle pavyonun genel işleyişini ögrenmek için orada bulunuyordu,
    Büt haftasıda bitince Profesör ülkeden ayrılmıştı,
    Artık burası Ömer'e emanetti,
    Başına geleceklerden habersiz bir şekilde bir akşam vakti bahçede oturmuş çayını yudumluyor ve sigarasını içiyordu..
    Tümünü Göster
    ···
  18. 18.
    +9
    Burnuna tuhaf kokular gelmeye başlamıştı çoktan, birden gökyüzü aydınlandı agaçların arasından, elemanlardan birininde bahçeye dalması bir olmuştu,
    Eleman abi yan tarafta ki dükkanda yangın çıktı, depodaki tüplerde patlamış, pavyona sıçradı demesiyle Ömer'in ayaga fırlaması bir oldu, itfaiye olay yerine çoktan gelmişti,
    Yangın ufak ufak içerde ilerlemiş depoya gelince birden parlamıştı, söndürmek hiçte kolay olmayacaktı,
    Sorun pavyonun alkol deposu ile dükkanın deposunun yan yana olmasıydı,
    Patlama ile birlikte alevler pavyonun depoyu sarmış Ömer içeri girdiginde şiddetli bi patlama ile pavyonun içi tam bir cehennem yerine dönmüştü,
    Saat okadar geç olmamasına karşın içerde birkaç müşteri vardı fakat dışarı çıkmaları hiçte kolay olmamıştı,
    Biri ekgibti,
    Ömer nerdeydi?
    Elemanlardan bir kaçı yoklugunu farkedince itfaiye ekibi içeri daldı, dumandan bir tak görünmesede Ömer o dumanın arasından sıyrılarak ekibe dogru yürüyordu,
    Profesör herhangi bi problemde her çözüm yolunu anlatmıştı,
    Sorun o çözüm yollarını gerçekleştirmekteydi,
    Yangın çıkarsa demir boru hattın söndürme vanası tamda deponun yanında duruyordu,
    Alevlerin arasından sıyrılıp o vanaya ulaşmış,ve aktif hale getirmişti,
    Bi kaç saniye içerisinde mekanın içi filmlerde gördügümüz sahnelerdekine benzer bir şekilde içerdeki bütün yangını söndürmüştü,
    Tavandan su akmıyor resmen yagmur yagıyordu,
    Hasar bu sayede sadece depodaydı,
    Elemanlardan hiçbirinin o vanaya koşmaya zütü yememişti,
    Aldıgı nefesin kıymetini bilen bi insana emanet edilen şeyi kurtarmayı sordugunuzda benzer bi cevap alabilirdiniz sanırım.
    Mekan kurtulmuştu,
    Ekibe dogru yürüyen Ömer bir anda yere yıgıldı,
    Mekan kurtulmuştu fakat Ömer çoktan dumandan zehirlenmişti..
    ···
  19. 19.
    +8
    Kader yine Ömer'e bir yön seçmesi için navigasyonunu çoktan ayarlamıştı.
    Ve Ömer doğru bir karar vermişti.
    Canına hiçe sayarak doğru şıkkı işaretlemişti.

    Gözlerini açtığında yüzünde bir oksijen maskesi vardı ve sallanıyordu,
    Sanırım ambulansta oldugunu anlaması uzun sürmedi,
    Sesleri kısık kısık duyuyordu,
    Ömer Bey iyi olacaksınız uyanık kalmaya çalışın lütfen,
    Ömer Bey...
    Tekrar bir uykuya dalmıştı,
    Yeniden uyanması 3 gün sürmüştü,
    Kader onu ayakta tutuyordu,
    Yalnız degildi,
    Gözlerini açtıgında başında bekleyen kişi dünyanın en harika şeyiydi,
    Burcu yanı başında onu bekliyordu,
    Kendine gelince ona sarıldı yavaş bir şekilde,
    iyimisin diye sordu,
    iyimiydi gerçekten ?
    Pavyon dedi önce,Ömer'in agzından emaneti dökülmüştü ilk önce,
    Kurtardın Ömer orayı sen kurtardın dedi Burcu,
    Ömer'in agzından dökülen kelimeler bundan sonra huzur ile dökülüyordu,
    iyiyim dedi hafif bi tebessümle,
    Hemde çok iyiyim.
    ···
    1. 1.
      +1
      lan burcu kesin profun kızı. değilse keserim kendimi burda
      ···
    2. 2.
      +1
      Bu nasıl kız? Sevdiceği pavyonu yangından kurtaracak bir de sen kurtardın diye tasdikleyecek.
      Bırak abi bırak hikaye yalan beyler :D
      ···
    3. 3.
      +2
      niye taşlıyonuz panpa adama emanet edildi pavyon mavyon sonuçta emanet :D
      ···
    4. 4.
      +1
      Pavyon ulan pavyon :D ilk başta ne diye haber verdin?
      - Iııı cnm artk pavyonda çalışıyorum. Nasıl mı? Şeyapıyoruz ya.. Şey işte. Ha yok bana bişey olmaz kendimi korurum ben...
      ···
    5. 5.
      +1
      ankaralı yaseminin olmadığı pavyona pavyon demem ben
      ···
    6. 6.
      +3
      müstesna bi pavyon burası panpalar :D
      ···
    7. diğerleri 4
  20. 20.
    +7
    Burcu nasıl olmuştuda bu olayı duyup gelmişti,
    Ömer ile iyice arasını sogutmuştu fakat hala birşeyler vardı demekki,
    Burcuya olaydan nasıl haberinin oldugunu sordu,
    2 gün önce haberin gazetede oldugunu söyledi ve yanında duran gazeteye uzandı,
    Ömer'e gazeteyi uzattı,
    Küçük başlıkta kısaca deginmişlerdi,
    Pavyonun adı lokanta diye geçiyordu Ömer cigerlerinin agrısı ile ufak bi kahkaha attı,
    Lokanta öylemi diye,
    Burcu'da tebessüm etti,
    Başlıkta aynen şunlar yazıyordu:
    Mahalle dükkanında çıkan yangında can kaybı olmadı.
    Pavyonada deginmişti başlıkta,
    Lokanta adı ile,
    Ömer'in dumandan zehirlenmesi sonucu hastaneye kaldırıldıgıda yazıyordu,
    Şimdi anlamıştı Ömer,
    Kader yeniden onu ayaga kaldırmış,
    Burcuyu yanı başına kadar getirmişti,
    Sanırım kader dedigimiz şey bazen en iyi dostumuz olabiliyor.
    Bi kaç gün sonra taburcu oldu ve evine döndü,
    Bu esnada hasar kaydı çoktan tutulmuş,
    Sigorta masrafları karşılamış,
    Tadilatta bitmek üzereydi pavyonda,
    Ertesi gün işlerin gidişatı için pavyona gidecekti Ömer,
    Fakat sabah Burcu dönecekti ve o gece Ömer'in yanında kalıyordu..
    ···
    1. 1.
      +1
      Rez burda kaldım
      ···