Öldük. Ama güzel öldük, tatlı öldük. Zaten ölmek madencinin kaderinde vardı, şaşırmadık. işsiz kalıp ölmekten korktuk, çalışırken öldük. Ama ölürken birinci öldük. Son on yılda on bir bin kez öldük. Yılda bin yüz, günde 3 kere öldük. Zonguldak'ta öldük, Amasya'da öldük, Kütahya'da öldük. En son hepimizin bildiği gibi yüzlercemiz Soma'da öldük. Hala daha da ölüyoruz. En yetkilisi dahi 'zannediyorum' ile başlayan cümleler kurarken biz ölmeye devam ettik. Zaten kaderimizdi, 6 saatte bir öldük biz. Ama güzel öldük, tatlı öldük. Her şeyden önemlisi onurlu öldük. Hiç tanınmadığımız halde milyonlarca kişi bizim için ağladı, dua etti. Biz hiç tanınmasakta sorumlularımızı herkes tanıyor.
Olayı daha fazla romantikleştirecek değilim. Yapılması gereken basit ; yetkili kişi olan Enerji Bakanı'nın istifa etmesi !
Henüz on ay önce açılışını yaptı Soma'da bir madenin. Üstelik o maden bugün yüzlerce çocuğu babasız bırakan madenle aynı holdingin bünyesinde. Üstelik bu madende 4 Eylül 2012, 4 Ekim 2012, 12 Kasım 2012 ve 20 Ekim 2013'te gerçekleşen kazalarda toplamda 2 işçi hayatını kaybetmiş, 6sı ağır 47 işçi de yaralanmıştır. Bu güvenlik zaafiyetinin bu denli bariz olmasından ötürü Chp, Mhp ve Hdp milletvekillerinin ortak kararıyla Soma'da ki kazaların mercek altına alınmasıyla ilgili 23 Ekim 2013 tarihinde önerge verilmiştir. 29 Nisan 2014'te ancak meclis gündemine gelebilen önerge bildiğiniz gibi Akp milletvekillerinin oylarıyla reddedilmiştir.
Biz öldük. Zaten kaderimizde vardı ölmek. Ancak bizim ölmemize göz yumanların, koltuklarında oturmaları bizi rahatsız ediyor. Dedik ya ; güzel öldük, tatlı öldük. Her şeyden önemlisi; onurlu yaşadık, onurlu öldük. Şimdi de ölümümüzden sorumlu isimden aynı onurlu duruşu bekliyoruz ve istifaya davet ediyoruz
http://www.change.org/tr/...1-istifaya-davet-ediyoruz 
