Iç burkan , heyecanlandiran , detaylari olan yazarlarimizla gecenin bu mü sait saatinde dertlesmek isterim . Ben başliyim fazla sündürmeden .
önce acı.
o hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam eder mesela, siz yataklara düşeriniz. yemek yemezsiniz. süresiz ağlama krizlerine girersiniz.

son bir sarılma.
korkaktır mesela. mesajla ayrılmak istediğini belirtir size. niye diye sorma sakın der. kendimce nedenlerim var ama sana anlatamam bitti der ve sonrasında hiçbir şekilde sizinle muhattap olmaz. siz ne kadar bi tarafınızı yırtsanızda kılını kıbırdatmaz. siz yanıp tutuşursunuz son bir görüşme, son bir sarılma, son kez kokusunu duymak için. ama onun umurunda bile değildir. onun yerine gider sağda solda salak salak konuşur. çocukça tivitler atar. çok zaman geçmeden başka birinin peşine takılır ve sizi tamamiyle bitirir.

özlem.
o yine hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam eder, siz her yerde, her şeyde onu hatırlarsınız. aslına hatırlamazsınız çünkü onu düşünmediğiniz bir dakika bile yoktur. düşünmezseniz eğer ihanet edeceğinizi hissedersiniz, size en büyük ihaneti o yapmış olmasına rağmen.

geceler.
o bi tarafından pireler uçurarak uyur. siz yorganın altında kimse duymasın diye sessizce ağlarsınız. sesini, yüzünü hatırlamaya çalışırsınız. hatırlayamazsınız. kendinize lanet okursunuz. insan sevdiğinin yüzünü, sesini unutur mu hiç?

boşluk.
zaman geçer üzerinden. alışır ya da unutursunuz biraz. ama bir şeyler ekgibtir. konu ilişkiler olduğunda hala o gelir aklınıza. hala düğünlerden bahsedildiğinde sanki karşıdaki o olacakmış gibi düşünülür. başka birini düşünmek büyük ihanettir çünkü! o da hiç kurmadı, kurmuyor, kurmayacak. değil mi? hıhı!

pişmanlık.
daha da zaman geçer. ne aklınızdadır artık ne kalbinizde. ama bu meret hissettirir kendini hafif hafif. ve en ağır, en çekilmez olan da budur. o kadar ucuza gitmiştir ki sevginiz, kalbiniz, o ilk seni seviyorum cümleniz. ve onun yine bir tarafında değilken sizi böyle ucuz harcamış olması, önce ondan nefret etmenize neden olur sonra biraz da kendinizden 'nasıl olur da böyle bir insanın elini tutarım' diye.

güvensizlik.
bütün evreler geçer. kırk yılda bir gelir belki aklınıza, ortak bir arkadaş görürsünüz ya da ismini duyarsınız belki. çok anlamsız gelir varlığı. sanki hiç olmamış gibi. sanki onun omzuna yatıp ağlamamış gibi. sanki onun kokusunu içine çekmeye doyamamışsın gibi. ya da yüzüne dokunup, kalbine dokunup seni sen eden o değilmiş gibi. anlamsızdır bütün geçmiş. güzel günler geldiğinde akla, o yoktur sahnede. sadece senin yaşadığın mutluluk vardır. mekan vardır, zaman vardır ama o yoktur.

ama asıl sorun burda çıkar ortaya. hayatında onun olma düşüncesi çok uzaktır, çirkindir senin için. ama başkalarını da hayatına almaya ne cesaretin ne de hevesin kalır bundan sonra. ve her bu durumla karşılaştığında küfredersin ona. kim bilir o kaçıncı ilişkisinden giderken, sen hala yalnızlığına sarılmışsındır sıkı sıkı.