1. 1.
    +33
    Ahmet zütü kurtarmak için bir iki kere beni ispiyonlamaya yeltendi. “Pağaa veeğğdileeeğğğ” gibi bir şeyler söylüyordu kırılan dişlerinin arasından tıslayarak. “kim ulan kim verdi paraaaa” diye bağırıyor ve daha fazla konuşamaması için ağzına ağzına vuruyordum malayı. Ulan malayı nerden buldum diye düşünürken komşu inşattaki işçilerin de bu mükemmel performansta yardımcı ayı ödülünü almaya çalıştıklarını fark ettim. Resmen 15 kişi dövüyorduk Ahmetleri.

    Ahmetler…çilekeş Ahmetler , Ahmetçikler….bunun adı dayak değildi. Bunun adı soykırımdı…ah Ahmet ah , 20 lira için değer miydi?
    ···
  2. 2.
    +35 -7
    Değişik insanlarla dövüşüyorum

    3 Eylül 2004

    Üniversite son sınıftayım, en yakın arkadaşım berk. Kafalar uyuşuyor berkle. Çabuk gaza gelirim. usta bir dövüşken olduğumu söylerler.. etrafımdaki bütün eşyaları ninca gibi kullanabilme yetim var. sert görüntümün altında pırlanta gibi bir kalbe sahibim. Ve size bişey söyleyim mi? istesem berki döverim.
    ···
  3. 3.
    +25
    Dedim Ahmet seni severim ama iki arkadaşınla birlikte seni çok feci dövmem gerekiyor bana yardım eder misin? Şaşırdı mal.

    Ahmet dedim bak koçum , dravdan dövecem , sahici yumruklarım ve ölümcül tekmelerimi kullanmayacam söz veriyorum.

    20 şerden 60 liraya tavladım kek ahmeti. Planım tıkır tıkır işliyordu. Bir saatçi ustasının çarkları yerine oturttuğu andaki hisleri yaşıyordum. Oskar benim olacaksın.
    ···
  4. 4.
    +25 -1
    7 Eylül 2004

    Kantinci hasan abi var çok matrak adam. çay alırken Ceren diye bi kızı gösterdi bana , üf adeta bir melek.. Sana yazıyo galiba bu kız dedi. "Hımh" diye yamuk güldüm , erkekten anlıyor demekki bu ceren diyerek komiklik yaptım Hasana. Gülmedi bin.
    ···
  5. 5.
    +24 -1
    9 Eylül 2004

    Sabaha kadar uyumadım diyebilirim. Hayalimde en az 3000 kişi dövdüm. Son senaryoda atın üzerindeyken dövüyordum serserileri ve at da bana çok sadık olduğu için gerek şaha kalkıyor gerek kıçıyla serseri tokatlıyordu. Dövüşün sonunda cereni hop diye atın arkasına alıp uzaklaşıyorduk. Nereye uzaklaşacaz , atı nereye bağlayacam? At konusu sıkıntı yarattı vazgeçtim.
    ···
  6. 6.
    +21
    Gece uyku tutmuyordu. hayalimde Aslan yürekli Ahmet ve şovelyeleri en az 26 değişik teknikle dövdüm.son hayalimde o kadar profesyonelleşmiştim ki , Ahmeti iki yakasından tutup fırlatarak mahalleden dışarı kadar atıyordum. Ahmet göklerde süzülürken ağzından şu cümleler dökülüyordu , “ biz nasıl bir belaya bulaştık , aman tanrım lanet olsuuuuuunnnn" sonra düşüyordu yere falan..at konusunu kafamdan atamıyorum.
    ···
  7. 7.
    +21
    Bedenimden gelen çıtırtılar , kamp ateşinin çıkardığı sesler gibi ruhumu ısıtıyordu.Bir ara klagib sanattan sıkılmış olacaklar ki , Mozart ve Leonardo beni kollarımdan iki yana zıt yönde çekerek ortadan ayırmaya çalıştı. Gerçekten özgün bir çalışmaydı. lirik dansa geçmiştik , fonda insanı ağlatacak kadar duygu yüklü bir müzik ve beni paylaşamayan iki aşık adamın hikayesini sergiliyorduk . Bir leonardoya bir mozarta doğru seyirtiyordu vücudum. Bense kararsız kalmış ürkek bir kadın gibi kim daha kuvvetli çekerse onun olmayı bekliyordum. Bu şekilde hareketsiz durabildiğim için heykeltıraş olan amcası modern sanata daha yakışır çalışmalar yapabiliyordu bedenimde.
    ···
  8. 8.
    +21 -1
    8 Eylül 2004

    Bütün gece hayalimden mesaj attım cerene. Sonra hayalimde çıkmaya başladık. Hayalde ilerleyen bu aşk oyununda cereni bir grup serserinin elinden kurtarıp kahraman oluyordum. Dup dup dup yumruk içinde bıraktım serserileri. Tabi daha önceden ayarladığım arkadaşlarım olduğu için beni dövmediler. Hep dayak yediler sağolsunlar. Sonra iyice coştum ve fantastik tekmeler attım her birine. Hayalim ilerledikçe kendimi durduramıyordum ve aynı hayalin ayrıntılarını defalarca düşünüyor , abartılı yerlerin altını çizerek olayı nasıl daha gerçekçi göstereceğimin senaryosunu oluşturuyordum. Her senaryoya bir serseri fazladan eklemeyi ihmal etmiyordum tabiî ki.
    ···
  9. 9.
    +20
    Ahmet ve şovalyelerin , zavallı Ahmet ve saz arkadaşlarına dönüşmeleri yaklaşık 1 saniye sürdü. Kusura bakma Ahmet artık ok yaydan çıktı kardeşim. Ben vuruyorum kasap kafa atıyor , manav tekme atıyor kırtasiyeci tokatlıyor.oto yıkamacı levyeyle koşuyor. Harika bir performans.

    iyi bilirdik seni Ahmet. Zavallı , çilekeş Ahmet..20 lira için düştüğün şu hale bak
    ···
  10. 10.
    +19
    Beni durduran , mahalle esnafının “röaaarghhhhhıhaaarrrgggg” nidaları eşliğinde zavallı Ahmet ve saz arkadaşlarına doğru koştuğunu görmem oldu. ananı skim Esnaf yardımıma geliyordu. Yarağı yedin Ahmet aklın varsa kaç.
    ···
  11. 11.
    +20 -1
    8 Eylül 2004 gece yarısı

    Hayalin taku çıkmaya başladı. Bir yerde dur demek lazım. Serseri sayısı 15 in üzerinde seyrediyor. Ulan o kadar arkadaşım yok benim. Hem olsa bile bu oskarlık performansta rol verilebilecek kadar güvenebilir miydim? Ya arada gaza gelip bir iki yerime vursalar?

    3 kişi iyiydi. Fazlası acıtabilir.
    ···
  12. 12.
    +18
    Elimde malayla koşuyorum, gerçekten inanılmaz bir performans. Peşimde kantinci avrat hasan elinde bıçakla , elimde mala tutan beni kovalıyor. Güvenliğin yanına doğru depar atıyorum, ayı hasanı durdurabilirler diye geçiyor aklımdan. Çok geçmeden yanılmadığımı anlıyorum. Güvenlik avrat hasanı tutuyor ve elinden bıçağı alıyor. Her krizi bir fırsata çevirmeyi ilke edinmiş biri olarak yavaşça güvenlik kontrolündeki hasanın yanına yaklaşıyorum ve elimdeki malayı yavaşça hasanın dudaklarına doğru zütürüp hafif bir dokunmayla “çıp” diye deydiriyorum
    ···
  13. 13.
    +18
    Sonunda sergilenecek kıvama geldiğime kanaat getirmiş olacaklar ki , üzerimde çalışmayı bıraktılar. Daha fazla göz yaşlarıma hakim olamadım , kırılan dişlerimi bir bir tükürürken , avuçlarımı patlatacakmışçasına deli gibi alkışlıyordum. Şöyle bağırıyordum “bıvaafooo , bıvafooo”…etkilenmiştim.
    ···
  14. 14.
    +18
    Zaman kaybetmeden bu fikrimden berke bahsettim. Abi dedi atı nerden bulacaz. Haklı buldum zaten bende önceden vazgeçmiştim ama yineden şansımı deneyim dedim. Kendimi durduramıyordum en az 7 kişi dövmeliydim. Berkinde ısrarıyla sayıyı tekrar üçe çektik. Peki kim olacaktı bu oskarlık üç oyuncu?
    ···
  15. 15.
    +18
    20 Ekim 2004

    Zavallı Ahmet günlerdir iş yerine gelmiyordu. Avrat hasanın haberi olmuş mevzudan. Aklı sıra gözümü korkutacak pekekent , bu iş burada bitmez aslanım ne istedin zavallı çocuktan falan diyor bana. Ulan dedim hasan , bak olum çevrem geniş benim.. bulaşma bana zararlı çıkarsın. Sonra o günden beri kendimi korumak için yanımda taşıdığım malayı belimden çıkarıp ucunu gösterdim. "Hımh" diye yamuk gülmeyi ihmal etmedim tabi. Malanın ne kadar kullanışlı bir dövüşkenlik edevatı olduğunu o güne kadar fark etmemiş olmam gerçekten inanılmaz bir ihmalkarlık.
    ···
  16. 16.
    +17
    13 Kasım 2004

    Sonunda beklenen oldu. Ahmetin sülalesi beni okulun girişinde kıstırdı. Böyle bir dayak şekli yok arkadaş. Enfes tekmeler karşıladım , harikulade yumruklar yedim. Adamlar dövüşkenlik sporunu bir sanata dönüştürdüler. Leonardo da vinci nin fırça darbelerindeki ustalık Ahmetin dayısının yumruklarında vardı. Eniştesi Mozart gibi öttürüyordu bedenimi. Amcası heykeltıraş edasıyla kafama şekil vermeye çalışıyordu.
    ···
  17. 17.
    +17
    Neyse , son malalayka vuruşumla berk epey sinirlendi ve üzerime yürüdü.ya Allah deyip malayı diklemesine berkin kafasına sürdüm. Oluk oluk kanıyordu berk. Geçmiş olsun berk , geçmiş olsun…müsadenle kaçmam lazım
    ···
  18. 18.
    +17 -1
    15 Ekim 2004

    Aslan yürekli Ahmet bu gün yanıma geldi , dedi abi arkadaşlar hazır. Yarın okul çıkışında yengeyi takip ediyoruz , evine yaklaştığı zaman basıyoruz pandiği.

    Hoşt dedim köpek pandik olmaz , laf atın yeter dedim. Sonra bir iki itip kakarsınız o sırada bende gelip ağzınızı burnunuzu mecazen kırarım dedim. Tamam abi dedi gitti.
    ···
  19. 19.
    +15
    Adam öldü beyleeeeer diye bağırdım. Yeter artık vurmayın. Esnaf sakinleşti , dayağa ara verdiler. Yorgun görünüyordu esnaf , ama inşaat işçileri hızlarını alamamıştı. Durun dedim ağalar. durun amcalar ,ağabeyler. Yetmedi mi bu kadar dayak , yetmedi mi ha diye bağırıyordum.

    Cerenle göz göze geldik. işte beklediğim dokunma geliyordu. Dudaklarımı ıslattım ve "hımh" diye yamuk güldüm . “vahşi ayı” diye bağırarak apartmandan içeri girdi.
    ···
  20. 20.
    +15
    Hasan kapıyor kantinden bıçağı , yüz metre engelli koşucuların zıpladığı gibi zıplıyor kantin demirlerinden ve kızgın bir boğa gibi etrafa salyalar saçarak beni yakalamaya çalışıyor. Afedersin ama yarağımı yakalarsın hasan efendi.
    ···