Üst edit: okumadan çugu atanlara: grup pgibolojisine yenik düşen bir insan olduğunuz ortada. hikayenin devdıbını okumadıysanız basmayın.
sene 1903. endüstri 2.0 yeni başlamış. dedem ford şirketine garson olarak iş başvurusunda bulunuyor. ama ford yemek işi yapmadığından kabul edilmiyor. bu yüzden dedem sinirlenip detroiti terketmeye karar veriyor. otobüse biniyor. nereye gittiğini bile bilmediğini için düşünüyor. yanına uzun saçlı bir adam oturuyor. dedem iplemiyor ve olaylar burda başlıyor.

ondan sonra adam elini boynuna atıyor ve maskesini çıkarıyor. adam zenci olduğu için dedem ürküyor. dedem: + zenci: -
+Senin arkada olman gerekmiyor mu? Zencisin sen.
-moruk arka taraf beni boğuyor. çaktırma. neden burdasın? yol nereye

dedem olan biteni anlatıyor
-(fısıldayarak) bak bi yer var. seni oraya zütürebilirim. ama-... (gözü dedemin eline ilişiyor. dedemin eliyle zütünü kapatmaya başladığını görünce duruyor)
+kardeşim yapma bak. olmaz harbiden. zencisin diye illa beni gibmene gerek yok.
-ne gibmesi moruk ya. wakanda diye bir yer var. ben oraya gidiyordum. sen de gel. iş bulabilirsin orada.

dedem pahulun evinden gelen fuşya rengi neon ışıkları görünce korkmaya başlar. çünkü her dedenin olduğu gibi benim dedemin de fuşya ışık fobisi vardır. scooby doo sendromu adıyla da bilinir.
dedem eve girer. içerde bi kadın vardır. üstünde yeşil mavi kıyafetli bi kadın.
-rüstem bu benim karım şayen.
dedem kadını çekici bulur.
+merhaba hanımefendi eşiniz benim bu gece sizde kalmamı istedi Bi mahsuru olmaz umarım.
1. sorun yok. gerçekten rahatınıza bakın. Pahul hayatım ben yiyecek bir şeyler hazırlayayım. siz içeri geçin.
-gel rüstem gel.
dedem pahulun bunu söylerkenki bakışını küçükken izlediği televizyon şovundaki adamın "kaymağını ben yedim yoğurdu da sana kalsın" dedikten sonraki bakışına benzettiği için biraz temkinli davranır.

Şayen üstünde pembe tüllü bir kıyafetle gelir. vücudunun büyük çoğunluğu görünen kıyafeti görünce pahulun ne çeşit Gavat olduğunu düşünürken pahul elini cebine atar. dedem ne çıkaracağını aşağı yukarı tahmin eder. pahul kondom çıkarıp dedeme verir.
-çok zorlama. kondomlar burada fazla dayanıklı değildir. çocuk istemiyorum. uzun da sürmesin. kolay gelsin rüstem.

dedem olan biteni detroitteki baklava restoranındaki garsonluğundan buralara kadar olan her şeyiyle anlatır.

-yalnız kardeşim buralarda şeker wakandalılara dokunur. baklava falan diyorsun da uyuşturucudan farkı yok dediğin işin buralarda.
+zütümü koruyayım da ne olursa olsun kardeşim.

Pahul dedemi evine zütürmeyi teklif eder. dedem de oraları bilmediği için rahatça kabul eder. pahulun arabasına atlarlar. ışıklarda 3-5 siyah kişi önlerini keser.
+hacı bunlar kim?
-bunlar kürtler kardeşim. wakandanın doğusunda yaşarlar. kimse nereden geldiklerini bilmez. ama topraklar üstünde hak iddia ederler. toplu halde dolaşıyorlar. dikkat et.

dedem bu teklifi kabul ediyor ancak ufak bir sorun vardır. wakandaya girmek için wakandalı olmak gerekir. yanına oturan adam için sorun yoktur çünkü onun emmioğlu wakandalıdır. bunu kanıtlayan şey ise alt dudağını aşağı doğru çekince görünen mavi ışıktır.
-bu arada ben Manu. sen?
+Rüstem... Rüstem Kahveci.
-Rüstem led ışık satan tanıdığım var. Ondan sana mavi led ışık alalım.

dedem "aha şimdi yarra yedin Rüstem" diye içinden geçirir. detroitte yarra yemek o kadar kötü değildir. wakandada dedemden uzun olanlar olduğu için dedem korkar.

sınırdaki adam dedemi tutar:
-manu sen geç. bu arkadaş bizimle kalsın biraz.
Manu hemen kaçar
Dedem de haliyle korktuğu için kaçmaya çalışır ama adam onu tutar
-lan dur gardeşim dur. gibmeyiz ya. eheheh. nerelisin sen buralardan değilsin belli.
+detroitliyim ben aslında. abi yanlış bir şeyler yapmaya gelmedim. iş için geldim
-Bir şey mi dedik? gardeşim manu muallaksi dünyanın 4 tarafından gelip insanları kötü işlerine alet eder.
+giber mi demek istedin
-ne gibmesi olum? ne diyorsun? şeker işiyle uğraşır.
+uyuşturucu tüccarı demek
-lan nerenle dinliyorsun gardeşim. şeker lan şeker. kafa yanmış senin. neyse ben Pahul.
+hint ismi değil mi o?
-he nolcak? ırkçı mısın bilader?
+buraya başka ülkeden kimseyi almazlar dediler de ondan şey ettim ben.
-manu muallaksi hep öyle kandırır. bırak sen o iti. ne iş yaparsın sen?

Bu ne amk

ışığı taktırırlar. dedem ile Manu wakandaya giderken Manu:
-bu noktada gözünü bağlamamız gerekiyor. wakandanın nerede olduğunu bilmemen gerekiyor. üzgünüm.

dedem "bunlar kesin beni gibecek" der içinden ama tek çaresi budur. gözünü kapatır. sınırdan geçerken açıp gösterirler... mavi ışıkları. dedem beyaz olduğu için şüphelenirler.

recai dedemi otele bırakır. artık dedem rahatça uyuyacağını sanar ki... yok bir şey olmaz. uyur harbiden. sabah kalkıp ilk olarak iş aramaya gider. bir başkasına muhtaç kalmanın burada anldıbını biliyordur. sadece ilk günden anladığı şudur. "ya gibersin ya da gibilirsin."
baklava işi konusunu manu'dan duyduklarından sonra fazla düşünmez. ama bildiği tek şey garsonluk ve baklava yapmaktır. "garson olursam bahşiş olarak kondom verirlerse ne yaparım? baklava dükkanı açmak en mantıklısı."
dükkanı açmak için yer arar. bulur da. tam zenci mahallesinin sonunda (ülke zenci ülkesi olunca her yer zenci mahallesi oluyor) bir yer açar. hangi parayla olduğunu bilmiyorum. o kısmını bana anlatmadı.

iş sandığından daha çok iyi gider. zencilerin baklavaya ilgisi fazla olduğu için dedem kısa sürede bilinen bir kişi haline gelir. baklava da öyle. sorun şu ki baklava yiyen herkes ani bir şekilde zehirlenir. sebebini açıklamıştım zaten. dedemin dükkanında elektrikler kesilir. ve dedem bi ses duyar.
-gardeşim seni zütürmemiz gerekiyor.
+kimsiniz siz neredesiniz?
-burdayız olum işte.
+kafayı yiyorum galiba. nolur gidin.
(adamlardan biri ağzındaki mavi ledin ışığını açar. 2 siyah kıyafetli zenci dedemin karşısında duruyordur. karanlıkta haliyle göremeyeceği gibi adamlar hem zenci hem de siyah kıyafetli olunca olan oluyor)
-bizimle geliyorsun bilader.
+gibmeyin abi beni lütfen.
-ya olum bi dur ne gibmesi. şeker ile adam zehirlemekten tutuklusun.

dedemi hücreye atarlar. hücre karanlık olduğundan mütevellit dedem göremediği bir zenci tarafından gibilmekten korkup köşede bir yer bulur. orada bekler.
-neden geldin buraya? ne yaptın?
+kimsin sen?
-dıbına koyim bilsen nolacak. hikayenin başından beri \"kimsin sen? gibmeyin beni! bırakın beni!\" den başka bi tak mu dedin?
+ne diyorsun sen?
-soru sorma yeter muallak. benim soruma cevap ver.
+baklava satıyordum. Sonr-
-lan Rüstem! sen misin gavat?
+pahul?
-pahul ya pahul.
+lan gavat diyene bak. karısını gibtiren ben miyim?
-düzgün konuş olum. ne diyorsun?
+unuttum sanma o geceyi. senin yüzünden 2 aydır züt korkusuyla yaşıyorum.
-kondomu onun için mi sandın sen?
+evet başka ne olacaktı?
-aynen o yüzden zaten. ben gavatım.

Biraz kamusal mizah sezdim sanki.

o anda içeri birini daha atarlar.
P-hoşgeldin kardeşim. neden girdin?
R-sen her gelene geçene soruyor musun bunu?
P-ya bi sus. zaman geçmiyor diğer türlü. karanlık zaten. evet kardeşim kimsin sen?
M-şekerden girdim ben gardeşim.
R-manu? lan yavşak. iyi olmuş dıbına koyim.
M-lan Rüstem naptın? duydum ki baklava işini ilerletmişsin.
R-eyvallah kardeşim. kızgınım sana ama buraya getirmesen bu işi zütüremezdim. hapse de girmezdim o zaman amın evladı.
P-tamam sakin. buradan çıkmanın bi yolunu bulm-... NOLUYO LAN! Lan zütüm.

pahulun çığlıkları hücrede bir kişinin daha olduğuna işarettir. bir zencinin. gerçek bir zencinin.
R-bırak lan adamı. bırak lan.
H-kardeşim sabah ereksiyonu. kusura bakma artık. Kontrolüm altında değil.
P-lan kaç cm bu. yarak değil bu piton, engerek! hayvan kaçakçılığından mı aldılar seni lan? sal şu hayvanı doğaya. bu ne olum. kessen yerine yenisi çıkar. geç bi köşeye.
H- kardeşim ben diğer hücredeyim. yer kalmadı burda.
R- adın ne senin?
H- Haşim ben abi.
M- haşmetli'den geliyor galiba.
R- sen bi sus. buradan çıkmanın yolunu bulalım.
P- ayağa kalkamam ben. felç oldum galiba.
M- prison break mi izledin sen gavat? kaçsan nolcak? adamlar bi sallasa yakalarlar seni. adamınki odaya sığmıyor bizim odaya taşıyor. mantıkı ol azcık.
R- gavat diyor hala. sen karını başkasına gibtirt. kes sesini. züt herif.

Hikaye dedemin çatur çutur gibilmesiyle sona erdi. Ciddi anlamda okumuş olanlara saygısızlık oldu. Ama bu kadar çugu gelince yazmak için istek kalmıyor. Teşekkürler

Reserved

dedem "karısına bunu yaptıran bana neler yapmaz" diye düşünür. evden koşarak kaçar. bağırarak "ev gibisi yok" der. o anda her şey kararır.
hayır bu zencilerdir. zenciler dedemin karşısına çıkar. dedem " bu sefer harbiden yarra yedin rüstem. bu sefer kurtulamazsın." der içinden yine. zencilerden uzun olan:
-hayırdır bilader bi sorun mu var?
+abi valla bir şey yok nolur bırakın evime gideyim.
-kardeşim sen iyi değilsin. anlat noluyor. gibtirme belanı.
+arka taraftaki fuşya neon ışıklı eve bi arkadaş tarafından davet edild-
-anladım kardeşim tamam. pahulun evi diyorsun. yine kendini mi gibtirmeye çalıştı?
+yok eşini. kendini neden gibtirsin?
-şanslıymışsın bu sefer. gel seni bi otele bırakalım. yarın başının çaresine bakarsın. bu arada benim adım recai.
+recai?
-yazar başka isim bulamamış. afrika kültürüne uzak adam yazarsa böyle olur işte. boş ver sen. gel gidelim.

Rezervasyonizm

Brezzerve