1. 62.
    0
    Yarın hikayenin bu güne kadar gelmiş güncel kısmını yazmayı düşünüyorum. Takip etmişsiniz etmemişsiniz çok da gibimde değil açıkçası. 2013den 2019a bu süre zarfında neler değişti merak eden varsa bi dm uzağımda olacak anlattıktan sonra.
    ···
  2. 61.
    0
    Rez aliyim panpa okucam en uygun zaman
    ···
  3. 60.
    0
    Hikayenin devdıbını bu gece anlatmayı düşünüyorum. Rez alın.
    ···
  4. 59.
    0
    üniversiteyi kazandığım kısma kadar anlattım. antalya maceralarımı daha sonra ama yakın bir zamanda anlatacağım. uyumadığım için şu an yorgunum. belki uyanınca anlatırım. okuyan-okumayan, beğenen, beğenmeyen herkese teşekkürler.
    ···
  5. 58.
    0
    bu dönemde babam iş görüşmelerine gidiyordu ancak daha önceki işinde rahatlığa alıştığı için görüşmeye gittiği işleri kabul etmiyordu. en son babam bir çılgınlık yaptı ve dükkanın bütün borçlarına karşılık dükkanı devraldı. bu şu anlama geliyordu. üstümdeki vergi borçlarını ve diğer borçları eski patronun ödemek zorunda olmadığı ve bizim başımıza kalacağı. burs ve yurt için başvuru yaptım. ailemizin durumu parasal yönden fazlasıyla kötü olmasına rağmen babamın devraldığı dükkan, eskiden benim üstüme olan dükkan ve araba yüzünden, bana ne yurt ne burs çıkmadı. yurt yedek olarak çıktı aslında ama 600. yedek olursanız pek bir anlamı kalmıyor. burs çıkmayınca kredi aldım. bu da bana okul bittikten 2 yıl sonra 8800 lira+ faiz olarak geri dönmesi demekti.
    ···
  6. 57.
    0
    belirli bir zaman geçti. yeni sınav dönemine girilmişti. üzerime açılan şirket battı ve arkasında bir borç bıraktı. üstümdeki araba üstümden alındı. ve ben yeni sınav döneminde ne yapacağımı bilmiyordum. bir yandan hayallerimi yaşamak istiyordum. istediğim bölümü okuyup mutlu olmanın peşine düşmüştüm. bir yandan evdeki baskıdan sıkılmıştım. 2 senedir evde olmanın verdiği baskıyı yaşayan arkadaşlar az çok tahmin edeceklerdir. sınavdan önce karar verdim. bazı bölümleri araştırdım ve baktım. sırf üstümdeki baskıdan kurtulabilmek için iki senelik bir yüksekokul yazıp okumaya gidecektim. okumaya gitmeyi düşündüğüm bölümü de sevmiyor değildim ama sonuçta çok isteyerek gittiğimi söyleyemem. sınav dönemi geldi, sınava girdim yeterli puanı aldım. bu dönemler babam da işten ayrılmıştı. parasızlıkla boğuşuyorduk. üniversiteyi kazanabiliyordum belki kazanmasına ama gidebilecek param yoktu. akdeniz üniversitesi tıbbi laboratuvar teknikleri bölümünü kazandım. daha sonra üniversiteye gidebilmek için izmire bir butik otelde çalışmaya gittim. orada elde ettiğim parayla antalyada bir süre rahat geçindim. en azından oraya gidip bir düzen oturtabilecek ve aileme zaman kazandırabilecek kadar.
    ···
  7. 56.
    0
    sürekli faktoring şirketlerine gidiyordum. eskiden daha iyi fiyat verenle çalışırdık hepsini denerdik artık iyi fiyat verenden ziyade çeki kırmayı kabul eden firmayla çalışmaya başladık. iflas eden işyerinin üzerine ikinci işyeri de iflasın eşiğindeydi. belirli bir zaman geçti tabi lys sınavı da geçmişti ve umursamadığım için sonuç çok umrumda değildi. bir gece babam eve geldiğinde bana bağırmaya başladı. hemen tercih sonuçlarının açıklandığı gündü. babam, bir yere yerleşemediğimi duyduğunda oldukça sinirlenmişti. belki de öfkeden çok üzüntüsünden böyle yapıyordu bilemiyorum. babamla ilk defa sert bir tartışmaya girmiştik. babamın o günkü sözleri canımı çok yakmıştı ve gözlerim dolmaya başladı ancak babamın bazı yaptığı şeylerden dolayı kendime verdiğim bir söz, göz yaşlarımı silip ağlamamı engellememe yardımcı oldu. hayatımda ilk defa o zaman babama karşı sesimi yükselttim. o gün babamla tartışmamız bittikten sonra bana dedi ki "bir daha sakın bana karşı yükselme! sakın!"
    ···
  8. 55.
    0
    hayatım gitgide daha taktan hale geliyordu. deneme sınavlarından aldığım gaz, işlerin her şekilde iyiye gitmesi, daha sonra ygs puanlarının açıklanmasıyla herşeyin tepetaklak oluşu... ygsden 233 puan almıştım. evet, bir sene önceki sınavdan 10 puan gibi bir fark yakalamıştım. bunu görünce pgibolojim daha beter oldu. verdiğim bütün emeklerin boşa gittiğini düşündüm, sınav yarışından koptum. lysnin yüzüne bile bakmadım. dershaneye gidiyordum lys için ama orada olmam ile olmamam farketmiyordu. ailem aldığım sonuç karşısında ikinci defa hayal kırıklığına uğramıştı. onlar böyle bir sonuç alıp muhtemelen üniversiteye yerleşemeyeceğim için üzülüyorlardı, ben de hem böyle bir sonuç aldığım için hem de onları hayal kırıklığına uğrattığım için üzülüyordum. iş kanadında da durumlar kötüye gidiyordu.
    ···
  9. 54.
    0
    dünya resmen başıma yıkılmıştı. ilk başta matematikten başlamıştım ve matematik beni inanılmaz zorlamıştı. çok fazla zaman kaybetmiştim. tüm sorular sonuna kadar dayanıp sonunda tıkanıyordu. hem doğru cevaplardan hem zamanımdan oluyordum. panik olmuştum. fene geçtim ve çabucak feni hallettim ancak türkçeye çok az zaman kalmıştı. türkçeden çok fazla soru yapamadan doldurabildiğim kadarını doldurup sınavı tamamladım. çok sinirliydim. inanılmaz sinirliydim. çıkışta kalemleri, kalem kutusunu, herşeyi ikiye bölüp çöp kutusuna attım. resmen ateş soluyordum. kan beynime sıçramıştı. herhalde soruları hazırlayan güruhtan olduğunu bildiğim birilerini görsem gırtlaklayabilirdim.
    ···
  10. 53.
    0
    gel zaman git zaman ben bu kızdan kendimi uzaklaştırmaya başladım. hatta kıza o yazı biçimi yüzünden kendimce bir lakap bile takmıştım "translate şebnem" diye. (isim semboliktir.) son denemeler mükemmel gidiyordu. ygs kapıya dayanmıştı. 25-26 matematik netleri ile resmen göz dolduruyordum. içimdeki özgüven patlaması "ygsde kasıp kavuracaksın oğlum devam et!" diyordu. son 2 denemenin sonucunu asla öğrenedim ama hesapladığıma göre 320 civarı bir puan alıyordum. "evet" diyordum. "sonunda oldu.". "sonunda şeytanın bacağını kırdım.". "kazanıyorum!" diyordum. ta ki ygs ye girip hezimet sonucum gelene kadar.
    ···
  11. 52.
    0
    karboğazındaki o olaydan sonra aşık olduğum kızın ilgisinin bana arttığını farkettim. ders aralarında yanıma geliyor, konuşurken bana dokunuyordu ara sıra. sonra mesajlaşmaya başladık. çok mutluydum. ilginç bir şekilde işler yolunda gidiyordu. gerçekten şaşırmıştım. bir süre muhabbet ettik, birbirimizi tanımaya çalıştık. ancak arkadaşlar, üzülerek söylüyorum ki, hevesim kursağımda kaldı. kızla konuşmaya başladıktan sonra kızdan soğumaya başladım. mesajlaşırken var olan bütün sesli harfleri yokediyordu. hatta bazen seslilerden de tasarruf ediyordu. öyle ki bazı kelimelerini anlayabilmek için 3-4 defa okumam gerekiyordu. ayrıca bazı yönlerden de çok yüzeysel gelmişti. pek fazla ortak noktamız yoktu.
    ···
  12. 51.
    0
    ufak tefek kayaların olduğu engebeli bir arazi yakınlarındayız. muhabbet ediyoruz kızla. derken birden ayağı kaydı yokuş aşağı ayakları üstünde kaya kaya öndeki ağaca hafiften bir çarptı. aşağı taraf aşağı yukarı 75 cm civarı bir boşluk. kız düşmesin diye bende hamle yaptım hemen kolundan tuttum. düşmeyeceğinden emin olduktan sonra kıza "iyi misin? dengeni sağladın mı bırakıyorum?" dedim. o da "tamam bırakabilirsin iyiyim" dedi ve bıraktım. ben o an çok korkmuştum ama aşık olduğum kızı olası bir tehlikeden kurtarmış olmanın hissi inanılmazdı. yavaş yavaş akşam çökmeye başlamıştı. eşyalar toplanıyor ve servislere yükleniyordu. yorgunluktan bitmiştik. günü de güzel bitirmiştik açıkçası. mutlu mutlu dönüyorduk şehre.
    ···
  13. 50.
    0
    sonlara doğru yaklaşmıştık. ygs sınavına çok az bir zaman kalmıştı. dersler bitiyor, yerini kamp dönemine bırakıyordu. haftalık olan deneme sınavları hergün olmaya başlıyordu. iş yerinde de işler her zamanki gibi ilerliyordu. faktoring şirketlerine gidip gelmeler, çek tahsil etmeler, edememeler... öncelikle belirteyim ki önceki sınav puanlarım ve süper inek bir öğrenci olmadığım için "bu puan mı yüksek lan?" demeyin. benim için gerçekten yüksek puanlar. deneme sınavlarında 300ü zorlamaya başlamıştım. herşey mükemmel gidiyordu. dershane bir gezi düzenlemeye karar verdi. stres atma amaçlı karboğazına gidecektik. neyse işte gezi günü geldi. arada geçen zamanda kıza karşı hala hislerim var ancak dershanenin de sonu yaklaştığı için bir hamle yapmayı düşünmüyordum. servisleri doldurduk ve karboğazına doğru yola çıktık. yılın o zamanında karboğazında kar olmaz ancak çok serin olur. tam bir bahar havası vardır. güneş altında terlemezsiniz. temiz havanın beyninizi açtığını hisseder, şehrin kasvetli havasından uzaklaşırsınız. eğer akşamüstüne kadar orada kalmayı planlıyorsanız yanınıza çok kalın olmayan bir hırka/hoodie tarzı birşey alabilirsiniz. nihayet karboğazına vardık. yolda rakım yüksek olduğu için kulak problemi çektim biraz ancak inince harika bir his doldu. hava özgürlük kokuyordu. işte yemekler, çaylar, pastalar çıktı. toplar havada uçuşmaya başladı. insanlar tak çalıştır usb-radyolardan müzikler açıyor, halay çekiyorlar, kimisi getirdiği gitarı çalıyordu. biz de sınıf arkadaşlarımızla eğlenmeye başlamıştık ki o aşık olduğum kızla da muhabbet ediyoruz ara sıra. dolaşıyoruz falan.
    ···
  14. 49.
    0
    o zamanlar arkadaş grubu içerisinden 2 kişi, bir şekilde çift olmaya karar verdiler. ben de tabii ki odun diye tabir edeceğimiz tarzda bir insan olduğum için onların ilişkisini gözlemleyip kendime pay çıkarabileceğimi umuyordum. hatta sormuştum "siz nasıl bir araya geldiniz? " çok aptal tartışmalar olurdu aralarında. anlam veremezdim. neyse konumuz onlar değil. kendi hikayeme devam ediyorum. hoşlanmaya başladığımı söylediğim kıza karşı o hoşlantı aşka dönüşmeye başlamıştı. bu sefer öyle gece gündüz düşünüp kendimi harap etmiyordum, derslerime de olduğu gibi devam ediyordum. sütten ağzım yanmıştı bir kere. ailemi tekrar hayal kırıklığına uğratmak da istemiyordum. o yüzden herşeyi ayarında yaşıyordum. sınav sonuçlarım yükselmeye devam ediyordu. ben yükseldiğini gördükçe mutlu oluyordum.
    ···
  15. 48.
    0
    size biraz hoşlandığım kızdan bahsedeyim. böyle zayıf, çitlenbik gibi, güzellik olarak averaj bile sayılmayacak ancak şu an gözüme hala güzel görünen, kemik gözlük takan bir kızdı. siyah dalgalı saçlı, koyu renk gözleri vardı ve o "hanım hanımcık" dediğimiz tipten uzaktı. etek giymezdi, sürekli pantolon tercih ederdi. genellikle sweat giyerdi. tavırları da erkeksiydi. maskülen bir kadından hoşlanıyordum. neyinden hoşlandığımı ben de bilmiyorum açıkçası. birkaç kez muhabbet etme girişiminde bulundum ama pek yüz bulamadım. çok ters değildi ama benim için ölmüyordu da. muhabbetlerimiz standart ilerliyordu.
    ···
  16. 47.
    0
    biraz da sosyal hayatıma değineyim bu arada. dershaneyle birlikte belirli bir arkadaş çevresi kazanmaya başlamıştım. gerçekten ilk defa yalnız olmadığımı hissediyordum. arkadaşlarımla öğle yemeğine çıkıyorduk, muhabbet ediyor ve ders çalışıyorduk. güzel zaman geçiriyordum. o zamanlar benden yaşça büyük ve bilgisayar mühendisi bir sınıf arkadaşım beni saadet zincirine sokmaya çalışıyordu. ancak ben o zamanlar saadet zincirinin ne olduğundan habersizdim ki zaten kendisi de saadet zinciri olarak bahsetmiyordu. neyse bir zaman sonra olayı araştırmamla beraber ne olduğunu anladım ve uzak durdum zaten. girmeye niyetim olsa bile o parayı bulmam çok mümkün sayılmazdı. tabii yenilen pehlivan güreşe doymazmış. sınıftan bir kıza karşı hoşlantı hissetmeye başlamıştım. daha önceki acılarım geçmiş, hislerim yeni yaralar açılmasına müsait bir duruma gelmişti.
    ···
  17. 46.
    0
    ney işte bir yandan dershanede deneme sonuçları geliyor. puanlarım gitgide yükseliyordu. gerçekten bir yer kazanabileceğime inanmaya başlamıştım o zamanlar. iş hayatından zerre kadar çakmıyorum tabi ki. arada sırada elime bir çek tutuşturuluyor ve faktoring şirketlerine gönderiliyordum. 3bin, 5bin,8 bin, binbeşyüz... bunları görüyorum diyorum herhalde işler iyi gidiyor. paraya acil ihtiyacı olan insanların çek vadelerini beklememek için bu işe girdiklerinden zerre kadar haberim yoktu. yani çek vadesi beklememek için olduğunu biliyordum ancak durumun vehametini kavrayabilmiş durumda değildim.
    ···
  18. 45.
    0
    ben buraya her türlü yazazacağım ama eğer okuyanlar varsa varlığını belli ederlerse benim için yazmak daha kolay oluyor ve bunu bir görev olarak görüp daha istekli yazıyorum.
    ···
  19. 44.
    0
    bu arada o dükkan işleri de yavaş yavaş günyüzüne çıkmaya başlamıştık. vergi dairesi ziyaretleri, falanca esnaflar odası, falanca birliği, belgeler evraklar, bankalar... bir sürü kağıda imza attım. üstüme bir araba yapıldı. halbuki ehliyetim bile yoktu. banka hesapları açıldı, kredi kartı başvuruları yapıldı, pos cihazı istendi. dükkan açılmıştı. dükkana adımdan bir parça verildi. tabi insanın adının bir yerlerde parça halinde olması bile insanı mutlu ediyordu.
    ···
  20. 43.
    0
    daha sonra ben dershaneye başladım bir süre laylaylom geçti zaman. kabul ediyorum öyle çok çalışmıyordum ama bu sefer gerçekten çaba gösteriyordum. ders çalışmak için elimden geleni yapıyordum ama insanın içinde bir defa o disiplin olmadığı zaman işleri bir türlü rayına oturtamıyorsunuz. matematik en zayıf noktamdı. matematik için hocamız bir kaynak önermişti onu aldım. ilk başlarda çok zorlanıyordum ama sonra gitgide baktım ki çözüyorum. diyordum ki "harbiden yapıyorum ben bu matematiği."
    ···