/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +131 -8
    HiKAYE BiTTi iYi OKUMALAR.

    Hukuksal işlerimden dolayı 2 haftalık bir süre zarfında yoktum ve geri döndüm.
    (bkz: ahtapotniyazi1996)
    Uyuşturucudan yeni kurtulmuş bir gencin deniz de yaşamı anlatılacaktır.
    Önder Yener: Uyuşturucu bağımlısıydım. Artık hayatım bitme noktasına gelmişti. Annem, babam tedavim için hep bir çıkar yolu arıyordu, akrabalarımdan tutun, komşularımıza kadar herkes benim için uğraşıyordu. 1 senelik tedavi süreci yoğun geçti fakat sonrasın da her şey geçti, zorlu tedavi süreçleri, pgibolojik sıkıntılar hepsini geride bırakıp yeni bir yaşama adımımı attım. Yeni yaşam dediysem de yepyeni bir sayfa değil artık ailemden uzaklaşacaktım ve gemici olan amcamla beraber açık denizlere açılacaktım, ülke ülke gezecektim artık mesleğimi uzak yerlerde sürdürecektim. Gemicilik aslına bakılırsa kolay gibi görünüyor fakat Somalili, Kenyalı, Nijeryalı deniz teröristleri, geceleri denizde gördüklerim, denizin dibine yaptığımız dalışlar, gördüklerimiz gemiciliğin hangi seviyesi artık bilmiyorum.

    tek başlık altında okumak için: http://www.incisozluk.com...-ve-dahas%C4%B1/sahibi/1/
    ···
  2. 2.
    +36
    Bu olayların içine ilk girişim rahmetli Sefer dedem sayesinde olmuştu. Uyuşturucudan kurtulduğum ilk aylar istanbul’dan uzaklaşmam gerektiğini söylüyordu ve uzaklaşmak için en iyi yerin amcamın yanı olduğunu babama, anneme, babaanneme sürekli söyleyip duruyordu. Bu fikir babamın da aklına yatmış olacak ki bir gün dinlenme uykusuna yattığım vakit babam yanıma geldi. Uyumadığımı görünce;
    “Önder, amcanın yanına gideceksin ve artık onunla beraber denize açılacaksın. Hem aklımız sende kalmaz, hem de senin için fazlasıyla hava değişikliği olur.” Dedi.
    Aslına bakılırsa bu fikir kafama hiç yatmamıştı fakat tedavi sürecinde benimle birlikte ağlayan, benimle birlikte acı çeken babamın dediği yapmazsam vicdanım rahat etmezdi. “Tamam baba amcam için bir sıkıntı yoksa benim içinde bir sıkıntı olmaz, daha iyi olur.” Dedim.
    O gece amcam gemi ile seyahate çıkacakmış ve babamlar bunu biliyordu bunu bana bugün söylemelerinin nedeni akşam amcam ile geç olmadan beni onunla göndermekmiş.
    ···
    1. 1.
      -6
      http://www.sexhikayeler.xyz en huur çocuğu fetişlerin adresi
      ···
  3. 3.
    +33
    (Hızlı şekilde gidiş, veda evrelerini geçelim.)
    O gün saat 18:00 civarı amcam bize geldi. Dedem, babam ve amcam bu konuyu konuştular. Beni gemiye göndermek istediklerini, hava değişiminin benim için daha iyi olacağını vs. söylediler bu teklif amcamın da işine gelmişti, gemide bir amele çalıştıracaktı, amcam kabul etti. Daha sonra amcamla biraz konuştum bana gemiciliğin zor yönlerini, kolay taraflarını risklerini anlattı birkaç takım kısa giysi almamı, üzerime biraz da para almamı söyledi. Her şeyi dediği gibi ayarladım. O gece saat 20:00 civarı çaylar içildi, yemekler yenildi. 21:00 civarı amcam benim omuzuma elini atarak “haydi ahali bize müsaade 1 ay sonra geri getiririm emanetinizi.” Dedi ailece güldük, annemin gözleri dolmuştu. Herkesle vedalaştım, sarıldım. içimde kötü hisler vardı fakat gülüyordum. O gece amcamla beraber evimden çıktım son kez evime baktım ve artık yeni bir macera olan deniz macerasına ilk adımımı amcamla beraber atmıştım.
    Henüz 18 yaşındaydım.
    ···
  4. 4.
    +26
    Gece vakti amcamla beraber limana gittim. Limana geldiğimiz de herkes amcama yaşından dolayımıdır bilmem aşırı şekilde saygı gösteriyorlardı ve “Reis” diye hitap ediyorlardı. Önce geminin kenarında denize sıfır olan bir yolda arka bagajı açık Hyundai h100 modelli bir arabanın arkasına konulan sandalyelerden birine oturduk. Etrafımızda 8-9 kişi vardı. Yemek yiyiyorlardı. Amcam ortama dönerek “yeni yol arkadaşımız” dedi ve beni gösterdi. Herkes bana bakarak “ooo hoş geldin, hayırlı olsun” falan felan diyerek konuşmalarına devam ettiler. Aslına bakılırsa samimi insanlar değillerdi fakat yola çıktığımız zaman anlayacaktık kimin ne olduğunu. Saatler epey geçti ve amcam bana dönüp “hadi Önder gemi hareket edicek binelim.” Dedi. Amcamla beraber gemiye bindik. Gemiye bakılırsa gemi epey büyüktü zaten gemi yük gemisiydi üzerinde bir sürü yük vardı kat kat konulan demirden kutular vardı ve geminin uzunluk boyu yaklaşık 50-60M civarıydı.
    ···
    1. 1.
      +4
      50.60 metre konteynir gemisi olmazlan duzgun yaz
      ···
    2. 2.
      0
      Konteyner gemisinepersonel olarak gemi adamı cüzdanı olmadan 1 gecede katılmak..
      ···
      1. 1.
        0
        Özel olmadıgını belirtmek isterim.
        ···
  5. 5.
    +23 -1
    Gemi arkadaşlarımıza gelirsek;
    Rıfat: 16 yaşında bir çocuktu Kaya abinin oğluydu ve genelde amelelik yapıyordu, getir zütür işleri yapıyordu. Boyu kısa ve zayıftı.
    Kaya Abi: Espirili, samimi, iyi bir insandı. Kaptanla arası çok iyiydi. Genelde gemide verilen paraları Kaya abi dağıtırdı.
    Engin Abi: Genç denize aşık bir abiydi. Denizciliğe yabancı karıları gibmek için adım atmıştı fakat bir zaman sonra çok sıkılmıştı ve sürekli durduğumuz yerlerde dalış yapar midye toplardı ve çok sakar biriydi çok kez ölümden döndü.
    Sefa Dayı: Hayatını denizciliğe vermiş 60-65 yaşlarında bir dayıydı. Denizcilikle ilgili her şeyi çok iyi bilirdi fakat bu dayı hayatını denizciliğe vermesine rağmen yüzme bilmiyordu değişik bir adamdı gece anlattığı komik hikayeleri hala unutamıyorum.
    Sadık abi: Adı gibi çok sadık bir insandı. Belki de gemide ki en sessiz, sakin vurdum duymaz insandı. Fakat çok iyi yüzer, çok hızlı yüzer ayriyetten çok iyi silah kullanırdı. Sürekli rakı içerdi ve ağzından sigara hiç düşmezdi.
    Amcam Selim: Tam bir gavattı evli olmasına rağmen duraklarda yabancı karıları giber, karılara para vermez ve kaçardı. Denizde ki amacı duraklarda olta atmak ve para kazanmaktı fakat herkese çok iyi davranırdı ve herkes amcamı çok severdi.
    Birde gemiye aldığımız silahlı güvenlikler var. Hüseyin abi ve Mert Abi: Bunlarda kafa adamlardı genç oldukları için makara arası muhabbetleri iyi gidiyordu.
    Samimi olmadığım birkaç kişi vardı onları gibtir edin ha birde Kaptan Mümin abi: Tam bir kalınbaş, çok sert görünmülü sert bakışlı fakat çok korkak bir insandı. Denizcilikle, gemicilikle ilgili her şeyi çok iyi bilirdi ve herkes tarafından sevilirdi.
    inanın bana böyle güzel insanlarla böyle değişik olaylar yaşayacağım hiç mi hiç aklıma gelmezdi.
    ···
  6. 6.
    +26 -1
    Amcam gemiye girdiğimizde “ben bizimkilerin yanına gideceğim hemen şu sağ taraftan girince bir oda var, orada olacağım bir sıkıntın olursa yanıma gel” dedi. “Tamam amca” dedim. Amcam tam giderken Rıfatı gördü ve Rıfata el hareketiyle “gel buraya” yaptı. Rıfat amcamın yanına gelince “Bak Önder benim yeğen sana emanet kaybolmasın buralarda” dedi. Rıfatta “Yaşıtım zaten iyi arkadaş oluruz ben yanındayım sıkıntı yok reis, sen gidebilirsin.” Dedi amcam göz kırptı ve gitti. “Hoş geldin Önder, ben Rıfat burda çalışan bir abinin oğluyum” dedi. Rıfatı biraz süzdüm açıkçası mal ve saf birine benziyordu. “Eyvallah Rıfat bende Önder biliyosun zaten amcamla geldim kafa dağıtmak için.” Rıfat yüzüme baktı “Kafa dağıtmak için yanlış yeri seçmişsin” dedi. “Niye lan” dedim. Tekrar yüzüme baktı yere doğru çömeldi cebinden bir çakmak çıkardı, bir sigara çıkardı,” sağ tarafa doğru bak biri gelirse haber ver” dedi. “Tamam” deyince başladı anlatmaya. “Oğlum bu gemi belalı bir gemi gibi en müsibet işler hep bu geminin başına gelir rotamız desen zaten tak gibi her seferinde şu denizde bir olay yaşıyoruz. Yani burası sana sıkıntıdan başka bir gibim vermez” dedi. Yahu denizde ne olabilirdi? “Aman boşver gelmiş bulunduk ta daha önce hiç belalı bir olay yaşadınız mı?” dedim. Açıkcası söyledikleri beni bir nebzede olsun korkutmuştu. “Ooo oğlum geçen sefer seyahatta neler oldu bak tam saat 04:00 civarı denizden garip sesler geliyordu, ses her gelişinde dalgalar çoğalıyordu Kaptan Mümin abi gemiyi durdurdu ve Sadık abi denize daldı o gece çok kargaşalar oldu fakat bana anlatmıyorlar.” Dedi. “Alla alla” dedim tam soru sormaya devam edecektim. Birinin bize doğru geldiğini gördüm.
    ···
  7. 7.
    +22
    Hızlı şekilde “Rıfat sigarayı at” dedim Rıfat sigarayı ayağının altına alıp bastı ve ayağa kalktı hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya devam ettik. Artık gemi hareket etmişti, hareket ederken suyun “şırrrrr, şırrrrr” sesini duyabiliyordum ve gökyüzünde koskoca bir ay vardı ve o ay geceyi tamı tdıbına apaydınlık etmişti. Bu Rıfatın anlattıklarından bir şeyler çıkarmaya çalışıyordum fakat bir sonuca varamıyordum. Bakalım her şeyi zaman göstercekti.
    ilk ROTA Bangladeş.
    ilk korku ve ilk heyecan ilk değişik gece.
    “Neyse Rıfat benim uyumam gerek ben nerede yatabilirim?” dedim. “Her yerde” diye cevap verdi. “Ne diyon la” dedim. “Kardeşim yat bir kenara seyret gökyüzünü zaten uyursun” dedi ve güldü. Daha önce hiç tahtada yatmamıştım dediği gibi yaptım ve tahtaya uzandım Rıfat güldü ve “gel yav gel” dedi ve amcamın tarif ettiği odayı tekrar tarif etti ve “oraya git orada yataklar var” dedi. O odaya gittiğimde amcamın horultu seslerini duyuyordum ve amcamla beraber 3 kişi daha orada uyuyordu bende hemen boş bir yatak gördüm oraya uzandım.
    Saat 3 gibi fısıltıların sesine uyandım.
    ···
  8. 8.
    +52 -1
    Evet arkadaşlar eğer ilgi ve yeterli istek gelirse birkaç saat sonra devam edeceğiz. Yaklaşık 2-3 sayfa sürecek olan bu hikaye korsanlı ve deniz altı paranormalizesi barındıran bir hikayedir. Şimdiden iyi okumalar dilerim.
    (bkz: ahtapotniyazi1996) geri dönüşümün şerefine de buraya bir şeyler eklerseniz mutlu olurum.

    Şimdi uyuyacağım sabahladım. Uyandığım zaman ilgi varsa devam ederiz. Sizi seviyorum. ilk entryi şukularsanız benim için yeterli olacaktır.
    ···
    1. 1.
      0
      Yaz kardeşim devdıbını bekliyoruz
      ···
    2. 2.
      0
      76 şuku var yinede köşeyi dönmüş amk
      ···
  9. 9.
    +17 -1
    Lan ben hikaye yarım bırakırmıyım uyuyordum. Bu gece bitiririz yemek yiyip gelicem
    ···
    1. 1.
      +1
      Ahtapot senin salatan iyi olur bak ekşiyinceye kadar giberim seni canım benim *
      ···
      1. 1.
        +1
        sagol dostumda fantezini gibeyim senin
        ···
    2. 2.
      0
      Öğlen uykusu hmmm
      ···
  10. 10.
    +10
    Devam ediyoruz.
    ···
  11. 11.
    +35
    Sürekli fısıltılar geliyordu, sanki biri biriyle tartışır gibi sesler vardı. Hemen yattığım yataktan doğruldum fakat etraf çok karanlıktı ve göz gözü görmüyordu. Sadece cam niyetine kullanılan boşluklardan giren ay ışığı tek aydınlıktı. Yatağımda doğruldum ve fısıltıların geldiği yere doğru tedirgince yürümeye başladım. Fısıltılar ben adım attıkça çoğalıyordu ve tam kapı eşiğinden sesler geliyordu, nihayet kapı eşiğine vardım ve bir anda kapıdan ani şekilde çıktım. Etrafıma baktım fakat hiç bir şey yoktu. Kapıların yanında kutular vardı, onların arkasına önüne baktım fakat ne fısıltı kalmıştı ne de başka bir şey. “Allah allah delirdim mi? Ne yaptım?” diyordum. Tam arkamı döndüğüm anda gür bir ses bana seslendi: “Önder” diye. Boşta bulundum ve sıçradım hemen arkamı döndüm. Karşımda iki adam vardı bunlar Kaptan Mümin ve Sadık abiydi. “Buyur abi” dedim. “Neden uyumadın” dedi. Mümin abiye dönerek “uyku tutmadı” dedim. Sadık abiye baktığım zaman Sadık abi titriyordu. “Abi sesler sizden mi geliyordu?” dedim. “Evet biz konuşuyorduk” dedi. “Tamamdır abi ben gideyim yatayım o zaman” dedim ve yattığım yere doğru geri gittim.
    Garip insanlardı ve şüphe uyandırıyorlardı. O gece yattığım zaman değişik rüyalar görüyordum sanki gemiciliğe değilde sürgüne gelmiş gibiydim. Ertesi sabah Rıfat tarafından hayvani şekilde uyandırıldım. Biri koluma sertçe vuruyordu tek gözümü açtım “ne oluyor lan” dedim ve Rıfata baktım. “Oglum kalk ulan kalk sonraki durakta deniz teröristleri varmış haber geldi.” Dedi. “Ne diyon lan” dedim tekrardan. “Eee şimdi ne olacak” dedim. “Hüseyin abi ve Mert abi önlem alacakmış da kötü şeyler olabilir.” Dedi. Ulan bu şimdi neyin nesiydi direk hızlıca amcamın yanına gittim fakat gemide bir kargaşa vardı, amcamı bulamadım. Nihayetinde etrafa koştum, kaçtım ve amcamı buldum. Amcamla Engin abim geminin burnuna geçmiş gidiş yönergesini süzüyordu, “Amca amca” dedim. “Rıfat bana bir şeyler söyledi korsanlar varmış, saldıracakmış.” Dedim. Amcam yüzüme baktı güldü: “yok be oğlum buyuk bir mesele olmaz merak etme sen git geminin kenarlarından uzak dur” dedi. “Tamam” dedim ve geldiğim yere tekrar döndüm. Rıfat sürekli her şey çok kötü olacak, öleceğiz tarzında içimi karartıyordu fakat ben sadece bekliyordum.
    Yaklaşık 10 dakika sonra büyük bir patlama sesiyle sıçradım ve sarsıldım.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 12.
    +20 -1
    Bir anda ortalık aşırı şekilde kargaşa olmuştu. “kaç kaç”, “yat yat” seslerinden birbirimizi duyamaz hale gelmiştik. Rıfat direk elimden tuttu ve beni bir boşluğa zütürdü. Etrafımızda demirden kutular vardı ve bizim için en iyi saklanma yerinin burası olduğunu söyledi. Ya biz nasıl bir yere düşmüştük. Bir anda silah sesleri devam etmeye başladı ve silah sesleri karşılıklı olarak edilen ateşlerdi. Rıfata döndüm “Rıfat çok merak ediyorum denizde ne oluyor bakalım mı?” dedim. Rıfat bana dönerek “oğlum bir yerine mermi gelirse senin için çok kötü olur.” Dedi. “Yahu bir şey olmaz hadi gidelim bakalım.” Dedim. Anlayacağınız kendi çapımda bir nevi aksiyon arıyordum. Rıfatla beraber yavaş yavaş geminin kıçına doğru yürüdük, yavaşça ve eğilir vaziyette yürüyorduk. Geminin tam kıçına geldik ve kafamızı yavaşça çıkarmaya yeltenirken “Rıfaaaaaaaaattt!” diye sert bir ses geldi. Bu ses Rıfatın babası Kaya abiye aitti. “Ulan neye bakıyorsunuz yatın lan yere” diye avazı çıktığı kadar bağırıyordu, bu sesi duyduğu anda Rıfat yere yattı fakat ben denize bakmak için bir adım daha attım. Karşımda gördüklerim epey saçmaydı. Bir botta 4-5 zenci ellerinde ak-47 silahlar, kocamn yük gemisine ateş açıyordu “ulan bunun için mi bu kadar önlem alındı bu kadar korkuttular” dedim içimden ve olduğum yere yattım sadece bekledim. “Fakat nerden bilebilirdim ki gideceğimiz rotada bunların bir gemisi olduğunu ve gemilerimizin burun buruna geleceğini?
    ···
  13. 13.
    +13
    Dostlarım biliyorsunuz akşam maç var. Yemek yedim ve sizlere uzunca part attım. Çoğumuz maçı izleyeceğiz ben şimdiden yiyecek içecek almaya gideceğim gece devam edicez. Bu gece %100 biter. Anlayışınıza sığınıyorum.
    ···
    1. 1.
      0
      Ne maç i var
      ···
    2. 2.
      0
      Ne maçi var lan
      ···
    3. 3.
      0
      Ne maci var aminakoyum
      Edit:barcelonanin macindan sanane mk yaziyon yaziyon heycanli yerinde kesiyon mk senin ki macs daha 1 saatten fazla var mk
      ···
    4. diğerleri 1
  14. 14.
    +29
    O gün birkaç taciz ateşiyle günü bitirdik fakat ben korkuyordum. Bu konu hakkında amcamla konuşmak istedim; “amca bu ilk defamı oluyor ben çok korktum” dedim. Amcam bana bakarak güldü “oğlum bu ilk değil her seferinde ada seferleri kıyısında sürekli karşılaştığımız insanlar bunların asıl amacı para ve haraç alıp silah temin etmek gibi şeyler yani sıkıntı yok.” Dedi. 2. Geceye girecektik fakat ilk günden böyle değişik bir olay yaşamak beni biraz tedirgin etmişti. O gece saat 02:00 civarı bir limana yaklaşacaktık ve bir gece orada geçirecektik. Neyse limana yaklaştık Kaptan Mümin abi herkesin inmesini ve çevreye yayılıp alışveriş yapmasını falan söyledi. Ben amcamla konuştum yaklaştığımız limanın ortdıbının nasıl olduğunu sordum. Amcam “buralarda rahat gezebilirsin istersen karı, kız bile gibebilirsin fakat başını belaya koyma aman diyim bak uyuşturucu falan bunları aklına sakın sokma, takıl keyfine bak. Burada hayat gece başlar bir şey olursa ararsın beni.” Dedi. Amcama “tamam” dedim ve gemiden indik. Gözüm Rıfatı arıyordu, aslında Rıfatta beni arıyordu. Uzaktan Rıfatı gördüm etrafına doğru bakınıyordu beni görünce yanıma geldi “heh bende seni arıyordum.” Dedi. “Neden” diye sorunca “dostum almam gereken şeyler var tek gitmek istemedim” dedi. “Tamam o zaman Rıfat gidelim ne alacaksın” dedim. “Boşver o bende kalsın sen gelicenmi benimle” dedi. “Gelirim” dedim ve amcama el sallayıp Rıfatla uzaklaşmaya başladık.
    ···
  15. 15.
    +21
    Rıfat buralara daha öncede gelmiş olacak ki buraları çok iyi biliyordu sanki evinde gibi karış karış sokakları ezberlemişti. Bana baktı ve devam etti “bak Önder aramızda kalsın ama ben uyuşturucu madde alıcam” dedi. “Neeee?”, “Ne diyorsun oğlum sen” dedim. Rıfatın yaşı küçüktü ve böyle bir şey yapması uyuşturucudan yeni kurtuluş olan kendimin vicdanını acıtmıştı. “Bağımlımısın oğlum sen” dedim. “Evet kardeşim” dedi. “Ulan sen gerizekalımısın hayatınla oynuyorsun ben zor kurtuldum” dedim. Rıfat sinirli ve asabi şekilde bana baktı: “lan yarram sanki sana alıyorum ben kendime zarar veriyorum seni ilgilendirmez” dedi. Rıfata acınası bir gözle baktım “ben gidiyorum geri sen burda ne halt yiyorsan ye” dedim. Rıfat bana baktı “gidersen ölürsün” dedi. Ulan bu Rıfatın amacı neydi “ne diyorsun ? neden” diye sordum. “Artık alışveriş bölgesine geldik buraya girdim mi bir şey almadan çıkamassın” dedi. Hasgibtir bu Rıfatın yolu karanlıktı ve sinirimi epey bozmuştu. Şuan tek isteğim nefsime yenilip uyuşturucu içmek ve o huzuru tekrar yaşamaktı fakat belli etmiyordum. “iyi” dedim. “iyi”.
    ···
    1. 1.
      0
      Vay amk
      ···
  16. 16.
    +14 -2
    Rıfat bir boşluğa gelince “pame” diye bağırdı. Hala ses yoktu. “Pameeee” diye tekrar bağırdı ve bir karavanın ışığı yandı, karavanın içersinden yaşlı, zenci bir adam çıktı. “Rifot oooo dostüüm nee haber” dedi. Rıfat Pameye doğru bakarak “her zaman ki” dedi ve göz kırptı. Öğrendiğim kadar bu Pame denilen kişi eskiden deniz yoluyla uyuşturucu taşıyan bir adammış geç öğrendim. Her neyse Pame gözüyle onay işareti yaptıktan sonra karavana girdi ve siyah bir poşetle etrafını süzerek kapıdan çıkıp yanımıza doğru yürüdü. “Al rifot” dedi ve Rıfat hızlı şekilde 250 Euro Pameye uzattı. Pame parayı alınca “bay bay” dedi ve tekrar karavanına doğru yürüdü. Açık söyleyim o otun kokusunu o kadar çok özlemiştim ki artık kalbim hızlıca atmaya başladı. Pame tam giderken arkasından bağırdım “Pamee”. Pame arkasını döndü “neee” dedi. “Rıfat şu adama söylesene banada 100 euroluk versin” dedim. Rıfat benim bu isteğim karşısında şaşırmıştı Pameye yaklaşıp kulağına bir şey söyledi ve Pame karavana tekrardan girdi ve çıktığında elinde küçük eczane poşeti boylarında bir siyah poşet vardı o poşeti bana doğru attı ve ben yakaladım. 100 euroyu Pameye verdim ve “Hadi Rıfat gidelim.” Dedim. Rıfat şaşkındı yüzüme bakıp “neden, nasıl ya” falan bir şeyler söyledi.
    ···
    1. 1.
      0
      yaz bro
      ···
  17. 17.
    +3
    int sürekli gibip geliyor merak etmeyin bu gece bitecek
    ···
  18. 18.
    +13
    Pamenin verdiği poşeti züt cebime koydum sıkıca sarmaladım. Rıfata dönüp” bunu sakın kimseye anlatma” dedim. Fakat içimde suçluluk duygusu vardı garip anam, garip babam beni bu illetten kurtulmam için buraya göndermişti ve ben ilk fırsatta onları yok saymıştım. Her neyse o gece 2 saat sokaklarda takıldıktan sonra gemiye geri dönmüştük. Gemiye döndüğümüz gece tekrardan yol için hareketlendik. O günden sonra uyuşturucu maddeleri gece vakitleri herkes uyuduktan sonra Rıfatla beraber kullanıyorduk. Bir kez aşçıya yakalanır gibi olduk fakat yakalanmadık. O günden sonra tahmini olarak 15-18 gün civarı hiçbir sıkıntı olmadı ve yolumuza sür direk devam ediyorduk fakat bu gidiş çok uzun sürmedi bir akşam üzeri havanın kararmasına az bir süre kala denizde yaşadığımız paranormal bir olay tüm ekibi çok korkutmuştu.
    ···
  19. 19.
    +14
    Yolumuza tam teşkilat devam ederken suyun üzerlerinde taka benzer kalıntılar vardı, bu tak insan takuna değil de daha çok hayvan taklarına benziyordu. ilk baş şaşırmıştık fakat kaptan Mümin abi Sadık abiye dönerek “Sadık buraya dalış yapabilirmisin” dedi. Sadık çaresiz bakıyordu “Mümin abi ben buraya dalamam görmüyormusun burası tak zütürüyor.” Dedi. Fakat Mümin abi burada bir terslik olduğunu düşünüyordu. Mümin abi, amcama dönerek “reis burada bir sıkıntı var ama ne?” dedi. Amcam kaptana döndü ve kulağına doğru fısıldıyarak konuşmaya başladı, sessizce konuşuyorlardı. Biraz konuştuktan sonra amcam, sadık abi ve mümin abi bir odaya girdiler. Yaklaşık 10 dakika geçtikten sonra Rıfat yanıma geldi “Sadık abiler dalış yapacakmış sen yüzmek istiyormusun?” dedi. Açıkcası çok iyi yüzemiyordum fakat dalış konusunda iyidim suyun altında kalabiliyordum ve bende dalmak istiyordum. “Rıfat dalmam da bir mahsur olur mu?” dedim. “Oğlum ben ne bileyim sor sadık abiye onunla dal” dedi. “Tamam” dedim ve amcamların konuştuğu odaya doğru gittim ve bir anda odaya daldım. Herkes bir anda yüzünü bana çevirdi. Amcam bana baktı “ne oldu lan” dedi. “amca galiba dalışa girecekmişsiniz ben de dalmak istiyorum.” Dedim. Amcam bana baktı “sen dalabiliyormusun, iyi yüzüyormusun?” dedi. Bende “oo amca çok iyi yüzerim vs.” birşeyler geveledim ve izin aldım. Bende dalacaktım.
    ···
    1. 1.
      0
      rez bin seri
      ···
    2. 2.
      0
      çok güzel gidiyor usta rezerve
      ···
  20. 20.
    +16
    Mümin abi dalmamam konusunda amcama telkinler veriyordu fakat ben dalmak istiyordum. Her neyse geminin merdiven altında bir deposu vardı çeşitli dalış aletleri oradaydı, Rıfat beni oraya zütürdü ve istediğim her aleti alabileceğimi söyledi. Tüp falan yoktu o kadar modern bir gemi değildi. Can yeleklerinin, balonların, deniz gözlüklerinin vs. olduğu bir depoydu. Biz Rıfatla depoya girdiğimiz anda Rıfat bana dönerek “Önder nefesin yeter mi?” dedi. “Bir şey olmaz” dedim ve onu tersler gibi konuştum. Ben aletleri alırken eşya deposuna Sadık abi geldi bana dönerek “Önder dalacağım yer biraz tehlikeli keyifi dalmıyorum haberin olsun suyun üzerinde taklar var altında neler var bilmiyorum kabul ediyormusun dalmayı bak başına bir şey gelirse benden değil.” Dedi. Amcamında üzerine sorumluluk binmiş olacak ki yanıma geldi “dalmasan mı oğlum güveniyormusun kendine” dedi. “Yapma be amca güvenmiyormusun bana” dedim. “Güveniyorum iyi bakalım” dedi ve gitti. Neyse üzerimize siyah bir elbise giydik. Elbiseyi giydiğim anda sıcaklık hissettim elbisenin içi aşırı sıcaktı, gözümüze gözlük taktık ve elimize bantlarla sarılmış poşetle sarılmış şeffaf bir el feneri aldık. Her alet hazırdı, Sadık abi hazırdı bende hazırdım geminin sağ tarafına doğru yürüdük. Sadık abi bana baktı “haydi bakalım Önderim” dedi. Biranda “Şaapppppp” diye suya atladı. Arkasından benimde dalmam gerekiyordu fakat o deniz beni hiç çekmiyordu bana çok negatif geliyordu. Fakat “Bismillah” dedim ve suya atladım.
    ···
    1. 1.
      0
      Panpa yazsan artık
      ···
    2. 2.
      0
      Yarram 50-60 metre diyosun gemi yüksekliğine insan 25 metreden suya düşse ölüyor amk
      ···
    3. 3.
      0
      uzunluğu 50-60 metre
      ···
    4. diğerleri 1