/i/Saçmalamaca

Bu altincide saçmalamak serbest !
  1. 1.
    +7
    2-3 PART DAHA VAR REZLERi ALIN YAZICAM DUVARA ANLATMAYALIM. 3-5 KiŞiDE OLSA YAZICAM BEYLER UP UP UP
    ···
  2. 2.
    +14 -3
    PART 2 GELDi UP UP UP

    Hani bir efsane vardır, gelen bir cin, kolay kolay kovulmaz. Sonra Ercan benimle konuşuyor. Oğlum ben çok kötü oldum, kapağa asla yön vermedim diyor. Zaten vermem de imkansızdı, harfler benim çok tersimde kalıyordu diyor. Yoksa sen kafandan sallayarak kapağa yön verdin de bir rastlantı icabı tam sorunun cevabına mı denk geldi diyor. Ben de olum şaka yapma işte. Sen yön vermişsindir diyorum. Ercan kopuyor, oğlum saçmalama, ben böyle bir şey yapsam senden niye gizliyim, yemin ederim ki ben bir şey yapmadım. Ben cin çağırma olayına, cinin gelmesi olayına asla inanmadım ama bugün resmen inanmak zorunda kalıyorum galiba diyor. Ben de iyice yamuluyorum tabi. Biz olayın şokundayız ve hala atlatamamışız. Sonra yatıyoruz. Aradan 45 dakika kadar zaman geçiyor ki, ben derin uykudayken ve işitme açısından hafif hasarlı kulağımla inanılmaz bir çığlık duyuyorum.

    Çığlık sesi Ümit’in odasından gelmişti. Ümit bir arkadaşla beraberdi o odada. Bir dalıyoruz hemen odasına. Işığı açıyoruz. O da ne? Ümit yatağının üzerinde dizlerini kollarıyla kavramış, diz kapakları yüzüne bitişik, top gibi büzülmüş. ileri geri sallanıyor ve titriyordu. O kadar solmuştu ki yüzü, bembeyaz bir suratı vardı. Dişleri birbirine vuruyor, dudakları titriyordu. Konuşamıyordu. Ne oldu diyorduk cevap yoktu. Sonra bunu yatağına uzattık ve masaj yapmaya, vücudunu ovmaya başladık sakinleşsin, kendine gelsin diye. Ümit 15 dakika sonra konuşabilir hale gelmişti. Ve olay şu olmuş:

    Ümit uyurken uykusu kaçar gibi olmuş ve sağa sola dönmeye başlamış. Ve yüzünü duvar tarafına doğru çevirmiş. Duvarda bir şey dikkatini çekmiş. Bir silüet belirmiş duvar üzerinde. Sonra bu silüet duvar üzerinde kabarmaya başlamış. Bir yüz sureti oluşmuş, böyle tombul bir surat, bayağı çirkin, sonra gözler ortaya çıkmış ve kırmızı bir hal almış gözler. Sonra duvardaki bu kabartı bir anda duvar dışına sıçramış, birden boy atmış ve Ümit’in üzerine gelmiş. O esnada da zaten o çığlıkları duymuştuk. Ve o çığlığı anlatamam. Nasıl bir çığlıktı o öyle, hem de sabaha doğru 5’te. Öyle bir sesi hayatım boyunca duymadım, resmen tam bir korku akıyordu o seste. Derin uykudayken, o saatte öyle bir çığlığı duymuş olmak bizi şoke etmeye yetmişti.

    Bizim felaket huzurumuz kaçmıştı, tırsma durumu da buna eklenmişti. En büyük odaya herkes yatağının süngerlerini attı ve birkaç zaman böyle yapışık kardeşler gibi aynı odada uyuduk.
    EDiT: REZLERi ALIN YAZIYORUM UP UP UP
    Tümünü Göster
    ···
  3. 3.
    +11 -1
    PART 3 GELDi!!!
    O olaydan bir gün sonra Ümit’e bir haller olmuştu. Namaz kılmayan herif, cin korkusundan, onun uzaklaşması için namaz kılacaktı. Güsl alacaktı ama korkuyordu banyoya girmeye. Çünkü cinler banyoda çok olurmuş. Herif resmen banyoya giremiyordu. Ümit banyo olacağı sırada hepimiz banyonun kapısının önüne sandalyelerimizi çektik ve banyo kapısını hafif aralık bıraktık. Kendini böyle güvende hissetmişti Ümit. Ve kim bilir hayatının en mükemmel güsl abdestini almıştı. (Dötü de fena değildi hani, ama Van Damme kıçı gibi değildi, Van Damme’ınki süper! ehehe)

    Banyodan sonra Ümit bir namaz kıldı sormayın. Bitmek bilmedi. Biz de o sırada mutfaktayız ve oturuyoruz. Ümit geldi ve biz de “ooooooo, Allah kabul etsin” dedik. Baktık o da ne? Elinde kitaplar var. Dua kitapları. Nedir bu ya dedik. Burada cin süresi var dedi. Her bir odaya okunması gerekiyormuş. Ama duayı görseniz nasıl bir şey. Böyle karınca yazısıyla yazılmış koskoca sayfa. Bir kere okumak dakikaları alırdı. Ama bir sorun vardı. Kim okuyacaktı!

    Kuzenim Allahsız gibi bir adamdı. O asla okumazdı. Ümit zaten korkudan yamulmuştu. Ve bana kafayı takmıştı. illa ben okuyacaktım. Olay resmen filmlerdeki gibi tam bir cin kovma, exorcist muhabbetine dönmüştü.

    Ulan dedim aldık başa belayı. Sırf Ümit kendisini iyi hissetsin diye işe koyulmaya karar verdim. Ver şu kitabı dedim. Yetmedi birkaç uzun dua da okunacaktı. işim Allahlıktı yani.

    Aldım kitabı ama ben içten içten nasıl gülüyorum. Adamın pgibolojisi gitmiş! Tam mutfak kapısından çıkacağım sırada Ümit’e döndüm. Oğlum dedim, insan bari bir cüppe falan verirdi, böylesi makbul mudur len, caiz midir, bari şu cannibal corpse tişörtümü çıkarayım da daha sevap olsun, yeşil takke olsa ne güzel olurdu dedim.

    SiZ KENDiNiZi BELLi EDiN BEN YAZIYORUM UP UP UP REZLERi ALIN
    ···
  4. 4.
    +4 -2
    BEYLER ŞUKULAYIN VE REZLERi ALIN BAŞLIĞI ŞUKULAYIN UPLAYIN HADi SERi
    ···
  5. 5.
    +7 -1
    O SiTEDEKi HiKAYE BANA AiT BURAYADA YAZMAK iSTEDiM
    ···
    1. 1.
      +2
      Inciyide ben kurdum aq
      ···
    2. 2.
      0
      O sitenin editörü de bendim aq benden başka kimse yayın yapamazdi benim niye haberim yok
      ···
    3. 3.
      0
      gibtir deli
      ···
    4. diğerleri 1
  6. 6.
    +12 -2
    FiNAL PART
    Ve ona bakmadan, gülmemek için hemen kapıdan çıktım. Onlar mutfakta oturacaktı ve ben de işimi yapacaktım. Hiç unutmuyorum, her odaya girdim çıktım, böyle elimde bir kitap, büyük ve erdemli bir adammışım gibi, çok saygın bir iş yapıyormuşum gibi tavırlarla duaları okuyorum. içimden de gülüyorum, neydi ne oldu diye...

    Okuma işim, abartmıyorum tam 50 dakika sürdü.

    Mutfağa doğru yürüdüm. Kapı kapalıydı, hafif aralık vardı. Ben gözlüğümü saçıma tokalık gibi çektim, erdemli ve karizma bir tavır takındım ve kapıyı tekmeledim. Arkadaşlarım konuşmalarını kestiler. Bir suskunluk anı oldu (yabancı bir kovboyun bara giriş repliğini hayal edin) ve bakışları bana döndü.

    Ne diyeceğimi bekliyorlar.

    Hiç birşey sormuyorlar.

    Ben baktım onlara. Sol kolumun altında dua kitapları, sağ kolumun yumruğunu sıktım, V harfi şeklinde tutup kolumla onlara doğru bir hamle yaparak davudi ve şuh bir sesle (Cin dişi özellikliydi ya güya!) çığırdım:

    “CiNiN AMINI PATLATTIM!”

    Arkadaşların hepsi deliler gibi gülmeye başladı. Ümit bile. Ama nasıl gülüyorlar. Kimisi duvara tutunuyor düşmemek için, kimisi sandalyeden yere yuvarlanmış yerde debelenerek gülüyor. Ben de kopmuştum tabi. 3-4 dakika durmadan gülmüştük. Kendimize geldiğimizde gözlerimizden yaş akıyordu, zoraki nefes alıp veriyorduk, gülmekten havasız kalmıştık.

    Bu olaydan sonra arkadaşlar bana bir lakap daha takmışlardı :

    “TAŞŞAKLI iMAM... ”
    ···