beyler bundan 5 yıl önce ergenliğin dibine vurmuşken yaşadığım
bi anımı anlatıcam size. ailem genelde memlekete gider ben de
boş boş evde osbir çekerim. baktım bu böyle olmuycak bi işte
çalışayım da bi gibe yarayayım dedim. neyse o zamanlar burda
yeni bi alışveriş merkezi açılmıştı ta ebesinin amında ama aklıma koydum ya gidecem çalışacam. bikaç yere sordum waikiki koton falan. baktım burger king de eleman aranıyormuş konuştum
zaten başvurduğunda tak diye 2 gün içinde başlıyorsunuz. neyse
işte ilk gün işe gidiyorum baktım etrafa şöyle bi 20 kişi falanız. büyük bi yer yani. normalde 3 5 kişi çalışır kodumun yerinde. giydim gibko kıyafetleri yannan şapkayı.yan tarafta da kfc sbarro popeyes falan var. Sizin gördüğünüz kısmın tam arkasında avmlerde oralar birleşik olur hani isteseniz arkadaki koridordan pat diye sbarroya geçebilirsiniz. bize bunu niye anlatıyon huur çocuğu diyecek olursanız olaya iyice hakim olun diye pampalar. şuku ve rezlere göre yazmaya devam edicem panpalar peçetelerinizi hazırlayın.
edit: beyler biraz erken anlatmaya devam edeyim, beni bilen bilir zaten öyle yeni boş bi hesap değil senelerdir olan bi hesabım var. uzun zamandır aktif değildim. sadece yazılarınızı okuyordum. bu hikayeyi uydurcak kadar da işsiz değilim. salladığımı düşünenler var daha fazla ayrıntı verebilirim ama tırsıyorum ilk defa bu kadar derin bişeyden bahsediyorum sizlere. o recep bini yakalar giber valla. ayrıca isimlerin hepsini takma kullandım arkadaşlar ifşa olmasın diye.

hızlı yazıcam beyler merak etmeyin sonunu da söylicem

Neyse daha ilk gün içeriye giricem yan taraftan bi hatun bana seslendi. Recep'i çağırırmısın diye. daha tanımıyorum ki kimseyi. geçtim bizim burger king bölümüne dedim sbarrodan bir hanım recep beyi çağırıyor. recep çıktı karşıma 1.90 göbekli esmer huur çocuğunun teki. o kızı nasıl bulmuş diyecem de aklıma en ufak bişey gelmiyor. Tip desen yok konuşmasını ilk dakikadan anladım zaten. Bana şunu dedihanım değil ona yenge diyceksin. Nerden bileyim dıbına koyim hepinizi ilk kez görüyom. ters ters baktım bişey demedim. geçtim mutfağa ilk gün sinirim tepemde soğan doğrama makinesinin başına soğan ve domates doğruyom. aranızdan bazıları ulan huur cocugu soğan doğramaya mı gittin oraya diyebilir ama. yeni bi avm de o kadar kalabalık bi yerde yapılabilicek en rahat iştir. mutfakta tek kişi olur kafanız rahattır kalabalıktan uzak. herneyse ilk günler soğan doğrayarak ve diğer işleri yaparak geçti vaktim.

aradan bi 15 gün falan geçti tabi ordaki çalışanları tanıyorum bizim bölümdeki ve yan taraftakileri. 5 kız 15 erkek gibi bişeydi genel itibariyle. e öyle olunca da karı kız kovalamak çok zor oluyor. bana mı bakçaklar falan diyorsunuz. gerçi fena sayılmam ama dediğim gibi ergen oldugumdan neyin ne oldugunun farkında değildim. hayatımda 1 kere keraneye gitmiştim ne bekliyorsunuz yani. Her neyse cansu ve tülin ile tanışmıştım. bi de aybars vardı iyi cocuklardı. Muhabbetleri falan da iyi iş yaparken hele hamburger yapıyorsanız biri ile konuşmak şart yoksa imkanı yok dayanamazsınız sıkıntıdan ölürsünüz. asıl olay bu değil tabi ben hala kafayı o recep denen hıyara takmıştım. çünkü o bana daha fazla takmıştı. neyse ki çalışanlarla geri kalanlarla aram çok iyiydi. bu huur cocugu bizden bi üst diye yaptırmadığı amelelik kalmıyordu. en kalabalık olduğu saatler bana yerleri temizletiyordu kızların önünde azar işitiyordum.

rez ve şukuya göre devam edicem beyler

recep zaten arada bi uğrar bunun üstleri hiç uğramaz. uğramadığı zamanlarda genelde kız arkadaşıyla fingirdeşir. ben yavaş yavaş işten çok mekanı da çözmüştüm bu arka koridorun sonunda dondurucuların olduğu yer var. ordan malzeme getiriyordum açılışı yaparken. tabi sadece o katı biliyordum. bi gün açılışı yaptık yapıcaz bana milletin ortasında bagırdı. bi ordaki makinelerden birinin fişini yanlış yere takmışım diye. çok büyük de bi sıkıntı değil sadece prizi değiştirmeniz gerekiyor. huur cocugu bana mal mısın otizbirmasyon azcık kafanı çalıştırsan keşke falan diyor ama neler diyecek diyemiyor yanındayım diye. neyse ben başka boş bi işe geçtim sıkıntı çeken. belli yerler olmadığı için bakıyorum hangi yer sıkışık işim bitince oraya geçerim. aynı gün içerisinde recep beni yine tersledi. bu adam benim gitmemi istiyor iş miş de öğrettiği yok diyorum içimden. yemek molasına çıktım baktım bu huur çocuguyla çıkmamış kız arkadaşı . tek başıma yemek yiyorum bu da yanında bi kız var da kızla pek muhabbet etmiyorlar. ulan arada bana bakıyor mu yoksa bana mı öyle geliyor anlamıyorum ama. yemek yerken rahatsız oluyorum. hoşuma da gidiyor ama elim ayağıma dolaşıyor sanki.

bu günler birbirini kovaladı recebe olan kinim an ve an arttı. her gün söverek gitmeye başladım burgerkinge. yine sabah bir gün işin ortasında. saat 2 falan en yoğun zamanlar bilirsiniz. kola kolileri boşalmış ve içeçekde ekgib varmış. ameleyiz ya bana kakaladılar bu işi de. nerden alacam nasıl yapacam bilmiyorum ki. kola hazneleri ortak sanırım ya da yanyanaydı onu şu an net hatırlayamıyorum. bakıyorum nasıl bi mekanizma amk diye. koridora yakın yerde olduğundan pek kimse de olmuyor. ben olayı çözmeye çalışırken bi baktım yan kapıdan o huur çocuğunun kız arkadaşı çıktı. bunlar kolaları kutuyla mı ne veriyorlar galiba 1 tane falan 24 lü kutu kalmış gibiydi. baktı oraya bi. sen napıyorsun burada dedi hafif tebessümle. dedim böyle böyle pek bilmiyorum da kuru depo diye biyerden almam gerekiyormuş nasıl gidebilirim falan dedim. dur dur sen gidip tekrar sorma ben de inicem zaten şunlar şunlar bitmiş gidelim hem sana öğretirim dedi. dev gibi bi asansörle alt kata iniyoz ama asansör komple parfüm koktu. o kadar büyük asansörü hele ki bi yemek yerinde çalışırken nasıl kokutmayı başardın amk dedim içimden. ufaktan da tahrik olmadım değil açıkçası. zaten teni görseniz bembeyaz nerden bulmuş bu arabı dersiniz. göğüsler orta derece ama süt gibi belli ki. beyaz ten pespembe amcık hayal edince bile hoş oluyor insan panpalar

tam memesinin orda isim yazan kağıt olur ya ordan baktım ismiyle hitap edeyim bari diye. ulan indik aşşağıya bi baktım zindan gibi aşşağısı. zerre ışık yok abartmıyorum labirent gibi bi yer. el feneri kullanıyorsun bildiğin. ulan dedim nereye geldik dıbına koyim gibseler belamızı kimsenin ruhu duymaz. aklımda da birşey yok ürperdim zerra güneş girmiyor dedim ya soğuk haliyle. neyse odalardan birine girdik galiba orası sbarronundu. bakıyorz ne lazım diye yanımızda da ufak elarabası tarzi şeylerden var. ben mal gibi dikiliyorum kız da sağımda içecekleri diziyor. eşeğim ya yardım etmiyorum. sağıma bi döndüm o fenerin ışığıyla zor gözüken züt dar pantolonun içinde ay gibi ortada. benim malafat kalkıyor. zor tuttum kendimi. burger king kolilerine geçtik onları toplarken ben topluyorum dur el atmak yardım etmek istedi bi eğildi memelerin çatalı çat diye gözümün önüne geldi. napıcağımı şaşırdım o karanlıkta baykuş gibi görüyordum dıbına koyim resmen.

memelerine baktığımı anlamış gibi bi anda yüzüme baktı. kıpkırmızı oldum dıbına koyim. bi yandan dev gibi bi erkek arkadaşı var resmen troll giber atar beni diyorum, gerçi huur çocuğunun teki bir yandan ergenliğim sebebiyle buz gibi odada kulaklarım kızarıyor gibim yanıyor resmen anlatılamaz gibi. ilk otuzbir çektiğinizde oluşan hislerden belki 10 kat heyecanlısı diyebilirim. neyse kendimi toparladım, ve aptal aptal bakmak yerine bikaç kelam edeyim dedim. konuyu tabiki de recepden açacaktım. Hem içimi rahatlatmak için hem de o huur çocuğunun kim olduğunu daha iyi anlayayım ki ilerde elime koz geçer belki. delikanlı cesareti topladım ve bi anda kıza şu cümleyi kurdum, ki hala nasıl kurdum kekelemeden onun karşısında hayret ediyorum, senin gibi şirin biri neden recep denen davarla takılır hiç anlamıyorum dedim. çok sakin girecektim ama delikanlı damarım tuttu. söylediğim ile cevabı bekleme arasında resmen saniyeleri saydım. ya terslerse diye altıma sıçtım resmen amk.

edit: çok teşekkür ederim beyler zaten trend olmuşuz gözlerim kanadı yazmaktan yarın kaldığımız yerden devam edicez 1 gibi.

edit 2: öğlen 1

o stresli saniyelerden sonra kızın hafif gülümsemesi bana yetti ve ardından şunu dedi servisle şehri dolaşıcağıma her gün beni evimden alıyor, maaşı da güzel daha ne isterim ki böyle mantıklı bi cümle beklemiyordum ki. sevmiyorum dese daha kolay anlardım. davar bütün parayı kıza yediriyormuş demek dedim içimden. neyse kötü bi cevap değildi belki ama daha iyisi de olabilirdi. recebi gibtiret diyip dudaklarıma yapışmasını dilerdim. ne yazıkki öyle olmadı derken kız bana yaklaştı. zaten o yaşlarda fazla çömez oluyorsunuz üstüne sizden büyük bi hatunla herhangi bişey yapacaksanız fazla heycanlanıyorsunuz askerde acemilikteki gibi. neyse konuya döneyim yaklaştığı anda beni öptü. ama o karanlıkta yanlışlıkla öptüğünü bile düşünebiliyor insan. çünkü kulağımdan öptü. yanağımdan öpmeye çalışıp da tutturamadığını düşündüm. o yaştaki birine çocuksu bi muamele de olabilirdi anlıycağınız.

not: yazdıklarınız entryleri okuyorum beyler. ve inanmayan her kişiyi gördüğümde recep binine olan kinim onunla yaşanan diyalogları hatırlıyorum hala sinirim tepeme çıkıyor.
konuya döneyim ben buz gibi odada kız ve ben malzemeleri toplayıp tekrar asansöre geçicez. korkuyorum sanki yüzümde gibiştik yazıyor diye. neden bu kızla indim ben aşşağıya neden gibişmişiz gibi suratım kıpkırmızı. boş yere suçlanmaktan korkuyorum dıbına koyim. bu kafamdaki düşünceler gün boyu geçmedi. asansörden yukarı çıktık, hiçbişey olmamış gibi o kendi bölümüne ben kendi bölümüme eşyaları dizip geçtik. recep binini aradı gözlerim direk. baktım orda sırtı dönük. tam ortadaki köfte pişirme bölmesinin orda takılıyor. hah süper diyip boş biyer bulup orada tavukburger yapmaya geçicektim ki. binin zütünde gözü var sanki beni bekliyormuş gibi. nerdesin lan bin dedi bana. bu bi abartma değil beyler bildiğiniz bin dedi. yani bu adam sürekli benle böyle konuşuyor bazen bin gibi ağır kelimelere kaçabiliyor. bin bişey mi dıbına koduğum diyebilirsiniz ama yarın öbür gün bi işte çalışırken size mal deseler gücünüze gidiyor. çalışmayan pampalarım anlar beni ilerde.

artık buraları biraz yavaş anlatıcam çünkü genel olayı artık hepimiz biliyoruz beyler. kusura bakmayın ben de hızlı bitirmek isterdim de zaten şu an bulunduğum koşulda bunu yapmak bile zor. gün bitiminde eve döndüm yatağa attım kendimi. 1 aydır olduğu gibi yine yatağa attım. huur çocuğu gibi otuzbir çektim itiraf ediyorum. o yaşta duygusal düşünen veletlere dönmekten korkuyordum. bi yandan da işin mantık boyutu ve duygu kısımları aklıma tam oturmuyordu. işe alışmıştım bu yüzden eskisi gibi küt diye uyumuyordum. biraz kafa dağıtmak için sahil kenarına geçtim. bankta oturuyorum. hava zaten 40 derece. aldim 2 tuborg düşünüyorum olayları. içimdeki recebe olan kinimi bi anlığına unutturdu. kızı düşünür oldum. tam tersini olmasını diliyordum. tam tersini yapmalıydım. kız benim kozum ve recebe olan kinimin artmasını isterdim. ama ergenlik işte herşeyi gibinle düşündüğün için bazı şeylere tam aklın ermiyor. ertesi gün tatildi. çocukluk arkadaşlarım var hala da görüşürüm onlarla. bilardo oynamayı da severiz. kahvehanelerde olan 3 top gibko bilardo demiyorum bildiğin içkili güzel bi mekanda bilardo oynayıp sohbet ederiz. artistlik yapıcam ya muhabbet arası. dün sbarrodan kız gibicektim az daha falan dedim, biraz bahsettim kuru depo olayını o kadar üstün körü anlattım. zaten unutmaya gelmiştim niye muhabbetini açtıysam. neyse saat 10 11 i bulmuştu eve yürüyerek giderim hep düşünmeme yardımcı olur denizin kokusu biraz oksijen. geçtim eve ertesi günü bekliyorum. zar zor uyudum. dipnot: yakın zamanda o bilardo salonu bar kapanmış çok üzüldüm amk baya severdim.

edit: sabahçı tayfa sıkıntılı mı beyler attıklarımı eksiliyorsunuz, ben burda o kadar işin arasında bu hikayeyi de tamamlamak istiyorum siz gibinize takmıyorsunuz. üstüne eksiliyorsunuz amk.
edit2: akşam hikayeyi tamamlayıp part part atarım okunmaya devam edilirse çügücü panpalarım

Beyler 7 gibi evde olucağımı söyledim. Dün aklıma geldi bu anımı anlatmak. Yoksa komple yazar atardım sizlere. Laptopum evimde olduğundan mobil üzerinden yazmıyorum. Hem zahmetli hem de bi kısmını daha yazmış olduğumdan tekrar uğraşmak istemiyorum. Sabredin biraz zütü kollayın panpalar
Edit: daha önce de belirttim bayadır entry girmiyordum. Daha kaliteli olucaz hep birlikte huur çocukluğunun anlamı yok.
Edit2: inanmayan ve uydurduğumu düşünen bazı binler hiç uğraştırmayın beni gibtirin gidin.

birkaç gün normal geçti. kızın yüzüne bakamıyorum. sanki herşey bi anda ortaya dökülecek gibi recebe de hala binlikler düşünür oldum. yavaş yavaş aklımdan gitti yaşanan kuru depodaki olay. bir gün sabah yine sabahın köründe işe gidiyorum zaten maksadım biraz da çalışmak nasıl bişeymiş onu görmekti. saat 6 falan. simit satan bi amca var onun orda oturuyorum taburelerin üstünde. çay simit yapıyorum sonra zaten vardiyam başlıycak. hava aydınlık ama kuş uçmuyor öyle erken geliyordu bana. baktım arabasıyla recep davarı ve kız arkadaşı geldi. kız arkadaşına takma isim kullanmayı unutmuşum. ayşe diyeyim ona da. baktım ayşe ile recep indiler arabadan kaçamaklı bi bakış attı gördü tabi bizden başka insan da yok ki ortalıkta. neyse koridora geldim içeri giricem fişleri takıp yiyecekleri derin dondurucunun olduğu yerden getirecem. çok rahat ama kafam artık o kadar garip olmuyorum onu görünce. recebi bi gibsem de rahatlasam diyorum (mecazi anlamda). rezil etmek istiyordum adamı. neyse derin dondurucunun olduğu yer de biraz tenha. hele sabahları zaten dondurucu önü kasalarca hamburger ekmeği var onların arasından giriyorsunuz dar bi koridor. hatta o kasalardan oturmaya yer yapmışlardır biri iş yaparken diğeri bekler bazen. biraz da laga luga olur çünkü sizin gördüğünüz kısımlarda bize soluk aldırtmaları için ufak kaçamaklar iki muhabbet yapalım diye oraya gideriz bi bahane bulup.

ekmeklerin dondurucunun olduğu yerde de bi kapı var yani bunların hepsi koca bi odada aslında. kapıdan içeri girdim kapı da genelde açık olur. yine açıktı. dondurucunun anahtarı elimde gidiyorum dondurucuyu açmak için. bi döndüm arkamı ayşe. bi an beynimden zınkkk diye bi ses geldi. ürperdim. yardım edeyim dedi onun bölümden de kimse yokmuş bizde gene 2 3 kişi var takılıyorlar daha açılış yapılmadı. dondurucuya girdik ilk kademesine ordan alıncak şeyleri hemen çıkarttık. yanlış hatırlamıyosam onun içindeki diğer oda yani derin dondurucu -18 falan. o soğukta kızın parfümü hala burnuma doluyor aynı zamanda zütüm de donuyor o yüzden pek gibim oralı olmuyordı. kutuları çıkarıyoruz havuçlu cheesekeki falan. ben alıyorum o veriyor. üsttekileri de almak için ufak bi tabure koymuşlar oraya. boyum uzun olmasına rağmen yetişemiyorum. çıkarttım her zamanki gibi tabureyi. ayşe ciksi olmasan tam malsın da düşücekmişim gibi triplere girdi. ilk tabureyi tutuyor sanıyordum. sonra baldırımda bi sıcaklık hissettim. beni tutuyor sıkı sıkı. altımdaki tabure kaysa yannanı yicem o beni tutuyor. sanki tüm kadınlık gücünü gösterircesine son kez sıkarak bıraktı bacaklarımı. ister istemez tahrik olmuştum. belli etmemeye çalışıyordum sadece. indim aşağıya yerdeki soslardan en az kullanılandan buffalolar kalmış onları gördü genelde 2 3 günde bir alırız onlardan ah bak bunlar da kalmış dedi. bi anda önüme domaldı. beli ufaktan açılmıştı. dayanamadım elimi beline koydum açılan yere. minik tüyleri diken diken olmuştu. hani biri dışarıdan gelip buz gibi elini ensenizde değdirir de hıhsssss olursunuz ya o tepkiyi o sesi çıkardı benim malafat oldu dimdik. o soğukta vursan kırılacak dıbına koyim.üşüyceksin dedim. poposunu salladı salakça. hala öyle duruyor alsa ya diyorum 1 2 saniye içinde saçma sapan düşünceler giriveriyor insanın aklında. açılan kısmından göbeğine doğru doladım elimi o bembeyaz göbeğinden hafifçe kendime çektim. hadi kalk gidelim hasta olucaz senden bilicem sonra yaptım samimiymişiz gibi.

Edit: burda oldugunuzu belli edin pampalar ona göre daha seri bi şekilde bitiricem

bana dönüp yok bee sen hala sıcacıksın dedi. tabi sıcağım gibim yanıyor taşaklarım donuyor. malzemeleri zütürdük hallettik iş başı yapıyoruz. mutfaktayım gene rahatıma düşkün biri olarak. biri bağırıyor arkamdan. işle uğraşıyom tee 4 metre öteden biri lan. lan diyip duruyo. tabikide ses davar recebin sesi. kafamı döndürdüm bana diyor sanki ismimi bilmiyormuş gibi. döndüm şunları bunları hallet diyor. sen adam gibi davranmasını öğren ilk önce davar. dedim. hiçbigib diyemedi. belki ona neden recep davarı dediğimi anlamışsınızdır. bu bine sövdüğüm ilk andı. küfürle de hallolcak bişey değil gerçi. ne yapabilcek ben buralıyım giberim diye delikanlı gazına vurdum. neyse ki olay hiç büyümedi o günden sonra biraz daha resmi konuşmaya çalıştı. o zamanlar incide takılırken bi söze denk gelmiştim. kavga ettiğin kişiye huur çocuğu senin dıbına koyim tarzinda küfürlerle kışkırtırsanız sadece delirtmiş olursunuz. o yüzden mesela şişman mı. kız arkadaşı huur mu. anneni severim ev hanımıdır iyidir ama kız arkadaşın biraz huur şişmiş davar. derseniz adamın özgüveni yıkılır. ben lafla uslanmayacaktım. kız arkadaşına huur desem ne olacaktı. kız arkadaşını huurm yapacaktım dıbına koyim başka çare yoktu.

edit: beyler burda olduğunuzu belli edin az kaldı dayanın.

not: özet geç kısa yaz ya da ayrıntıya takılma diyenler için. direk olayı anlatıp gibtim ya da gibemedim amk. desem daha mı güzel olucak işin sırrı betimlemelerde saklı. ben bi daha yaşıyorum bu anları.
gece vardiyasına geçtik. 2 gün ayşe yoktu ortalıkta. zaten saat 3 4 belki 5 e kadar sürüyor bazen orda uyumak zorunda kalıyoruz bitmiyor işler. muhabbet sohbetle çabuk geçiyor neyse ki.
3. gece bi baktım ayşe de gececi. allah dedim fırsat bu fırsat. çünkü genelde recep sabahları gelir akşamları hiç olmaz. gene iş başındayız zaten 11 de avm kapanıyor. avm yi kapattık eşyaları toparlıyoruz. ben hallederim dedim aybarsa toplananları zütürme işi bana düşüyor. tam arabayı depoya dondurucu tarafına zütürürken kafam eğikti bi kaldırdım kafayı o siyah dar pantolonunun içinde tokat atılmasını bekleyen züt. ulan dedim hızlandım zaten gacır gucur ses çıkarıyo araba duydu beni aa sen de mi gececisin falan yaptı aynen dedim. yan taraftaki malzemeler ekmeklerin olduğu yere geçtik koydum kıçımı direk kasanın üzerine. o da yanımda salak salak sallanıyor. çok sıkıldım dedim. ben deeeğğğ yaptı. işler daha sürüsüyle bizi bekliyor muhabbeti yaparken elini bacağıma attı. bana tutunarak anlatıyor bişeyler ama hatırlamıyorum o an parmaklarının oynadığı her cm kareyi hissetmeye odaklanmışım. sonra konu birden bire boynun çok güzel demesiyle değişti. (neresi güzel onu da anlamadım ya gerçi) sa-sağol yaptım. bu arada sağlakım yani gibim sola yatık. sol bacağıma dayandığından gibimin kalkmasıyla sola doğru uzandı benim malafat. 3 4 cm vardır eli ile arasında. nasıl farketmiyor ya da farkettimi demeye başladım içimden. kızardın.. dedi. kulaklarım yine kıpkırmızı olmuştu. dur geliyorum dedi deponun kapısını kapattı amk. aha dedim yannanı yedim yakalansak atılmak bi yana bi de dayak yerim dıbına koyim rezil olacam diyorum.

minik minik adımlarla hızlı hızlı yanıma geldi. hah şimdi oldu. kendimi gene ergenliğin ve ufak olmanın baskısıyla ezik hissettim. dıbına koyim işin kötü yanı gibim kalp gibi atıyordu. bu olay bi tek benim mi başıma geliyo bilmiyorum da köpeklerin gibi gibi patpatpat istemsizce oynuyor. artık yapcak bişey yok. tam ağzımı açmışken eliyle ağzımı kapadı. dur onu bi sakinleştireyim dedi. ben kasada oturuyorum o da eğilmiş fermuarımdan benim malafatı çıkıyor. ulan dedim çatır çutur gibicem. evet o zamanlar 1 kere gibişmiştim ama yaptıgım en iyi gibişi yapıcam falan diyorum. o kadar azmışım ki kızın ağzına girdiği anda boşalcam sandım. ben bayadır sessizim tabi keyfim de yerimde sanki bassalar gibimde olmucakmış gibi hissediyorum. rahat sakso çeksin diye şapkasını çıkardığımı hatırlıyorum. göğüs çatalını görüyorum da alıştım gibi diyorum. gözlerini dikti bana. bal rengi gibi gözleri vardı şerefsizim. malafat ağzında gib beni der gibi bakıyordu resmen. gibcek yer düşünüyorum bende böyle mi yapsak diye içimden. herşey yolunda iken dıbına koduğumun kapısından takır tukur ses geldi. birileri geliyor belli.
edit: şukulara göre böyle hızlı gitmeye devam edicem beyler biraz mola sigara kahve osbir molası.

beyler kusura bakmayın hepinizden. devam ediyim yeterince geç kaldım. zaten malafat fermuardaydı. hemen toparlandık. allahtan aybarsmış aramız iyi olduğundan hiç umursamadı bile ne olup bittiğine dair. hemen kalan arabadaki eşyaları koyduk dolaba. 10 saniye girebildim dolaba gibimi sırılsıklam yapmış huur gibim dondu sandım dondurucuya girince. ananıgibeyim bi daha yaşamak istemiyorum o duyguyu. aybars çabuk gitti. ikimiz kaldık yine de ben atlamaktan korkuyorum ezik ezik sorular soruyorum yine. recebin kulağına gitmesinden korkmuyor musun dedim. bi an ayrıldık onla diceğinden öyle korktum ki sadece gibişmiş olucaktık o kadar. gerçi her halukarda heycanlıydı. recep izin aldı bikaç günlüğüne teyzesi rahatsızlanmış galiba teyzeleri burda da onların dedi. allah dedim o an. kimseye yakalanmazsak kızın yanında kimse olmuyor zaten o davardan başka. ben gene aptal gibi seni istiyorum diye basit bi cümle kurdum. hiçbişey demedi gib gibi kaldım. gibime son kez elini sürttü. ve iş hali devam etti. aybars bin bin bakar oldu da anlamamazlıktan geliyorum zaten bişey görmüş olamaz falan diyorum içimden.
edit: yardırıyorum şimdi. bekletmiycem sizi daha fazla

o gün o kadar uzun sürdü ki zaten hala o anın şoku içerisinde bi yandan iş yapıyorum. baya geç bitti öyle olunca da servise binip eve gitçeğimize koridorda uyuyakaldık aybarsla ben. gibiştiniz mi diyeni giberim. bi uyandım dıbına koyim saat 11 . zaten mesai 4 te başlıyor. biraz takıldım arkadaşlar vardı yakında onların evine gittim. üzerimi de değiştirmedim mal gibi burgerking kıyafetleriyle geziyom. hiçbişe anlatmadım herşey olsun da dökeyim dedim bütün muhabbeti. 3 3.5 gibi geldim iş yerinden boynuzlanan davar çıkıyor. dıbına koyim hani teyzesi rahatsızlandı hastaneye gitti falan uzaklara gitti diyorum içimden elemanın teyzesi yakındaymış heralde neyse çıktı sivil kıyafetlerini giyip. ayşeden kıllanmaya başladım yalan mı söyledi naptı artık. neyse sorarım hesabını bi ara dedim. vardır bi bildiği. zaten artık bizdeydi işimdeyim uğraşıyoruz falan.12 gibi gene toplanma vakti ben kolilerdeki kolaların ordan ayşeye gözüktüm. tabi anladı direk malzemeleri aldım depoya gidiyoruz. gittik bıraktık depoya hiç bişey yapmadık. zaten işçiler falan oluyor kuru depoda bazen o da çok nadir. saat 12 de kimsecikler olmaz. indik kuru depoya beraber bu sefer gibişiriz diyorum içimden. bizim bölümde yavşaklar benim küpemi bile çıkarmıştı kız ruj sürmüş o beyaz tenine kıpkırmızı bi çakıyor aman allahım. ağzına boşalmak istedim pembe ufak bi dili dümdüz dişleri vardı. biraz ufaktı dudakları ama rujla tam saksoluk olmuştu.