/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 2151.
    +1
    Reklami gordum aklima geldi vodafona gectigime sukrettim para icin her seyi yapanlar anlamazlar
    ···
  2. 2152.
    +2
    Cıncık boncuk hadi pustuk bekliyoz
    ···
  3. 2153.
    +1
    Hadi bakalım ayraç
    ···
  4. 2154.
    +15
    geldim binler başlıyorum.
    ···
    1. 1.
      +6
      Bende geldim merak etme konusmaktansa sessiz takipteyim
      ccc boncuk ömer ccc
      Hadi bakalım.
      ···
    2. 2.
      +3 -1
      Moralini gibeyim gibtir et yaz be boncuk
      ···
  5. 2155.
    +2
    hadi reis bekliyoz çık duştan avea oraleti de söyleyecektim sen görmüşsün zaten
    ···
  6. 2156.
    +2
    gönder reyiz sigara kendiliğinden geliyor amk
    ···
  7. 2157.
    +46
    *
    çok geçmemişti ki sahile geldim.
    aysel'in çalışacağı kafenin önünde durdum.
    aysel kapının önünde bekliyordu.
    önce ben olduğumu farketmemiş olacak ki bana doğru yürüdü ve sonra beni görünce durdu.
    geri dönerek az önce beklediği yere yürüdü.
    benim arabaya binmeye niyeti yoktu.
    kontağı kapatıp indim arabadan.
    aysel'in yanına doğru yürüdüm.
    geldiğimi görmeme ihtimali yoktu ama yüzüme de bakmıyordu.
    kulağında telefon vardı ama konuşmuyordu.
    tam karşısında durdum.
    -merhaba.
    -bi taksi istiyorum. dedi
    sinirlenmiştim ama bi şey demedim, hakkım da yoktu zaten amk.
    tam bulunduğumuz yerin adresini veriyordu ki telefonu elinden alıp,
    -taksi istemiyoruz bilader, eyvallah. diyerek telefonu kapattım.
    -ne yapıyorsun sen ya. dedi aysel sinirlenerek. elimden telefonu aldı geri.
    -taksi geldi işte, 2. ye gerek yok. dedim
    elindeki telefonu tekrar kaldırmıştı.
    -ee ben boşuna mı geldim o kadar yolu. dedim belki bu tutar diye, parası gibimde olmamasına rağmen.
    telefonu kapatıp elini çantasına attı.
    -saçmalıyorsun. diyerek tuttum elini.
    ben bu kadar çok eylül'ün elini bile tutmamıştım amk.
    -ben mi saçmalıyorum. dedi
    -doğru söylüyorsun ben saçmalıyorum. dedim
    -git az ilerde saçmala o zaman. dedi
    -bırak da hatamı telefi edeyim aysel. dedim
    -ömer git başımdan. dedi
    -eyvallah. diyerek bir anlık sinirle arkamı döndüm ve arabaya doğru yürüdüm.
    ama gitmeye hiç niyetim yoktu.
    geri döndüm.
    hiç konuşmadan aysel'in kolundan tuttum ve arabaya sürüdüm.
    kapıyı açıp arabaya bindirdim.
    -ya bıraksana olum. diyordu.
    cevap vermedim.
    sağ ön koltuğa bindirdim aysel'i.
    gelmemek için inat ediyordu ama o da benim gibi istemem yan cebime koycuydu.
    sonuçta onu koltuğa oturtup şoför koltuğuna binmek için arabanın etrafından dolandığımda gayet de tekrar inebilirdi arabadan.
    ama inmemişti.
    arabanın içinde suratı 40 karış beni bekliyordu.
    hızlı hareketlerle bindim arabaya.
    duyduğum ilk kelime "hayvan" oldu.
    ne derse desin "gibtir git" kelimesinden daha ağır olmadığı için hiç birine cevap vermeyecektim.
    ana bacı karıştırmasın yeterdi.
    sürdüm arabayı.
    ama mahalleye değil başka yere gidiyorduk.
    aysel farketmiş olacak ki
    -nereye. diye sordu.
    cevap vermedim.
    -sana sorduk ulan. dedi
    -gidince görürsün. dedim
    ···
  8. 2158.
    +10
    ilk şuku bu sefer benden kavunpeynir görevini başarıyla yerine getirdim bin değerimi bil kimseye kaptırmadım
    ···
    1. 1.
      +1
      Afiyet olsun panpa ^^
      ···
  9. 2159.
    -1
    6. şuku kıskanın amk
    ···
  10. 2160.
    +47
    *
    gültepeye gelmiştik.
    deniz manzaralı restorantın önünde durdum.
    (2 gün önce resmini attığım yere. Bu arada hatırlamayan binler için burası aynı zamanda babam ve selim almanya'ya gitmeden önce 3'ümüzün beraber oturduğu yerdi)
    arabadan indik.
    bu sefer nazlanmamıştı.
    güneş vardı ama ısıtmıyordu,
    hava gayet soğuktu ama bu eşsiz manzaraya değerdi üşümek uğruna dışarda oturmak.
    biz de öyle yaptık.
    en köşedeki masaya oturduk.
    aysel 1 bira söyledi,
    ben normalde içmeyecektim ama o içince eşlik edeyim dedim.
    ben de 1 bira söyledim.
    biralardan önce şirketten çerez ve ortaya bi kültablası geldi.
    aysel'i gültepe'ye getirmemin tek sebebi ondan özür dilemek değildi.
    onunla eylül meselesini de konuşmak istiyordum.
    ben mal mal uzaklara dalmıştım, o sigarasını yakarken.
    biralar gelsin de öyle girerim mezuya diye düşünüyordum ama aysel'in o kadar sabrı yoktu.
    -niye getirdin beni buraya. dedi
    -konuşmak için. dedim
    -dökül bakalım o zaman, ne bekliyorsun. dedi
    bi süre cesaretimi topladıktan sonra söylemesi boyundan büyük o iki kelimeyi söyledim.
    -özür dilerim. dedim
    -tamam kabul ettim, hadi kalkalım. dedi yerinden doğrularak giblemez bir şekilde.
    bu sefer ben sinirlenmiştim gerçekten.
    ters ters baktım aysel'e.
    -oturur musun. dedim.
    allah'tan ısrar etmedi, oturdu yerine.
    -bu kadar mı yani. dedim
    -ne dememi bekliyorsun ömer, istediğini yapıyorum işte, hem özrünü kabul ediyorum hem de hayatınızdan gibtir olup gidiyorum işte. dedi
    bunu yüzüme vurması benim bile ağrıma gitmişti,
    kim bilir bunu ona dediğimde o neler hissetmişti.
    empati bile kuramadım züt korkusundan.
    -bi şey beklemiyorum aysel, gerçteken çok pişman oldum, ben sandım ki... dedim
    -ne sandın. dedi
    -o elbiseleri ablamı heveslendirmek için aldın sandım, ablamın kararını sen etkiledin sandım. dedim
    -zaten öyle. dedi
    önce bi şaşırsam da yalan söylediği halinden ve tavrından belliydi.
    cümlenin devamı da düşündüklerimi onaylar nitelikteydi.
    -ablan bu doğumu gerçekleştirmeyi hiç istemiyordu, ben gittim elbiseler aldım ve o da bebeği doğurmaya karar verdi. dedi
    bu sefer de dalga geçiyordu benle.
    -aysel lütfen uzatmayalım. dedim
    derken biralar gelmişti.
    daha garson gitmemişti ki kocaman bir yudum aldı Aysel.
    -yavaş ol. dedim
    -senin hayatını ilgilendiren bi şey yok. dedi
    her ne kadar haklı bile olsa biraz daha uzatırsa haksız duruma düşecekti.
    bu kadar da laf çarpılmazdı ki amk.
    "haspinallah" çektim duyabileceği bi şekilde.
    bi süre sessiz kaldıktan sonra
    Tümünü Göster
    ···
  11. 2161.
    +4
    ilk şuku bende bu sefer kusura bakmayın panpalar
    ···
  12. 2162.
    +5
    ben de sıkı takipçinim reyis. burdan tüm ekibe selam olsun dün çok yolunu gözledik *
    ···
  13. 2163.
    +45
    *
    -ablam seni merak ediyor. dedim
    büyük ihtimal yeni bir laf sokmak için tam konuşacaktı ki.
    -eski aysel'i özledim ben. dedim
    söylediğim şey hoşuna gitmiş olacak ki o gerginliğe rağmen tebessüm etti.
    daha sonra ortadaki kocaman yanlışın farkına vardım.
    aysel ne olursa olsun bana yanlayan bi kızdı,
    onu getirdiğim yer romantik bi yerdi,
    ve başbaşa içki içiyorduk.
    o an tehlikeli sularda yüzdüğümü farkettim.
    o gülüşünden sonra aysel'in bana bakışlarını gördüm.
    rahatsız olmuştum.
    ama özür dilemek için getirdiğim bir insanı tersleyecek halim yoktu ya amk.
    o kadar da öküz değildim.
    uzun uzun bana bakıyordu aysel.
    ben bakışlarımı kaçırıyordum.
    uzaklara bakıyordum ama hala bana baktığını biliyordum.
    yüzünde bir tebessüm vardı hala.
    bu beni affettiğini gösteriyordu,
    buna sevinmiştim ama fazlası beni huzursuz etmişti.
    1. biralar bitmiş 2. biraları söylemiştik.
    biralar gelmişti.
    bir yudum aldıktan sonra cesaretimi toplayıp girdim lafa.
    -aysel. dedim
    -efendim. dedi
    -ben senle bi şey konuşmak istiyorum. dedim kıvranarak.
    -dinliyorum. dedi
    sesi gayet normal hatta az biraz da neşeli geliyordu.
    "birazdan neşeni kaçırıcam ama beni affet aysel" dedim içimden.
    tam, "ben eylül'ü çok seviyorum ve bana olan ilgin beni rahatsız ediyor" diyecektim ki
    aysel'in çalan telefonu lafı ağzıma tıkamıştı.
    -efendim.
    -evet benim.
    -evet işletme mezunuyum.
    -hayır cumartesileri bi engelim yok.
    -hayır ilk işim değil, iş tecrübem var tabi ki.
    -evet
    -kaç gibi.
    -peki görüşmek üzere. dedi
    bi iş görüşmesi yaptığı belliydi.
    ama dayanamayıp sordum.
    -kimdi o. dedim
    -boşver. dedi
    -aysel çatlatma adamı. dedim
    -ne o kıskandın mı. dedi
    -hayır merak ettim. dedim
    -neyi merak ettin. dedi
    -bugün yeni ve güzel bir işe başlamışken neden yeni bir iş aradığını. dedim
    sustu.
    -kapatalım mı bu konuyu, lütfen, keyfim yeni yerine geldi kaçırmayalım. dedi
    ama bu sefer kendini naza çekmiyor gerçekten anlatmak istemiyordu.
    -işi mi beğenmedin. dedim uzatarak.
    -karı gibisin yemin ediyorum. dedi haklıydı ama benim öğrenmek istediğim şey başkaydı.
    ···
  14. 2164.
    +10
    Panpam ben hikayene dün rastladım bi blogda adam yarıda kesmişti falan sözlükte buldum ne zamandır kesmiyodu hikayeler çok iyi gidiyosun helal olsun takipteyiz bil istedim

    kavunpeynir reyizede selamlar panpam başlığın hissedarı haline gelmiş ahahah
    ···
    1. 1.
      +3
      Hepimiz birazcık hissedarız başlıkta panpacık:) selamlar bizden
      ···
  15. 2165.
    +42
    *
    -evet karı gibiyim, anlatır mısın lütfen. dedim
    -karı gibiysen sır da tutamazsın şimdi sen, gider ablana yetiştirirsin, o yüzden anlatamam. dedi
    -neyi ablama yetiştiririm. dedim
    -beni işe almadıklarını. dedi
    -neden almadılar. dedim
    -başkasını bulmuşlar. dedi
    -vay yavşaklar, cuma günü için sözleşmemiş miydiniz siz. dedim
    -çarşamba gidecektim. dedi dudağını büzerek.
    -bana yalan söyledin o zaman. dedim
    -biraz. dedi
    sırf ablamın yanında kalabilmek için daha başlamadığı işinden olmuştu aysel.
    "vay amk" dedim içimden.
    "hayatımızdan gibtir git" dediğim kız ablamı yalnız bırakmamak için işinden vazgeçmişti.
    aysel 2. defa utandırmıştı beni.
    yemin ediyorum kızarmıştım beyler.
    -ablana söylersen mahvederim seni. dedi
    -peki. dedim üzgün üzgün.
    -afferin. dedi
    bi süre sessiz kaldık.
    -eeee sen ne diyecektin. diye sordu aysel.
    bu son olaydan sonra "bırak peşimi aysel" de denmezdi ki amk.
    dense bile açık konuşuyorum o züt yoktu bende beyler.
    -önemsiz bi şeydi. dedim
    -pek sanmıyorum ama hadi bakalım öyle olsun. dedi
    belki de söyleyeceğim şeyi tahmin etmişti, kim bilir.
    2. biralarımız da bitmişti.
    aysel'in de onayıyla kalktık masadan.
    her ne kadar hesabı ödemek için mücadele verse de verdirtmedim tabiki de.
    arabaya bindik.
    aysel'in gönlünü alma görevi başarıyla tamamlanmıştı.
    bölümü geçmem için gereken son görev eylül'e yakalanmamaktı.
    arka ara sokaklardan gidiyordum aysel'in evine.
    -amma da korkaksın be olum. dedi
    niyetimi anlamıştı.
    -burdan daha yakın. dediysem de o da bizim mahallenin kızıydı amk.
    yalan söylediğimi anlayarak güldü.
    ben de anladığını anladığımı belli edercesine güldüm istemsizce.
    aysel'in evine gelmiştik.
    -teşekkür ederim. dedi
    -ne için. dedim
    cevap vermedi. bi süre gözlerimin içine baktı. kitlendim kaldım. kaçıramadım gözlerimi. güldü.
    ve indi arabadan.
    kendimi eylül'ü aldatmış gibi hissetmiştim amk.
    harbiden de kötü olmuştum bir an.
    aysel eve girdikten sonra toparladım kendimi.
    cebimden telefonu çıkartıp eylül'ü arayacaktım ki sonra bu sabah yaşadığımız emre muhabbeti geldi aklıma.
    mecburen geri koydum telefonu cebime.
    2 tane içmiş de olsam hafif çakır olmuştum.
    bu şekilde işe çıkamazdım.
    eylül'ün yanına gitsem "nerde içtin, kimle içtin" bi ton soru, bu sefer yalan söylemek zorunda kalacaktım.
    sürdüm arabayı cemil oto'ya.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 2166.
    +4
    bu son part yazmadi vay amk
    ···
  17. 2167.
    +3
    Dün gece yoktun abi bu gece 3 4 part daha alalım senden
    ···
    1. 1.
      +4
      12.30 da ise gidiyo normalde
      ···
    2. 2.
      +4
      Adamıda kendim gibi aylak sandım. Cehaletime verin. Sen yazmasanda canın sağolsun abi yarın gece yazarsın
      ···
  18. 2168.
    +2
    Okuyoruz ne guzel yaz yeter ki
    ···
  19. 2169.
    +47
    *
    yolda 1-2 müşteri el etse de durmadım.
    cemil oto'ya gelmiştim.
    dükkanın önüne park ettim arabayı.
    2 araba vardı içerde.
    biriyle cemil usta ilgileniyordu, diğeriyle de emrah.
    içeriye girerken gamze'nin de orda olduğunu farkettim.
    ayakta durmuş onları izliyordu.
    beni görünce elimle "sus" işareti yaptım.
    daha sonra beni gören cemil usta tam "hoşgeldin" diyecekti ki ona da aynı işareti yaptım.
    emrah'ın motoruna baktığı arabanın açık olan camından elimi uzatıp kornaya bastım.
    küüttt diye bi ses geldi.
    kafasını kaputa vurmuştu.
    azcık gülelim diye yapmıştım ama kafasını vuracağını bilseydim yeminle yapmazdım.
    direk yanına fırladım "bi şey oldu mu" diye.
    tek olsak beni giberdi ama gamze'nin güldüğü görünce o da güldü.
    cemil usta da gülüyordu.
    emrah'ın gülmesiyle ben de rahatlayıp güldüm doyasıya.
    ama emrah'a dikkatli bakınca yapmacıktan güldüğünü farkettim,
    "sen dur bak ben seni nasıl gibicem" diyen bakışlarını gördüm.
    birden ciddileştim. cemil usta geldi yanımıza.
    önce emrah'ın kafasını vurduğu yeri okşadı "bi şey yok dercesine"
    sonda da
    -hoşgeldin evlat. dedi bana
    -hoşbulduk usta. dedim
    sonra da gamze'ye dönerek
    -seni de çırak mı yapacak bunlar napacak. dedim hem gülerek "hayırdır senin ne işin var burda" dermişcesine.
    cemil usta atladı araya.
    -sıkılıyormuş evde küçük hanım. dedi
    -belki de babasıyla özlem gidermeye çalışıyordur. dedim
    cemil usta bile utanmıştı bu lafıma, gamze de gülerek "doğru söylüyor" dermişcesine kafasını eğdi.
    doğru söylüyordum tabi amk.
    kız yıllar sonra babasını bulmuş, oturup akşama kadar evde mi bekleyecekti.
    cemil usta yalandan öksürerek kendi çapında lafı değiştirdi.
    -hadi emrah hadi, akşama teslim edicez ikisini de. dedi
    -tamam usta. dedi emrah ama işene dönmeden gamze'nin kulağına eğilip bi şeyler söyledi.
    gamze gülmüştü.
    "ohh hayırlı işler" dedim içimden.
    cemil usta bi arabaya, emrah diğer arabaya gitti yine.
    ben de gamze'ye elimle gel diyerek dışardaki taburelere oturttum.
    utanmasın diye de "ne sordu emrah" diye sormadım.
    aradan bi 5 dk geçmişti ki
    -bişeyler içer misin. dedi
    -valla ne yalan söyliyim iyi olur. dedim
    ben içeri girip çay getirmesini beklerken gamze ayağa kalktı ve diyafona doğru yürüdü.
    düğmeye basarak.
    -usta bize bi çay bi oralet. dedi
    "vay amk" dedim içimden.
    emrah yapacağını yapmıştı, direk golünü atmıştı.
    kafamı geriye çevirdiğimde emrah'ı gülerken gördüm.
    gamze de gülüyordu.
    onları öyle görünce ben de güldüm istemsizce amk.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +4 -1
      ilk şuku :D gece geç kaldım iyi geceler. kimseden ses yok mk nerde bu millet
      ···
    2. 2.
      +7
      iyi geceler panpalar son parttı galiba
      ···
      1. 1.
        +6
        sus şom agizli
        ···
      2. 2.
        +10
        merak ettirecek bişey yok daha ,bitirmez bence
        ···
      3. 3.
        +8
        adam çözmüş işi beyler
        ···
      4. diğerleri 1
    3. 3.
      +11
      gamzenin bi çay bi oraletine verdim şukuyu :D
      ···
    4. 4.
      +4
      O kadar hüzünden sonra bu part yüzümü güldürdü. Allahta seni güldürsün be boncuk.
      ···
    5. 5.
      +5
      Yahu reis Emrah'ın kafayı vurmasına gülerken kafayı yatağa vurdum işe bak amk
      ···
    6. diğerleri 3
  20. 2170.
    +48
    *
    aradan 5 dk geçmişti ki çayla oralet geldi.
    yılların eskitemediği kötü şakaya şimdi bi de yeni ortak çıkmıştı.
    "inşallah gamze de takunu çıkartmaz" dedim içimden.
    masa olarak kullandığımız 3. taburenin üzerindeki oralete hiç dokunmadım.
    gamze de mevzuyu bildiği için hiç sormadı zaten.
    keyifle içiyordu çayını.
    bi 5 dk sonra tekrar kafamı çevirip emrah'a baktım, ikide bir alnını siliyordu. terlemişti.
    ama sıcakladığı için, ağır bi iş yaptığı için değil, elindeki işi bitiremeyeceği için stres yapmıştı.
    mevzuyu anlayarak kalktım yerimden.
    önce ceketimi astım içeriye, sonra da emrah'ın yanına geldim.
    hiç bi şey sormadan soktum kafamı kaputun altına.
    -hortumu da değiştirdim, petek de sağlam, nerden kaçırıyor bu dıbınakoduğum suyunu ya. dedi sessiz bir şekilde.
    fenerle radyatörün oralara bakıyordu.
    kolumu çemreyip soktum elimi akünün yanından.
    elimin ulaşabildiği her yeri yoklayarak gidiyordum.
    çok zor yerlere sokmuştum elimi.
    hareket alanım çok kısıtlıydı ama sonunda bulmuştum.
    -devirdaim pompasının kelepçesini değiştir abi. dedim artis artis elimi soktuğum yerden çıkartmaya çalışırken.
    -harbi mi lan. dedi
    göz kırparak cevap verdim.
    arabanın bundan sonra 15 dk'lık işi kalmıştı.
    elimi yıkayarak geri döndüm gamze'nin yanına.bi 20 dk sonra rahatlayarak gelmişti yanımıza emrah.
    -yardım lazım mı usta. diye seslendi cemil usta'ya.
    -yok, bitti bu da. dedi cemil usta.
    havadan sudan laflıyorduk ben, gamze ve emrah.
    cemil usta'yı bi ara bize bakıp gülerken gördüm ama gördüğümü çaktırmadım utanmasın diye.
    -çay içer misiniz. diyerek ayağa kalktı gamze.
    -ÇAY içeriz. dedim çayı vurgulayarak.
    ikisi de güldü.
    emrah'la yalnız kalınca
    -abi benim bu numarayı değiştirmem lazım. dedim direk.
    -niye lan, noldu. dedi
    -ya abi sorma şimdi, uzun hikaye, hatta bu numarayı da kırıp atmamız lazım, bi daha kullanılmaması lazım. dedim
    -ya amk kontörlü zaten, kontör yüklemeyiz olur biter de, sen ne olduğunu söyle. dedi.
    gamze'nin birazdan yanımıza geleceği ve rahat konuşamayacağım bilinciyle.
    -öyle işte abi. dedim
    -azcık kullan değiştiririz. dedi
    -o ne demek abi amk ya. dedim
    -eylül aradı mı seni. dedi
    -yoo niye arasın, hem nasıl arasın ki amk. dedim
    -tamam o zaman azıcık bekle değiştiririz. dedi
    -ya abi ne diyorsun açık açık söyle amk çatlatma adamı. dedim
    -hay amk illa bozdurcan süprizi. dedi
    -ne süprizi. dedim
    -eylül seni sormak için beni aradı bugün, ben de senin numaranı verdim, sesi falan bi garipleşti anlamadım, noldu diye sordum "ömer'e süpriz yapıcam, senden numarasını aldığımı söyleme nolur olur mu" dedi, ben de "olur" dedim, aramadı mı daha. dedi.
    beynimden vurulmuşa dönmüştüm. öyle mal gibi kalakaldım...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1 -3
      gene ilk şuku :D
      ···