/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 601.
    +1
    saat 23 de elim gibi yanlış oldu elim sigara paketimde bekliyorum
    ···
  2. 602.
    +1
    Hadi panpa 3-5 dakikanın hesabını yapma
    ···
  3. 603.
    +1
    Hade amk 8 dk erken başlasan nolur
    ···
  4. 604.
    +1
    biz geldik boncuk, sigaralar hazır
    ···
  5. 605.
    +19
    geldim beyler 5 dk ya atıyorum ilk partı.
    ···
    1. 1.
      +5 -15
      1 dakika geçti çugu
      ···
  6. 606.
    +6
    ulan dotaya girmiyorum seni bekliyorum panpa 7 dk oldu amk
    ···
  7. 607.
    +2
    hadi lan
    ···
  8. 608.
    +56 -1
    *
    Eylül resmen yanımdan fırlayarak kalktı.
    çok korktuğu belli oluyordu.
    bu huur çocuğunun bu kızı bu kadar korkutmaya ne hakkı vardı amk.
    heyecanla çantasını açtı,
    telefonu çıkarttı.
    ekrana bakıyordu.
    bu sefer "emre arıyor" yazmıyordu.
    ben sormamıştım ki
    -yabancı numara. dedi, korkusu biraz azalmış ama tam geçmemişti.
    eylül'le bi kaç level ilerde olsaydık "ver ben açayım" derdim ama o an saygısızlık olur diye düşündüm.
    telefonu açıp kulağına zütürdü.
    Emrah'ın bana kadar gelen sesi Eylül'den önce beni rahatlatmıştı.
    kısa süreli bi rahatlama hissetsem de sonra "bu saatte hayırdır inş?" diye geçirdim içimden.
    -geleli çok oldu, burda merak etme. dedi.
    emrah bi şeyler söyledikten sonra.
    -ufff ben onu tamamen unutmuşum ya, kusura bakma. dedi
    emrah da bi şeyler söyledikten sonra telefon kapandı.
    -ne oldu, ne diyor bu saatte, hayırdır? dedim.
    -ya ben emrah'ı gönderirken bi söz vermiştim ama verdiğim sözü tutmayı unuttum. dedi.
    -ne sözü. dedim
    -ömer geldiğinde beni ara mutlaka demişti, ama sen öyle ağzın burnun kanlar içinde gelince, uff ne biliyim işte, kafa mı kaldı bende. dedi
    -sinirli miydi. dedim.
    -sana küfür edecek kadar. dedi.
    -o bana hep eder, sana bi şey demedi ya. dedim
    -yok demedi de sinirliydi işte. dedi.
    emrah beni merak edip benim telim olmadığı için Eylül'ü aramıştı, tamam eyvallah ama neden aramak için bu saati bulmuştu. bu sorunun cevabını daha sonra Emrah'tan öğrenecektim.
    bu muhabbeti kapadıktan sonra
    -telefon çalmadan hemen önce sen bana bi şey diyordun. dedim içimden emrah'a söverek.
    -boşver. dedi
    -lütfen. dedim.
    -unuttum ki. dedi şebek şebek gülerek.
    yalan söylediği belliydi ama sıkılmasın diye ısrar etmedim.
    ilerleyen saatlerde emre mevzusu yüzünden sırası gelmeyen kavga muhabbetine geldi sıra.
    bi kaç defa sordu kavgayı, ben her seferinde geçiştirmeye çalışsam da en son
    kardeşimi falan hiç karıştırmadan "bilardo salonunda bi yanlış anlaşılma oldu, ben düzelticem, merak etme sen." diyerek kapattım mevzuyu.
    bi süre daha öylece konuşmadan kaldık ikimiz de,
    hayatımın en uzun 2. gecesiydi beyler.
    herşeye rağmen çok güzel bir geceydi.
    kolumu kaldıracak halim yoktu ama mutluydum.
    nasıl olsa ben çabuk atlatırım dedim.
    ablam da hastaneden hayırlısıyla bi çıksa diye düşündüm.
    ···
    1. 1.
      +20
      ilk şukunu ben verdim pusuda bekliyordum pampa değerimi bil
      ···
    2. 2.
      +6
      hayatının en uzun 1. gecesi neydi amk
      ···
      1. 1.
        +22
        4 nisan 2015 - Cumartesi gecesi.. hikayenin son gecesi..
        ···
    3. 3.
      +19 -1
      YA gibTiR GiT Bi TELEFON AL AMINA KOYiM
      ···
      1. 1.
        +6
        onun da zamanı var panpa
        ···
      2. 2.
        +1 -1
        aq kafam karıştı bmwsi olan alimiydi emre bara geldimi sabah el sallayarak uğurldığı kimdi eylülün noluyo bana aq:D
        ···
      3. diğerleri 0
    4. 4.
      0
      Panpa sen sağlam aşık olmuşsun "şebek şebek gülerek" dikkatimi çekti
      ···
    5. diğerleri 2
  9. 609.
    +2
    okumadan şukuluyorum artık amk
    ···
    1. 1.
      -1
      Aynen amk
      ···
  10. 610.
    +18
    koca bi part yazdım net gitmiş sayfa boşa düştü amk, tekrar yazıyorum
    ···
  11. 611.
    +1
    Ya hadi la hadi la işe gidiyorum seni bekliyorum işten geliyorum seni bekliyorum la
    ···
  12. 612.
    +66
    *
    bizden ses seda çıkmayınca sabaha doğru bir hemşire girdi odaya.
    -iyi misiniz? diye sordu.
    -iyiyim. dedim
    -baş dönmesi, zonklama, mide bulantısı, bunlardan herhangi birisi var mı.? dedi.
    -yok. dedim.
    -sabah doktor bey sizi tekrar muayne edicek, ondan sonra dilerseniz evinizde istirahat edebilirsiniz, kalmak istersenizde sizi yatan hasta bölümüne almak zorundayım. dedi
    yani kibarca "burası acil lan gibtirin gidin artık" demişti.
    kalmaya hiç niyetim yoktu.
    bir an önce toparlanmalıydım.
    öyle böyle derken saati sabah 7:30 etmiştik beyler.
    eylül bir süre kayboldu odadan.
    "ya ablama bakmaya ya da tuvalete" diye düşündüm.
    o yokken doktor geldi.
    hemşirenin sorduğu sorulara benzer bi kaç soru sordu, oramı buramı elle yokladıktan sonra
    -ezilmeler var, merhem yazayım. dedi
    -yok, gerek yok doktor bey. dedim merhemle falan uğraşmayacağımı bilerek.
    doktor gittikten yaklaşık 15 dk sonra Eylül elinde simit ve poğaçalarla gelince nasıl mutlu olmuştum anlatamam lan beyler.
    poşetin içindeki krem peynirleri görünce de mutluluğum taçlanmıştı adeta.
    bana elleriyle hazırladığı ilk kahvaltı olmasa da yatağıma getirdiği ilk kahvaltıydı beyler.
    "inşallah son da olmaz" diye geçirdim o an içimden.
    hem sakarlığımdan hem de salaklığımdan yatağın her yerine susam dökmüştüm yerken.
    Eylül susamları tek tek temizledi.
    hiç kızmamıştı da üstelik.
    ben yattığım yerden doğrulmaya çalıştım.
    -ne yapıyorsun, yat lütden. diye atladıysa da yerinden.
    -yardım et de kalkayım artık. dedim.
    inatlaşmadı.
    kolumdan tuttu, yardım etti.
    -ablam iyi di mi. diye sordum çıktığında ablama da baktığını bilerek.
    yanılmamıştım ki,
    -enişteden daha iyi dedi. gülerek.
    -ben nasıl gidicem şimdi bu halde ablamın yanına. dedim.
    -bakıcaz bi çaresine, sen bunları düşünme şimdi. dedi
    esnemeleri sıklaşmıştı. o değil, o esnedikçe benim de esneyesim geliyordu.
    uykusu geldiği her halinden belliydi.
    o da geceden beri uykusuzdu sonuçta.
    eylül kimliğimi alıp kayıt falan işlerini halletmeye gitti.
    çok geçmeden geri geldi.
    kayıt işlerini halletmişti.
    -hadi ben seni evine bırakayım. dedim.
    -eee sonra? dedi.
    -hastaneye gelicem kızım, sonrası ne. dedim
    -saçmalama. dedi
    -asıl sen saçmalama ablam burda benim. dedim
    -enişten de burda ama. dedi
    eylül'le dikleşmekten vazgeçip
    -telefonunu kullanabilir miyim 1 sn. dedim
    -tabi. dedi, direk verdi.
    ezbere bildiğim eniştemin numarasını tuşladım.
    2 defa çalmıştı ki açtı.
    -enişte ablama çaktırma, ben ömer dedim.
    -evet? dedi.
    -enişte bizim arkadaşlar kavga etti de, onları ayırayım derken bi iki biz de nasiplendik, bu halde ablamın yanına gelmiyim, üzülür şimdi, idare edebilecek misin sen, birilerini yolliyim mi yanına. dedim
    -gelme gelme, sakın gelme. dedi sadece ablamı düşünerek.
    -bayılmadan durabilecek misin ablam çıkana kadar? dedim. gülerek
    -bu akşam çıkıcaz zaten, merak etme. dedi ciddi bir şekilde.
    -telefonuna bak, ben saat başı arıcam. dedim.
    -tamam bakarım. dedi.
    telefonu kapattıktan sonra ablamın akşam çıkacağını eylül'e de söylemiştim.
    sevindi.
    ve eylül'ün istediği olmuştu.
    eve gidiyorduk.
    Tümünü Göster
    ···
  13. 613.
    +3
    Panpa. gozunu seveyim 3 parttan fazla gir bu gece ya gece uzun daha
    ···
  14. 614.
    +1
    Bekliyz reis...
    ···
  15. 615.
    +109
    *
    Hastaneden çıkmış arabaya doğru yürüyorduk.
    tam arabanın yanına yaklaşmıştık ki, bi şey ister gibi elini açtı ve uzattı.
    -bozuk yok, bayramda gel. diye küçük bi espri yaptım.
    -çok komik. dedi, eli hala havadaydı ve
    -anahtarlar. dedi
    -kızım otomatik değil bu. dedim sinirlendirmek için.
    -otomatik olsaydı süremezdim zaten. dedi şeklini yapıp.
    -emin misin bak şahin bu. dedim ciddi bir şekilde.
    -ne o, korktun mu yoksa arabana bişey olur diye. dedi içindeki şimarık zengin kızı bir anlığına dışa vurarak.
    -bu senin bildiğin arabalardan değil, ekmek teknesi kızım bu.dedim
    bozulmuştu,
    pişman oldum o lafı söylediğime ama tutamadım işte kendimi.
    topa tekrar çabucak girerek.
    -al hadi al. diyerek fırlattım anahtarı.
    gülerek havada yakaladı.
    o, arabanın arkasından, ben de ön tarafından dolanarak yerleri değiştik.
    en son taksiciliğe başladığım ilk gün emrah bana trafik kurallarını anlatırken binmiştim bu sağ ön koltuğa.
    bi garip geldi.
    yadırgadım.
    arabayı çalıştırdı.
    benim bile debriyaj balatası bitik olduğu için bazen istop ettirdiğim arabayı o bırak istop ettirmeyi titretmeden tek seferde kaldırdı.
    mest olmuştum beyler.
    eylül'e o an yeniden aşık olmuştum resmen.
    tek eksiği izmit'e henüz yeni taşındığı için yol bilgisiydi.
    yolu da ben tarif etmiştim.
    mahalleye geldiğimizi anlayınca
    -evin nerde. diye sordu.
    -napıcaksın. dedim
    -bir taksici müşterisini asla yarı yolda bırakmaz, tam olarak ineceği yerde bırakır. dedi
    -aynı taksiciler taksimetreyi de açarlar ama. diyerek taksimetreyi gösterdim.
    bir gülme aldı ki Eylül'ü sormayın beyler.
    o güldükçe ben de güldüm.
    ben güldükçe o güldü,
    Eylül gecenin, bense yediğim dayağın stresini atıyorduk adeta.
    iyi gelmişti karşılıklı gülmek.
    hala arabanın içindeydik.
    -Ömer... dedi Eylül.
    -Efendim. dedim
    -Sağol. dedi
    benim ona teşekkür etmem gerekirken o bana teşekkür etmişti.
    -Ben ne yaptım ki asıl sen sağol. dedim
    -ne için. dedi
    -taksimetreyi açmadığın için. dedim.
    yine gülüyordu.
    -aptal. diyerek indi arabadan.
    öylece bakakaldım arkasından.
    şöför koltuğuna doğru eğilerek camı açtım.
    karşı kaldırıma geçmişti ki arkasından bağırdım.
    -Eylüllll.
    mahallede bağıra bağıra konuşmamak için cevap vermedi, eliyle "ne var" gibisinden bi işaret yaptı.
    arkasından koşup söyleyecektim ama dizlerime güvenemediğim için oturduğum yerden seslendim yine.
    -Akşam işin var mı. dedim hiç bir planım olmamasına rağmen onu bi daha görmek isteyerek.
    -Evet var. dedi.
    -Peki. dedim.
    tam arkasını dönmüş binanın kapısına yönelmişti ki geri dönerek
    -ama istersen sen de gelebilirsin, ablamı hastaneden çıkartmaya gidicem. dedi..
    o an dünyanın en mutlu boncuğu kimdi bilin bakalım beyler...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +202
      eylülün son lafına ben bile bi hoş oldum sigara kendiliğinden yandı amk
      ···
      1. 1.
        +36
        iste bu samimiyeti seviyorum panpa kap sukunu :D
        ···
      2. 2.
        +15
        323 gün sonra şuku vermek için girdim panpa
        ···
    2. 2.
      +9
      ulan :D
      ···
    3. 3.
      +9
      ahahah lan varya
      ···
    4. 4.
      +10
      Ömer senin klavyeni gibiyim o nasıl bi son kısımdı lan, ablamı hastaneden çıkartmaya haa, waaaoow dedim tüylerim diken diken oldu amnk. Yeraltı baykuşu yeminle bastım kahkahayı, gecenin bu saati açlıktan gurulduyom okumayı da bırakamıyom amk, senin entariye de benim sigara kendiliğinden yandı amnk :D
      ···
    5. diğerleri 2
  16. 616.
    +54 -1
    beyler dikkat ettiyseniz bu sefer merak edeceğiniz yerde de bırakmadım. şimdilik her şey güllük gülistanlık. müsadenizle ben kaçıyorum. 00:30 da işbaşı yapmam lazım. geç kalmıyım. selametle. iyi geceler hepinize..
    ···
    1. 1.
      +14
      Kolay gelsin reis
      ···
  17. 617.
    0
    Geç kalmışız neyse reserved
    ···
  18. 618.
    0
    Bozuk reyiz arayı soğutuyon bak amk
    ···
  19. 619.
    +2 -1
    Rizörvit
    ···
  20. 620.
    +8
    omer kardeş uzun zamandır sözlüge girmiyodum. Sırf hikayene yazmak için girdim panpa.. devam!
    ···