aq hepsini aynı yere yazsana. ayrı ayrı şuku basmak zor oluyo

Birçok şeyden nefret ediyorum
Hayata negatif bakan biri oldum sanırım.
En çokta zayıfları ezen insanlari sevmiyorum.
Yukselmek icin başkalarının sırtlarına basmayı secen huurcocuklarindan nefret ediyorum.
Birkac kiz için o sessiz dediğimiz adamı gömen piclerden tiksiniyorum.
Sırf popüler olduğu icin onu isteyenlerin suratlarina tükürmek istiyorum.
Egosu devasa bir camdan küre haline gelmiş, dunyada en önemli fikirlerin kendinden çıktığını düşünen, kendini mükemmel zanneden ve hatalarını kendi gozlerinin ve ruhunun karanlığına kilitlemiş insanlardan nefret ediyorum.
Neden bir insan yerinde saymak için yaşar?
Lanet olsun.
Aptal insanlar ve zekice bir düzenin altındayız.
Bunlardan kurtulmak için daha fazla zeki insana ihtiyacımız var.
Çok daha fazla.
Cok daha fazla uyanmış insana...
Çok fazla...

Hayatlarını ciks için yaşayan milyonlarca genç var.
Beyler, yaşam o bacaklarının arasındakini ona sahip olmayaninkine sokmakla harcanamayacak kadar kisa.
Eger o şeyi kullanacaksan, dunyaya zeki ve uyanmış bireyler getirmek için kullan.
O sen sabahtan aksama kadar uc beş ami kokan kizin gotunde gezip salak sözlerine deger veriyormus gibi davranip, saçma ve salakca espirilerine gül diye verilmedi. Bunu sende biliyorsun.
Uyan bay ceset.
Gelmemize çok az kaldı.
Yolun üçte birini çoktan aldık.
Ve ne yazık ki bu treni asla durduramayacagiz.

Doğal olmayan herşey çok ama çok yanlış.
Tüketim çılgınlığı, pgibolojik sorunlar, anksiyete bozuklukları, popülarite, para , escinsellik, ciks endüstrisi, cinsellik satan medya, sizi asosyal yapan oyunlar , (a)sosyal medya, gibik havuzlu bahçeli evler ; bize doğayı satıyorlar amina koyayim, balık tutmayan cocuklar, avlanamayan veletler, kaslarini almak zorunda bırakılan erkekler, güzellik yargısı, cinsiyet ayrımı, doğadan uzaklaşma, akıllı telefonlar, bilgisayarlar...
Saymakla bitmeyecek bu liste her gun hayatımızı gibmeye devam ediyor.
Lanet bir sistem var demiştim.
Malesef sistem damarlarimiza kadar işledi, onu ölmeden söküp atmak zorundayız.
Kolay değil, ama buna mecburuz.

Takipteyiz devam.

moruk yazmışsın ama ben bu muhebbetin nereye gideceğini kestiremiyorm amaçsızca baştan sona iki defa okudum önce bu adam beni tanıyan birisimi acaba dedim çünkü yaşadığım düşündüğüm ve gördüğüm şeyleri okudum sonra farkına vardımki bu bizim neslimizin geçirmiş olduğu bir buhran ve bunun acısını bir ömür boyu çekeceğiz. Kimse bize yol göstermedi ve biz kendi yolumuzu bulmakta çok ama çok acemiydik tanrının sevilmeyen çocuklarımıyız yoksa bir türlü mutlu olamayan şekilden şekle giren tanrının kendini dahi tanıyamayan çocuklarımıyız biz önce buna karar vermeliyiz. takipteyim bekleyip göreceğiz bu muhabbetin nereye gideceğini.

Bu muhabbetin veya konunun nereye gidecegi hakkinda sorular vesaire gelmekte, beyler açıkçası ben bir tcma veya o size birşeyler ogreten adamlardan değilim. Ben sizlere birşeyler vaad etmiyorum, burasi benim kalıcı bir akıl defterim. Dusuncelerimi icim doldukça aktarıyorum buralara. Tabi ki benim sözlerimi irdeleyip düşünen ve yaşama benim penceremden de bakanlar illa ki birşeyler kazanacaktır. O yüzden özetle şunu diyebilirimki ; ben size var olduğunuz kişiliği değiştirmeyi vaad edemem lakin yaşdıbınızı ve kisiliginizi sorgulamaniza belkide kisiliginizi bulmaniza yardımcı olabilirim.

"Hayat çok taktan lan " tarzı bir kliseyle giriş yapmak istemiyorum. Çünkü milyonlarca insan su an sevisiyor, gülüyor ve binlercesi su anda yasamlarinin en guzel anını yaşıyorlar. Tabi bu demek değil ki bizler elimizdeki bu gibik ( harbiden kimin umurunda lan) telefonların yeni modelini alamamış olmanın hüznünü yaşarken açlıktan ölen insanlar yok. Dünya nüfusunun yaridan fazlası malesef su an fakir, ac ve teröre mahkum bir hayat yaşıyor. Duyar sicmaya gelmedim buraya. Ama eger gibtirolup sokağa ciktiginizda size birileri yardımcı oluyorsa , terörden ölmuyorsaniz ve hayatınizda hic açlıktan bayilmadiysaniz sanirim sukredecek cok seyiniz var.

Bizler evrendeki küçük bir noktayiz, demek isterdim. Ama inanın bir nokta dahi olamayacak kadar küçük küçük küçük küçük küçük kucuguz. Ve baloncuk evren teorisinin var olduğu bir sistemde yasiyorsak sanirim kucuklugumuzu ifade dahi edemeyiz. Ama şöyle bir durum var ki dünyadaki yasama baktigimizda tek hücreliler ve atomlara kadar giden mucizevi bir küçülen tasarım söz konusu. Bana bu mukemmel kaide bir patlamanın eseri olamayacak kadar şahane geliyor.
Sonsuz bir evrende, varlığımız ve yoklugumuzun en ufak bir değeri dahi yok. Ve başka gezegenlerde yaşam olup olmadığını merak ediyoruz, sanki bu dünyada kardeşçe yaşamayı becerebilmisiz gibi.

Bunları size anlatiyorum;
Çünkü ego denen gibik küremiz hala sirtimizda. Hani derler ya küçük dağları ben yarattım diye, böylesi bir evrende istersen butun güneş sistemini sen yarat, bir değeri var mı?
En ufak bir önemden dahi bahsedilemeyecek kadar değersiz yaratıkların birbirlerine karşı savaşı çok mantıksız değil mi?
Ego, para, güç...
Sahip oldugunuzda modern dünyada gibik 'toplum' tarafından saygı gördüğünüz basit etmenler..
Bir kızı gibmek,
Bir ülkeyi yönetmek,
Bir sigara içmek,
Sabahlara kadar ortamlarda takılmak,
Mükemmel bir ev almak,
Parise gitmek,
Ferrariye binmek...
Bunlar cidden sizin için önemli mi beyler?
Eger yaşam sizin icin boyle değerler olduğu zaman keyif vericiyse hemen bu yazıyı kapatmanızı rica ediyorum. gibtirin gidin.

ulan hayatın amacı ne o zaman onu açıkla cidden böyle düşünüyosun gibtir git geber daha iyi

Hayatta gibik şeylere tapan insanlar var, uzulmuyorum, acimiyorum. Doğal seleksiyon...
Olmak zorunda, aptallar sisteme tabii olacaklar. Yasanmak zorunda olanlari yasamak zorunda olanlar yasayacak. Bizler uyananlariz.

Uyaniyoruz beyler uyaniyoruz...
Yaşam bu değil.
Yaşamın büyük bir virajı var,
Önümüzde ufak bir tepe var ve manzara hemen ardında..
Bizse tepenin karanlık yuzundeyiz, viraji donmemiz gerekiyor fakat yolu bilmiyoruz lanet olsun ki,
Beyler , viraji döneceğiz.
Kendini bulmak, nirvanaya ulaşmak yada ermek adına ne derseniz deyin,
Çünkü yaşam bu taktan beton şehrin çok uzağında, ağaçların ve denizin kenarında biryerlerde.

Yalnızlık, işin özü burada.
Hayır o değil, kardeşim ondan bahsetmiyorum...
Kalabalık içerisinde yalnızlıktan bahsedemeyiz.
Yalnızlık paylaşılamaz, paylaşılsa yalnızlık olmaz.
Yalnızlık o sahte sosyal yasam sunan bilgisayarların ardindaki uyuşmuş beyinlerin yaşamı değil.
Yalnızlık bambaşka.
Doğa ve siz.
Deniz güneş mehtap ağaçlar gündüz gezinen sincaplar gece korkutucu kurt ve ayılar yanında domuzlar.
Yalnızlık tek başına hayatta kalmak.
Yalnızlık Robinson cruise olmak.
Yalnızlık Alexander supertramp olmak.
Yalnızlık kanatlarını güçlenmesiyle o yapay yuvadan uçan özgür bir kartal olmak.

Bulutlara yürüyoruz beyler,
Ay'a pedal ceviriyoruz.
Ucurtmalarimizla yildizlari yakaliyoruz.
Avuclarimizda toprak,
Güneşe yuruyoruz,
Ruhumuzu ufluyoruz her nefeste,
Ağaçları cekiyoruz cigerlerimize,
Cizgi filmlerimizi izliyoruz her gece,
Heyecanlı, temiz ve mutlu...
Güneşi doguruyoruz her gece,
Alacakaranligin sessizliğiyle uyaniyoruz,
Kosuyoruz her sabah,
Herkes uyurken,
Aya, güneşe ve ciceklere...
Uyaniyoruz her gece,
Yatagimizda ve özgür zihinlerimizde...

panpa takipteyim artık yavaş yavaş hayatta mutlu olabilmenin tavsiyelerini vermeye başlarsın diye düşünüyorum ama inan bana bu çiçeklerle bulutlarla uçurtmalarla olacak işler değil manevi hissiyat çok önemli ama insanlar somut şeyler istiyor

bu arada bu herifi okurken altan bu şarkıyı dinleyebilirsiniz

https://www.youtube.com/watch?v=jgqqefUeQ_8

Lanet değerler konusuna daha önce değinmiştim,
Sanirim yeterli bir altyapı oluşturduk. Değerlerin ne kadar değersiz olduğunu görmek, yaşamak isteyenler varmış.
Beyler yarın gidin ve 5tane görgüsüzlük yapın.
Sizin egonuzu kıracak, insanların gözünden duseceginizi dusundurecek herhangi birşey.
Gidip kızların suratına osurun demiyorum tabi, bunu böyle anlayacak andavallar yazıyı buraya kadar okumussa osurabilirler; takdire şayan bir başarı.
Yani "ojelerim nasıl olmuş" sorusuna o tak gibi ellere bakıp aa güzel olmuş demek yerine komple siyah ojeyle kaplansan belki hoş olabilirsin (gülücük) +( ezici bakış) + ( ve dassak gecildigini hissettiren herşey)
Bu şekilde karsinizdaki kahpeye gibik ojelerinin cikolata kabının dolgumuza degdiginde disimizi sizlatmasindan daha önemsiz olduğunu hissettirebilirsiniz.
Not : Kiz guzelse aa cok tatlı diyebilecek karakter yoksunu amsalaklar, hayat gibinizi tatmin etmekten ibaret değil huurcocuklari bu yazıdan gibtirolup gidin sizlik birşey anlatmiyorum.

Kendiniz olun!

Kendinizi bulun!