/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +154 -35
    Sevgili panpalarım. günlük bana ait değildir. parçalar halinde yazılmış. tam olarak kaç parça var bilmiyorum ama 4 ünü alabildim henüz. 4 parça bile yeterli hazzı veriyor. devdıbını ele geçirdikçe yazacağım

    Genç bir türk kızının elinden yazılmış olan günlükten, eğitimi için gittiği amerika'daki anılarını sizinle paylaşacağım rez. alın yazı uzun, alet uzun, kız azgın. En önemlisi zenci var işin içinde

    • ** UYARI: Lütfen ilk entry i şukulamayı unutmayın

    Hazırsak başlıyoruz.

    Bölüm 1/1

    Öncelikle kendimden bahsetmem gerekirse, şu anda 25 yaşındayım. Üniversiteden yeni mezun oldum. Boyum 1,58, ve kilom da 44, yani oldukça minyon yapılıyım. Dalgalı açık kumral-sarı saçlarım ve ela gözlerim var.
    ···
  2. 2.
    +14 -2
    et ikide benim
    ···
    1. 1.
      +19 -1
      Bu hikayeyi yazan. Erkek değilse zütüme ütü sokucam aha buraya yazıyorum
      ···
      1. 1.
        +1
        merakla bekliyoruz pnp capsli alalım lütfen
        ···
      2. 2.
        +1
        Hikaye bahane ütü şahane
        ···
      3. 3.
        0
        Zütünü gibtiklerim bu bi kitap boyle onlarca parca var adi 100 firca darbesi sukumu isterim
        ···
      4. diğerleri 1
    2. 2.
      +1
      @2.4 ananı tanıtımda gibtim xD
      ···
    3. 3.
      0
      http://www.incisozluk.com...4%9Fumu-anlat%C4%B1yorum/

      edit: bende karikatüristim dergide beyler mümkünse özellikle karikatürleri inceleyin asdfasdf
      ···
    4. 4.
      0
      halıdakisperm panpamızı buraya alalım
      ···
    5. diğerleri 2
  3. 3.
    +17 -2
    Bölüm 1/2

    Mastürbasyon yapmaya oldukça küçük yaşlarda başladım ve kendi vücudumu keşfettiğim andan itibaren, cikse karşı da her zaman istekli oldum. Bunun doğal sonucu olarak ilk cinsel deneyimimi de daha lise yıllarımda yaşadım. Daha sonrasında da ardı arkası kesilmedi zaten.

    ciks konusunda her zaman açık fikirli olmuşumdur, tabularım hiçbir zaman olmadı. Yeni herşeyi denemek istedim. Asla denemeden “olmaz” demedim. Denedikten sonra hoşlanmadığım şeyler olduğunda tekrarlamaktan vazgeçtim ama aslına bakarsanız deneyip de beğenmediğim birşey de pek olmadı bugüne kadar.

    cikse düşkünlüğümden dolayı, uzun süreli ilişkilerden de hep uzak durdum. Hep yeni insanlarla tanışmak, yeni cinsel deneyimler yaşamak istedim. Hatta doğrusunu isterseniz, benim kadar açık görüşlü ve ciks konusunda yeni şeyler tatmak isteyen erkekler bulmakta da zorlandım diyebilirim. Pek çoğu benim isteklerimi kaldıramadıkları için kısa sürede ilişkilerim bitiyordu hep.

    Bugüne kadar denemediğim neredeyse hiçbirşey kalmadı ciks adına. Oral, boğazıma kadar oral (deepthroath), anal, grup ciks, el sokma (fisting), anal el sokma (anal fisting), ağzıma boşalma, iki ve daha fazla kişiyle aynı anda (anal, vajinal, oral) ciks, gang-bang (baya kalabalık bir grup erkekle  ), lezbiyen, femdom vs. doyasıya herşeyi yaşadım.
    ···
    1. 1.
      -1
      ahahahaha hasgibtir gülmekten karnıma ağrı girdi amkkk şukulamak için girdim lan
      ···
    2. 2.
      -1
      Al işte amk @dunyalideri nin anlattıklarına bir örnek daha
      ···
    3. 3.
      0
      bunları ferre sitesinde katagorilerden mi buldun amk
      ···
    4. 4.
      0
      Uln bizim türkler 3 kişilik grup yaparmi
      ···
    5. diğerleri 2
  4. 4.
    +12 -2
    Bölüm 1/3

    Her ne kadar Türkiye’de olduğum dönemde cinsel hayatım oldukça yoğun ve hareketli olsa da, esas gerçek anlamda doya doya ciksi 1 yıllığına değişim öğrencisi olarak gittiğim Amerika’da yaşadım diyebilirim. O sırada 21 yaşındaydım ve ciks konusunda zaten oldukça tecrübeliydim. Veya bana öyle geliyordu, zira amerika’da bulunduğum 1 yıl içerisinde yediğim yannanları uç uca eklesek, bugüne kadar toplamda yediğim yannanlardan bile fazla olabilir. Gerçekten, çok deli dolu ve inanılmaz yeni deneyimler yaşadığım bir yıl geçirdim orada. Hikayelerime de, Türkiye’de 21 yaşıma kadar yaşadıklarımı es geçerek, doğrudan Amerika’da yaşadıklarımdan başlıyorum.
    ···
    1. 1.
      +2
      Yuh amg. esas gerçek anlamlısı ne lan bu işin bi kamyon farının üstüne oturmadığın kalmış türkiyede amarikada nağptınn sen? :D
      ···
    2. 2.
      +3
      En çokta hikayeyi trolleyemeyecez ona üzülüyorum arkamda 3 tane zenci yannanı belirdi yazsak anormal kaçmıyacagı için :(
      ···
    3. 3.
      -1
      1 yilda yedigin yannanlara x
      Butun yedigin yannanlara y
      1 yildan once yedigin yannanlara z diyelim
      Y=x+z yani y>x oluyor. senin onergen x>y
      Beyler okumayin sazan.avi+csb+ilik+konu kilit.
      ···
    4. diğerleri 1
  5. 5.
    +13 -1
    Bölüm 1/4

    Eylül ayıydı Amerika’ya uçtuğumda ve gitmeden önce internetten bulduğum ev arkadaşım beni havaalanından karşıladı. Adı Juliet’ti ve ona kısaca Juli diye hitap ediyorum. Daha önce internet üzerinden kameralı görüşmeler yaptığımız için sima olarak neye benzediğini biliyordum ama canlı olarak ilk kez görüyordum kendisini. Fiziği benimkine oldukça yakın ama benden en az 15 santim daha uzun bir kızdı. O da benim gibi zayıf yapılı, sarı saçlı ve renkli gözlüydü. Çok hoş ve sempatik biriydi.

    Arabasına bindik ve önümüzdeki bir sene boyunca birlikte yaşayacağımız evimize geldik. Bana odamı gösterdi. Bir an önce eşyalarımı yerleştirip kendimi yeni evime alıştırmak istiyordum.

    Juli ile sohbet ederken, arada sırada erkek arkadaşının kendisini ziyarete geldiğini ve gece de kaldığından bahsetti ve bundan rahatsız olup olmayacağımı sordu. Kendisine bundan kesinlikle rahatsız olmayacağımı belirttim hatta bu sayede bana da “birgün benim de bir sevgilim olursa, ben de onu eve getirebilirim o zaman” şeklinde bir fırsat olmuştu. Öyle ya, bu tip şeylere izin vermeyen bir ev arkadaşım olsa, 1 sene boyunca yannan yemeden mi geçirecektim?  Böyle birşey asla olamazdı...

    Yeni evime taşındığımın ikinci günü Juli erkek arkadaşı Mike’ın o akşam eve geleceğini söyledi. Hem benimle de tanıştırmak istiyordu Mike’ı. Akşam birlikte yemek yemeyi planladık. Akşam kapı çaldığında Juli banyoda hazılanıyordu ve kapıyı benim açmamı rica etti. Kapıyı açtığımda, karşımda çok uzun boylu, kaslı ve yapılı zenci bir genç duruyordu. Bir an Amerika’da bulunduğumu, ve burada yoğun bir zenci nüfusu olduğunu unutarak, ve zenci görmeye çok alışık olmayan biri olarak duraksadım. Birkaç saniye süren sessizliği Mike “Sen Juli’nin yeni ev arkadaşı olmasın” diyerek bozdu. O anda kendime geldim ve gülümseyerek “Evet, aynen öyle” dedim. içeri geçti ve salondaki koltuğa oturdu. Juli’nin banyoda olduğunu söyledim ve o gelene kadar ben de karşısındaki koltuğa oturdum, sohbet etmeye başladık.
    ···
    1. 1.
      +3
      iyi gidiyo panpa devam
      ···
    2. 2.
      0
      Bu burada kalsin
      ···
    3. 3.
      +14 -6
      Mike türkçemi konuşuyo amk
      ···
      1. 1.
        +3
        ingilizcelerini yazsa anlıcan sanki yarraağam.
        ···
    4. 4.
      +1 -1
      kesin izmirli amk
      ···
    5. 5.
      0
      Yalan amk isimlere bak bi kere Mike la Juliet la gibtir ordan Bildigin dizi başrol isimleri
      ···
    6. diğerleri 3
  6. 6.
    +14 -1
    Bölüm 1/5

    O sohbet esnasında farkettim ki, bugüne kadar pek çok cinsel deneyimi yaşamıştım ama bir zenciyle hiç gibişmemiştim. Oysa seyretmekten en çok zevk aldığım ferre filmler hep içinde kocaman yannanlı zencilerin olduğu filmlerdi. ferre sitelerinde BBC (Big Black Cock) diye tabir edilen filmler hep favorim olmuştu ama Türkiye şartlarında öyle bir zenci nerden bulabilirdim ki?  işte o anda aklımda şimşekler çaktı. Burada bulunacağım bir yıl boyunca, kendimi mümkün olduğunca, her fırsatta, büyük yannanlı zencilere gibtirecektim. Bir anda sanki buraya geliş amacım üniveristeye gitmek değil de, burdaki tüm zencilere kendimi gibtirmekmiş gibi geldi. Çok kısa sürede, aklımdan ve hayalimden bir sürü düşünce geçti. Bu fikir gerçekten aklıma yatmıştı.

    Bir süre sonra Juli geldi. “Ah bakıyorum tanışmışsınız bile, çok güzel, o zaman hadi yemeğe geçelim” dedi. Hep birlikte yemek yedikten ve sohbet ettikten sonra Mike hakkında pekçok şey öğrenmiştim. O da bizimle aynı üniversitedeymiş, okulun basketbol takımındaymış, Juli’yle birkaç aydır çıkıyorlarmış vs. Bu konularda sohbet ederken, benim aklımın bir kenarından sürekli “acaba zencilerin yannanları gerçekten filmlerdeki gibi büyük mü, yoksa bunlar sadece istisna mı, zencilerin büyük yannanlı olduğu bir dedikodudan mı ibaret acaba” gibi sürekli yannan boyu ve gibişmekle ilgili düşünceler dönüp duruyordu kafamda. Kendimi bunu düşünmekten alamıyordum bir türlü 

    Neyse, yemek bitti, ortalığı topladık ve ardından Juli ve Mike odaya geçeceklerini, beni yalnız bıraktıkları için kusura bakmamamı söylediler. Ben de onlara sorun olmadığını, benim de odamda halen eşya yerleştirmeye devam etmem gerektiğini söyledim. Onlar Juli’nin odasına, ben de hemen bir yanında olan kendi odama geçtim.
    ···
    1. 1.
      +99 -2
      zenci yarra yemek için amerikaya gitmene gerek yoktuki buralar saatçi dolu kime sorsan giberdi
      ···
      1. 1.
        +3
        gece gece güldüm amk asfdasdas
        ···
      2. 2.
        +6 -5
        @11.1 doğru diyon kardeş. ahanda benim yakın arkadaşım bi zenci var. yannanını konuşmaya gerek yok. gelip ona verse bi daha sex yapabileceğini sanmıyoruö. kendisi 5 zenciye bedel.

        not:hikaye bi yana bigün benide gibmesinden korkuyorum amk
        ···
      3. 3.
        0
        Şukulandın bin
        ···
      4. 4.
        +1
        Ülkeyi yabancılara yanlış tanıtacak amk.
        ···
      5. diğerleri 2
    2. 2.
      0
      Okuduğunu da anlamıyorsun değil mi ?
      ···
    3. 3.
      +6
      yalan dıbına koyim kız bizim bakkal hayri gibi konuşuyor.
      ···
      1. 1.
        +4
        Ben hem hikayelerimde hem de sohbetlerimde am’a am, gib’e gib, züt’e züt diyorum, sevişmek demiyorun gibişmek diyorum, siz de “penis, vajina, anüs” gibi kelimelerle kibar olmaya çalışmayın lütfen. Doktorculuk oynamıyoruz sonuçta, rahat olun, içinizden geldiği gibi konuşun lütfen

        kızın sözü
        ···
      2. 2.
        +19 -1
        hll spr dvm .s.s

        -kezban'ın sözü
        ···
      3. 3.
        0
        seni giberim.

        incicinin sözü.
        ···
      4. diğerleri 1
    4. diğerleri 1
  7. 7.
    +10 -1
    Bölüm 1/6

    Eşyalarımı yerleştirmekten yorulunca kendimi yatağımın üzerine attım. Dinlenirken, ortamın da sessiz olması nedeniyle yan odadan gelen sesleri az da olsa duyabiliyordum. Ne söyledikleri tam olarak anlaşılmıyordu ama Juli’nin ufak ufak gelen inleme seslerini duyuyordum. Tabi ki ne yaptıklarını da tahmin etmem çok zor olmadı. Bir süre geçtikten sonra sesler daha net duyulmaya başladı. Kısa süre bir sessizlik oluyor hemen sonrasında Juli’nin öksürdüğünü ve derin derin nefes aldığını duyabiliyordum. Sanıyorum Mike’a güzel bir oral seansı sunuyordu  Arada inleme sesleri arttığında da Mike’ın Juli’yi yaladığını varsayıyorum  Belki de tamamen hayalimin ürünüdür, bilemiyorum.
    ···
  8. 8.
    +7
    Bölüm 1/7

    Duyduğum seslerin beni tahrik etmeye başladığını farkettim ve farkında olmadan kendimle oynamaya başladım. istanbul’daki evimde çeşit çeşit oyuncaklarım, dildo ve vibratörlerim var ama buraya gelirken hiçbirini getiremediğim için, şimdilik parmaklarımla idare etmek zorundaydım. içerden gelen sesler yükseldikçe, ben de kendi kendime mastürbasyon yapıyor, bir yandan da yan odada olanları gelen seslere göre gözümde canlandırmaya çalışıyordum.

    Biraz sonra, kısa bir sessizliğin ardından Juli’den gelen derin bir inleme sesi ve Mike’a “gel bakalım koca adamım” dediğini duydum. Hemen devamında da Juli’nin ritmik bir şekilde inlemeleri devam etti. Juli’nin sesi gittikçe artıyordu. Acaba Juli Mike’a sadece fiziksel olarak iri olduğu için mi “koca adamım” diye hitap ediyordu yoksa içine giren yannan da kendisi gibi büyük müydü acaba? Mike’ın giderek hızlandığını Juli’den çıkan seslerden anlayabiliyordum. Çok geçmeden sesler neredeyse çığlığa dönüşmeye başlamıştı. Mike Juli’yi baya bağırta bağırta gibiyordu. Bense sırılsıklam olmuş amımı gittikçe daha hızlı parmaklıyordum.

    Yaklaşık olarak 15 dakika geçmişti ve Mike’ın temposu sürekli artıyordu. Juli’nin bağırmaları artık neredeyse anırmaya dönüşmüştü. Kendinden geçmiş bir şekilde sesler çıkarıyordu, arada “gib beni, koca yannanını ver bana, durma devam et” diye haykırıyordu. Tempoları o kadar artmıştı ki, Mike’ın Juli’ye çarpan vücudundan çıkan şap şap şap diye sesleri bile duyuluyordu. inanılmaz derecede tahrik olmuştum ve Juli’den gelen seslere bakılırsa, Mike gerçekten büyük yannanlı bir zenciydi. 

    Kısa bir süre sonra Mike’in da inleme sesleri gelmeye başladı ve boşalıyor olduğunu anladım. Hemen sonrasında da zaten odanın kapısı açıldı ve ikisinden biri banyoya giderek duşa girdi. Ben de bu esnada parmaklarımla kendimi boşaltmıştım. Buraya gelir gelmez kendimi gibtirebileceğim bir erkek bulmam kolay olmayabilir belki ama en kısa sürede bir dildo edinmem gerektiğini farkettim. Zira parmaklarım bir süre sonra yetmemeye başlayacaktı.
    ···
    1. 1.
      +5
      boşaldım .s
      ···
  9. 9.
    +4
    Bölüm 1/8

    O gece sevişmeye, daha doğrusu kelimenin tam anlamıyla “hayvan gibi gibişmeye” devam etmediler. Sessizliğin içinde ben de uyuyakalmışım zaten. Sabah uyandığımda Mike gitmişti. Juli ise mutfakta kahvaltı ediyordu. Güşümseyerek bana “günaydın” dedi. Ben de hafif bir tebessümle karşılık verdim. Dün gece Mike’ın burda kalmasından rahatsız olup olmadığımı sordu bana. Aslında “sesimizden rahatsız oldun mu” demek istiyordu sanırım. Ben de “hayır, bilakis onu tanıdığıma çok memnun oldum” diyerek, bu durumdan hoşnut olduğumu ima ettim.

    “Dün gece yine çılgın gibiydi Mike, her zaman sert sever ama dün akşam iyice azmıştı” dedi birden Juli. Rahat davranışlarına bakılırsa, Juli de bu konularda konuşmak konusunda rahat bir insandı. Bizde olsa bilirsiniz, kadınlar erkek arkadaşları hakkında diğer kadınlara bahsetmekten çok hoşlanmazlar. Onları hep potansiyel bir tehlike olarak görür ve dikkatli davranırlar. Oysa Juli gayet rahattı bu konuda. Ben bişey demedim, dinlemeye devam ettim. Juli de anlatmaya devam etti:

    “Mike benim çıktığım ilk zenci çocuk. Daha önce hiç siyahi biriyle birlikte olacağım aklıma gelmezdi ama Mike’la bir okul partisinde tanıştık ve o gece tuvalette seviştik. Öyle bir aleti vardı ki, aklımı başımdan aldı. O günden beri kendisiyle pek çok konuda anlaşamadığımız halde, onu terketmek istemiyorum. Gerçekten yatakta çok iyi, beni tam anlamıyla tatmin edebiliyor. Bugüne kadar çok fazla insanla ilişkim olmadı ama olanlar arasında en büyük penislisi Mike, ve onu elimden kaçırmak istemiyorum” dedi ve güldü.

    Görünüşe bakılırsa, Juli benim yapmak istediğim şeyi çoktan yapmıştı bile. Kendisini dolu dolu gibebilen bir yannan bulmuştu ve bunun tadını çıkarıyordu. Benim de en kısa sürede beni tatmin edebilecek büyük bir yannan bulmam gerekiyordu. Ama onun öncesinde, daha kısa sürede ve kolayca elde edebileceğim bir dildoya ihtiyacım vardı. Aksi halde, Mike ve Juli’yi dinleyerek geçireceğim gecelere parmaklarım yetmeyecekti  Hızlı bir kahvaltıdan sonra, internette bir sex-shop aramak için odama çekildim.

    bölüm 1 sona erdi 2. bölümde görüşmek üzere takipte kalın
    ···
    1. 1.
      0
      1. Sayfa 36.1 REZervatif
      ···
    2. 2.
      +5
      ingilizce bilakis nasıl dedin amk
      ···
  10. 10.
    +5 -2
    Bölüm 2/1 (iftar öncesi güzellik)

    Evimizin olduğu bölgeye yakın bir yerde bir sex-shop buldum internetten. Online sipariş vermek yerine kendim gidip almaya karar verdim. Türkiye’de bu pek çok kadının tercih edeceği bir yöntem olmasa da, burada sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Kaldı ki, istanbul’da da önceden telefonla arayarak, randevu alarak gittiğim bir sex-shop var. Bu konuda benim bir çekincem de yok doğrusu.

    Neyse, dükkanı buldum ve içeri girdim. Gerçekten çok fazla çeşit bulunan, büyük bir dükkandı. Kendimi hemen büyük dildoların olduğu reyonun önünde buldum. Gerçek insan dokusuna oldukça yakın bir his veren, üstünde “9inch” yazan ki bu yaklaşık olarak 23cm oluyor, orta kalınlıkta siyah renki bir dildoyu aldım ve hemen kasaya yöneldim. Niyetim, bir an önce eve gidip, dün gece yan odamda yaşananları kafamda canlandırarak kendimi gibmekti. Aldığım dildonun Mike’ın gibine yakın birşey olduğunu hayal ediyordum.

    Eve geldiğimde Juli’nin dışarı çıkmak için hazırlandığını gördüm. Gün içerisinde evde olmayacağını, akşama da yine Mike’le birlikte geleceğini söyledi. Askıda duran kırmızı montunu, çantasını aldı ve çıktı. Bu benim için iyi bir fırsat oldu. Dolayısıyla bu yannanla kendimi giberken, sessiz olmak için kendimi zorlamam gerekmeyecekti. Akşam Mike’ın da geleceği haberi de ayrı güzel tabi.

    Hemen odama çıktım, dildoyu kutusundan çıkardım. iyice yıkadıktak sonra soyunup yatağa çıktım. Önce parmaklarımla amımı biraz okşadım. Zaten ıslanması da çok zaman almadı. Dün gece Juli’nin çıkardığı sesleri düşünmem bile, ıslanmama yetiyordu aslında. Yeterince hazır olduğuma inandığım anda, dildoyu ağzıma zütürdüm. Normalde yannan yalarken boğazımın en derin noktalarına kadar sokabiliyorum ama bu dildolarla bu her zaman mümkün olmuyor. Sanırım çok sert olduğu ve gerçek bir gib gibi esnek olmadıkları için.
    ···
  11. 11.
    +7
    Bölüm 2/2

    Ağzıma alabildiğim kadarını iyice yaladıktan sonra, onu amımda hissetmek için can atıyordum. Bir yandan da Mike’ın benim odamda olduğunu ve aslında üstüme doğru yaklaşanın o olduğunu hayal ediyordum. Önce amımın ıslanan dudaklarında biraz gezdirdim ve sonra yavaşça başını soktum amıma. iyice ıslanmış olduğum için gayet rahat girdi ve santim santim için doğru kaydı.

    Mike’ın içime girdiğini hayal ederek, sokup çıkarmaya başladım. Her sokuşumda biraz daha fazla giriyordu içime. Dün gece de yavaş başlayan ve daha sonra hızlanan gibiş temposunu canladırmak için ben de biraz hızlanmaya başladım. Bir yandan da düşünüyordum, acaba Mike’ın gibi de gerçekten bu dildo kadar büyük müydü? Eğer öyleyse, Juli o kadar bağırmakta haksız sayılmaz çünkü ben bile ufak ufak inlemeye ve amımın dolduğunu hissetmeye başlamıştım.

    Tempoyu biraz daha arttırınca, elimdeki gib de artık iyi dibime kadar girmeye başlamıştı. Onu her sokuşumda, amımın dibine vuruyor ve tatlı bir acıyla zevk veriyordu. inlemelerim de aynı şekilde artmıştı. Bir an, evde kimsenin olmadığını hatırladım ve kendimi iyice bıraktım. Artık kendimi giberken, hem inliyor, bir yandan da mırıldanıyorudum. Aynı Juli gibi “ver o koca gibini bana, evet, durma devam et Mike” diye kendi kendime konuşmaya ve inlemeye başladım.

    Amım o kadar ıslamıştı ki, dildoyu her sokup çıkarışımda vıcık vıcık sesler geliyodu amımdan ve o kadar çok tahrik olmuştum ki, boşalmam çok uzun sürmeyecekti. Dün gece yan odamda hangi pozisyonda gibiştiler bilmiyorum ama, bilinçaltım bana birden Mike’ın Juli’yi domaltmış olabilieceğini söyledi ve ben de ani bir hareketle, dildoyu içimden çıkarmadan domalttım kendimi. Kolumu iki bacağımın arasından arkaya doğru uzatıp dildoyu dibinden tuttum ve artık kollarımın gücü yettiği kadar sert bi şekilde gibmeye başladım. Ağzımdan bilinçsiz bir şekilde “evet Mike, gib beni, dev yarağınla doldur içimi Mike” diye sözler dökülmeye başladı. Bir süre sonra artık daha fazla dayanamadım ve nefes nefese kalarak boşaldım.
    ···
  12. 12.
    +4 -1
    Bölüm 2/3

    Elimi dildodan çekince, yavaş yavaş kaydı ve kendi kendine çıkarak yatağın üstüne düştü. Halen yatakta domalmış bir şekilde, kafam yastığa gömülü bir vaziyette duruyor ve nefesimin normale dönmesini bekliyorudum. Amımın sularının sağ bacağımın kenarından aşağıya aktığını hissedebiliyordum. Arkamı dönüp dildoya baktığımda, üzerindeki ıslaklık izinden nereye kadar içime girdiğini görebiliyordum. Tam dibine kadar olmasa da, tamdıbına yakını içime girmiş gözüküyordu. “Mike’ın gibi gerçekten bu dildo kadar büyükse, ve üstümde abanarak beni gibmeye kalkarsa, amımın dibini baya zorlayacak demek ki” diye düşündüm kendi kendime.

    Normalde zütten gibilmeye çok düşkünümdür. Dolayısıyla bu dildonun zütüme girmesini de istiyordum ama henüz bunun için hazırlık yapmamıştım. zütümü gibtirmeden önce, hijyen açısından bir ön hazırlık yapmayı tercih ederim her zaman. Dildoyu yatağımın üstünde bırakarak hemen banyoya girdim, duş başlığındaki ahize kısmını çıkardım ve su sıcaklığını da ılık bir şekilde ayarladıktan sonra kendimi güzel bir züt gibişi için hazırladım. (Bu hazırlığı nasıl yaptığım ile ilgili detaya girmiyorum. Bilen bilir, bilmiyenler de internetten “enema” olarak aratarak öğrenebilir. O da olmazsa, bana sorarsınız, ben de ayrıca anlatırım) *

    zütümün bir süre dinlenmesi ve enemayı absorbe etmesi için üstüme sadece bir tanga ve t-shirt giyip evde dolaştım, biraz televizyon seyrettim. Televizyon seyrederken, gözüm birden kapının önündeki askıya takıldı. Juli’nin giyerek dışarı çıktığı kırmızı mont, yine askıda duruyordu. Bir an için heyecanlandım ve panikledim. Juli geri mi geldi acaba diye hızla toparlandım. Önce gidip odamın kapısını kapattım, yatağımın üzerinde duran kocaman dildoyu görmesin diye, sonra odasının kapısını çaldım, ses yoktu. Birkaç kere seslendim ama evde yoktu. Öyle sanıyorum ki, çıktıktan kısa bir süre sonra eve geri dönmüş ve montunu bırakarak tekrar çıkmıştı.
    Kendi kendime düşünmeye başladım. Acaba dün benim onu duyduğum gibi, o da benim sesimi duymuş mudur? Daha da kötüsü “Mike gib beni, Mike devam et” diye inlediğimi duymuş mudur? Bu durum beni biraz tedirgin etti. Ama yapacak birşeyim de yoktu artık bu saatten sonra. Bunu düşünmekten vazgeçip, bu sefer hayalimde canladırdığım Mike’a zütümü gibtirmeye karar verdim artık.

    Odama geri döndüm ve yatağımın üzerinde beni bekleye dildoyu yatakla karyola arasına sıkıştırdım. Yatağın ağırlığı sayesinde, dildo gayet sağlam bir şekilde duruyordu. 23 santimlik ihtişamlı boyuyla, hafif aşağıya sarkık bir şekilde beni ve zütümü bekliyordu. Normalde, gerçek bir yannanı sadece ağzımla ıslatarak ya da zütümün üstüne biraz tükürüğümden sürerek doğrudan gibtirebiliyorum zütümü. Ama dildolar suni bir malzemeden yapıldığı için bu yöntem çoğunlukla yeterli olmuyor, özellikle de bu boyda olan bir dildo için. Dolayısıyla, makyaj malzemelerim arasından vücut losyonumu aldım ve zütümün üstüne sürmeye başlatım. Önce züt deliğimin etrafına biraz sürdükten sonra, parmağımla zütümün içinin de biraz kayganlaşmasını sağladım. Sonra bir parmak daha ve sonra bir tane daha. Üç parmağımla, hem zütüme losyonu sürüyordum, hem de züt deliğimin biraz rahatlamasını sağlıyordum. Yeterince hazır olduğumu düşününce, yavaşça dizlerimin üzerine çöktüm, ve hayalimdeki Mike’in gibi önünde domaldım.

    Elimi arkaya zütürüp, koca gibin başını zütümün deliğine yasladım ve kendimi yavaş yavaş geriye itmeye başladım. zütüm gibilmeye alışıktır dolayısıyla bu dildoyu içime almak da sorun olmayacaktı ama, yine de ilk girişte yavaş olmaya özen gösterdim. Kendimi biraz daha geriye itmeye zorlayınca, birden çok tatlı bir ses çıkartarak zütümin içine girdi gibin başı. Derin bir nefes alarak, yavaş yavaş birazını daha soktum içime ve kendimi ileri geri hareket ettirerek gibmeye başladım. züt deliğimin gerildiğini ve içimin dolduğunu hissediyordum. Bu, en zevk aldığım hislerden biri. zütümün genişletilmesi gerçekten çok tahrik ediyor beni. Gittikçe tempoyu arttırarak, zütümü gibmeye ve bi yandan da yine inlemeye başladım. Amıma henüz elimi bile sürmemiştim ama o kadar ıslanmıştı ki, ince bir çizgi halinde aşağıya doğru süzülüyodu amımın suyu. Ben ileri geri gittikçe, o ince damla da bir salıncak gibi sallanıyor, gittikçe uzuyordu, ve sonunda yere damladı.

    Ben her seferinde kendimi biraz daha bastırıyodum yatağa doğru ve dildo da iyice dibime kadar girmişti. Artık kendimi iyice bırakmış ve inleyerek, kendi kendime konuşarak gibiyordum kendimi. “Mike, Juli de zütünü veriyor mu sana böyle, söyle bana, o koca yannanını zütüme benim gibi alabilen var mı, söyle bana Mike” diye kendi kendime mırıldanıyordum. Bir süre sonra, hızlı tempomu biraz yavaşlattım. Kendimi yavaşça öne doğru zütürüp, dildonun tam ucuna gelince birden tüm gücümle kendimi geri ittim. O koca gib zütümün içine öyle bir girdiki, çok derin bir çığlık atarak birkaç saniye nefessiz kaldım. Kendi kendime bunu neden yaptığımı bilmiyorum ama sanırım Mike’ın beni o şekilde gibtiğini düşünmek istiyordum. Daha sonra bunu tekrar yaptım, yavaşça ucuna kadar gelip, var gücümle kendimi geri ittim, yine aynı şekilde zütümün en derin yerlerinde hissettim içimdeki gibin başını.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      burda kaldım (:
      ···
  13. 13.
    +7
    Bölüm 2/4

    Bir süre bu şekilde devam edince, dildoyu içime patlatma sıklığım da gittikçe artıyordu. Her seferinde tamdıbına yakınını içimden çıkarıp, bir hamlede vuruyordum ve bunu daha sık, daha hızlı yapmaya başlamıştım. Çok kısa bir süre sonra, resmen zütümü parçalarcasına giberken buldum kendimi. Baya kendimden geçmiş, inlemelerimin ne olduğu artık anlaşılmaz bi şekilde, aynı dün Juli’nin bağırdığı gibi, çığlık çığlığa kendimi gibiyordum resmen. Artık daha fazla dayanacak halim kalmamıştı. Amıma hiç dokunmadan, sadece zütümü giberek deli gibi boşalmaya başladım. Öyle ki, bacaklarım zangır zangıt titremeye, vücudumun ağırlığını bile taşıyamamaya başladı. Her titrememde ve dildo her içime girdiğinde dizlerim biraz daha yanlara doğru açılıyordu. Bir süre sonra tamamen durdum ve soluk soluğa yerde yığılıp kaldım. Dildonun başı hala zütümün içindeydi ve kalp atışlarımı zütümün deliğinde hissediyor gibiydim. Yaşadığım orgazmdan dolayı, züt deliğim kendi kendine kapanıp açılıyordu.

    Bu şekilde ne kadar yerde kaldım bilmiyorum ama, artık toparlanmam lazım diye düşündüm. Kendimi iyice öne iterek, dildonun içimden çıkmasını sağladım. içime girerken çıkardığı ses, şimdi başka bir hale dönüşmüştü ve içimden çıkmasına rağmen kapanmayan deliğime soğuk havanın girişini hissedebiliyordum. Ayağa kalktım, dildomu da alarak duşa girdim. Hem hayalimdeki Mike’ın gibini, hem de kendimi güzelce yıkadıktan sonra odama geçtim.

    Dildoyu güzel bir yere saklamam gerekiyordu. Gerçi Juli’nin odamı karıştıracağına ihtimal vermiyordum ama, yine de ortalıkta gözükmesini istemem tabi ki. Aynen kutusuna geri koydum ve elbise dolabımdaki bir çekmecenin en arkasına kutuyu yerleştirdim. Üstümü giyinmek için kıyafetlerimi ararken, yatağımın üstünde ve yerde halının üstündeki ıslaklıkları farkettim. Belli ki amımın suyu benim tahminimden daha fazla akmış kendimi gibtiğim süre boyunca. Ama bu konuda tecrübeliydim, am suyu iz bırakmıyodu, dolayısıla bir sorun da yoktu.

    Giyindim ve salona geçtim. Biraz dinlendikten sonra dışarıya çıkıp çevreyi biraz dolaştım, yemek yedim. Yürürken, ve bir yere oturduğum zaman, bugün zütüme girip çıkan, zütümü parçalarcasına giben büyük dildonun yaptıklarını hatırlatan cinsten ufak ufak bir sızı vardı zütümde. Bundan da ayrıca keyif aldım. Akşama doğru eve gittiğimde ışıklar yanıyordu. Juli’nin eve erken gelmiş olduğunu düşündüm. içeri girdiğimde Juli ve Mike mutfakta bişeyler hazırlıyordu. Nasılsın, nasıl geçti günün gibi gündelik şeyler konuştuktan sonra, Juli birden “Bu sabah montumu alarak çıktım evden. Ama caddenin başına kadar yürüdükten sonra havanın o kadar da soğuk olmadığına karar vererek eve geri döndüm, montumu bıraktım” deyiverdi. Bunu ne tam olarak bana ne de tam olarak Mike değil de, öylesine ortaya söylemişti. Birden bire, eve geldiği anda beni duyduğunu ima etmek için kasıtlı olarak bu konuyu açtığını düşündüm. Bişey de diyemedim, “evet, öyleydi, ben de çıktığımda sıcak gelmişti bana da” diyerek geçiştirdim konuyu. Juli de başka bişey söylemedi.

    Mike hazırladıkları yemeği birlikte yememiz için bir teklifte bulundu ama ben az önceki konuya tekrar muhattap olmak istemediğim için, biraz da gerildiğim için yorgun olduğumu ve odama çıkıp dinlenmek istediğimi söyledim. Resmen içim içimi yiyordu, Juli eve geri döndüğünde ben neden duymadım onu, kendi kendimi gibmeye ve inelemeye başlamış mıydım o sırada, Mike’ın adını sayıklayarak mastürbasyon yaptığımı duymuş muydu acaba? Kafamda tüm bu sorularla odama gittim ve yatağın üstüne attım kendimi

    2. bölüm sonu
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +35
      türkçe sayıklasana aq.ingiliççe niye sayıklıyon.
      ···
    2. 2.
      -1
      devdıbını bekliyorum gerçek bir erkek sok şu hikayeye yetti dildoyla kendini gibtiğin
      ···
  14. 14.
    -1
    Gece yarısından önce devamı geliyor. Oyuncak işi bitti gerçek bir zenci bu bölümde
    ···
    1. 1.
      0
      bekliyoruz
      ···
  15. 15.
    +2
    Bölüm 3/1

    Sabah uyandım. Dün gece yaşananlar halen kafamdan silinmemişti ama artık buna daha fazla kafa yormak istemiyordum. Juli beni duyduysa zaten iş işten geçmişti, yapacak bişey yok artık diye düşündüm. Banyoya girip bir duş aldıktan sonra, altıma iç çamaşırımı ve kısa bir şort, üstüme de sadece bir kolsuz t-shirt giyerek içeri gittim. Mike yoktu ve Juli tek başına kahvaltı yapıyordu. Hiç bişey olmamış gibi “Günaydın” diyerek yanına oturdum, bir kahve aldım. Juli de gayet normal davranıyordu. Dün akşam açılan konu hakkında hiçbir şey söylemedi o da. Gündelik bikaç sohbetten sonra okula gideceğini söyledi ve çıktı.

    Bu şekilde günlerimiz geçiyordu. Ben hem kendime yeni bir arkadaş çevresi edinmeye başlamıştım, hem yaşadığım yeni çevreye ayak uydurmaya çalışıyordum. Bir yandan okul hayatı bir yandan da gündelik uğraşlarımla güzel bir hayat düzeni kurmuştum. Mike yine arada sırada bizde gelip kalıyordu ve geceleri Juli’nin odasınında gelen sesleri kıskanır bir şekilde dinlerken, dildom ve parmaklarımla kendimi teselli etmekten başka bişey gelmiyordu elimden. Bu arada, geçen bu sürede, her fırsatta “Mike’ın gibini görebilir miyim acaba” diye planlar da kuruyordum kafamda. O banyoya gittiği zamanlarda kasıtlı olarak sık sık banyonun kapısının önünde geçiyor, telefonla konuştuğumda, banyo kapısını görebileceğim şekilde bir yerde durup konuşuyordum. Belki bir ihtimal, banyodan sonra odaya geçerken, birkaç saniyeliğine dahi olsa onu çıplak görebilmeyi umuyordum. Bu sayede Juli’yi bağırta bağırta giben yannanın nasıl birşey olduğunu görmeyi çok istiyordum.

    Birgün, hayalini kurduğum bu an gerçekleşti. Mike banyoda duş almış, suyun sesi kesileli bikaç dakika geçmiş olmasına rağmen halen dışarı çıkmamıştı. Banyonun kapısını çok net görebilidiğim bir esnada, Juli odasından çıkıp, benim orada durduğumu farketmeksizin banyoya yöneldi ve kapıyı açarak içeri girdi. Tam o sırada Mike, elinde havluyla vücudunu kuruluyor ama henüz tamamen çıplaktı. Vücudunu profilden görüyordum ama gördüğüm manzara müthişti. Gayet düzgün fiziği ve çok abartılı olmayan kaslarıyla bir heykel gibiydi adeta. Bacaklarının arasında ise, sarkık halde duran gibi kelimenin tam anlamıyla “sallanıyordu”. inik haliyle bile çok çekici ve uzun görünen bu gibin kalkmış halini neredeyse tahmin edebiliyor, gözümde canlandırabiliyordum. Kapının hafif aralık kaldığı birkaç saniye boyunca gördüğüm manzarayı hafızama kazıdım ve ne Mike’la ne de Juli’yle o anda göz göze gelmek istemediğim için hemen toparlanıp odama geçtim.

    Şu ana kadar yan odadan duyduğum seslerin üzerine, uzun zamandır merakla karşılaşmak istediğim manzarayı nihahet görmüş olmanın mutluğuyla karşı konulmaz bir arzu ve istek hissetmeye başladım içimde. Mike’ın gibini ben de istiyordum. Juli’yi gibtiği gibi, beni de bağırta bağırta gibsin, beni buraya geldiğim günden beri kendimi teslim ettiğim dildodan artık kurtarsın istiyordum. Gerçek bir yarak tarafından gibilmeyi, hele ki büyük bir yarak tarafından gibilmeyi gerçekten özlemiştim. Oda arkadaşımın sevgili olması filan da umurumda değildi. Bi şekilde, bir yolunu bulmam gerek diye bir düşünceye kaptırdım kendimi.

    Aradan geçen bikaç günün ardından, bir Cumartesi akşamı Juli’yle evde oturuyor ve içki içiyorduk. Mike o haftasonu basketbol maçı olduğu için şehir dışındaydı ve eve gelmedi. içkinin de etkisiyle, sohbetimiz bir süre sonra özel hayatımız, erkek arkadaşlarımız vs. gibi konulara gelmeye başladı. Birden, hiç beklemediğim bir anda Juli “buraya geldiğin ilk günlerde, seni mastürbasyon yaparken duydum, Mike’ı sayıklayarak kendini tatmin ediyordun” dedi. O anda, aradan geçen zaman boyunca bu konu hakkında hiçbirşey de düşünmemiş olmamın etkisiyle dondum kaldım. Hangi günden bahsettiğini tabi ki çok iyi biliyorum, ikimiz de biliyorduk. Ağzımdaki son yudum içki, boğazımda kilitlendi kaldı. Ne diyeceğimi bilemedim. Juli’nin suratına baktığımda, hiç de bunu dert eden bir ifade yoktu ama yine de tedirgindim.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 16.
    +5
    Bölüm 3/2

    Sonra sözlerine devam etti;
    “Merak etme, bunun için sana bişey söyleyecek değilim. Sonuçta hemen hemen her gece yan odanda sevişiyoruz ve senin de bizim seslerimizi duyduğuna neredeyse hiç şüphem yok. Dolayısıyla, buraya geldiğinden beri en çok gördüğün, neredeyse birlikte yaşadığın tek erkek de Mike olduğuna göre, onu düşünerek mastürbasyon yapmanda bi sakınca görmüyorum ben. Yalnız, aklından sakın çıkarma, o benim erkeğim, sakın elimden almaya kalkma” dedi ve güldü.

    Bunu söylerken o kadar neşeliydi ki, bir yandan bu durumdan hoşlanmış olduğunu, bir yandan da gerekli mesajı vermiş ve beni tatlı bir dille ikaz etmiş olduğunu hissettim. Onun bu rahatlığı beni de çok rahatlattı çünkü normalde, bugüne kadar Türkiye’de edindiğim arkadaş çevremden biriyle aynı bu durumu yaşasaydım muhtemelen “bana bak huur, senin saçını başını yolarım, sevgilimin adını dahi ağzına alma bir daha” seviyelerinde bir tartışmanın içinde bulurdum kendimi.

    Juli’nin bu rahatlığından istifade ederek, ben de artık “ne olacaksa olsun” diye düşünüp, ki sanıyorum içkinin de verdiği bir özgüven vardı üstümde, anlatmaya başladım;
    “Juli, o gün beni duymuş olabileceğinin farkındayım, gerçekten üzgünüm, ama dediğin gibi, buraya geldiğimden beri her gece sizin sesinizi duyuyorum ve kendi ihtiyacımı giderebilmek için şu an için yapabileceğim tek şey, mastürbasyon. O gün de o sözler döküldü ağzımdan, yoksa kötü bi niyetim yok elbette” dedim.

    Bunun üzerine sohbetin yönü biraz daha değişti. Juli;
    “O gün seni duyduğumu Mike’a da anlattım. Aslına bakarsan her ikimiz de biraz şaşırdık. Bizim bildiğimiz kadarıyla, sizin ülkenizdeki kadınlar, dini faktörlerin de etkisiyle cinsellik konusunda biraz muhafazakarlar. Senden o şekilde sesler çıkararak mastürbasyon yapabileceğini beklemiyordum doğrusu. Her ikimiz için de sürpriz oldu” dedi.

    Ben de kendisine bu konularda çok rahat bir ailenin kızı olduğumu, cinsellik konusunda Türkiye hakkındaki önyargılarının tamamen değil, ancak kısmen doğru olduğunu, benim cinsellik konusunda gayet açık fikirli olduğumu, bugüne kadar çok sayıda cinsel deneyimim olduğunu ve bu gibi konuları anlatırken beni hayretle dinledi. Gerçekten de bu insanların ülkemiz hakkındaki önyargıları inanılmaz seviyedeydi. Onların düşüncesine göre, Türkiye’de hiç bir kadın, evlenmeden önce cinsel ilişkiye girmez, hayatına sadece tek bir erkek girer, cinsellikle ilgili konuşmak bile tabu sayılır vs. vs. Bu konularda benim ne kadar rahat olduğumu gördüğünde şaşkınlığını gizleyemez oldu. Hatta kendisine bisexüel olduğumu söylediğimde, içkisinden büyükçe bir yudum aldı ve “ciddi olamazsın! artık bu kadarını da beklemiyorudum!” diye bağırdı.

    Beni tüm şaşkınlığıyla dinleyen Juli;
    “Peki, madem öyle sana birşey sormak istiyorum. Bizim Mike’la her zaman hayalini kurduğumuz birşey var. Aramıza başka bir kadın daha alarak, threesome olarak sevişmek istiyoruz. Bunu özellikle Mike çok istiyor gerçi ama, ben de birgün ikinci bir erkek istersem Mike’ın da bunu kabul etmesi şartıyla, aramıza bir kadın almayı kabul ettim. Sen bu eve ilk taşındığında, Mike’le senin hakkında konuştuk ama o zaman tüm bu anlattıklarını bilmediğimiz için, böyle birşeye asla sıcak bakmayacağını ve kabul etmeyeceğini düşünmüştük. Ama şimdi hem anlattıkların, hem de sanırım içkinin etkisiyle, sana bu konuda açılmakta sakınca görmedim nedense. Ne dersin, ilgini çeker mi böyle birşey?” dedi.

    Kulaklarıma inanamadım o anda, gecenin ortasında gökyüzünde güneş doğmuş, günümü aydınlanmış, tüm dilek ve arzularım yerine gelmiş gibi hissettim kendimi. Uzun zamandır hayalini kurduğum, ama olabileceğine asla ihtimal vermediğim birşey, kendi kendine gerçekleşiyordu. Ben Mike’ın gibini Juli’nin haberi olmadan nasıl görebilirim diye planlar yaparken, şimdi Juli kendi elleriyle Mike’ı bana sunuyor, onunla gibişebilmem için bana bir bilet veriyodu adeta. Üstelik kendisi de bu işin içinde olacaktı. Bundan daha güzel bir teklif alamazdım herhalde. Eğer çok fazla içki içmiş olsaydım ve sarhoş olsaydım, bu duyduklarımın gerçek olmadığını, sadece bilinçaltımın “duymak istediğim sözler” olarak önüme koyduğu bir sanrı olduğunu düşünebilirdim. Ama hayır, bu kesinlikle gerçekti.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +16 -1
      Kız izmirli çıktı beyler
      ···
  17. 17.
    +2
    Bölüm 3/3

    Juli’ye;
    “Bu söylediklerine gerçekten çok şaşırdım inan, ve beni yanlış anlamanı istemem ama, bunu ne kadar çok istediğimi tahmin bile edemezsin. Tabi ki çok isterim” dedim.

    Juli birden ayağa kalktı, telefonunu aldı, aradığı kişinin Mike olduğuna hiç şüphem yoktu. “Selam tatlım, nasılsın, bak sana ne diyeceğim, seninle konuştuğumuz konu vardı ya, evet o, ben o işi hallettim, tamam, ne zaman, tamam o zaman, yarın gece görüşürüz, seni seviyorum koca adam” dedi ve kapattı. Bu konuşmadan anladığım kadarıyla, bu akşam benimle bu konuşmayı yapmak için zaten önceden plan yapmışlar ve planları da istedikleri şekilde yürümüştü. Bana dönerek, “madem öyle küçük hanım, yarın akşam Mike burada olucak. Hep birlikte, unutulmaz bir gece geçirelim tatlım” dedi ve gülümseyerek mutfağa gitti.

    Bir an için, odada yalnız kalınca, geçen 5 dakika içinde yaşanan ve konuşulanları düşündüm. Olanlara ve bundan sonra olabileceklere inanamadım. Az sonra Juli geri geldi. Şu ana kadar çaprazımdaki koltukta oturuyorken, şimdi benim oturduğum koltukta yanıma oturdu, yüzü bana dönük bi şekilde bağdaş kurdu. Bacakları bacaklarıma değiyordu, eliyle elimi tuttu ve devam etti;

    “Peki, anlat bakalım bana, Mike’ı düşünerek mastürbasyon yapmak güzelmiydi, kendini sadece Mike’la sevişirken mi hayal ediyordun yoksa ben de var mıydım yanınızda, anlat bana” dedi. Sesi kısık, her kelimesinde yüzü bana biraz daha yaklaşarak konuşuyordu benimle. Eliyle tuttuğu elimi, kendi bacağının üzerine zütürdü ve bacağının okşayacağım şekilde hareket ettirmeye başladı. Gözlerine bakmak için yüzümü ona döndüğümde, git gide bana yaklaşan dudakları benim dudaklarımla birleşti. Küçük küçük öpücükler konuduruyordu dudaklarıma ve bir yandan da eliyle onu okşamam için bacaklarının üzerinde gezdiriyordu elimi.

    Hiçbirşey söylemedim. Onun hareketlerine karşılık vermeye çalışıyordum. Juli’nin nefes alışı gittikçe hızlanıyor, içinde bu bulunduğumuz bu durumdan ve az önceki konuşmalarımızdan onun da oldukça etkilendiğini fark ettiriyordu. Ben de en az onun kadar heycanlıydım aslında. ikimiz de gözlerimizi kapatmış, hafif nemli dudaklarımızı birbirimizin dudakları üzerinde gezdirip, sakin ve yavaşça öpüşüyorduk. Juli’nin ellerini belimde hissettim. Belimden kavramış, bütün vücuduyla kendini bana yaklaştırmaya çalışıyordu. Bir süre sonra, koltukta iyice yana ve aşağıya kaymış durumdaydım. Juli de neredeyse tamamen üstümde duruyor konumdaydı. Elleriyle önce göğüslerime doğru uzandı. Sütyen giymeden sadece üzerime geçirdiğim t-shirt’ün üstünden, sertleşmiş meme uçlarıma dokunuyor, göğüslerimin üzerinde elleriyle yuvarlak hareletler çizerek onlara doknuyor, okşuyordu.

    Ben de artık iyice anın akışına bıraktım kendimi. Ellerimi Juli’nin boynuna dolayıp, tamamen üstüme çıkması için kendime doğru çektim. Sağ bacağımı koltuktan aşağıya indirip, sol bacağımı da koltuğun üst kısmına koyarak iyice bacaklarımın arasına girmesini sağladım. Masum ve yavaş öpüşmelerimiz yerini gittikçe sertleşen iştahlı öpüşmelere bıraktı. Birbirimizin dudaklarını emiyor, ısırıyorduk. Ben de ellerimi Juli’nin kalçalarına doğru kaydırdım. Üstündeki şortun içine elimi kaydırdım. içinde iç çamaşırı yoktu ve avuçlarımla kalçalarını kavrıyordum. Kendime gittikçe daha fazla bastırarak, vücudunun tüm ağırlığını amımın üstünde hissetmek istiyordum. Juli de benim hareketlerime karşılık verip, üstümde ileri geri hareketler yapmaya başladı. Adeta beni gibiyormuş gibi, yavaş ve sakin bir şekilde hareket ediyordu üstümde.

    Bir süre bu şekilde devam ettikten sonra, Juli birden doğruldu, tek hamlede üstündeki t-shirt’ü çıkarttı. Benimkine kıyasla oldukça büyük olan göğüsleri, gözlerimin önündeydi. Yine ani bir hareketle üzerime doğru eğildi ve göğüslerini yalayabileceğim şekilde ağzımın önüne getirdi. Gerçekten büyük göğüsleri vardı. Uçları, aynı benim göğüs uçlarım gibi sertleşmiş, her biri onları yalamam için bekliyor gibiydi. Sırayla önce birini, sonra diğerini dilimin ucuyla yalamaya başladım. Bu arada ellerim hala kalçasının üzerindeydi ve ellerimle uzanabildiğim kadar arkaya uzanıp, Juli’nin züt deliğine ve dıbına dokunmaya çalışıyordum ama elim yetişmiyordu. Ben göğüsleriyle ilgilendiğim esnada, Juli de elini benim şortuma zütürüp, onu çıkarmaya çalışıyordu.

    Kısa bir süre sonra, her ikimiz de çıplak kalmıştık. Juli, benden biraz daha uzun boylu, göğüsleri benimkinden kesinlikle daha büyük, yuvarlak kalçalı, benim kadar olmasa da ince belli sayılabilecek, beyaz tenli bir kadındı. dıbının üstündeki tüyler kasıtlı olarak uzatılmış, ama üst kısımda kenarlarından çok düzgün bir şekilde traşlanmıştı. dıbının dudaklarının kenarı ise pırıl pırıldı. Koltuğun üzerine oturdu ve bacaklarını yukarı çekip koltuğun kenarlarına dayadı. Gördüğüm manzara karşısında, hiç düşünmeden, yere, halının üzerine diz çöktüm. Bacaklarının iç kısımlarını yalayarak ve öperek, dıbına doğru yaklaşmaya başladım. Kendi amımı göremiyordum ama hissedebildiğim kadarıyla fazlasıyla ıslaktı. Juli’nin de benden bir farkı yoktu. dıbının ıslaklığı, odanın tavanında yanan ışığın etkisiyle parlıyordu. Yüzümü dıbının üstüne kadar getirip, dilimle önce dıbının çevresini yalamaya başladım. Juli, inlemeye başlamıştı altımda. Daha henüz dıbına değmemiştim bile ama fazlasıyla tahrik olduğu ve zevk aldığı her halinde belli oluyordu.

    Ona daha fazla işkence etmek istemediğim için, dıbını yalamaya başladım. Uzun zamandır bir kadınla birlikte olmuyordum ve bu tadı, bu kokuyu özlemiş olduğumu farkettim. Dilimle dıbının her tarafını, ekgibsiz bir şekilde yalamaya çalışıyordum. Bir yandan da ellerimi Juli’nin vücuduna doğru kaldırmış, ellerimle kavrayamadığım kadar büyük olan göğüslerini okşuyor, onları sıkıyordum. Juli, her iki elini kafasının arkasında birleştirmiş, her anın, dilimin her dokunuşunun tadını çıkarmaya çalışıyordu. Bir süre sonra biraz daha hızlı hareketlerle Juli’nin dıbını yalamaya hatta dilimi dıbının içine sokmaya başladım. işte o anda, Juli’den gelen sesler de yükselmeye başladı. Bu kadar kısa sürede, sadece onu yalamamla orgazm olabilir miydi acaba diye düşündüm kendi kendime.

    Derken, Juli bacaklarını kapatarak doğruldu koltuktan, ellerimden tutup beni ayağa kaldırdı ve koltuğun üstünde domalttı. Elleriyle sırtımı, belimi ve kalçalarımı okşayarak arkama geçti. Bu sefer, aynı benim az önce dizlerimin üstünde durduğum gibi, o arkdamda diz çöktü. “Harika bir amın var, Mike bunu çok sevecek” diyerek yüzünü amıma yasladı. Diliyle, zaten sırıl sıklam olmuş amımı yalarken, burnu da zaman zaman züt deliğime değiyordu. O kadar iştahla yalıyordu ki beni, domalmış halde kıvranmaya başladım koltuğun üstünde. Elleriyle her iki kalçamı tutmuş, onları ayırarak yalıyordu ve arada sırada yukarı çıkıp zütümün üstünde gezdiriyordu dilini.

    Birden durdu Juli, elleriyle kalçamı ayırmış durumda, zütüme baktığını farkettim. Göz göze geldiğimizde, “söylesene, anal ciksten hoşlanır mısın” diye sordu. “Evet, çok severim” dedim kendisine. Bana Mike’ın züt gibmeyi çok istediğini, ama Juli’nin bunu yapamadığını, normalde daha önce züt gibtirmek konusunda deneyimleri olmasına rağmen, Mike’ın gibinin boyutları yüzünden bunun mümkün olmadığını anlattı bana. işte o anda bir kez daha anladım ki, Mike gerçekten iri bir gibe sahipti. Bana “ben bugüne kadar onu arka deliğimden içeri sokamadım, ama eğer yarın gece bunu sen başarabilirsen, Mike sana tapacaktır. Yine de çok ümitlenme, onu bu küçük zütüne alabileceğine çok ihtimal vermiyorum” dedi ve gülümseyerek yalamaya devam etti züt deliğimi.

    O anda aklıma odamdaki dildo geldi. Dildom oldukça büyüktü bana kalırsa ama Mike’ın ondan bile büyük olma ihtimali var mıydı acaba? Banyoda, henüz kalkmamış gibini gördüğümde, kalkmış halinin büyük olacağı hissine kapılmıştım ama ne kadar büyük olabilirdi ki? Eğer öyle değilse, ve o dildoyu da başından taşaklarına kadar zütüme sokabildiğime göre, yarın gece Mike’ın bana tapmasını sağlayabilirdim gerçekten. Bunları sadece kafamdan geçirdim ama Juli’ye de bişey söylemedim.

    O gece bir süre daha Juli’yle sevişmeye devam ettik. Her ikimiz de, sadece birbirimizi yalayarak ve parmaklarımızla defalarca boşaldık. Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyorum ama, ikimiz de tamamen çıplak vaziyette, vücudumuz birbirine karışmış bir pozisyonda, uyuya kalmışız. Gece bir ara uyandığımda, Juli’nin altından usulca kayarak kalktım ve mutfağa gittim. Bir bardak su içtikten sonra odamda yatmaya karar verdim. Juli’yi de uyandırmak istedim ama her ne kadar seslendiysem de uyanmak istemedi. Üzerine bir örtü örterek odama gittim.

    Juli’nin bu kadar rahat bir kadın olması, erkek arkadaşını bile benimle paylaşabileceğini bilmek ve onunla uzun süre ev arkadaşı olarak birlikte olacağımı bilmek beni çok mutlu etmişti. Yarın gece olacaklar içinse, şimdiden heyecanlanmaya başlamıştım. Bir an önce yeni güne uyanmak ve Mike’ın geleceği saati beklemek için can atıyordum. Aklımın ucundan geçen türlü düşüncelerle uykuya daldım...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Devam bekliom
      ···
  18. 18.
    +2 -1
    Bölüm 4/1
    Son bölüm

    Sabah uyandığımda, dün gece uykuya daldığım ensadaki heyecanı halen içimde yaşıyordum. Bugün, benim için çok farklı bir gün olacaktı, bunu şimdiden hissedebiliyordum. Akşam Mike’ın geleceği saati iple çekiyordum adeta. Yatağımda bir o yana bir bu yana kıvrılıp keyif yaparken bir yandan da akşam yaşanabilecekler üzerinde kafamda kurgular yaratıyordum. Birden odamın kapısında Juli’nin sesini duydum:

    “Tatlım, uyandın mı, içeri girebilir miyim?”

    Juli’ye içeri girmesini söyledim. Aynen dün gece koltuğun üzerinde bıraktığım haliyle, tamamen çıplak bir vaziyette odamdan içeri girdi. Dün, nispeten alkollü bir haldeyken gördüğüm vücudu, şimdi dinç bir kafayla ve gün ışında görmekten etkilendim doğrusu. Juli’nin vücudu dün gecekinden çok daha güzel, ciksi ve çekici gözüktü o anda gözüme. Yatak odamın penceresinde, aralık olan perdeyi aşıp içerdi dolan güneş ışığı Juli’nin vücudunun yuvarlak hatları üzerinde parlıyordu. Juli:

    “Az önce Mike’ın telefonuyla uyandım. Bugün akşam olmadan, erkenden gelecekmiş. Eğer dün gece konuştuğumuz konu hakkında fikrini henüz değiştirmediysen, belki hazırlanmak istersin diye düşündüm. Bikaç saat içinde burda olur Mike” dedi.

    Hayalini kurduğum an için akşamı beklemek zorunda olmayacağımı bilmek beni çok mutlu etti. Yüzümde istemsiz bir şekilde oluşan gülümsemeyle Juli’ye bakarak, hemen kalkıp hazırlnamaya başlayacağımı söyledim. Hem yüzümdeki ifadeden, hem de yataktan çok istekli ve hızlı bir şekilde kalkmam üzerine, dün gece konuşulanlar hakkında fikrimin değişmediğini yeterince açık bir şekilde belirtmiş oldum Juli’ye.
    ···
    1. 1.
      -2
      Tahmin et ellerim nerde
      ···
      1. 1.
        +2 -2
        dıbının 31 santim içinde

        (vurdu gol olduu) :D
        ···
  19. 19.
    +4
    Bölüm 4/2

    Banyoya girdiğimde, aynada kendimle karşılaştım. Gördüğüm yüz ifadesinde gülümsemekten ziyade, ağzımın kulaklarımda olduğunu farkettim. Bir an önce toparlanıp, hazırlanmam gerektiğinin farkındaydım. zütümün gibilebilme ihtimaline karşı, enema yapmalıydım. içimin tamemen temizlendiğine emin oluktan sonra da duş almaya karar verdim. O esnada, henüz çok az tüylenmiş olan ama yine de bu akşam pürüzsüz bir şekilde parlak olmasını istediğim amımı traş etmeye karar verdim. Küvetin içinde, sıcak suyu biraz açtım, amımın etrafını ıslattıktan sonra, Mike’ın traş takımındaki köpükten bir miktar sürdüm. Jiletle, sakin ve dikkatli bir şekilde önce amımın üst tarafını, sonra da kenarlarını ve alt kısmını, tamamen pürüzsüz bir şekilde temizledim. işim tamamlandığında, bir yandan kalan köpükleri temizliyor, bir yandan da akşam olacakları hayal etmeye çalışıyordum. Bir süre sonra, elimle kendimi yıkamak yerine, aslında elimi amımın üzerinde gezdiriyor olduğumu farkettim. Düşüncesi bile beni heyecanlandırıyordu. Küvetin içine iyice kayarak oturdum ve bacaklarımı açarak küvetin kenarlarına koydum. Elimdeki duş başlığını, akan su amımın üzerine gelecek şekilde tutuyor, diğer elimle de yumuşak hareketlerle amıma dokunuyordum. Amıma akan ılık suyun verdiği hissi, Mike’ın beni yaladığı andaki his olduğunu hayal ederek mastürbasyon yapmaya başladım. Parmaklarımı amımın üzerinde yukarı aşağı sürtmeye başladıktan bir süre sonra, her seferine iki parmağımı ıslak amımdan içeri sokup çıkartıyordum. Çok yavaş ve sakin bir şekilde buna devam ederken, çok zaman geçmeden boşalacağımın farkındaydım. Tam boşalmak üzereyken, parmaklarımı çekip sadece suyu hissetmek için duş başlığını iyice yaklaştırdım kendime ve bikaç saniye içinde boşalmaya başladım. Bacaklarımı küvetin kenarlarında tutamıyordum artık. Zangır zangır titriyorlardı. Bu şekilde akan suyun altında, küvetin içinde biraz bekledikten sonra yıkanmaya ve banyodan çıkmaya karar verdim.

    Banyodan sonra saçlarımı kuruttum, odama gidip akşam için ne giyeceğime karar vermem gerekiyordu. Kıyafetlerimin üzerimde çok da uzun süre kalmayacağını biliyordum ama yine de Mike’a, beni soyunurken izlediğinde yaşayabileceği görsel bir şölen de hazırlamak istiyordum. Ben bu kararsızlık içinde dolabımın karşısında üstümde sadece bir havluyla dururken, kapım çaldı. Gelen Juli’ydi.

    “Hazırlanmaya başlamışsın bile, ne giyeceğini mi düşünüyorsun?” dedi.

    Ona, kendisinin ne giyeceğini, Mike’ın özellikle tercih edeceği bir giyim tarzının olup olmadığını sordum. Karşılığında aldığım cevap, beni şaşırttı:

    “Mike’ın en sevdiği kıyafet, olmayan kıyafet. Ben, eğer senin için de bi sakıncası yoksa, Mike’ı tamamen çıplak karşılamayı düşünüyorum. Bence sen de öyle yapmalısın” dedi ve odadan çıktı.

    Bu durumda benim de daha fazla düşünmeme gerek yok diyerek üstüme sadece bana biraz uzun gelen, yarım kollu beyaz bir t-shirt giydim. içimde sütyen, altımda da iç çamaşırım yoktu. Odamdan dışarı çıktığımda, Juli’nin gerçekten de evde çırılçıplak dolandığını gördüm. Gayet normal bi şekilde, işlerini yapıyor, odasına giriyor çıkıyor, göğüslerini sallaya sallaya yürüyordu evin içinde.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 20.
    +7
    Bölüm 4/3

    Bu durumda benim de daha fazla düşünmeme gerek yok diyerek üstüme sadece bana biraz uzun gelen, yarım kollu beyaz bir t-shirt giydim. içimde sütyen, altımda da iç çamaşırım yoktu. Odamdan dışarı çıktığımda, Juli’nin gerçekten de evde çırılçıplak dolandığını gördüm. Gayet normal bi şekilde, işlerini yapıyor, odasına giriyor çıkıyor, göğüslerini sallaya sallaya yürüyordu evin içinde.

    Bi ara Juli’nin mutfaktan bana seslendiğini duydum:
    “Kendime kahve yapıyorum, sen de ister misin?”
    “Olur tabi, isterim” dedim. Elinde iki fincan kahveyle geldi ve yanıma oturdu. Bacaklarını bağdaş kurarak koltuğun üstüne çıktı. Dün gece gördüğüm göğüsler, yine tüm ihtişamıyla karşımda duruyorlardı. Bacaklarının arasından, dıbının üst kısmını da görebiliyordum. Onu gözlerimle süzdüğümü farkedince “sabret, Mike geldiğinde hepsi senin olucak” dedi.

    Kahvelerimizden birer yudum aldık, konuşmaya başladı:

    “Bugün için uzun süredir plan yapıyorduk. Senin de bu kadar ilgili olabileceğini hiç düşünmedik aslında. O yüzden sevindim doğrusunu istersen. Mike da seni çok istiyordu, söylediklerinden anlattıklarından bunu anlayabiliyordum. Senin de onu istediğine zaten şüphem yok. Bense, her ikinizi de istiyorum, bu durumda hepimiz için güzel bir gün bizim olacak sanırım” dedi ve güldü.

    “Juli, aslına bakarsan ben hem çok şaşkınım hem de bi yandan böyle birşeyin yaşanması için gerçekten can atıyordum. Yani ne diyeceğimi inan bilmiyorum. Biraz tedirgin ve gerginim sanırım” dedim.
    “Tedirgin olmanı gerektirecek hiçbişey yok. Birazdan Mike gelir. Bu konu ile ilgili hiçbirşey konuşmamıza gerek yok. Hepimiz ne istediğimizi biliyoruz. Akışına bırak ve herşey kendi kendine gelişsin” dedi ve tam o sırada kapı çaldı. Gelen Mike’dı.

    O anda, kalp atışlarımın sesini neredeyse kulaklarımla duyuyor gibiydim. Çok heyecanlıydım. Öyle ki, heyecandan amım bile ıslanmıştı. Mike’ı karşılamak ve selam vermek için ağaya kalktığımda, oturduğum yerde amımın bıraktığı ıslaklığı gördüm koltuğun üzerinde.

    “Merhaba kızlar, aşkım seni çok özledim” diyerek Juli’nin dudaklarına yapıştı Mike. Bikaç adım arkada onları izliyordum. Aslında 2-3 saniye sürmüştü öpüşmeleri ama benim için o an herşey ağır çekim gibiydi. Dakikalarca onları seyrediyormuşum gibi hissettim bir an. Uzun boyuyla Mike’ın Juli’nin yanında ne kadar iri göründüğünü, Juli’nin öpüşmek için ayak parmaklarının ucunda durmasına rağmen Mike’ın öne eğilerek onu öpmesi ve hemen ardından Juli’nin kalçasına kayan eli. O kocaman siyah el Juli’nin beyaz kalçasında ne kadar da çekici duruyordu ve daha da ötesi, sadece birkaç dakika sonra o eller benim vücudumun üzerinde de dolaşacaktı. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi ve bir anda Mike’ın bana seslenmesiyle ağır çekim aniden sona erdi. irkilerek, sadece “merhaba” diyebildim kısık bir sesle.
    Tümünü Göster
    ···