/i/Tespit

  1. 1.
    +7 -1
    Başka milletlere yem olurlar.

    Okumadan Yorum Yapma!

    Biz her ikisini de sevmeyiz. Gerçekte Nazım Hikmet bir vatansever değildir, Nazım Hikmet'i sevip saymak ile Atatürkçü olmak birbirine tamamen zıt şeylerdir. Necip Fazıl da Atatürk düşmanı biridir.

    Evet, bu ikisi "VATAN, MiLLET" konulu çok güzel şiirler yazmışlardır. Olabilir... işin içyüzü ise hiç de böyle değildir.

    NAZIM HiKMET'E BiR BAKALIM...

    Nazım Hikmet'in SSCB liderine yazdığı mektup:

    7 Aralık 1961" Saygılarımla, Artık 10 yıldır Moskova'da yaşıyorum. ailem de yanımda. Bütün Sovyet halkı gibi, buradaki yaşama alıştım. Saygıdeğer Nikita Sergeyeviç, yardım edin, ben Sovyet vatandaşı olmak istiyorum.

    Kaynak: Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi Arşivi

    Bitti mi? Henüz bitmedi... Nazım Hikmet'in bir de Atatürk'e hakaret ettiği şiiri var. işte o şiiri okuyun bakalım:

    Nazım Hikmet'in Atatürk'e hakaret ettiği şiir:

    Trabzon'dan bir motor açılıyor Sa-hil-de-ka-la-ba-lık! Motoru taşlıyorlar Son perdeye başlıyorlar! Burjuva Kemal'in omuzuna binmiş Kemal kumandanın kordonuna Kumandan kahyanın cebine inmiş Kahya adamlarının donuna Uluyorlar Hav... hav... hak... tü

    Nazım Hikmet kimdir?

    Dedesi (annesinin babası) aslen Polonya Yahudisi olan Konstantin Borzeçki adlı bir Yahudinin torunudur. Anannesi de Alman kökenli Karl Detroit'in kızıdır. Nazım Hikmet'in Atatürkçülükle de Türklükle de hiçbir ilgisi yoktur. Kendisi SSCB aşığı bir komünisttir. Atatürkçü olmak ve Nazım Hikmet'in izinden gitmek birbirine tamamen zıt şeylerdir. Kendisini "Atatürkçü" olarak tanımlayan pek çok kişi maalesef Nazım Hikmet'in ne mal olduğunu bilmemektedir.

    Stalin kimdir?

    Sovyet tarihinin en acımasız lideri ve milyonlarca soydaşımızın katili Stalin'in bir emriyle 2. Dünya Savaşı'nda Kafkasya'nın müslüman halklarından Karaçay-Malkar Türkleri, geçenler, inguşlar, Kırım Türk-Tatarları, Sovyet Almanları, Gürcistan'ın Ahıska yöresindeki Türkler ve Kalmuklar anayurtlarından Orta Asya'ya ve Kazakistan'a sürgün edildi ve sürgün yerlerinde acı muamelelere maruz kaldılar. Stalin'in ölümünden sonra 1957 yılından itibaren uygulanan rehabilitasyon politikasına bağlı olarak bu insanların bazıları yurtlarına geri dönebildilerse de haklarını tam olarak alamadılar. Sürgün üzerinden geçen neredeyse yarım yüzyıla rağmen halen Kırım Tatarları ve Ahıska Türkleri'nin tarihi topraklarına dönüş izni resmen verilmemiştir. Son yıllarda uygulanan "açıklık" politikasının bir yansıması olarak, Sovyet basını Stalin'in sürgün olayını tartışmaya ve komünist rejimin bu suçu üzerine yeni ışıklar tutan arşiv materyallerini yayınlamaya başladı.

    Gördüğünüz gibi Stalin tam bir Türk düşmanıdır ve soydaşlarımızı öldürmüştür.

    Ya peki Nazım Hikmetof ne dedi Stalin ile ilgili?

    Nazım Hikmetof Verzanski : Beni Stalin Yarattı

    NECiP FAZIL'A BiR BAKALIM...

    Necip Fazıl da Nazım Hikmet gibi bir Türk düşmanı ve Atatürk karşıtıdır. Kendisini "Türk milliyetçisi" olarak tanımlayan pek çok kişi aslında Necip Fazıl'ın ne mal olduğunu bilmemektedir. Necip Fazıl şeriatçı, ümmetçi, Osmanlıcı, sapık, Atatürk düşmanı biridir. Günümüzde şeriatçı terör örgütlerinin de ilham kaynağı olmuştur.

    Necip Fazıl'ın Atatürk'e ve Atatürk ilke ve inkılapları'na hakaret ettiği şiiri:

    Destan Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak! Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak: Durun, durun, bir dünya iniyor tepemizden,Çatırdılar geliyor karanlık kubbemizden,Çekiyor tebeşirle yekûn hattını âfet;Alevler içinde ev, üst katında ziyafet! Durum diye bir lâf var, buyrunuz size durum;

    Bu toprak çirkef oldu, bu gökyüzü bodurum!Bir şey koptu benden, şey, her şeyi tutan bir şey,

    Benim adım Bay Necip, babamınki Fazıl Bey;Utanırdı burnunu göstermekten sütninem, Kızımın gösterdiği, kefen bezine mahrem.Ey tepetaklak ehram, başı üstünde bina;Evde cinayet, tramvay arabasında zina!Bir kitap sarayının bin dolusu iskambil;Barajlar yıkan şarap, sebil üstüne sebil!
    Ve ferman, kumardaki dört kıralın buyruğu;

    Başkentler haritası, yerde sarhoş kusmuğu! Geçenler geçti seni, uçtu pabucun dama,Çatla Sodom-Gomore, patla Bizans ve Roma!Öttür yem borusunu öttür, öttür, borazan! Bitpazarında sattık, kalkamaz artık kazan! Allahın on pulunu bekleye dursun on kul;Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa;Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa! Kubur faresi hayat, meselesiz, gerçeksiz;

    Heykel destek üstünde, benim ruhum desteksiz. Siyaset kavas, ilim köle, sanat ihtilâç;Serbest, verem ve sıtma; mahpus, gümrükte ilâç.Bülbüllere emir var: Lisan öğren vakvaktan;Bahset tarih, balığın tırmandığı kavaktan!Bak, arslan hakikate, ispinoz kafesinde;Tartılan vatana bak, dalkavuk kefesinde! Mezarda kan terliyor babamın iskeleti;Ne yaptık, ne yaptılar mukaddes emaneti?Ah, küçük hokkabazlık, sefil aynalı dolap;Bir şapka, bir eldiven, bir maymun ve inkılap.

    Necip Fazıl ve iBDAC (islami Büyük Doğu Akıncılar Cephesi) ABD GÜDÜMLÜ Terör Örgütü

    "iBDA fikriyatı, islamcı edebiyatçı Necip Fazıl Kısakürek ve onun Şeyhi Seyyid Abdülhakim Arvasi yanlısı akıncı gençler tarafından 15 Kasım 1975 tarihinde, Salih Mirzabeyoğlu öncülüğünde çıkarılan Gölge Dergisi çerçevesinde oluştu."

    "Necip Fazıl Kısakürek'in "BÜYÜK DOĞU" fikriyatından etkilenerek ortaya çıktığı iddia edilen, Osmanlı Devleti modelinde federatif yapılı bir islam Devleti kurulması amacını güden ve bu amaç doğrultusunda silahlı mücadele yöntemini benimseyen terör örgütüdür."

    Not: Devam edeceğim
    ···
  1. 2.
    -3
    Siyaset yapma oc
    ···
  2. 3.
    0
    Sovyetler komünistti dünyanın anasını gibecek seviyeye geldi. ABD'de bir ırk yok bir benlik yok. Dünyanın anasını giber istese. Bu boş safsatalara kim inanıyor cidden
    ···
  3. 4.
    0
    Rezerved
    ···
  4. 5.
    0
    sözlükte siyaset istemiyorum bro
    ···
  5. 6.
    0
    Rez alak

    Edit: Bu başlıgı okumadan önceki gözlerimin görme seviyesi : %100

    OKUDUKTAN SONRA: %-100

    BEYLER OKUMAYIN KÖR OLURSUNUZ BEN YAPTIM SiZ YAPMAYIN.
    ···
  6. 7.
    0
    Amerikan politikasını korumakla mükellefiz Necip Fazıl KISAKÜREK

    Necip Fazıl "Son Devrin Din Mazlumları" isimli kitabında Dersim isyânı'nı, Şeyh Said'i, Said'i Kürdî'yi vs. öve öve bitiremez. 1937'de Tunceli isyanında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin katliam yapıp bilmem kaç yüz bin Kürt'ün öldürdüğünü iddia eder. Bu bile onun ne kadar büyük bir Türk düşmanı olduğunu göstermektedir, bu bile tek başına yeterlidir.

    Necip Fazıl, 1946'da istanbul'da verdiği bir konferansta Atatürk'ü sâhte kahraman ilan etmiştir.

    Abdullah Öcalan denen insan ziyânı olan aşağılık köpek, Necip Fazıl ile ilgili bir soruya aynen şöyle cevap vermiştir:

    "20 yaşlarında ya vardım, ya yoktum. Necip Fazıl Kısakürek'in konferanslarına gider, bayağı da etkilenirdim... "

    Tayip Erdoğan'ın başdanışmalığını yapan, Amerikalılara bizi delikten aşağı süpürmeyin diyen Kürt Cüneyt Zapsu'nun dedesi Abdürrahim Zapsu, Necip Fazıl'ın yazdığı haftalık "Ehli Sünnet" dergisinin yayıncısıdır.

    Necip Fazıl, Türk düşmanı olduğu kadar Türkçe düşmanıdır. "BÜYÜK EDEBiYATÇI" diyenen onu savunanlar, Necip Fazıl'ın Türkçemize hakaretler içeren şu yazısını okuyuversinler:

    "- Kısa heceler... Aşağıdaki cümleyi, ona hususî bir mâna biçmeden, onda ayrı bir mâna murad edildiğini hesaba katmadan, sadece Türkçe olarak okuyunuz.

    - Ciğerimi delici, yüreğimi yakıcı, kafamı kemirici soru şu ki, gericiliğe mi, ilericiliğe mi, ne tarafa döneceğini bilemeyene, ne diyeceğini, ne edeceğini bulamayana, baba izini görmeyene, anadilini yitirene, yolunu şaşırana, ya kuzu gibi boyuna budalaca acı acı meleyene, ya da kısa heceli ölü kelimeleri dizi dizi boşuna sıralayana, şu yeni kuşağa ne demeli; acımalı mı, acımamalı mı?

    içinde 50 kelime ve 162 hece bulunan bu cümlede tek bir uzun hece yoktur ve böyle bir lisan yeryüzünde mevcut değildir.

    - Bu hâl, tarihin ilk çağlarında, henüz hançeresi gelişmemiş bir millete işarettir.

    - Tek heceler... Dilimiz umumiyetle tek, hiç değilse az heceli kelimelerden örülü:

    al, kal, çal, dal, ol, sol, dol, yol, ser, ver, ger, yer, yar, ban, kan, san, at, kat, tat, çat, kap, sap, tap, yap, say, yay, kay, cay, sil, bil, ek, çek, şiş, piş, ye, de, filân, falan, sayısıza kadar giden bir dizi...

    Askerî kumanda sesine benzeyen ve sonlarına birer "mak" veya "mek" edatı eklenince ancak iki heceli masdarlığa çıkabilen "emr-i hâzır"lardan ibaret bu tek veya az heceli kelimeler kalabalığı içinde yabancı dillerden devşirilmiş dolgun heceler de Türk hançeresine uymadığı için bölünmüştür:

    Psomi (Rumca ekmek) ipsomi...

    Fikr-Fikir... Spor-Sipor... Film-Film... Nefs-Nefis... Remz-Remiz...

    Vesaire...

    - Başka dillerde tek hecede 4-5 sese kadar çıkabilen (rast, drops) dolgun heceler Türkçede 2-3 sesi aşamaz ve ancak kültürlü insanların hançeresinde yer bulabilir.

    - Bir dilde uzun, dolgun ve çok heceli kelimeler, tefekküriyet ve medeniyet işaretidir.

    - Türk Milleti'nin, ruhunu dayayacağı üstün bir medeniyet mihrakı buluncaya kadar sürdüğü hayat içinde dili, kısa heceler bahsinde olduğu gibi, konuşmaya ve dolayısıyla düşünmeye vakti olmayan bir topluluğu ifade eder.

    - Mücerret mefhum... Türkçe'de, kendi öz anlamı olarak tek bir mücerret mefhum yoktur. Aşağıdaki, hemen her lisanda mevcut mücerret mefhumların Türkçe karşılığını arayınız:

    Zaman, mekân, mesafe, zevk, şevk, mevzuu, merkez, mihrak, gaye, mefkûre, din, Allah; ve nâmütenâhîye kadar sayabiliriz. Mücerret mefhumların hattâ basitlerinden olan bu kelimelerden bir tanesini bile Türkçe'de bulamazsınız. "Allah" adının hiçbir lisanda eşi bulunmaz hâs ve âlem ismi olması bir tarafa, ilâh mânasına her dilde mevcut kelime bile Türkçe'de yoktur. "Tanrı" kelimesi "tanyeri"nden gelir ve mücerretlikle alâkasız, putperestlikten kalma bir madde ismi olmaktan ileriye geçemez. "Mevzuu" kelimesine uydurulan "konu" ise "koymak" gibi kaba ve maddî bir fiile dayanır. "Vazetmek" fiili "koymak" değildir ve onun üstünde bir mânayı (nüans-gamiza) belirticidir.

    - Neticede, sade ve mahdut madde isimlerine mahsus, beşerî tefekkür malzemesinden mahrum bir lisan karşısında kalıyoruz. Hattâ "dil" bile "lisan" kelimesine uymuyor ve ağızdaki et parçasından ibaret kalıyor.

    Bu Bağlantıya Dokun oku Yazısını Amerikan politikasını korumakla mükellefiz Necip Fazıl KISAKÜREK

    Amerikanizm politikasını kendimize tecezzi etmez (birbirinden ayrılmaz) bir siyaset vahidine (tekliğine) göre ayarlamakta büyük ve her işe hâkim bir mânâ gizlidir."Milliyetçi çizgiden sapıp Amerika'dan "nazlı bir sevgili muamelesi" görmemize razı olmasaydı; Nurcular, Nak-şibendiler ve tüm siyasal islamcılar, Necip Fazıl KISAKÜREK 'i bu kadar benimser ve öve öve göklere çıkarırlar mıydı acaba?'' uyanın uyanın




    Tümünü Göster
    ···