https://www.youtube.com/watch?v=ARypk5P6tPY

Onu evine uğurladım ve bende eve döndüm. Onunla biraz daha mesajlaştık ve ben biraz daha ders çalışıp yattım . Ertesi gün ilk işim ona mesaj atmak oldu

b: günaydın şakacı
cevap gelmedi..

Bende okula hazırlanıyo heralde dedim kendi kendime

okula geçtim ve telefona baktım hala cevap yok.
b: uyandın mı uykucu?

ilk ders bitti bi mesaj daha attım
b: buda bi şakaysa hiç komik değil bak kızıyorum.
bir iki ders daha geçti ama hala cevap yoktu . dükü yaptığı şakadan sonra bununda bir şaka olduğuna inandırmıştı kalbim aklımı. Ama aklım" ya ona bişey olduysa " diye bozuk kaset
gibi tekrar ediyordu. bende dayanamayıp dersten çıktım ve bölümüne gittim.

Sınıfında yoktu bende aradım aradım aradım... Telefonun şarjı bitene kadar aradım ama açan olmadı. çalıyordu ama açan yoktu.

Bu arada çoktan evlerine doğru yola koyulmuştum. Eğer bu seferde şaka yapıyorsa ona ağır kızacaktım.

Evlerine vardığımda zile bastım ve direk açıldı kapı. Sanki beni bekliyormuş gibiydi .Evlerine doğru iki kat çıktım koşar adımlarla. Kapıya vardığımd kapıda birsürü aykkabı vardı ve kapının kilidi yerinde yoktu. Kapıyı açan annesiydi ve beni görünce ağlamaktan şişmiş olan gözlerinden tekrar yaşlar gelmeye başladı. sadece onu izliyordum . Tek düşündüğüm kevsere bişey olmamıştır umarımdı. "sen mi geldin oğlum " dedi ve bende ağlamaya başladım...

gerisini hatırlamıyorum.. beni ne ara içeri aldılar kevserin odasına zütürdüler. ne ara kötü haberi verdilerde bende kahroldum , perişan oldum. ne ara beni benden aldılarda kara toprağa gömdüler. ne ara bana kevserin nasıl öldüğünü anlattılar. Bana koyan kevserin ölmesi değildi kevserin benide öldürmesiydi.

annesi elime bi zarf tutuşturdu

Sevgili yusuf . Eğer bu yazıları okuyorsan bilki artık seninle olamayacağım. Sen benim herşeyimsin yusuf ve hep öyle olacaksın. Artık ağlama yusuf , biliyorum simdi ağlıyorsundur. Sakın kendini üzme seninle çok güzel şeyler yaşadık değilmi?
Ben artık yanında değilim diye kendini harap etme elbette ilerde birini seveceksin.
daha fazla yazamıyorum yusuf, hakkım sana helaldir sende helal et. bu yazıları senin doğum gününde yazıyorum umarım bugün yaptığım şaka yüzünden bana kırılmamışsındır ve umarım bu zarfı çooook çok yıllar sonra açarsın.

nadiren sürdüğü kırmızı rujuyla kağıda bıraktığı öpücükten sonra bir not:

Seni seviyorum ...

bunları okudukstan sonra evden çıktım hayalet gibi dolaşmaya başladım. eve gidip yatağıma uzandığımı bile hatırlamıyordum. sadece ağlıyordum . daha önce ağlamayıp sert adam olduğumu zannettiğim zamanların faizini ödercesine ağlıyordum. Belliki ona o gün kızdığım için öyle bir not bırakmıştı

4 gün sonra cenazesi vardı , beni de çağırdılar. annesi olan biteni anlattı . babası ayakta duramıyordu zaten.

k.a.: oğlum gece biz akrabalara gitmiştik eve gece dönecektik. o ara evde kevser tekti . kevser uyuduktan sonra kapının kilidini hırsız söküp evi aramaya başlamış. Bilirisn kevserin uykusu ağırdır . hırsız evin odalarında dolaşırken kevserin odasına girmiş ve önce onu mendille bayıltmış ve tecavüz etmiş. daha sonrada boğazını kesip. bbi kaç değerli eşyayla kaçmış. biz eve vardığımızda kevser çoktan hayata gözlerini yummuştu.

Ben bu hayatta iki kez aşık oldum beyler. birini vefadan yaptığım kılıçla kendim öldürdüm. diğerini ise kara toprağa gömdüm doğduğum günde...

-SON-