babamın velisiyle nasıl birlikte oldum

devam uppupupuupup

babanın velisi deden veya babaannen olur şimdi gibtir git

reserved

telefonu açtım ve arayan tahmin edeceğiniz gibi meral ablaydı,

-naber ozan nasılsın?
+iyiyim meral abla sen nasılsın?
-iyi, hastahanedeyim bende. dershanede misin sen?
+evet abla, öğle arası oldu şimdi
-iyi bakalım, akşam kaçta bitiyor dersin
+3 gibi biter,2 saatte etütte takılırım yani 5 gibi filan çıkarım
-süper, bende 4.30 da çıkıcam senide alırım yemek filan yeriz.

o an evdekilerin bu olayı duyunca kızacaklarını düşündüm ve bu teklifi kabul etmemem gerekiyordu...
ama ben!

+tamam abla ben çıkınca seni ararım.
-olur,ben 5 gibi dershanenize gelirim, uğur dershanesiydi dimi?
+evet
-oldu görüşürüz ozancım
+görüşürüz,
dedim ve o gün saatler nasıl geçti anlayamadım.
evet artık emindim,bu karı kocasından boşandı ve sex ihtiyacı hissediyor. bende istediğini vericem,kim ne derse desin.hem parasınıda yerim çatır çatır.. dedim ve heyecanla geleceği zamanı bekledim...

kusura bakma ama çok yavaşsın bundan sonrada yazmana gerek yok panpa

akşam saat 5 i geçiyordu. heyecanla aradım, sesim titreye titreye

-merhaba abla,ben dershaneden çıktımda gelecek misin diye sormak istedim.
+biraz işim var kapa ben seni ararım dedi

neye uğradığımı şaşırdım. kölesiyle konuşur gibi konuştu ve bu tavır benim çok zoruma gitmişti.
önce evdekileri aradım, akşam gelmiycem furkanların bürosunda ders filan çalışcaz dedim. daha sonra furkanla haberleştik ve playstation a gittik.o zamanlar ps3 bile yoktu,ps2 takılırdık.bir yandanda telefona bakıp duruyordum. açlıktanda midem kendi kendini sindirecekti. saat 8 e geliyordu ve ben umudumu yitirmiştim.bu karı beni aramycak dedim kendi kendime. durumu furkanada anlattım, furkan salladığımı düşündü. derken telefon furkanı züt edercesine çaldı. evet arayan meral ablaydı.

-canım özür dilerim, hastahanede işlerim çıktı. sonrasında çocukların sorunlarıyla filan uğraştım. müsaitsen gelip alayım neredeysen
+olur ammını yediğim gel al diyemedim tabi. tamam abla sorun değil benimde işlerim vardı biraz onları hallettim iyi oldu dedim.

ama içimden ne işim olacak seni ve o sıcacık ammını bekliyorum diye geçirdim.
2 saattir oturduğumuz ps nın parasınıda furkana kitleyerek çıktım. caddede audi a3 ün gelmesini bekleye durdum.
çok geçmeden geldi,o sexy bakışlarıyla hadi gelde bişeyler yemeye gidelim bi an önce, açlıktan kudurmak üzereyim dedi.
ben onun neden kudurduğunu görüyordum asılnda. arabaya bindim, parfüm şişesini üstüne boşaltmıştı resmen. gibim o kokuyu alır almaz şahlandı

beyler biraz geç yazıyorum farkındayım, projem var onunlada uğraşmak zorundayım. fırsat buldukça yazıyorum işte, kızmayın ne olur

la yaz giberim projeni başladıysan bitir amk

Hizliiiiiii

Rezzzzzz

yazıyım bi ara okurum

-yemeğe nereye gidersiz siz gençler
+estafurrullah sizde gençsiniz
-öyle miyim gerçekten
+tabiki, yaşıtlarımı cebinizden çıkardınız ,dedim utanarak
güldü ve o beklenen soruyu sordu,
-ozan bu gece yemeğe çıkacağımızı ailene söyledin mi?
+hayır, aslında gelmiyeceğinizi düşünerek bu gece arkadaşımla kalacağımı söyledim.

sustu ve yemek yemeye gideceğimiz yere kadar tek kelime etmedi.
telefonuda sürekli çalıp duruyordu,oda önce kimin aradığına bakıp sonrada sessize alıyorduç
acayip işkillenmiştim bu duruma.bu sessizlik hayra alamet değildi. beni yanlış anladı,ah aptal ben. kadını ne olarak gördüysem. belkide benimle sınav ve dersler konusunda konuşmak için yemeğe çıkarmıştı.
derken yemek yiyceğimiz yere geldi. oturduk ve siparişlerimizi verdik.
siparişleri beklerken elimi tutup gözlerime baktı.3-5 saniye derin bir sessizliğin ardından...

eeeeeeeeeeeeeeeeeeee aaammmmmmmmmmkkkkkkkkkkkkk

-ozan bu görüşme bizim küçük bir sırrımız olarak kalsın olur mu?
+a şey.. tabiki olur abla
-bana abla deme ayrıca, hani gençleri cebimden çıkartırdım
+peki demem aşkım,sen nasıl istersen. senin takunu yerim ben! diyemedim tabiki, peki tamam dedim sadece

siparişlerimiz gelmişti. yemeklerimizi yerken dershaneden, arkadaşlarımdan filan bahsettim.
konuyu yine bi şekilde sevgili muhabbetine getirdi ve bu defa atılımı ben yaptım

+sizin kadar güzel bir bayanla tanışmadığım için uzun bir zamandır sevgilim yok
-çok mersi canım, sende çok yakışıklısın. gençliğimde seni tanımış olsam kaçırmazdım
+bana göre gençsiniz siz, neden böyle bi yaş takıntınız var
-teşekkür ederim diyip elimi tuttu ve ağlamaya başladı.

ne olduğunu anlamadım,bu kadın neye ağlıyordu şimdi dedim ve peçete uzattım.

-ozan ben kendimi çok yalnız hissediyorum. çocuklarda babalarında kalacak bu hafta, gelip bende kalsana.hem ailen arkadaşınla kalacağını biliyor

aman tanrım, beni evine davet etti ve ben o an yukarıya bakıp tanrıya teşekkür ettim!o kadar şaşkın ve mutluydumki o duygu karmaşasını tarif edemem.ama hayatımın en güzel anlarından biriydi
cevabımı duymak için gözlerime bakıyordu

+tamam gelirim dedim.

ve yola çıktık...

iğrenç hikayeler

yemek yediğimiz yer şehir dışında manzaralı bi yerdi. şehir merkezine yaklaşık 30 km filan uzaklıktaydı.az ilerledik ve tekellerin olduğu bi caddeye geldik. hala üzgün görünüyordu, arabayı durdurdu ve bana dönüp

-ne içersin
+içki mi içecez
-evet, bugün iyi bi stres atalım.hem sende sınavlardan dolayı bunalmışsındır dedi
+tamam, efes fıçı alırım 4 tane
-bayan halimle ben mi gideyim,al şu parayı banada kırmızı şarap ve marlboro light al dedi

döndüğümde benim koltuğumda oturmuştu. bana arabayı sen kullan ben biraz kötüyüm dedi

çok yavassın kardeş

okurum ben bunu

direksiyona geçtim ve tekrar yola çıktık. saat 11 civarıydı bu benim biralardan birini açtı ve yolda içmeye başladı. evinin adresini tam olarak bilmiyordum sadece oturduğu semti biliyordum.
sağa dön sola dön diye yeri tarif ederken sitesine geldik. otoparka arabayı park ettikten sonra eve çıktık.

-rahat ol ozan, kendi evinmiş gibi
+rahatım ben merak etmeyin siz
-ben hemen gelicem dedi ve yatak odasına kapandı

bende biramı açtım, diğerlerini buzdolabına attım. içerde oturdum ve kafamda türlü fantazilerle gelmesini bekledim.
çok geçmeden elinde çerez tabaklarıyla geldi, zigon sehpayı önüme çekti ve yanıma oturdu. televizyondan powertürk ü açtı ve bi süre konuşmadan şarabını yudumladı.
televizyonun sesini kıstı ve konuşmaya başladı.

-ozan ben neden boşandım biliyor musun?
+hayır neden?
-çünkü artık sevmiyordum onu, yüzünü görmeye tahammül edemiyordum.ama şimdide yalnız hissediyorum. beni saracak koruyacak bi erkeğe ihtiyacım var.ama onunla olmazdı, bana heyecan vermiyordu
+haklısınız sevgi bitmişse evlilikte yürümez sanırım
-seni sıkmıyorum değil mi
+tabiki hayır
ve aniden
-ozan ben senden çok hoşlanıyorum, seni gördüğümde heyecanlanıyorum dedi

bu defa hiç şaşırmamıştım. hatta bunu bana ne zaman söyleyecek diye sabırsızlanıyordum. biranın verdiği etkiyle tüm cesaretimi toplayıp yavaşça dudaklarına yaklaştım.oda karşılık verdi ve öpüşmeye başladık. dudakları o kadar sıcak ve tatlıydıki bundan önce öptüğüm kezbanlar gibi değildi. muhteşem bir tecrübe dudaklarımdaydı.
aniden kendini çekti ve kalkıp gitti.
bu beni çok kötü hissettirmişti. nasıl böyle bişey yaparım diye kendimede kızdım.ama benden hoşlandığını söyledi,o utanmadı ben mi utanıcam dedim.
uzun bir bekleyişin ardından içeriye geldi. kırmızı bir gece elbisesi giymiş kıpkırmızı bir ruj sürmüştü. elbisesinden göğüsleri bile görünüyordu. yanıma oturmadan şarap şişesini alıp kafaya dikti.
daha sonra yanıma oturup yüzüme baktı.
sanki onun bu haline ne kadar dayanacağımı test ediyordu. nitekim çok dayanamadan onu koltuğa uzandırıp üstüne çıktım...