Beyler hiç unutmam 8. sınıf yada lise 1im o dönemler de telefon vs çok yaygın değil benimde bir 6300im var dışarıya da çok çıkan birisiyim bir tane de arkadaşım var muro hep telefonla oynar şarjimi bitirirdi bin neyse bir gün yine çıktık ama dedim ki muroya telefon vermicem vereni gibeyim dedim kendi kendime buluştuk arkadaşlar filan oturuyoruz Muro da annemi aricam diye istedi bende masumane verdim ve olaylar burada başladı ben telefonu akşam altı gibi verdim ve unuttum oda tabi hemen 0.facebook filan takılmış saat sekiz oldu tabi benim hala aklımda degil Muro dedi ki hadi gidek bizde okey oynayak
Tamam dedik saat 9oldu10oldu sonra bi baktım saate 11e geliyor hani o saate bakıp o zamanı görüp içinizde bir korku olur ya o an kalbim tekledi hemen muroya dönüp kanka benim telefon hiç çaldı mi dedim oda saat 8de şarjin bitti bilmiyorum dedi aha yarragi yedik dedim çünkü bizim Evdekiler çok meraklılardir illa ki ararlar ben telefonu aldım koşa koşa gidiyorum eve bir sokak arkası hemen binaya girdim bi baktım annem balkonda aha taku yedik dedim eve girdim bi baktım babam abim yok ohh daha gelmemişler dedim anneme sordum ve SENi ARAMAYA ÇIKTILAR dedi ve artık babamın gelip bedenimi teslim etmeyi bekledim resmen yatağa geçtim yorganın altına sonra geldi babam antrede geldi mi o pekekent dedi sonra yanıma geldi dövmeye başladı ama çok acıklı dönüyor işte neredesin merak ettik birşey olsa napcaz filan diye neyse gitti tabi ben ağlıyorum yatakta adam içeri de tv izliyor izledikçe sefke geliyor geçmişini gibtiğimin bebesi filan kayıyor sonra tekrar dövüyor ve en sonunda lan telefonun niye kapalı diyip telefonu duvara fırlatıp parçalara ayırmıştı

buda böyle bir animdir beyler

Evet beyler olay 16 yaşımdayken yani 2005 civarı başıma geldi.

yaz tatilinde çalışmaya zorlanmak 90lıların kaderidir bilirsiniz. bende şehirdışında baklavacılıkta çalışmaya gitmiştim. halamın oğluda orada çalışıyordu. o zamanlar 24 yaşındaydı.

babam sohbet için arada uğrardı. ama 4 5 kere 2 ay içerisinde sadece. babamla kuzen konuşmuşlar. babam sigara içip içmediğimi sormuş. kuzende içiyor demiş. babamda demişki bu herhalde migrenini kesiyor ellemeyelim içsin demiş. kuzenimde bana bunu anlattı.

ben sigarayı tuvalette içiyordum babam evde olduğunda. bunu duyunca tuvaletteki izmaritleri artık maşrapa (şapşak, küçük sürahi herneyse) yoluyla zütürmemeye karar verdim. beyaz filtre içiyordum onlar ise sarı filtre.

baktım ki babamdan çıt yok, ben artık olayın iyice içine s*çmıştım. artık birsürü kanıt bırakıyordum ki olay netlik kazansın, babam benimle konuşsun ve serbestçe içebileyim şu zıkkımı diye.

daha sonra artık iyice s*çtım sıvamıştım. hatta farketmeden yerlere 1 2 izmarit bile düşürmeye başlamıştım ki annem ikaz ediyordu.

artık o kadar rahattım ki istediğim yerde içiyordum. parkın orada arkadaşlarla içerken babam oradan geçiyordu ve beni gördü. içten içe tırstım has*ktir galiba dayak geliyor diye önsezdim.

babamı görür görmez sigarayı attım ama görmüştü. arabaya aldı beni ve eve zütürdü. o zaman babamdan ilk dayağımı yedim. o kadar efsane dövdü ki hala aklımda keşke yine dövse diyorum. çok güzel ve tertemiz bir dayaktı. morluklar hala geçmiş değil lakin pişmanda değilim. artık babam biliyor, ama yanında içmiyorum. saygı meselesi.

not : okuduysanız şukularınızı ekgib etmeyin panpalarım.