Beyler şimdi size kızlara neden güvenip bağlanmamanız gerektiğini onlar için yaptığınız fedakarlıkların çektiğiniz cefaların ne kadar gereksiz olduğunu anlatan uzun ve çok az bi kısmı kurgu olan bi hikayemi anlatıcam (başlarında sarmayabilir diye seri atıcam gençler şukuları esirgemeyin)

Şuan hukuk fakültesi 1.sınıfım yeni üni öğrencisiyim.bi çok kızla takılıyorum ama kimseye bağlanmıyorum. sebebi bi kaç yıl öncesine yani liseye dayanıyor. şimdi bana amk liselisi lise anını mı dinlicez diye laf atıcak olan huur evlatlarına burdan sesleniyorum önce mezun olun amk. neyse lisenin başlarındayım tipim şeklim berbat bi halde yani giderim bile yoktu rezil bi haldeydim haliyle özgüvenim de yoktu.ve bu durumdan çok rahatsız oluyodum. karamsar olduğum için her konuda kendimi yerden yere vuruyodum. ergenlikte bilirsiniz her şeyi dert edersiniz ve tek dert ettiğim şey tipim olmadığı için derin bi bunalım halindeydim.Bu durumdan çıkmanın ilacınıysa bana gerçekten ilgi göstericek beni sevicek bi kız olarak görüyodum. tipsiz olmama rağmen seçiciydim ve zor beğenirdim.o zamanlar bi kız vardı adı dilaraydı. cidden çok güzel bir kızdı. gördüğüm zaman çok etkilenmiştim. onunla konuşmanın yolunu ararken dilaranın okulun wp grubunda olduğunu öğrendim. normalde gruba mesaj atmazdım. dilaraysa baya aktifti. onunla iletişim kurmak için özelllikle onun mesajlarına cevap veriyodum ve benimle konuşuyodu.bu bi süre sürdükten sonra mesaj atmaya karar verdim. artık gruptan değil özelden konuşucaktık. cesaretimi topladım ve yazdım.

selam naber faslından sonra konu konuyu açtı ve ona seni rehberime kaydetmedim ne diye kaydetmemi istersin diye sordum. genelde çok açık vermek istemeyen bi tavrı vardı bu yüzden bilmem,ben seni ne diye kaydedeyim dedi. çok konuştuk ama en çok bu rehbere kaydetme muhabbeti uzamıştı. whatsapp konuşmaları böyle devam etti. Okulda birbirimizi görüyoduk ama ben gerçekten tipsizdim dostlar ve o kız bana çok fazlaydı kızın yanına yaklaşmak istemiyodum belki uzaktan karizmam vardır diye.ama içten içe soruyodum kızın da bende gönlü var mı acaba diye. çok düşündüm acaba gidip konuşsam mı diye çünkü ben sanalı sevmeyen bir insandım hala da sevmiyorum. yüzyüze olmak belki de dokunmak beni çok mutlu ederdi.Ama ne özgüvenim ne de cesaretim bunu yapmama izin vermedi.bir gün arkadaşım serkanla kantine gitmek için sınıftan çıktım tam sınıftan çıktıktan sonra bana parasını unuttuğunu ve bana koridorda beklememi söyledi. söylene söylene serkan zütünü bekledim.tam bu sırada karşıdan dilara geliyodu. çok heyecanlandım napıcağımı şaşırdım ama kımıldayamadım olduğum yerde kala kaldım. Bana doğru geliyo gibi hissetsem de içimden yok canım gelmiyodur dedim. biraz daha yürüdükten sonra bana doğru geldiğini anlamıştım. Gerçekten kızın büyüleyici bi güzelliği vardı. geldi ve yanımda durdu.ve dedi ki:

-Beni ne diye kaydediceğini buldun mu ?
+Hayır,sen?
-Ben de
Tam aramızda geçen bu konuşmanın ardından serkan geldi ve dilara gitti ben heyecan içinde atlaya zıplaya serkana olanları anlattım. Tabi olayları bilen tek arkadaşım serkan değildi çoğuna her şeyden bahsetmiştim olaylardan kızdan haberdarlardı. kız geçerken hayvanlaşmalar kızın gittiği yerleri yaptığı şeyleri söylemeler falan.tam teçhizat pekekentler üstlerine düşen her şeyi yapıyolardı. muhabbet arasında kızın beni aşırı derecede kestiğini ve kesinlikle benden hoşlandığını söylüyorlardı.Ben de çok hevesli olduğum için (whatsaptan) normal arkadaş gibi konuşmayı bırakıp daha çok üstüne gitmeye başladım yani tabiri caisse yavşıyodum. Böyle olunca mesajlarıma geç cevap veriyodu. kimi zaman hiç cevap vermiyodu. sebebini anlamıyodum ve baya kafamı kurcalıyodu bu durum. madem benden hoşlanmıyosun neden yanıma gelip konuştun neden beni sürekli kesiyosun diye isyanlardaydım içten içe.bi gün deli cesareti geldi çıkışta onu gördüm ve hızlı adımlarla yanına gittim.

Bağırmadım ama yüksek bi sesle beni neden takmıyosun dilara dedim.bir şeyler geveledi yalan söylediği çok belliydi.
+Neyse,ben birinden çok hoşlanıyorum kim olduğunu söylememi ister misin?
-Sen bilirsin
Beyler şu sen bilirsin lafını bir söyleyişi vardı sanırsın ne ben ne de kainat umrundaydı. Neyse boşver deyip eve yürüdüm. Yolda olanlar aklımdan film şeridi gibi geçmeye başladı.Son olanlar cidden bir şeylerin olmayacağını gösterir nitelikteydi ama beni sürekli kesiyordu ve sanaldan reele geçme cesaretini bana karşı bi kız olarak göstermişti.Bu yüzden çok kararsızdım. Açıkçası dilarayı sevmiyordum ama gitgide hoşlanıyordum. Ertesi akşam ona onu 'senden çok hoşlanıyorum' dilara diye yazdım.Ama cevap vermemişti.Ben yüzsüz değildim beyler o yüzden bi şey yapmadım elim kolum bağlıydı.Bu kızın sınıfında bi arkadaşım vardı umut. bana ajancılık yapıyodu. Genelde gelip dilarayla ilgili küçük şeyler anlatırdı.Bi gün arkadaşlarımla futbol oynarken koşa koşa heyecanla yanıma geldi. Tellerin arkasından "Oğlum koş lan kız neler dedi" dedi. Hızlıca maçtan çıktım ve umutun yanına geldim.

Çok heyecanlıydım. çünkü umutun gözleri parlıyordu. Kesin iyi bi şeye işaretti diye düşünürken bizim felaket tellalı muallak umutla dilaranın arasında geçen diyalogu dinledim.Şöyleydi
-Dilara bizim çocuk yakışıklı çocuk bence sizin iş neden olmadı ?
+Yakışıklı mı ? Aman aman allah düşmanımın başına vermesin onu
-Yani tek sebebi bu mu?
+Yaani ama zaten bana bir sürü kişi yazıyo ki al bak(telefonu göstermiş)
-Tamam sen bilirsin.
Beyler bunu dinledikten sonra yıkıdım.Bi kaç saniye sesim soluğum kesildi. umut bi şey söylememi bekliyodu be ısrarcıydı.ama ben sessiz ve yanlız kalmak istiyodum
O anın verdiği belirsiz bi duyguyla umuta "gibtir git umut" diye bağırdım. Akşam eve gidip uyudum. Beyler hayatımda ilk defa kalbimin ağrıdığını hatırlıyorum o gece. Ertesi gün yine kendimi ince ince doğramaya başladım. Benim kalibrem neydi ki böyle bir kızla aramda bi şeyler olsun istiyordum.Bir anlığına kim olduğumu unutmuştum.ben beyler ben. Zayıf,kalın kaşlı, yamuk burunlu, tuhaf yürüyen ben. Kendimi günlerce aylara kesip biçmeye devam ettim.Özgüvenim normalde yoktu zaman geçse de ben oluşmasına izin vermiyordum. hiçbir şeyi haketmediğimi düşünüyordum. odamdaki aynayı kaldırttım.Tek sorun da tabiki bu değildi. aile problemleri anlatsam insanların ürpereceği vaziyete gelmişti. notlarım düşük geliyordu. hayatımın en kötü zamanlarını geçiriyodum.

Olay tek kıza tek olaya bağlı değil beyler dediğim gibi biraz uzun

Aradan uzun zaman geçti olaylar ve karamsarlığım beni bırakın yıpratmayı adeta öldürüyordu. Okula hergün söverek gidiyordum.Bi gün yine bi kız gördüm çarpılmışa dönmüştüm.Ama kız yürürken ego saçıyodu etrafa.Öyle özgüvenliydi yani düşünün amk. Benim ona mecalim kalmamıştı. Dilara beni bu hale soktuysa bu kız benim anamı giberdi.Ruh halim sebebiyle hiç bi şey yapmak istemiyordum.Ama aklımda ne huur dilara ne ders ne aile hiç bir şey kalmamıştı sadece o kız vardı. Gece gündüz öğlen akşam aklımda o kız vardı.Bi kaç küçük kaynaktan adını öğrenmiştim. Adı buseydi.Bi gün yine pesimist takılırken nöbetçi gelip öğlen seçtiğim kulübün toplantısı olduğunu söyledi. Hiç gitmek istemiyodum ama mecbur gidicektim. Dün gece geç uyumuştum. toplantının olduğu sınıfa girer girmez kafamı sıraya koyup azcık kestirmeye başladım. Toplantıya bizim sınıftan fatih de gelecekti.Ben uyurken bana ısrarla sesleniyodu. Kafamı kaldırdım. Bana sola bak türü bi işaret yaptı. Evet buseyi görüyodum. Beyaz tenli uzun saçlı ela gözlü hayran olduğum kız tam solumdaydı. Toplantı boyunca birbirimizi kestiğimizi hatırlıyorum.Çok kıl bi ingilizce öğretmenimiz vardı. bize sürekli aptal aptal ödevler kitler dururdu.bi gün bize verdiği ödevlerden olan ingilizce tiyatronun gösterimi vardı. tabi ondan önce provalarda defalarca karşılaştık tabiat bizim beraber olmamızı istiyo gibiydi. gösterimin olduğu gün hiç bi tiyatroyu izlediğini görmedim. Kızın orda olduğunu biliyordum ama kız yok olmuştu.

Sahneye çıkma vaktim gelmişti kapının orda benim müptezel pekekent arkadaşlarım vardı. Kapının tarafı kulis gibi bi şeydi o gün. Neyse oyunumu oynadım aşağı indim. Kapının oraya gittim. Buse arkasını dönmüş gidiyordu. Gidişini izlerken bizim şakşakçı muallakler yine beni gazlamak için ordaydılar. bana busenin beni bir an bile kafasını çevirmeden izlediğini ve sürekli sırıttığını söylediler.(senaryoda komik bi şey de yoktu).Aklım acayip karışmıştı. Dilarada da böyle belirtiler görmüştüm yani yannanlara gelebilirdim.Ama hayatımda kimseye bu kadar hayran kalmamıştım.bi şey yapmam gerekiyodu. Beni bu pgibolojik tak çukurundan çıkarabilecek birine ihtiyacım vardı ve inanın o an buse dışında kimseyi istemiyodum. Sınıfın tiki kızlarıyla hiç istememe rağmen samimi oldum. başka türlü buseye ulaşamayacaktım. onlar gidip buseye benim onu sevdiğimi söyleyecekti. yani bana pekekentlik yapıcaklardı. onlara uyuz olmama rağmen çoktan ellerine düşmüştüm. Gidelim mi diye sordular ve gidin dedim.Amk kızın telefonunu bile alıp gelmişler. işsiz huurlar. Akşam yazmaya karar verdim. Dilarada sıçışlara gelmiştim.o yüzden fatihten taktik almak istedim fatih yanımdayken yazıcaktım. Bizim fatih playboy yakışıklı ve herkesin sevdiği bi tipti kızlarla nasıl konuşmadı gerektiğini de biliyodu.

Bi gün öncesinde bana yarın akşam geleceğine söz vermişti fatih.ama ertesi sabah çok acil bi işi çıktığını akşam gelemeyeceğini söyledi ama ertesi akşam yanımda olucağını söyledi.Ben artık bekleyemiyodum çünkü okul yavşak huur çocuklarıyla doluydu kapıcaklar diye korkuyodum. Olayların başında da anlattığım gibi dilarayla konuşurken kendimi çektiğim zaman işler yolunda gidiyodu ama yavşamaya başlayınca çuvallamıştım. aynı şeyi busede yapmayacaktım. Kendimi çekerek yazdım.o gurur yaptı ben gurur yaptım sohbet bi şekilde bitti. ertesi akşam fatih geldi.her şeyi mahvetmiştim.ona da aynı şeyi söyledim."ya ne mahvetmesi olum bi dur aq"dedi ve harbiden playboyluğunu konuşurdu. bana bi kaç cümle yazdırdı ve muhabbet düzelmişti. Saatlerce günlerce haftalarca konuştuk. Normalde maço bi kişiliğim olmasına rağmen tam şu kızların sevdiği light erkeklere dönmüştüm ona kur yapıyor sürekli ilgi gösterip sevdiğimi söylüyordum. Buse artık benim her şeyim haline gelmeye başlamıştı. insanlar instagram snapchat kullanıyordu ama o sadece whatsapp kullanıyodu.Bi gün nedenini sorduğumda "insanlar birbirinin fotoğrafını beğeniyor kızlar erkeklerin, erkekler kızların bu durum bana hoş gelmiyor ilgi açları gibiler" demişti.Ve bu kız beni seviyodu. Allahım bu kadar şanslı olamazdım. Kendini erkek beğenisinden mahrum bırakan ve bunun saçma olduğunu söyleyen bi kız. Maden bulmuş gibi hissediyodum. Benim çok yakışıklı olduğumu söylüyor ve beni yakışıklı buluyodu. Rüyada gibiydim.Ve bunun karşılığını ona hayli ilgi göstererek fazlasıyla veriyodum.Ona uzun mesajlar atıyor gece ansızın çıkıp beyaz kara kocaman ismini yazıp çekip atıyodum. Fakat hoşuma gitmeyen bi kaç detay da vardı.

Kız beni seviyordu. söylese de söylemese de ben bunu görebiliyordum.ama sevgili olmak istemiyordu.Üzerine çok düşünsem de anlayamadığım bir durumdu bu.onu çok seviyodum bu yüzden saygı duyuyodum. yani anlayacağınız birbirimizi seviyoduk sevgili değildik. sanalı sevmediğim için bi gün buluşmak istediğimi söyledim.3 gün sonrasında bi şekil izin alıp evden çıkmayı başarmıştı. Beraber evlerininin biraz uzağındaki parkta oturduk. Biraz sohbetin ardından ellerinin kıpkırmızı olduğunu gördüm.Üzerindeki hırkanın cepleri yoktu.Onu çok seviyodum elini tutmak sonra da sarılmak istiyodum. Elini tuttum ve "Elin buz gibi olmuş ver ısıtayım."dedim. Elini çekti. Anlam veremedim bi kere daha tuttum.Bu sefer daha sert çekti.Ben sevmiyorum böyle şeyleri ya diye bağırdı. Yapabileceğim bi şey yoktu dostlar. ikimiz de bi kaç dakika sessizce oturduk ve onu evine bıraktım. Yoldaki sessizlik ve gerginlik ikimizi de rahatsız ediyordu.Eve yürürken hiç bir şey hissetmiyordum. Kızı mı yanlış tanıdım, yanlış bi şey mi söyledim diye düşündüm durdum.Ne olucağını bilmiyordum ama gururum çok pis kırılmıştı.Ben cesur biri değildim.Zor da olsa cesaretimi toplayıp elini tutmuştum bu benim için çok büyük bi şeydi.Bu yüzden çok üzüldüm dostlar.Eve gittim aç karnıma bi şeyler hazırlarken telefona mesaj geldi. Buse yazmıştı.

-Ya canım benim yeni geçti sinirim küstün mü ?
Canım cevap vermek istemiyordu. Kız aynı kız sonuçta. fikirler aynı barışsak da yine sevgili istemiyo olucaktı.Bi saat takmadım sonrasında köpek gibi sevdiğim için yazdım tabi. Onun tribini de yedim sonra gerçi.Onu çok seviyodum dostlar başta gurur yapsam da ona ilgi gösteriyor sevdiğimi söylüyordum. farkında değildi ama beni o pgibolojik bunalımdan çıkarmıştı. Hayatımın vazgeçilmezi haline gelmişti çünkü ona çok şey borçluydum. Zaman geçti bu böyle devam etti. Sadece beni seviyordu sadece bana ilgi duyuyordu. Tabi benim ona gösterdiğim ilgiyi bana göstermiyordu.Bu durumu başlarda çok önemsemesem de son günlerde aşırı derecede canımı sıkmaya başlamıştı. Konferans salonununda bi konu vardı ikimizin sınıfları da aşağı inmişti onu yanlız gördüm ve yanına oturdum. elinde telefonu vardı. saçının çok güzel olduğunu söyledim sonra muhabbet açmaya çalıştım.Ama o bana kısa cevaplar verip telefonu bızıklamaya devam etti.Çıldırdım ama belli etmeden yanından kalktım. Akşam belki mesaj atar sinirlerim gider demiştim. Hayır çevrimiçiydi ama mesaj atmıyordu benden beklediği çok belliydi. artık ağzımı açsam alev çıkıcak derecede sinirlenmiştim. ellerim titreye titreye uzuun bi posta mesajı yazdım. şöyleydi:

Sana süreki ilgi gösteriyorum.Ama bunun karşılığını bi türlü alamıyorum.Çok istiyoken sevgili olmayalım dedin olmadık. Elimi tutma dedin tutmadım.Tek istediğim biraz ilgiydi ama bu kadar yeter. Beni sevebilirsin sevmeye de bilirsin sana karışmıyorum lütfen sen de bana karışma.
Mesajı attım 5 dakika sonra cevap geldi sen bilirsin yazmıştı. zaten Sinirliydim verdiği cevaptan sonra iyice kudurmuştum öfke kusuyordum.Bu olaylardan sonra bir hafta geçti. Fatih ve ben bi kraker aldıktan sonra dışarı çıktık.Üst sınıflardan genelde pek takılmadığım bi tayfa vardı bizim. Onlar denk gelmişti. Muhabbet sohbet derken buseyi gördüm. Yanında da okulun ileri gelen yavşaklarından bi huur çocuğu üst sınıf vardı.O güne kadar busenin arkadaşlarının bana çok sıcak davrandığı görmemiştim ama o gün camdan hepsi yeni enişte adaylarına bakıp resimlerini çekmeye çalışıyor birbirlerini itiyorlardı. Normalde dostlar sinir krizi geçirdim içimden busenin gidip anasının dıbını başına geçirmek geldi ama onu hala çok seviyordum ona zarar veremezdim. Busenin yanındaki lavuğa gidip dalıcaktım ve acayip kararlıydım. lavuğu içlerinde benim de arkadaşlarımdan biri de olan bi kız grubuyla konuşurken buldum. Lavukla kavga çıkartmak istiyodum.ama haksız olmak istemiyodum. kız arkadaşım olan selaya kitap sorup lavuğa bakış atıcaktım.biz türküz kardeşim eğer erkekse benim bakışlarımdan tahrik olur ve hayırdır der yani amk diye düşündüm. selaya kitabı sordum bakışı attım ama eleman ılık çıktı o kadar çok vurmak istiyodum ki ibineye.ama haksız olamazdım kendime hakim oldum ve yoluma devam ettim. eleman ona kıl olduğumu anladı ama kavgaya yanaşmadı.amk topu voleybol takımındaydı zaten. sinirimi kimseden çıkaramadığım için ateş püskürüyodum. hoca bi şey dese derste dalıcaktım o derece.

O gün cumaydı hep beraber sinemaya gidicektik mutlu hissetmem gereken gün takum gibi bi hissettiğim bi güne dönmüştü. istiklal marşını okuduk sinemaya gidiyorduk güya. gibicem sinemasını da hayatını da diye diye sinirli bi şekilde ilerliyordum.Öfkem bitmiyordu azalmıyordu da arttıkça artıyordu. Taşlara vura vura ilerlerken önümde busenin yürüdüğünü gördüm. Sinirle ona doğru yürümeye başladım.ne diyeceğimi ne yapacağımı bilmiyordum. sadece öfkeyle yürüyodum. Yanına geldim şimdi kolunu tutsam yine zırvalamaya başlıcaktı. parmağımla dürttüm. Dostlar döner dönmez sinirim yarıya inmişti onun o nuryüzünü çok özlemiştim çünkü.Bir an "kimdi o çocuk" diye bağırdım. sırıtıp anlatmaya başladı. Aşiftenin hoşuna gitmişti çünkü onu kıskanmam.bi şeyler geveledi."kes" dedim."ben kimseyle konuşmuyosam sen de kimseyle konuşmayacaksın." Sırıtarak peki dedi. Otoritemi kabul etmişti. bunu beni sevdiği için yaptığını biliyodum.o gü deşarj olmuş bi vaziyette sinemaya gittim. taktan günüm sinirim atarım sayesinde güzelleşmişti. zaten bi daha buseyle lavuğu bi arada görmedim.bi kaç gün geçti bu olaydan sonra onla konuşmam gerektiğini biliyodum.Ama hala ona kızdındım o yüzden bi şey yapmıyor vaziyetteydim. Aradan bi kaç gün daha geçti. fatihle arka sırada kahkahalara sebep olan geyiğimizi yapıyoken buse aradı. Ardından bi mesaj geldi. yanlışlıkla aradım diye yazmıştı buse. arkadaşı onu trollemiş tekrar konuşmamız için beni bilerek aramıştı.

Busenin mesajında pardon yanlışlıkla aradım yazıyodu.Ben de ona sorun değil zaten ben de senle konuşmak istiyodum diye cevap verdim.Bi iki cümleden sonra çözündük zaten ikimiz de.Birbirimizi deli gibi özlemiştik. Lavuk olayında da arkadaş baskısı yüzünden lavukla dolaştığını sonra lavuğu başından gibtir ettiğini söyledi.Ben de inanmaya hazırdım çünkü çok özlemiştim. Yalnız ayrılık bize yaramıştı hem ikimiz de çok ilgi gösteriyorduk hem de buse eski buse değildi değişmişti. elimi tutmak istemeyen kız ben artık sana sarılmak istiyorum diye öesaj göndermişti. Beni gerçekten çok özlemişti.Bi gün beraber gölbaşına gittik. gölün etrafında el ele yürüdük. yorulup bi banka oturmuştuk yine el eleydik.ona baktıkça gittikçe aşık oluyordum. benim için bir kızdan çok daha fazlasıydı benim bir parçamdı artık.En son gölbaşından ayrılırken sarıldık.Pek kuvveti de yoktu garibim bana sıkı sarılmaya çalışıyodu.Ama hiç saramıyodu.ben beni saramamasına bile aşıktım. biraz süre geçti küçük bi olayı büyütüp ayrılmıştı benden.Ama ikimiz de barışacağımızı biliyoduk. Artık ayrılık bize koymuyordu. Zaten iki gün sonra mesaj attı ama ben biraz burnu sürtsün istiyordum. bana mesaj atmıştı Ya ben çok özledim diye.

Beyler devdıbını yarın atıcam iflahım gibildi sabahtan beri elimde telefon bi dışarı çıkayım artık yeter amk

Gelim mi lan ipneler

Ben de özledim diye cevap verdim. biraz bekleyip fenerbahçe şampiyonluğunu çok özledim dedim.O akşam yenilmiştik.Şampiyonluk yarışı kızışmıştı.Of çok gıcıksın dedi. Biraz daha trolledim. Sinirlenmeye başlamıştı.ben burnu biraz daha sürtsün derken çok sinirlendi ve beni engelledi. haklıydı çok abartmıştım.Öğle arası geldiğinde sınıfının kapısının önünde bekledim. arkadaşlarıyla çıktı beni görmüştü ama görmezden gelmeye çalışıyordu. inanın o zaman bile çok tatlıydı. ilerleye gitmesine rağmen yanına gidip konuşabilir miyiz diye sordum. bana hala kızgındı bakışlarından belliydi. bana yemek yicem diye hafif atarlı bi cevap verdi. buse her hareketiyle ona olan aşkımı tazeliyodu. yemeği sonra yersin gel benimle dedim. atarlı bakışları üzerimdeydi ama gelmek istiyodu.o güzel ela gözlerine bakıp ne hissettiğini anlayabiliyodum. kolundan tutup bizim sınıfa getirdim. içerde bi kaç tane arkadaş vardı inciciciydiler onlar da.onlardan çıkmasını rica ettim. sağolsun kırmadı panpalarım. yanlız kalmıştık küçük ellerini tuttum. sonra sarıldık ve aramızda şu diyalog geçti:
-beni bi daha hiç bırakmıcaksın dimi
hayır bırakmıcam
-söz mü
söz
-seni çok seviyorum
ben de seni

Böyle sürüp gitti günlerimiz. Buse derslerinde başarılıydı bense çok çalışmazdım anca sınav akşamı.bi gün duştan çıktım. buse bana soru atmıştı çözmem için. üstümde bornoz kafamda havlu varken tam 30 dk soruyu yaptım.ben kolay hastalanırım beyler su üstümde kurudu feci derecede hastalanmıştım. ertesi gün anladım hastalandığımı.ben,ya bana bi şey olmaz bırakın desem de zorla hemşireye yolladılar beni arkadaşlarım. ordan müdür yardımcısına ordan eve gittim. Cayır cayır yanıyodum. aşırı halsizdim. doktor tam rapor yazıcaktı ki yazma yarın sınavım var sen ilaç yaz doktor dedim. Halbuki sınavım falan yoktu yarın busenin doğum günüydü. Aklımda çok büyük planlar vardı ama hasta olduğum için yapamazdım ayakta durmaya halim yoktu. Busenin benden böyle beklentileri yoktu ona bi şey ısmarlamayı teklif ettiğimde aç değilim karnım ağrıyo türü yalanlar söylerdi.ona süpriz yapmamı hele ki onun için para harcamamı istemezdi.

Beyler bi de rica ediyorum hikayenin sonunu görmeden abuk subuk yorum yapmayın daha bitmedi ki yazıyorum işte amk

Busenin istememesi veya hasta olmam bi şeyi değiştirmezdi. Onun için çok küçük de olsa bi şeyler yapmalıydım. bakkala gidip bi browni bi mum alıcaktım. hava buz gibiydi yerler karlıydı. Gittiğim ilk büfede browniyi buldum ama mumu bi türlü bulamıyordum. civardaki tüm büfelerin altını üstüne getirdim yoktu. rastgele yürümeye başladım. Derken mahalleye yeni açılan bi büfede buldum mumu. tekli vermedi muallak kitledi bana 50lik mumu yavşak. Ertesi gün sabah buseyi gördüm. öğlen mutlaka yanıma gel dedim.Öğlen olmuştu. Dün gece soğuğunu yediğim için daha hastaydım. daha incin daha berduşlara benziyordum. Derken buse geldi karşıma oturdu. browniyi çıkarttım mumu kibritle yaktım. Bembeyaz teni kıpkırmızı olmuştu utancından yerinde duramıyordu. browniyi bi kenara koyduk defalarca sarılıyoduk.o kadar utanmıştı ki o kadar ısrar etmeme rağmen kekin üstündeki mumu bile üfleyememişti.en sonunda ikna ettim ama beraber üfledik tabi. öğleden sonra okuldan çıktım eve gittim saatlerce uyudum çok yorgundum.Her şey çok güzel giderken yeniden birden kendini çekmeye başladı.onu kaybettiğimi hissediyodum. tartışmaların ardı arkası kesilmiyor yaşadığımız o kadar güzel şey hiç umrunda değilmiş gibi davranıyordu.